SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Adam Karşımızdan Ateş Ediyordu"

0
Güncellendi - 2017-01-26 04:40:05
A- A+ PAYLAŞ

15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında açılan ateş sonucu yaralanan Enes Gün, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’a iadeyi ziyarette bulundu. Enes Gün, “Kamyonun üzerinde vurulup yere düşünce öldüm sandım, gözlerim Azrail’i aradı” dedi.

Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, 15 Temmuz Darbe girişiminin ertesi günü 2. Ordu Komutanlığı'nda darbeci askerlerin açtığı ateş ile yaralanan, gördüğü tedavi sonrasında eski sağlığına kavuşan Enes Gün'ü Yakınca’daki Hizmet Binasının önünde karşılayıp makamında ağırladı.

Hastanede ve evde kendisini ziyaret eden herkese teşekkürlerini sunan Enes Gün, “Yeşilyurt Belediye Başkanımız Hacı Uğur Polat’ta bizi asla yalnız bırakmadı, benim ve ailemin sürekli yakında oldu, kendisine teşekkür etmek amacıyla ziyaret ettim” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminde yaşanan olayları duygulanarak anlatan Enes Gün, darbecilere engel olmak ve ülkesini savunmak amacıyla kurşunların hedefi olduğunu, vatan uğrunda canını vermeye hazır olduğunu ifade ederken, “Ölüme çok yaklaşmıştım, polisleri geçseydim şu anda aranızda olamayabilirdim” dedi.

GÜN, “POLİSİ GEÇSEYDİM ŞU ANDA YAŞAMIYOR OLABİLİRDİM”

Darbecilere geçit vermemek adına protesto gösterilere katıldığını ifade eden Enes Gün, “Cumhurbaşkanımızın televizyondaki konuşmasını dinledikten sonra darbe olacağını anladım ve aniden sokağa fırladım, yoldan geçen taksinin önüne atladım durdurdum. Taksici bana ‘Nereye Gidiyoruz?’ diye sorunca hızlı sür, çarşı çarşıya dedim. Valilik Binası önünde bekledim sonra sabah namazını kıldım, camide çok güzel dualar ediliyordu. Daha sonra bir araçla 2.Ordu Komutanlığının önüne gittik elimizde hiçbir şey yok içeride çatışma olduğunu zannettim, polisi geçmeye çalıştım, zaten geçseydim şu an hayatta değildim, poliste bırakmadı. Orası bayağı kalabalıktı, abim, kardeşlerim, dayımın ve teyzemin çocukları da oradaydı, babamda geriden geliyordu. Polis bizi bırakmayınca bulunduğumuz yere oturarak olayları takip ettik. Bir an silah sesi duydum, içeriye polisi almışlar ateş ettiklerini duydum. 20 saniyede bir silah sesi duyuyorduk. Ben orada bulunan kamyonun üstüne çıktım, oradakiler olayları görmek için kamyonun üstündeydi ama ben daha önceden demirlerin altından yaşananları gördüm. Kamyonun üzerine çıkarak protesto ediyordum, adam karşımızda ateş ediyordu. Ben hayatımda hiç mermi yemedim, zannediyorum havaya atıyor adam namluyu bana çevirmiş oysaki. Silahın önündeki deliği bile görüyordum iki kişiydiler uzanmış ateş açıyorlardı. Zaten görüntüleri televizyonlar yayınladı adamlar ateş ediyordu. Yanımda abim vardı o da Şemdinli’de sözleşmeli Er olarak görev yapıyor onunla birlikte kamyonun üstündeydik. Zaten ateş açılınca herkes yere yattı, kamyonun üstündekiler inmeye başladı sadece ben ve abim kaldık. Abim kolları açıp  ‘beni vur’ diye bağırdı birkaç kez ateş açtılar ancak vuramadılar. Demek ki Rabbim ölmesini nasip etmedi” dedi.

GÜN, “KURŞUNU YİYİNCE ÖLDÜM SANDIM, GÖZLERİM AZRAİL’İ ARADI”

Gün, vurulduktan sonra çok büyük acılar çektiğini ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü: “Ateş açılınca bende indim sonra yeniden kamyonun üzerine çıktım bir kaç kez yine ateş açıldı, ben vurulacağımı biliyordum, vurulmayı bekledim açıkçası. O anki yaşadıklarımı anlatmaya kelimeler yetmez. Vurulduktan sonra yaşadığım acıyı tarif edemem ben böyle bir acıyı hayatımda ilk kez hissettim. Gözlerimi açtım Azrail’i aradım ‘Ölecek kişi ilk başta Azrail’i görür’ diye bir söz var ya işte ben onu yaşadım,  fotoğraflarda var zaten gözlerimi havaya diktim öldüm sandım, gücümü kaybetmeye başlayınca Kelime-i Şahadet getirdim, ama ölüm nasip olmadı. Doktorlar ilk müdahaleyi yapıp ilaç verdikleri zaman ‘yaşayacak mıyım, ne olacak?’ diye sordum, doktorda ‘İnşallah kurtulursun’ dedi. Ben o an kendimi sıkıyorum, hayatta kalmak için, babamı gördüm çok üzüldüm, dayanacak gücüm kalmayınca kendimi bıraktım. Yollar kapalı olunca babamı birini bulup getirmiş, babam üstümde ağlıyordu, o an yapacak bir şey olmadığını düşündüler her halde doktorlar. Hemen ameliyata aldılar, 26 gün hastanede yattım. Çok büyük acılar yaşadım ancak Allah’a bunu benden al demedim, bunu diyecek insan değilim. Allah herkese o anki yaşadığım tadı nasip etsin çünkü çok güzel bir şey. Uğrunda yaralandığım, kanımı döktüğüm şey belli ortada zaten. Belki tersi olsa terörist olarak adlandırılacaktık. Biz ailecek şu veya bu kişi için çıkmadık, önceden gözümüzün önüne geldi. Kardeşimi unuttum o beni ben onu arayamadım o aklımda bile değildi. Çok şükür hayattayım, eskisinden daha iyi oldum. Bana göre hayırlı oldu. Cenab-ı Allah’tan şehit olanlara rahmet diliyorum, onların sayesinde nefes aldık. Allah başta Cumhurbaşkanımızdan ve sizlerden razı olsun” dedi.

POLAT, VATANIMIZI KİMSE ESARET ALTINA ALAMAYACAK”

15 Temmuz Darbe Gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam manasıyla ülkesine liderlik yaptığını, onun talimatlarıyla meydanlara çıkan halkın darbeyi engellediğini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Enes Gün gibi yiğit kardeşlerimiz olduğu müddetçe Allah’ın izniyle bu topraklarda özgür ve hür bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

Başkan Polat, “15 Temmuz Darbe girişimi sırasında yaralanan gazilerimizden Enes Gün kardeşimiz bizleri ziyaret etti, teşekkür ediyorum. Kendisini böyle sağlıklı görmek hepimizi mutlu etmiştir. Enes Gün, bu aziz ve necip milletimizin yiğit evlatlarından bir tanesidir. Kendisi darbe girişiminin olacağını duyduğu an sokaklara çıkıp vatanına ve milletine sahip çıkan yürekli insanlar arasında yerini aldı. Kardeşimiz Cumhurbaşkanımızın televizyondan yaptığı ‘Milletimizi bu darbecilere karşı sokaklara, meydanlara çağırıyorum” davetinden sonra ne, niçin, kimin için demeden annesiyle, babasıyla, kardeşleriyle birlikte doğruca meydanlara inen kahramanlarımızdandır. Vatanı, bayrağı ve milleti için, halkın iradesini hâkim kılmak için canını siper eden bu kardeşimizi yürekli davranışı için tebrik ediyorum. Vatanımız böyle kahraman evlatları olduğu müddetçe Allah’ın izniyle hiç kimsenin esiri olmayacak ve esaret altına girmeyecektir. Bizler eğer şu an özgür ve hür bir şekilde yaşıyorsak, ülkemizde iç savaş yoksa bu şehit ve gazilerimiz sayesindedir. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için nice insanımız şehit düştü, gazi oldu. Bayrağımızı en yüksek şekilde dalgalandıran şehitlerimiz, gazilerimiz ve bu uğurda mücadele eden insanlarımızdan Allah razı olsun. Tarih işte bu cesur yürekli, onurlu insanları altın harflerle yazacak” şeklinde konuştu.

POLAT, “TERÖR ÖRGÜTLERİ ADETA VARDİYA SİSTEMİYLE SALDIRILAR DÜZENLİYOR”

Terör örgütlerinin adeta vardiya sistemiyle saldırılarda bulunduğuna dikkat çeken Polat, “Kızılı, yeşili, renksizi hepsi bir araya gelerek bizleri parçalamak ve bölmek adına milli birliğimize kast ediyorlar. Hepsinin asıl amacı ve gayesi ortaktır. FETÖ her girdiği kaba göre renk değiştiren, her ortama göre şekil alan, kutsal değerleri olmayan bir terör örgütüdür. Allah’ta onları zaten bu dünyada rezili rüsva etti, bu terör örgütüne yardım ve yataklık edenlerin öbür dünyada da aynı cezayı görmeleri için Allah’a dua ediyoruz. Adeta vardiya sistemiyle saldırılarda bulunan terör örgütlerinin tek amacı halkı korkutmak, sindirmek ve ülkemizi parçalamaktır, ama buna millet olarak asla izin vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ‘Bu Bayrak İnmeyecek, Ezanlar Susmayacak’ inşallah. Millet olarak tek yürek olup vatanımıza, bayrağımıza ve ülkemize sahip çıkacağız. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum” dedi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız