SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sinema Kariyerine 150 Film Sığdırdı

0
Güncellendi - 2021-04-19 01:22:44
Sinema Kariyerine 150 Film Sığdırdı
A- A+ PAYLAŞ

Sinema, tiyatro, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Bülent Kayabaş, vefatının 4. yıl dönümünde anılıyor.

Tam adı Osman Bülent Kayabaş olan usta oyuncu, üç çocuklu memur bir ailenin tek erkek çocuğu olarak 25 Ağustos 1945'te Eskişehir'de dünyaya geldi.

Kayabaş, ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdikten sonra henüz 16 yaşındayken 1961'de Eskişehir Belediye Tiyatrosu'nda profesyonel olarak oyunculuğa başladı.

Sinema kariyerine 150'den fazla film sığdırdı

Bir süre Ankara Devlet Tiyatrosu'nda çalıştıktan sonra 1967'de "Şarkıcı Kız" oyunu için İstanbul'a gelen Kayabaş, sanat hayatına burada devam etti.

Usta oyuncu, 50 yılı aşkın tiyatro kariyerinde Üç Maymun Kabare, Ayfer Feray, Nisa Serezli, Ferhan Şensoy ve Ali Poyrazoğlu tiyatrolarında çok sayıda oyunda yer aldı.

Kayabaş, 1970'te ilk filmi "Kara Leke" ile başlayan sinema kariyerine "Acı Hayat", "Bereketli Topraklar Üzerinde", "Zübük", "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz", "Yedi Kocalı Hürmüz", "Devlet Kuşu", "Fidan", "Gemileri Yakmak", "Tersine Dünya", "Arkadaşım Şeytan", "Filler ve Çimen", "Fasulye", "Pardon" ve "İnşaat 2" gibi 150'den fazla film sığdırdı.

"Winnie The Pooh" çizgi filminde Winnie ve Tigger karakterlerini 14 yıl boyunca seslendiren Kayabaş, bu projeye ilişkin, "Çok keyif alıyorum. Bir şeyler daha var yaptığım ama beni asıl ayakta tutan, disipline eden tiyatrodur." demişti.

Akciğer yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

Sanat hayatı boyunca çok sayıda ödüle layık görülen Kayabaş, 1981'de Avni Dililgil En İyi Oyuncu Ödülü'nün, 2010'da ise İsmail Dümbüllü Ödülü'nün sahibi oldu.

Kayabaş, 1981'de oyuncu Nur Sürer ile evlendi ve bu evlilikten Ümit isminde bir oğlu dünyaya geldi. Usta oyuncu, ikinci evliliğini ise 2007'de Selma Kepekli ile gerçekleştirdi.

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Derviş Zaim'in üstlendiği "Filler ve Çimen" filminde Ali Sürmeli, Sanem Çelik, Haluk Bilginer, Uğur Polat'la beraber rol alan Bülent Kayabaş, 2010'da ise Haldun Dormen'in, Cevat Fehmi Başkut'un "Buzlar Çözülmeden" adlı romanından müzikal bir tarzda oyunlaştırdığı "Bir Kış Masalı" adlı oyununda oynadı.

Kayabaş, son olarak 2016'da Sermiyan Midyat'ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği, absürd bir Hint komedisi olan "Bir Baba Hindu" adlı sinema filminde kamera karşısına geçti.

Akciğer yetmezliği nedeniyle tedavi gören usta oyuncu, 19 Nisan 2017'de İstanbul'da hayatını kaybetti.

"Oyunculuk mesleğine çok büyük bir saygısı vardı"

Kayabaş'ın vefatının ardından düzenlenen törende konuşan oyuncu Selçuk Yöntem, usta oyuncunun çok önemli bir aktör olduğunu belirterek, "Türk toplumunun çok sevilen bir insanıydı. Önemli bir karakterdi. Toplumun aranılan insanıydı. Türk sanat camiasında büyük bir hoşluk oldu. Benim can dostumdu. Birçok oyunda beraber oynadık. Bir filmde de beraberdik. Çok güzel bir dostluğumuz vardı. Bu konuşmalar ne için yapılıyor bilmiyorum ama benim çok sevdiğim bir dostumdu." ifadelerini kullanmıştı.

Eski eşi Nur Sürer ise Kayabaş'ın çok iyi biri olduğunu belirterek, "Çok iyi bir aktördü. Harika bir babaydı. Biz Bülent ile 40 yıl birbirimizi sevdik. Ben onu sevmeye devam edeceğim. Dünyanın en güzel çocuğuna sahibiz. Hiç unutmayacağız Bülent'i." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Oyuncu Ali Poyrazoğlu ise usta oyuncunun çok inatçı biri olduğunu söyleyerek, şunları kaydetmişti:

"38 yıl önce bir araya gelip tiyatro yapmaya karar verdik. Ben arada bir bırakmak isterdim, pes ederdim, sıkılır, bunalırdım. Ben tiyatronun patronuydum. Benim onları bir arada tutmam gerekirken, Bülent beni ve tüm ekibi bir arada tutardı, 'Ne oluyor, nereye gidiyorsunuz?' diye. Çok büyük bir saygısı vardı oyunculuk mesleğine."

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız