SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Arslantepe'de 5 Bin Yıllık Tohumlar Bulundu

0
Güncellendi - 2021-10-06 16:19:22
Arslantepe'de 5 Bin Yıllık Tohumlar Bulundu
A- A+ PAYLAŞ

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nde yürütülen kazı çalışmalarda Milattan önce 3 bin 600-3 bin 700 yılına ait olduğu düşünülen 24 mezar ile 6 ev kalıntısı, küp içerisinde iki çocuk iskeleti ve M. Ö. 3 bin 600-5 bin yıllarına ait olduğu düşünülen tohumlar gün yüzüne çıkarıldı.

Malatya'nın Battalgazi ilçesinde bulunan Arslantepe Höyüğü'nde kazı çalışmaları Ağustos ayında başlamıştı. 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla tarihe ışık tutan Arslantepe Höyüğü'nde çalışmalar İtalyan Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli'nın başkanlığında devam ediyor. Bu yılki kazılarda, 24 mezar ile MÖ 3 bin 600-3 bin 700 öncesinden kaldığı tahmin edilen 6 ev kalıntısı bulundu.

Öte yandan, kazılarda ortaya çıkan vazo ve büyük küplerin ikisinde de iki çocuk iskeleti ve Milattan önce 3600 - 5 bin sene önceki tohumlara ulaşılarak, eskiden insanların ne ile nasıl beslendiklerine dair çalışmalar devam ediyor.

“Evdeki dolapların içerisine ne koymuşlar, bunları nasıl kullanmışlar, onu anlamak istiyoruz”

Restelli, kazı çalışmalarında tohumlar bulduklarını ifade ederek, “Hem bir Ortaçağ mezarlığı, onun altında eski Orta Tunç ve eski Tunç Dönemi, Geç Kalkolitik Dönemi, Kuzey’de de Geç Hitit Dönemini çalıştık. En enteresan tabakaları Geç Kalkolitik Dönemi’nde bulduk. Mekanlar, odalar malzeme ve aletlerle doluydu. Seramiklerin yanında tohumlar var. Tohumlar çok farklı bir tip ve tarihi M.Ö.3600. 5 bin sene önceki bu tohumları anlamak istiyoruz. Bu noktada da seneye arkeobotanik arkadaşlarımız çalışacak. Ne yediklerini tam anlamak için bir çalışma yapacağız. Evdeki dolapların içerisine ne koymuşlar, bunları nasıl kullanmışlar, onu anlamak istiyoruz” dedi.

Toprak küplerde 2 çocuk mezarı bulduklarını belirten Restelli, “O dönemde normal, bebekler ve çocuklar evin içinde gömülmüşler. Küçük aletler, iğneler, bez ve değirmen taşları bulduk. Bu sene restoratör için çok iş çıktı ama seneye devam edeceğiz. Çünkü çok seramik bulduk. Bu noktada seneye 3-4 restoratör getireceğiz. Kuzey’deki, Genç Hitit Dönemi’nde gelecek sene çok enteresan çalışmalar olacak. Bu sene orada çok büyük bir bina kaldırdık. Onun altında yeni evler çıkıyor. Sıva ve onun altında seramikler görüyoruz. Gelecek sene orada çok enteresan bir kazı olacak” ifadelerini kullandı.

Restelli, evlerde topraktan yapılmış ocaklar bulduklarını ifade ederek, “Bunun yanında fırında var. Çamurla, kerpiçle fırınları yapıyorlar. Tam bizim ekmek fırınları gibi fırınlar yapmışlar ama daha küçük çünkü bu evlerin fırınları. Bu fırınlar her dönemde var ama en enteresanları Eski ve Orta Tunç Dönemi’nde yapılmış. M.Ö. 3000, 2500, 2000’e kadar” şeklinde konuştu.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesi'ne giren Arslantepe Höyüğü'nde önemli çalışmaların yapıldığına ve bu çalışmaların devam ettiğine dikkat çeken Restelli, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Malatya Büyükşehir Belediyesi çok çalışıyor. Hem karşılama merkezi hem çatı hem de güvenlik noktasında çalışmalar var. Buraya gelen insanlara Arslantepe’yi anlatmak için yayın yapıyoruz. İnönü Üniversitesi ile bir bağlantı yaptık ve yayın yapacağız” diye konuştu.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Nuri (2 yıl önce)
    Peki O tohumlar şimdi nerede?Tarım bakanlığı bu orijinal ata tohumları ile ilgili bir çalışma yapıyormu?Bunları koruyormu?Bu millet bu temiz ve sağlıklı tohumlardan yapılmış besinleri ,mesela ekmekleri ne zaman yiyecek?
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (2 yıl önce)
    Bulunan tohumlar çok önemli. Amerika da bir firma Türkiye de kazı açlışmalarında bulunan eski buğday tohumunu ele geçirerek çoğaltmış. Bu tohumlardan elde ettiği unu çok yüksek fiyattan satarak ticaretini yapıyor. Bu tohumlar da çoğaltılarak (siyez buğdayı gibi) halkın üretmesi ve para kazanması sağlanabilir.
    0
    0
    Yanıtla
  • erol (2 yıl önce)
    M.Ö: 3600 yıllarında bu topraklarda tarıma başlayarak, yerleşik hayata geçen bu ilk insanlar ; ektikleri bitkilerin tohumlarını sonraki yıllarda ekmek için koruma altına almışlar. O insanlarda 5 bin yıl sonra gelen bizler ,onların bize miras bıraktıkları yerli tohumları koruma altına almayarak terk ettik.Yerli tohumlar yerine İsrail in bir ekimlik tohumlarını her yıl tekrar tekrar milyarlarca dolar ödeyerek alıp ektik.6 bin yıldır her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği bu topraklarda tarımı bitirdik, samana muhtaç hale geldik.Anlaşılan Aslantepe kazıldıkça yaşanılmış ,ders alınacak gerçekleri bize öğretmeye devam edecek.
    0
    0
    Yanıtla
  • vatandaş (2 yıl önce)
    O tohumlar çok kıymetli genetiği değiştirilmemiş doğal ürün üretimi için bir fırsat inşallah değerlendirilir bir haberde İsrail'in böyle tohumlara bir şekilde el koyduğu yazıyordu dikkat etmekte fayda var
    0
    0
    Yanıtla