SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Atatürk İçin Dokunan Halı Satışta

0
Güncellendi - 2020-01-03 00:34:27
Atatürk İçin Dokunan Halı Satışta
A- A+ PAYLAŞ

Sivaslı bir iş adamı tarafından Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e armağan edilmek üzere Sivas Sanat Evi'nde 3 kadın tarafından 6 yılda dokunan 86 yıllık tarihi halı, satışa çıkarıldı.

Levent'teki halı satış mağazasının 4. kuşak temsilcisi olan ve 34 yıldır halı ticaretiyle uğraşan Ali Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'ta Cumhuriyetin ilanından sonra açılan ve o dönemlerde özel dokuma merkezi statüsü taşıyan Sivas Sanat Evi'ne, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e hediye edilmek üzere bir iş adamı tarafından 1928 yılında Türkiye haritası şeklinde duvar halısı siparişi verildiğini anlattı.

Işık, 3 metrekarelik duvar halısının, Sivas Sanat Evindeki 3 kadın tarafından yaklaşık 6 yıl sonra 1934'te tamamlandığını ifade ederek, o dönemde yaşanan bazı siyasi gelişmelerden dolayı halının Atatürk'e ulaştırılamadığını söyledi.

O günkü Türkiye sınırlarının yer aldığı örnek bir şablona bakılarak, kök boyasından hazırlanan iplerle elle dokunan tarihi halıda 57 vilayetin yer aldığını hatırlatan Işık, "Yıllardır halı tüccarlığının dışında nadide özellikte halılara ve tarihi eşyalara merakı olan bir esnafım. Bu halıyı da Anadolu'ya mal alıp satmak için gittiğim sırada gördüm. 20 yıl önce ciddi bir rakam ödeyerek halıyı alıp İstanbul'a geldim. Ama halıcı dükkanımda 2-3 gün sergiledikten sonra depoya kaldırtarak satmaya kıyamadım. Yaptığım araştırma ve künyesinden edindiğim bilgilere göre halının hikayesi çok etkileyici geldi bana. Halıyı İran'dan gelen çerçeveyle yaklaşık 5 bin Türk lirasına çerçevelettirdim. Şimdi bu tarihi esere gözüm gibi bakıyor ve gözümden bile sakınıyorum." diye konuştu.

Işık, Sivas Sanat Evi'nde 1928'de yapımına başlanan 3 metrekarelik halıda kullanılan iplerin saf yünden elde edildiğini, kimyasal hiçbir madde karıştırılmadığını belirterek, "Bu yüzden 86 yıllık halı hiç bozulmamış. Bunun doğal sonucu olarak da halı kirlense bile solmamış, yıllarca doğal bir şekilde kalmış. Satın aldıktan sonra sadece bir kere yıkandı. Ama gördüğünüz gibi halı ilk dokunduğu şekildeki gibi yeni ve tertemiz." ifadelerini kullandı.

"Halıdaki haritada tarihimiz ilmek ilmek dokunmuş"

Işık, halının Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hediye edilmek üzere dokunduğunu ancak Çankaya Köşkü'ne ulaştırılamadığını belirterek, şunları söyledi:

"Baktığınızda gerçekten çok özel bir halı. Bu özel halı yaklaşık 20 yıldır bende bulunuyor. Değeri ve tarihsel önemi açısından kıymetli bir eser. Ben de Sivaslıyım. Memleketimizde dokunmuş bu özel Türkiye haritası şeklindeki el dokuması halı, Cumhuriyetin ilanından sonraki ilk sınırlarımızı bulundurma niteliği taşıyor. Aslında halıdaki haritada tarihimiz ilmek ilmek dokunmuş. Atalarımızın Kurtuluş Savaşında verdiği emeklerin ardından bizim vatanımızın ilk kazanımlarını ve sınırlarımızı oluşturuyor aslında. Çerçevesini özel olarak İran'dan getirttim. Çerçevenin de kırılmama özelliği bulunuyor. Bunun yanında halımız kök boya olduğu için çerçeve de halıya boya vermemesi için kimyasal özellik taşımayan özel bir boyayla boyanmış. Yıllar geçse de halının üzerindeki boya ve renkler kesinlikle deforme olmaz."

Çok sayıda halı alıp sattığını ifade eden Işık, "Bu önemde bir halıyı ilk kez tanıma şansım oldu. Büyük bir emek ve yetenekle yapılmış, adeta göz nuru dökülmüş bir eser. Halıyı öğrenen bize soran kişilerden satın alma noktasında çok fazla talepler geliyor. Ama bu halıyı istediğimiz ve sevdiğimiz bir yere vermek istiyoruz. Devletimizin önemli kurumlarında sergilenmesi ve bizim de bu duruma aracılık etmemiz bizler adına gurur vesilesi olur." dedi.

Halı 6 yılda tamamlanmış

Cumhuriyet'in ilanından sonra kooperatif özelliği taşıyan Sivas Sanat Evinde, dönemin en büyük devlet adamına hediye edileceği için Sivas yöresinde usta 3 halıcı kadının seçildiğini bildiren Işık, kadınların canla başla her gün halıyı bitirmek için çalıştığını kaydetti.

Işık, üç kadının halıyı 6 yılda tamamladığını anlatarak, şunları söyledi:

"Bu üç sanatçı kadın 6 yılda bu zor ve çok önemli eseri tamamlamışlar o günkü zor şartlar içerisinde. Bu halıda da çift düğüm şeklinde dokunduğu için metrekaresinde 300 bin düğüm var. Bu düğümler tek tek atıldığı zaman hata kabul etmez. Özel bir işçiliktir bu metod. Dokuyucunun önünde bir şema vardır. Şemada her metrekarede ne renk kullanılacak, hangi desen seçilecek, hangi model girilecek bunlar halıya bir sistem dahlinde işlenir. Bu eli öpülesi 3 Türk kadınlarımız o dönemin uzman halıcıları. Tabi ki şimdi bu halıyı dokutmaya kalksak yünü, boyası tekniği bulunmadığı için bu imkansız olur. Hava ve buharla yapılan boyayı yapmak zaten artık imkansız. Bugüne kadar bozulmadan gelmesi zaten eserin kalitesi hakkında ipuçları veriyor bizlere. En önemlisi de devlet erkanına verilmek amacıyla hazırlanması halıyı çok önemli kılıyor. Halımızı isteyen çok fazla kişi ve kurumlar oldu. Hatta yurt dışından da talepler aldık. Ama ülkemizde kalmasını istiyoruz. Çünkü gerçek anlamda bizim insanlarımızın emek verdiği yerli ve milli bir eser. İnşallah güzel ve korunma altındaki bir yere kısmet olur."

Haritada 57 vilayet yer alıyor

Türkiye haritası şeklindeki el dokuması duvar halısında 57 vilayet bulunuyor. 1939'da ana vatana katılması sebebiyle Hatay ili halıda yer almıyor. Halıda, Osmaniye "Cebeli Bereket" ismiyle Giresun "Gireson", Ağrı "Bayazıt", Diyarbakır "Diyarbekir", Elazığ ili de "Elaziz" olarak yer alıyor.

Künyesinde, "Hudut, Vilayetler, Demiryolu, T.C. vilayetlerini gösterir harita" yazısının işlendiği halıda, Sivas Sanat Evinde dokunduğu bilgisi de bulunuyor.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız