SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Hayat Hiç İstemediğim Halde Beni Buralara Getirdi"

0
Güncellendi - 2019-11-19 02:42:16
A- A+ PAYLAŞ

Film yönetmeni ve yapımcısı Derviş Zaim, “Estetik, yapım her anlamda senaryo bağlamında sürekli ödün verirsiniz, ödün verirken de aslında bazen bir şeyde kazanırsınız. Daha fazla bir şeyde kazanırsınız. Bütün bunları görebilmek, tasarlayabilmek işidir yapımcılık ve de yönetmenlik. Yapımcılık ve yönetmenliği beraber kullanıyorum çünkü çoğu zaman yapımcılığımı da kendim yapıyorum. Tasarımımı da kendim yapıyorum. Dolayısıyla hayat hiç istemediğim halde beni buralara getirdi. İyi ki de getirdi başka türlü de o filmler olmazdı” dedi.

Derviş Zaim, bu yıl 9’ncusu düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında kentteki bir otelde ‘Master Class’ etkinliğinde sinemasever ve genç yönetmenlerle bir araya geldi. 

Festival kapsamında Malatya’ya gelen ve ‘Master Class’ eğitimi veren Zaim, genç yönetmenlere bazı tavsiyelerde bulunarak, tecrübelerini aktardı. 

Zaim, her karaktere bir tarih geliştirmek gerektiğini kaydederek, “Bir Ahmet karakteri yarattınız. Ahmet karakteri geçmişte neydi? Karaktere bir biyografi geliştireceksiniz. Her yönetmenin bunu yapması lazım. Sizin bir biyografi yazarı gibi kullanmadığınız bilgilere de sahip olarak o karaktere bir tarih geliştirmenizde yarar vardır” dedi. 

Genç yönetmenlere çekim listeleri hazırlamaları tavsiyesinde bulunan Zaim, şunları anlattı: “Her gün her saniyede neyi çekeceğinizi kendinize söyleyeceksiniz. Çekim listesi hazırlayacaksınız. Amatör, yarı amatör ve profesyonel her filmci bunları yapmak zorundadır, yaparsa iyi olur. İyice profesyonelleşmiş adamlar bunları yapmayabilirler. Ama bunların farkında olan adamın işi emprovizasyon yapsa bile sette daha da kolaylaşır. Başlangıçta bunları daha net yapıyordum. Yine yapıyorum ama sık sık kırıyorum, kırmaya gayret ediyorum.” 

‘Film sizi, siz filmi yoğuracaksınız’ diyen Zaim, şunları kaydetti:

“Bu karşılıklı alış verişlerden aslında değerli, faydalı, duyarlı bir şey ortaya çıkabilir. Çünkü siz bir filmi yaparken aslında filmde sizi yapıyordur. Bu karşılıklı alış verişe kendinizi açık tutarsanız, sürüklerken sürüklenmeyi de başarırsanız film yapmak bir keyif haline dönüşebiliyor. Bunu yapmaya çalışmak çok değerli ve kıymetli. Bu nasıl olur, kendinizi dünyaya açarak, farkındalıkla, anı yaşamakla olur.”

Zaim, her kritik sahnelere alternatif çektiğini ifade ederek, “Artık bunu daha fazla yapıyorum. ‘Sen dur burada bak’ bir öyle çekiyorum, ‘Sen burada durmadan yürü’, ‘Kızı zorla elinden tut dışarıya götür’, ‘Kızı hiç zorlamadan dışarıya götür’, ‘Adamı öldür ama bir baba şefkatiyle öldür’ diyorum. Bunların çoğu çöp olabilir ama bazen öyle kıymetli şeyler çıkar ki bunlardan. Ancak bunları her filmde yaparsanız yapımcı sizi öldürür. Sen her sahneyi iki, üç alternatifli çekersen maliyet artar. Dolayısıyla bunu yapabilecek koşulları bulmanız gerekiyor. Bunu ille yapacaksınız bir şeylerden tasarruf etmeniz gerekiyor. Daha önce çektiğiniz üç tane yakın planı almadan alternatif planlar almaya başlayacaksınız. Film yapmak hayatın her defasında olduğu gibi aslında ödün verme sanatıdır. Estetik, yapım her anlamda senaryo bağlamında sürekli ödün verirsiniz, ödün verirken de aslında bazen bir şeyde kazanırsınız. Daha fazla bir şeyde kazanırsınız. Bütün bunları görebilmek, tasarlayabilmek işidir yapımcılık ve de yönetmenlik. Yapımcılık ve yönetmenliği beraber kullanıyorum çünkü çoğu zaman yapımcılığımı da kendim yapıyorum. Tasarımımı da kendim yapıyorum. Dolayısıyla hayat hiç istemediğim halde beni buralara getirdi. İyi ki de getirdi başka türlü de o filmler olmazdı.”

Güler HAZAR, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız