SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Zirve Kumpası'nda 'Gizli' Tanığa Tutuklama

0
Güncellendi - 2021-05-24 20:20:20
Zirve Kumpası'nda 'Gizli' Tanığa Tutuklama
A- A+ PAYLAŞ

ZİRVE KATLİAMINI ERGENEKON DAVASINA BAĞLAMAK İÇİN 'TEZGAH' KURMUŞLAR.. Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde meydana gelen ve 1’i Alman uyruklu 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında FETÖ silahlı terör örgütün adına jandarma personeline kumpas kurarak davaya dahil edilmelerin eve yaklaşık 4 yıl tutuklanmalarına neden olan 10 sanığın yargılanmasına başlanıldı. İlk duruşmada Zirve Yayınevi davasında örgütün gizli tanık olarak kullandığı İlker Çınar hakkında tutuklama kararı verildi, 5 kişi hakkında ise yakalama kararı çıkartıldı.

Malatya’da Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin kumpas davasında FETÖ'nün kirli yüzüne ilişkin perde aralanıyor. Yargılaması 12 yıl süren zirve Yayınevi Davasında beraat eden askeri mensuplarının FETÖ’nün kurduğu kumpasla davaya dahil edilmelerine yol açan FETÖ mensubu 10 sanığın yargılaması Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.

İddianamede, Zirve Yayınevine dahil edilen TSK mensuplarının Ocak 2007’de Malatya İl Jandarma Komutanlığında görevli bir uzman çavuşun itirafçı olarak FETÖ’nün TSK’ya sızma girişimini tüm detayları ile ortaya çıkartılması üzerine hedef yapılarak, sahte ihbar mektupları ile Zirve Yayınevine cinayetlerine kumpasla dahil edildikleri belirtiliyor.

Uzman çavuşun 2007 yılında itirafında yer alan FETÖ’nün TSK’ya sızma girişimine ilişkin anlatımlarının 9 yıl sonra 2016’da 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında gündeme gelen TSK’ya sızma girişimleri ile bire bir uyum sağlıyor.

-Bu kez davanın mağduru oldular

Zirve Yayınevi Davasına dahil edilerek 4’er yıl cezaevinde kalan, yargılama sonucunda beraat eden Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Malatya eski İl Jandarma Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, dönemin Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Yarbay Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, dönemin İl Jandarma Komutanlığında görevli Astsubaylar Abdullah Atılgan ve Murat Göktürk, uzman çavuşlar Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik ile sivil Levent Kağan Türk’ün FETÖ’nun kurduğu kumpas ile davaya dahil edilmeleri nedeniyle bu kez mağdur olarak davaya dahil oldular.

Hazırlanan iddianame, Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede halen kırmızı bültenle hakkında yakalama kararı bulunan ve Amerika’da olan FETÖ’nün TSK ve Emniyet İmamı Hamdullah Bayram Öztürk, FETÖ’nün mahrem imamları Adnan Dinçer, Deniz Civelek, Mehmet Ali Badak, Nihat Keskin, Nihat Özçelik, Özgür Birdal, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit ile davanın gizli tanığı İlker Çınar olmak üzere 10 sanık yargılanmaya başladı.

“İftira Nedeniyle Mağdurun Gözaltına Alınmasına veya Tutuklanmasına Neden Olma, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme” suçlarından cezalandırılmaları istenen FETÖ mensuplarının, Zirve Yayınevine ilişkin suçu işlemediklerini bildikleri halde Zirve Yayın Evi Cinayetine azmettirdiklerine dair sahte ihbar mektupları yazdırılmak suretiyle askerler hakkında soruşturma ve kovuşturma yaptırılmasını sağladıkları, örgütün yazmış olduğu ihbar mektuplarını doğrulamak amacıyla da gizli tanık yaptırdıkları İlker Çınar’a asılsız ve doğru olmayan beyanda bulundurdukları belirtildi.

Malatya 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada; tutuksuz sanık Özgür Birdal, müştekiler Adem Gedik, Ruhi Abat ve Levent Kağan Türk’ün yanı sıra bazı sanık ve müştekilerin avukatları katıldı. Başka bir davadan tutuklu bulunan sanık Nihat Keskin, tutusuz sanıklar Adnan Dinçer, Mehmet Ali Badak da video konferans sistemi ile hazır bulundu.

-"Örgüt adına jandarmadan istihbarat topluyorduk"

Duruşmada hazır bulunan sanık FETÖ eski mahrem imamı ve öğretmen Özgür Birdal, sorumluluğunda bulunan jandarma personelinden FETÖ adına istihbarat topladığını ve bunu yazılı olarak üstlerine verdiğini itiraf etti. Özgür Birdal, “2004 yılında sivillerle askerlerin görüşme yapması gibi yeni bir yapılanma vardı. Ben 4-5 jandarma personeli ile görüşüyordum. Aykut Saka adlı uzman çavuş bizi açığa çıkarttı ve 2006 yılının sonlarına doğru deşifre oldum. Ben görevi öğretmen Mehmet Ali Badak’a devrettim. Dönemin Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger, cemaate karşıydı. Ve bizi deşifre etti. Alay Komutanının her adımını takip ediyorduk, ziyaretlerini ve görüşmelerini biliyorduk. Zirve Yayınevi davasına gönderilen ihbar mektupları FETÖ’nün yazım jargonuna benziyor. Zirve Yayınevi cinayetleri sonrasında Jandarma Genel Komutanlığında örgütün üst düzey yöneticisi olarak bildiği Rıdvan Akovalı Malatya’ya geldi ve havaalanında alarak bir internet kafeye bıraktım, daha sonra 2 saat sonra geri alıp havaalanına bıraktım. Zirve Yayınevi davası sonrasında TSK imamı olan Hamdullah Öztürk’ün Malatya’ya gelerek kendileri ile toplantı yaptı. Deşifre olmamız nedeniyle öğretmenlikten istifa ederek örgütün TSK imamı olan Hamdullah Öztürk tarafından 2008 yılında diğer mahrem imam Mehmet Ali Badak ile birlikte Dubai’ye gönderildik. 2004 ile 2016 yılları arasında yaklaşık 10 ayrı telefon hattı kullandım.” dedi.

Jandarma mahrem imamı ve eski öğretmen Mehmet Ali Badak ise verdiği ifadesinde sorumluluğundaki jandarma personelinden örgütün istemiş olduğu bilgileri aldığını söyleyerek, 2007 Ocak’ta deşifre olunca örgütün yönlendirmesi ile öğretmenlikten istifa ettiğini ve örgüt tarafından yurtdışına gönderildiğini söyledi.

FETÖ’den ihraç eski jandarma istihbarat uzman çavuş Adnan Dinçer ise, “FETÖ’de bir asker, örgütle bağlantılı başka askeri bilmez” dedi.

Örgütün Diyarbakır jandarma mahrem imamı ve öğretmenlikten ihraç sanık Nihat keskin ise, kendisinin Zirve Yayınevi ile ilgili ihbar mektuplarıyla ilgisini bulunmadığını ileri sürdü.

Mağdur İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, “Sanıklar 3 maymunu oynuyor. Örgüt içinde kullandıkları telefonları hatırlamıyorlar. Dini hizmet yapmış gibi konuşuyorlar. Öğretmen bunlar. Siz diyanet misiniz, müftü müsünüz? Sanıklar yargılandıkları davalarda itirafçı olmuşlar ama ortaya çıkan bir suçlu yoktur. Sanıklar halen FETÖ’nün güdümünde, kontrolünde ve baskısındadır. Son zamanlarda hükümete yapılan operasyonlar en güzel göstergesidir. FETÖ sanıklar için sürekli vaadler veriyor. Sanıklar İlker Çınar, Mehmet Ali Badak ve Adnan Dinçer’in tutuklanmasını talep ediyorum." diye konuştu.

Mağdur jandarma personeli Adem Gedik, “Sanıklar kendilerini sıkıntıya sokmayacak şekilde dünyanın bildiği şeyleri söylüyorlar. Ancak yaşadıklarımızı biz biliyoruz. İlker Çınar, Mehmet Ali Badak ve Adnan Dinçer’in tutuklanmasını talep ediyorum. Gizli tanık olan İlker Çınar olayın göbeğinde, ama ortada yoktur kim koruyor?”

Mağdur Levent Kağan Türk ise “hakkımızda iddianame çıkmadan önce ben iddianamedeki suçlamaları yazılan kitaplardan öğrendim. Bu nedenle davayı yönlendirmeye yönelik olarak kitap yazan İsmail Saymaz, Adem Yavuz Arslan ve Sibel Hürtaş hakkında da dava açılmalı. Gizli tanıklık yapan İlker Çınar halen misyonerlerin kontrolünde bulunuyor. İlker Çınar tanıklık yapmak için misyonerlerden para almıştı.” İfadelerini kaydetti.

-"Örgütü deşifre edince evime girip özel videolarımı alıp internet sitesinde yayınladılar"

FETÖ’nün TSK’ya sızma girişimini 2007 yılında itiraf ederek örgütü deşifre eden eski uzman çavuş Aykut Saka, tanık olarak dinlendiği duruşmada Malatya’da o dönem kendisi ile öğretmen olan FETÖ mahrem imamları Özgür Birdal, Mehmet Ali Badak ve Engin Suiçmez’in ilgilendiğini ve örgütün TSK yapılanmasını deşifre etmesi nedeniyle Ergenekon Davasına ve Zirve Yayınevi davasına sanık yaptırılarak susturulduğu belirtti. Tanık Aykut Saka, “Zirve Yayınevi cinayetleri ile ilgili olarak Mehmet Ali Badak benden Alay komutanı hakkında ihbar mektubu yazmamı istedi, kabul etmedim. İhbar mektubu yazmayı kabul etmeyince evimde meydana gelen hırsızlık soncu çalınan bilgisayarımdaki şahsi ve özel videolarım paşakeyfi adlı internet sitesinde yayınlandı” dedi.

-Gizli tanıklık yapmıştı, şimdi tutuklama çıktı

Duruşma sonunda Cumhuriyet Savcısı tutuksuz sanık İlker Çınar'ın tutuklanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıklardan Zirve Yayınevi davasında gizli tanık olarak ifade veren İlker Çınar'ın tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca; sanıklar Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit, Nihat Keskin ve Deniz Civelek hakkında yakalama kararı vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde meydana gelen olayda misyoner kitaplarını satışını yapan Zirve Yayınevi’nde 1’i Alman uyruklu 3 misyonerin öldürülmüştü. Olayın şüphelisi olan 5 genç, olay yerinde suçüstü yakalanmış ve 12 yıl süren yargılama sonucunda her sanık 3’er kez “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası ile 39’ar yıl 9’ar ay hapis cezası almışlardı.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Has Malatyalı (2 yıl önce)
    Bu FETÖ ve yardakçıları vatan hainlerinin yatacak yeri yok. O dönem rövanş (neyin rövanşıysa artık) duygusuyla onlara destek olan siyasiler de onlarla birlikte yargılanacaktır. Yok öyle kumpasçıları, vatan hainlerini koruyup kollamak sonda da biz bilmiyorduk, miki yapmış demek. Siz de yargılanacaksınız. Bekleyin, eski dostlarınızla aynı kodeste öpüşür koklaşırsınız artık. O günleri de göreceğiz inşallah.
    0
    0
    Yanıtla