SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Beyaz Camın 'Hüsnü Kuruntu'su

0
Güncellendi - 2021-02-18 00:17:00
Beyaz Camın 'Hüsnü Kuruntu'su
A- A+ PAYLAŞ

Oynadığı "baba" karakterleriyle hatırlanan, tiyatro, dizi ve sinema sanatçısı Gazanfer Özcan, Semiha Hanım ile Celalettin Bey'in beş çocuğundan üçüncüsü olarak 27 Ocak 1931'de İstanbul Cihangir'de dünyaya geldi.

Cihangir Firuzağa İlkokulunun ardından Beyoğlu Ortaokuluna devam eden sanatçı, Vefa Lisesi'nde okurken oynadığı, "Hisse-i Şayia" adlı oyundaki "Bican Efendi" rolü sayesinde tiyatroyla tanıştı.

Usta sanatçı, daha sonra Şehir Tiyatrolarının Çocuk Bölümüne girdi.

Komedi Tiyatrosunda, 1955'te oynanan "Mahallenin Romanı" oyununda, rahatsızlanan Reşit Gürzap yerine sahneye çıktı, başarılı olunca kadroya girdi.

Gazanfer Özcan, 1950 ve 1960'lı yıllarda çok sayıda sinema filminde rol aldı. Ayıca 1962 yılına kadar hem çocuk hem de yetişkin oyunlarında tiyatro izleyicisiyle buluştu.

"3 yıllık mücadeleden sonra Gönül eşim oldu"

Verdiği bir röportajda, özel hayatında çok konuşkan olmadığını ve az konuştuğunu dile getiren sanatçı, eşi Gönül Ülkü Özcan ile 1962'de evlenmesini şu sözlerle anlatmıştı:

"Benim girişimimle oldu. Hep böyledir ekseri. Erkekler, bu konuda daha atılgan olur. Her çift gibi, bizim de öyle oldu. Hatta Gönül tarafından bir hayli zorlandım ben. Çünkü biz, 12 yıl çok sıkı fıkı arkadaş olduk. Öyle ki ben onun bir hanım arkadaşı kadar, o da benim bir erkek arkadaşım kadar yakın, hatta birbirimizin flörtlerini bilecek kadar yakındık. Oradan yola çıktık. Eskiler öyle der, ben akideyi bozdum. 3 yıllık bir mücadeleden sonra, kendileri eşim oldu."

Evliliğin ardından, eşiyle Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosunu hayata geçiren Özcan, Türkiye'de sit com türünün öncülerinden biri sayılan "Kuruntu Ailesi"nde, unutulmayan "Hüsnü Kuruntu" karakterini canlandırdı. TRT'de 7,14 ve 21 Temmuz 1985'te izleyiciyle buluşan "Hüsnü Kuruntu" adlı tiyatro oyunu izleyicinin beğenisini kazanınca, yönetmenliğini Uğur Erkır'ın yaptığı dizi, 10 Ekim 1985'te yayın hayatına başladı. Beş yılda 121 bölüm yayınlanan dizinin ardından, 155 bölüm devam eden "Hüsnü Bey Amca" vve 47 bölüm süren "Bizim Kuruntu Ailesi" televizyonda yayımlandı.

Usta sanatçı, kendisinin nasıl biri olduğuna yönelik bir soruya, "Kuruntu Ailesi'ndeki Hüsnü, benim ta kendim. Babamla benim karışımım, Hüsnü Kuruntu. Oradan varın, yola çıkın, nasıl bir insan olduğumu, ölçüp anlarsınız. Ben özel hayatımda, bir Hüsnü Kuruntu'yum." sözleriyle yanıt vermişti.

1998'de Devlet Sanatçısı oldu

Uzun süre sinemaya ara veren Özcan'a, 1998'de "Devlet Sanatçısı" unvanı verildi. "Komser Şekspir" filmiyle 2000 yılında sinemaya dönen Özcan, 2007'de vizyona giren "Beyaz Melek" filminin oyuncu kadrosunda da yer aldı.

Birçok yapımda da aile babası karakterini oynayan Özcan, senaryosunu Gülse Birsel'in yazdığı, 2004'te yayın hayatına başlayan "Avrupa Yakası" dizisinde "Tahsin Sütçüoğlu"nu oynadı.

Usta oyuncu, kronik akciğer rahatsızlığı ve damar tıkanıklığı nedeniyle 1,5 ay boyunca tedavi gördüğü hastanede 17 Şubat 2009'da hayata veda etti.

Haldun Taner Sahnesinde düzenlenen geniş katılımlı törenin ardından, sanatçının cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

Gazanfer Özcan, "Yeter Artık", "Sülüman Bacanak", "Aşk Mektubu", "Nereden Nereye", "Öp Babanın Elini", "Yağmurdan Kaçarken", "Oh Olsun"un da arasında bulunduğu çok sayıda tiyatro oyununda sahne aldı.

"Bu Nasıl İş?", "Başımıza Gelenler" ve "Baba" adlı dizilerde de rol alan sanatçının oynadığı filmlerden bazıları ise şöyle:

"İngiliz Kemal Lawrence’e Karşı", "Çeto Salak Milyoner", "Fındıkçı Gelin", "Aramızda Yaşayamazsın", "Şimal Yıldızı", "Allı Yemeni", "Garipler Sokağı", "Biz İnsan Değil Miyiz", "İki Damla Gözyaşı", "Külkedisi", "Damat Beyefendi", "Şaka Yapma", "Avare Şoför", "Çılgın Yenge", "Televizyon Çocuğu", "Tokmak Nuri", "Ah Nerede Vah Nerede", "Dam Üstüne Çul Serelim", "Burnumu Keser misiniz?", "Komser Şekspir", Keloğlan Kara Prens'e Karşı", "Beyaz Melek."

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız