SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"15 Temmuz İşgal Hareketidir, Darbe Değil"

0
Güncellendi - 2019-11-04 17:28:04
A- A+ PAYLAŞ

TBMM ESKİ BAŞKANI KAHRAMAN'A MTÜ'DEN FAHRİ DOKTORA.. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı İsmail Kahraman’a Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Kahraman, konuşmasında “15 Temmuz bir işgal teşebbüsü idi, darbe değil. Gördüğümüz darbelerden muvaffak olanlar kadroyu değiştiriyorlar. Kadro değiştiren hadisler darbedir, bütün sistemi değiştiren hareketlerde ihtilaldir. 1960, 71, 82 darbedir ama 2016 15 Temmuz ise işgal hareketi, teşebbüsüdür. Eğer o gece harekat önlenmemiş olsaydı Türkiye bugün Suriye’ydi” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Turgut Özal Üniversitesi’nde ‘Gençlik ve Geleceğimiz’ konulu konferansa katıldı.

Konferansta açılış konuşmasını yapan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “5 fakülte ve 8 ilçede bulunan meslek yüksekokulu ile kuruluşu gerçekleşen Malatya Turgut Özal Üniversitesi, yükseköğretimde yüklenmiş olduğu misyonunu yerine getirirken, topluma karşı da sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır. Bugünkü konferansımız; son bir aylık sürede gerçekleştirmiş olduğumuz 5’i akademik ve bilimsel olmak üzere sekizinci konferans ve etkinliğimizdir. Bilimsel ve akademik çalışmalarla sınırlı kalmıyoruz, sosyal ve kültürel etkinliklerimizi de ihmal etmiyoruz. Aktif olan Ziraat Fakültemizde eğitim ve araştırma çalışmalarımız yürütülüyor, önemli projeler yapılıyor. Yeni kurulan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesindeki akademik kadro ve alt yapı çalışmalarımız devam ediyor. Bu yıl üniversitemize kayıt yaptıran toplam öğrenci sayısı bin 16’dır.

Bunun yüzde 60’ı Malatya dışından gelen öğrencilerimizdir. Bu yıl kayıt yaptıran öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bölge illerimizden gelen öğrencilerdir. Bir yıllık süreçte bölgemizde tercih edilen bir üniversite olmayı başardık. Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci sayımız ve şu anda 140 olan akademik kadro sayımız yeni fakülte ve başlattığımız teknik alt yapı çalışmaların tamamlanması ile büyük oranda artacaktır” dedi.

Rektör Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üniversitemizin adını gururla taşıdığı Turgut Özal,  bir toplumun serbest düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, serbest teşebbüs hürriyeti esas alındığı takdirde gelişeceğine inanıyordu. Merhum Özal bu 3 prensibe çok önem veriyordu;  Serbest düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, serbest teşebbüs hürriyeti. Bu bakımdan; sivil toplum kuruluşları toplum ve ülke yararına çalıştıkları sürece, toplumun önünde birer gönüllü lokomotiflerdir.

Sivil toplumun güçlüyse, demokrasi güçlüdür. Sivil toplum güçlüyse, ülke güçlüdür. Toplumdaki değişim ve yenilemeye sivil toplum öncülük edebilir. Düşüncesi ve dünya görüşü ne olursa olsun; milli ve yerli duruşu olanlar, vatan ve bayrak sevdası olan sivil toplum kuruluşları her zaman toplumda karşılık bulacaklardır. Bu nedenle ülkemizi uçuruma sürükleyen, bu milletin silahını bu millete çeviren,  FETÖ terör örgütü gibi yapılanmalara da her zaman uyanık ve dikkatli olmak zorundayız. Sayın İsmail Kahraman, ülkemizi işgal etme teşebbüsünde bulunan hainlerin bombaladığı TBMM’nin o dönemde başkanı olarak görev yapıyordu. Yani gazi meclisimizin soyadı gibi kahraman başkanıydı. O gece işgal girişimine rağmen bu milletin Meclisinde, meclis üyeleriyle dimdik ayakta kalmıştır.  Kendileri o geceyi şöyle anlatıyorlardı, “Aldım abdestimi geldim Meclis'ime. Hiç bir kimseden teklif olmadan kendi irademle ve düşüncemle Meclis'i açtım." Kurtuluş Savaşını yöneten Meclisimin hainlere ve dünyaya karşı vereceği cevap buydu. Teşekkürler sayın başkanım. Biz sayın başkanımın bu kahramanlığını unutmuyoruz, bu millette unutmayacaktır.”

Dhaa sonra ‘Gençlik ve Geleceğimiz’ konulu konferansı veren 27.Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, gençliğin her ülkenin geleceği olduğunu ifade etti.

Yarının idarecileri ve ülkesinin yükünü taşıyacak olanların bugünün gençleri olduğunu dile getiren Kahraman, “Nüfus kalkınmanın itici gücüdür. Nüfus artışı teşvik edilmelidir. Dünün nüfus planlaması yapan ülkeleri bugün hatalarını anladılar ve genç nüfusu artırmanın gayreti içindedirler. Genç nüfus oranımızın yüksekliği en büyük zenginliğimizdir” dedi. 

‘İnsanımıza vereceğimiz eğitim çok mühimdir’ diyen Kahraman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. Büyük adamlar kazanmanın yolu önce adam yetiştirmektir. Çocuğumuzu, gencimizi idealist, inançlı, dürüst ve faziletli bir şahsiyet olarak yetiştirmeliyiz. Bir derdi, hedefi, gayesi olmalı. Unutmayalım ki tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.” 

Kahraman, Osmanlı döneminden beri kurulan bütün hükümetlerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yer aldığını kaydederek, “Bazen eğitimin yanında spor ve gençlik veya kültür kelimeleri kullanılmıştır. Milli kelimesi ise 1946 yılından sonra eklenmiştir ki doğrusudur. Evrensel diyerek eğitim nitelendirilemez. Eğitim millidir. Ortak kabul gören evrensel değerler vardır fakat her milletin kendine has anlayışı, yaşayışı, inancı, örfü ve adeti vardır. Dolayısıyla eğitimde irfan yani kültürde millidir, yerlidir” diye konuştu. 

Malatya’nın kıymetli şahsiyetler ve liderler yetiştiren bir şehir olduğuna dikkat çeken Kahraman, “Bunlardan birisi de merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal’dır. Kendisini yakından tanımakla müftehirim. Ne güzel bir aile, ne muhteşem bir öğretmen hanım Hafize Özal ve diğer evladı Korkut Özal ve Yusuf Özal. Milletimiz onları çok sevdi. Nurlar içinde yatsınlar. Dilerim ki ismini taşıyan bu ilim yuvasından nice Turgut Özal’lar mezun olur” dedi.

‘Sembolik milatlarımız, ulaşacağımız hedeflerimiz var’ diyen Kahraman, konuşmasında şunları kaydetti: “2023, cumhuriyetin 100.yılıdır. 2053, atamız Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethederek dünyaya çağ değiştirişinin 600.yılıdır. 2071, Anadolu’yu yurt edinmemizin, Malazgirt zaferimizin 1000.yılıdır. Cumhurbaşkanımız vizyon programında hedefleri ve yapılacakları etraflıca anlattı. İnşallah 2071 yılında dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olacağız. Önümüze inancımıza bağlı kalarak, Selçuklu ve Osmanlı’nın muhteşem devirlerine ulaşacağız. Unutmayalım hayaller, hakikatlerin tarlasıdır. Kalkınma hamlelerinde hep önümüzü keserler. Darbeler ile karşılaşıyoruz. 1960’da gerçekleşen ilk darbe ile 2016 yılı arasında gizli, açık teşebbüs halinde kalmış veya harekete geçilmiş 16 tane darbe teşebbüsü var. 15 Temmuz 2016’daki 17’ncisine darbe teşebbüsü demiyorum. 15 Temmuz bir işgal teşebbüsü idi, darbe değil. Gördüğümüz darbelerden muvaffak olanlar kadroyu değiştiriyorlar. Kadro değiştiren hadisler darbedir, bütün sistemi değiştiren hareketlerde ihtilaldir. 1960, 71, 82 darbedir ama 2016 15 Temmuz ise işgal hareketi, teşebbüsüdür. Eğer o gece harekat önlenmemiş olsaydı Türkiye bugün Suriye’ydi. Bütün devletler, ‘NATO ortağıyım, komşuyum, yardıma geldim’ diyerek, doluşacaktı ve hudutlarımızda Daeşistan, Kürdistan, Ermenistan gibi devletler kurulacaktı. Cenabı Hak bizi büyük bir badireden kurtardı ve bunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sizi beş dakika içinde uluslararası sahaya çıkartırım, on dakika sonra Rodos’a indiririm’ diye teklif eden otelin sahibinin teklifini kabul etmeyerek, uçağa atlayıp, İstanbul’a gidip milletin başına geçmesi. Bütün milletinde hep bir arada bu işe el koymasıyla bir badireyi atlattık.”

15 Temmuz 2016’da kendi iradesi ve kararıyla meclisi açtığını ifade eden Kahraman, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşemedik. Temas kuramıyorduk. Ne yapmam lazım? Geminin kaptanıyım. Milli iradeyi tensil eden meclisin başkanıyım. Gemiyi kimler terk eder, fareler. Kaptanlar asla terk etmez. Aldım abdestimi, gittim ve açtım. O gece hanımlarımızın ne kadar cüretli olduğunu gördüm. O gece mecliste 107 kişi vardı, 18’i kadındır. Partiler oranları istikametinde 3 parti mecliste oldular, dördüncüsü yok. Divan katibi arkadaşlarımın yerine parti grup başkanvekillerini çağırdım. AK Parti, CHP ve MHP’nin parti grup başkanvekillerini çağırdım, oturdular. ‘Parti rozeti’ yok dedim. O şuurla topyekun sahip çıkıldı. Cumhurbaşkanımızın daveti meydana çıkanların hepsi ayyıldızlı rozeti taşıyordu. Bu birlik, bütünlük bize lazım. Kendimiz olacağız inşallah, öyle olursak boyunlarını bükerler. Şuanda başkomutanımız bir harekatın içindeyiz. Suriye’deyiz. Ne yaptı sahada da muvaffak olduk, masada da muvaffak olduk. Muzaffer komutandı, muzaffer siyasetçi oldu ve büyük bir dünya lideri olduğunu ortaya koydu. Bütünlük halinde bu yolda yürüyeceğiz ve beraber olacağız” dedi.

Kahraman’a konferansının ardından Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut tarafından fahri doktora unvanı takdim edilerek, üniversite cübbesi giydirildi. 

Etkinlikte daha sonra Birlik Vakfı Malatya Şubesi’nin katkılarıyla Hekimhan ilçesinde yapılan yüksek öğretim yurdunun açılışı gerçekleştirildi.

Etkinliğe Vali Aydın Baruş, AKP MKYK Üyeleri ve Malatya Milletvekilleri Bülent Tüfenkci ile Öznur Çalık da katıldı.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

18 yorum yapılmış

  • Fuat (4 yıl önce)
    Yıllarca malum cemaatçi olmak modaydı, güç onlardaydı her dedikleri yapılırdı, şimdi güç kimde, kimin her dediği oluyor, fark yok değil mi, evet cevap bu sonunun ne olacağını biliyoruz yani, haksızlığın olduğu yerde zulüm vardır, hiç bir zulüm ebedi değildir, dünü yaşatanların sonu gibi bugünü yaşatanların sonuda belli, imamdan, siyasetçiden değil sadece Allahtan korksak bunlar olmayacak
    0
    0
    Yanıtla
  • Murat (4 yıl önce)
    15 Temmuz bal gibi darbe girişimidir! Şimdi ağız değiştirerek beraber yürüdüklerinizi aklamaya çalışmayın.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (4 yıl önce)
    Darbe teşebbüsünün önlenmesine ne faydası olmuş. Açıklasaydınız öğrenmiş olurduk. Sadece o gece meclise gelerek meclisi açtığını belirtmişsiniz. O gece milletvekillerinin bir çoğu meclise gelmişti.
    0
    0
    Yanıtla
  • 44malatya (4 yıl önce)
    Fahri doktorluk unvan vermek modal oldu Vatanimiza milletimize.hizmet Edenlere verilir
    0
    0
    Yanıtla
  • M.Sinan ÖZTAN (4 yıl önce)
    İsmail Kahraman'a Fahri Doktora ünvanı verilmiş.Ne alaka.Malatyamzla ne ilgisi var.Yada Malatyamıza ne yapmış.Şu anda hiç bir görevi yok.bırakın yağcılığı işinize bakın.
    0
    0
    Yanıtla
  • ALİ (4 yıl önce)
    Normal bir üniversitede okuyarak doktora yapamadıklarından sürekli gittikleri her üniversiteden fahri doktora alarak avunuyorlar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ömer (4 yıl önce)
    15 temmuz un darbe olmadıgını ilk baştan beri söyliyenlere vatan haini fetöcü diyolardı!!!!! .şimdi sayın kahramana ne diyecekler? alenen darbe degil demiş .
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet Koç (4 yıl önce)Ömer isimli kullanıcı yorumuna
    İşgal etmek darbe girişiminde bulunmaktan daha şerefszicedir. Başkalarının adına kendi devletini işgal etmekten daha şerefsizce bir durum olabilir mi? Sen şerefsizliğin ne olduğunu bilmiyorsun galiba.
    0
    0
    Yanıtla
  • Şerefsizligin ne oldugunu iyi bilirim şerefsizlik nedir biliyonmu mezarlarınız dakilerini bile kaldırın evet versinler diyenler ve onu alkışlamaktır ve bu çok şükür alkışlayanlardan degildik bizler o zamanda mesafemiz aynıydı şimdide
    0
    0
    Yanıtla
  • vagon fabrikası (4 yıl önce)
    fahri doktora istemiyorum
    0
    0
    Yanıtla
  • Kamil (4 yıl önce)
    Geçmişte bu ülkeye kim ihanet etmişşe ,suç işlemişse cezalandırılmalıdır değilmi?Sayın kahraman.
    0
    0
    Yanıtla
  • Reşit (4 yıl önce)
    6. filoyu protesto edenlere saldıran, amerikan filosunun karşısında namaz kılanları örgütleyen, yıllar sonra dost bildiklerinin hain darbe girişiminin sonunda damadı kaçak fetöcü çıkan, kendisi meclis başkanlığı makamını işgal etmiş birisidir!
    0
    0
    Yanıtla
  • cafer (4 yıl önce)
    Değermi nasıl malatyalısınız böyle
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasan (4 yıl önce)
    Bu işgal girişimini yapanlara geçmişte ve şimdi kim desteklemiş yardım etmişse en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor değil mi sayın kahraman?
    0
    0
    Yanıtla
  • Kara (4 yıl önce)
    40 50 yil en üst rutbede koltukta oturup bu isgalin olacagini sezemediniz ya umarim diger dünyadada güzel bi ünvan verirler siz ve sizin gibi devlet büyüklerimize
    0
    0
    Yanıtla
  • Ali Doğan (4 yıl önce)
    Benim siyasi bir kişiliğim yok. Kimsenin hakkını, hukukunu yemedim. Kimsenin ırzına, namusuna halel getirecek bir harekette bulunmadım. Hiç bir cemaatle ilişkim de yok.Bu vatanı canımdan çok seviyorum. Ben de fahri doktora istiyorum. Ama bu özellikler yeterli değil.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kerim Dayı (4 yıl önce)Ali Doğan isimli kullanıcı yorumuna
    Kardeş sen meclis başkanı değilsiniz. Sen Cumhurbaşkanı na yakın değilsin ki. O nun için sana vermezler mümkün değil. Fahri doktoraya verenler işi biliyorlar. Onlar işin nasıl yürüyeceğinin piri olmuşlar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Anlattıklarınıza göre siz asla bu ünvana sahip olamazsınız.
    0
    0
    Yanıtla