SON DAKİKA
SON DEPREMLER

ZMO Çiftçileri Uyardı.!

A- A+ PAYLAŞ

“Besin takviyesi ve sulama şart”

Ziraat Mühendisleri Odası, bahçesi dondan etkilenmeyen kayısı üreticilerini, meyvelerin normal gelişimlerini sürdürebilmesi için besin takviyesi ve hafif sulama yapmaları hususunda uyardı.

Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Fevzi Çiçek, 18-22 Mart tarihleri arasında yaşanan don olayı sonrasında yaşanan don olayında zarar gören meyve gözlerinin bu yıl için gelişme ve meyve oluşturma özelliğini kaybettiğini belirterek “Ancak soğuktan zarar görmeden kurtulan meyvelerin normal gelişmelerini sürdürebilmeleri ve önümüzdeki yıl bu yıla bağlı olarak ürün kaybı yaşanmaması için çiftçilerimizin şartlarını zorlayarak bahçelerine bitki besin maddeleri takviye etmeleri gerekmektedir. Bu yaprak gübresi şeklinde uygulanması daha uygun olacaktır” dedi. Çiçek, uzun süredir yağmur yağmaması ve hava sıcaklıklarının artması nedeniyle imkanı olan çiftçilerin hafif sulama yapması gerektiğini de kaydetti.

“Zarar yüzde 90’ların üzerinde”

Yazılı bir açıklama yapan ZMO İl Temsilcisi Fevzi Çiçek, şu bilgilere yer verdi:

“Özellikle kayısı ağaçlarının erken çiçek açması ve bu dönemde yaşanan düşük sıcaklık dereceleri ile de geçtiğimiz uzun yıllar da görülmemiş hasar meydana getirmiştir.

Soğuk havaların bitkiler üzerindeki özellikle meyve ağaçları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak maksadıyla birçok kültürel ve teknik tedbirler bulunmaktadır. Ancak -10 santigrat derecelere düşen ve bilinen önlemlerin çare olmadığı bu olayda ilimiz genelinde henüz kesin tespit yapılmamış olmasına rağmen %90’ların üzerinde zarar gördüğü tahmin edilmektedir.

İlimiz genelinde 18-22 Mart 2010 tarihleri arasında yaşanan ve en önemli ürünümüz olan Kayısı’nın çiçek döneminde donmasına neden olan soğuklar ciddi zarar vermiştir. Özellikle son yıllarda yaşanan ve küresel ısınmanın etkisi ile de iklim ve bitki fenolojisinde değişimlere neden olan iklim dengesizlikleri bu yıl geçen yıllara göre erken çiçek açmasına neden olmuştur. Özellikle kayısı ağaçlarının erken çiçek açması ve bu dönemde yaşanan düşük sıcaklık dereceleri ile de geçtiğimiz uzun yıllar da görülmemiş hasar meydana getirmiştir.

Soğuk havaların bitkiler üzerindeki özellikle meyve ağaçları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak maksadıyla birçok kültürel ve teknik tedbirler bulunmaktadır. Ancak -10 santigrat derecelere düşen ve bilinen önlemlerin çare olmadığı bu olayda ilimiz genelinde henüz kesin tespit yapılmamış olmasına rağmen %90’ların üzerinde zarar gördüğü tahmin edilmektedir.

Bu ve benzeri olumsuz hava şartlarından etkilenme oranlarını bir önceki yıla ait bakım çalışmaları, ağaçların sağlığı, gelişme durumları doğrudan etkilemektedir. Son yıllarda çiftçilerimizin gelir seviyelerinin giderek düşmesi nedeni ile bir çok olmazsa olmaz bakım çalışmaları yapılamamıştır. Bu ise özellikle meyve ağaçlarının zayıf kalmasına, meyve gözlerinin yetirince oluşmamasına, gelişme dönemindeki oluşan sürgünlerin yeterince gelişmemesine neden olmuş, bu ise sonuç olarak bu düşük sıcaklık karşısında dayanma gücünü düşürmüştür.

Yaşanan bu olumsuz hava koşulları sonucu zarar gören meyve gözleri bu yıl için gelişme ve meyve oluşturma özelliğini kaybetmiştir. Zarardan etkilenmeyen meyveler ise yapmış olduğumuz tespitlerde yeterince sertleşme yapamadığından kılıfını yırtarak gelişmesini yapamamaktadır. Bu ise zarar görmeyen meyvelerin bu sefer de bakımsızlıktan dökülmelere sebep olacağı endişesine kapılmamıza neden olmaktadır.
Bu nedenle çiftçilerimizi bu konuda uyarmak istiyoruz. Soğuktan zarar görmeden kurtulan meyvelerin normal gelişmelerini sürdürebilmeleri ve önümüzdeki yıl bu yıla bağlı olarak ürün kaybı yaşanmaması için çiftçilerimizin şartlarını zorlayarak bahçelerine bitki besin maddeleri takviye etmeleri gerekmektedir. Bu yaprak gübresi şeklinde uygulanması daha uygun olacaktır.

Bir başka husus ise son bir aydan aşkın süredir yağmur yağmaması, havaların son soğuk günler dışında genel olarak sıcaklıklar artarak sürmesi nedeni ile hava şartları da göz önünde tutularak imkanı olanların hafif sulama yapmaları gerekmektedir. Her ne kadar alışılmışın dışında gibi görünse de fizyolojik gelişmesini sürdürebilmesi için önemli ve ihtiyaç duyulan bir uygulama olacaktır.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız