SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yeşilçam'ın Güldüren Yüzüydü

0
Güncellendi - 2019-07-03 05:30:22
Yeşilçam'ın Güldüren Yüzüydü
A- A+ PAYLAŞ

ASLEN MALATYALI OLAN SANATÇININ VEFATININ 19'UNCU YILDÖNÜMÜ.. Tam adı Ali Kemal Sunal olan usta oyuncu, annesi Saime Hanım ve babası Mustafa Bey'in ilk çocuğu olarak 11 Kasım 1944'te İstanbul Küçükpazar semtinde dünyaya geldi. Aslen Malatyalı olan Sunal'ın ayrıca Cemil Sunal ve Cengiz Sunal adında iki kardeşi bulunuyor.

Fiziken babasına çok benzeyen, çocukluğunda yaramaz ve bir o kadar çekingen bir karaktere sahip olan Kemal Sunal, ilk öğrenimini Mimar Sinan İlkokulu'nda, lise eğitimini ise Vefa Lisesi'nde 11 yılda tamamladı.

Profesyonel oyunculuğa Kenter Tiyatrosu'nda başladı

Çocukluk yıllarında tiyatroya ilgi duyan ve okulunda çeşitli müsamereler düzenleyen Kemal Sunal, lisedeki felsefe öğretmeni Belkıs Bakır'ın kendisindeki yeteneği farketmesi üzerine, öğretmeninin aracılığıyla Müşfik Kenter'le tanışma fırsatı buldu.

Lisede amatör olarak ilk kez "Zoraki Tabip"le sahneye çıkan usta oyuncu, aynı tarihlerde oynadığı bir oyun ile Akşam gazetesinin düzenlediği liseler arası tiyatro yarışmasında "En İyi Karakter Oyuncusu" ödülünü aldı.

Lisede okul arkadaşları Uğur Dündar ve Müjdat Gezen gibi isimlerle birlikte eğitim alan Sunal, mezun olduktan sonra profesyonel tiyatro oyunculuğuna 1966'da başladı. İlk kez Kenter Tiyatrosu'nda "Fadik Kız" adlı piyeste 3 farklı karakterle rol alan sanatçı, daha sonra "Deli İbrahim" adlı oyunda canlandırdığı celladın yardımcısı rolüyle de repliği olmamasına rağmen seyirciyi güldürmeyi başarmıştı.

Üniversite hayatını 27 yılda tamamladı

Yeşilçam filmlerinin gülen yüzü olarak bilinen Sunal, bir yandan tiyatroya devam ederken şu anki adı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi olan Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu'nda 2 yıl öğrenim gördü. Buradaki eğitimini yoğun tiyatro turneleri sebebiyle yarım bırakan Sunal, 1992'de çıkan öğrenci affı ile tekrar üniversitenin 2. sınıfından devam ederek, 51 yaşındayken 1995'te mezun oldu.

Mezuniyet töreni sırasında, "4 yıllık üniversite maratonu sonunda bitti, ama benimki biraz zor bitti. Ben 4 yıllık üniversite hayatını 27 yılda bitirdim." diye konuşan ünlü sanatçı, daha sonra Radyo, Televizyon ve Sinema dalında yüksek lisans yaptı ve "Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" başlıklı bir tez hazırladı. Sanatçının bu tezi 2005'te ailesi tarafından kitaplaştırıldı.

Üniversite dönemi ve sonrasında Emayetaş Fabrikası'nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı da yaptı. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak zorlu şartlar altında çocukluk ve gençlik dönemini geçiren Kemal Sunal, bir röportajında "İşte o yokluklar, Kemal Sunal'ı yarattı." ifadelerini kullanmıştı.

Kemal Sunal, vatani görevine Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu'nda başladı, usta birliğini de 1981'de Ankara Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda yaptı. Daha sonra Kenter Tiyatrosu'nda bir yıl kalan usta oyuncu uzun yıllar arkadaşlık yapacağı Bülent Kayabaş ile tanıştığı Pendik Tiyatrosu'nda bir süre sahne aldı.

"Tatlı Dillim" filmiyle 1973'te sinemaya adım attı

Pendik Tiyatrosu'nun kapanmasıyla idol olarak gördüğü Ulvi Uraz'ın tiyatrosuna geçerek 4 yıl burada çalışan Sunal, ardından da Aksaray Küçük Opera'da, Ayfer Feray Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev yaptı. Burada oynadığı "Dün Bugün" adlı oyunla ünlü yönetmen Ertem Eğilmez'in dikkatini çekerek beyaz perdeyle tanışan Sunal, ilk kez 1973'te Eğilmez'in yönettiği Münir Özkul, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Tarık Akan, Halit Akçatepe ve Filiz Akın'ın yer aldığı "Tatlı Dillim"in oyuncu kadrosuna katıldı.

Usta sanatçının, Devekuşu Tiyatrosu'nun Ankara turnesi sırasında tanıştığı ve 1975'te evlendiği Gül Sunal'dan Ali ve Ezo adlarında iki çocuğu oldu. "Tatlı Dillim" filminden sonra da tiyatro ve sinema çalışmalarını bir süre birlikte yürütmeyi başaran sanatçı, daha sonra kariyerine sinema ile devam etti.

Başarıya giden yolun disiplinden geçtiğine inanan, işinde her zaman titiz ve tertipli olduğunu söyleyen Kemal Sunal, Rıfat Ilgaz'ın "Hababam Sınıfı" eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı "İnek Şaban" tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve hayat verdiği tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen oyuncularından biri oldu.

26 yıllık sanat hayatına 82 film sığdırdı

Oynadığı rollerde genellikle halk kahramanını canlandıran Sunal, filmlerde her zaman haklının haksıza, güçsüzün güçlüye karşı mücadelesini temsil eden komedi ustası haline geldi.

Yüzü ve fiziki yapısı ile Fransız komedyen Fernandel'e benzetilen usta oyuncu, 26 yıllık sanat hayatına tiyatro oyunları hariç 6'sı yan rol, 76'sı başrol olmak üzere 82 film sığdırmayı başardı.

"Saygılar Bizden", "Şaban Askerde", "Şaban ile Şirin" ve "Bay Kamber" olmak üzere 1993-1996 yılları arasında toplam 4 dizide de oynayan Sunal, Türk sinemasında öncesinde "İnek Şaban" tiplemesi olmak üzere canlandırdığı iyi, saf adam rolleriyle her yaştan izleyicinin beğenisini kazandı. İnsanları güldürürken düşündürmeyi de başaran sanatçı, filmlerinde öğretmenden bekçiye, kapıcıdan çöpçüye kadar birçok karaktere girerek, her dönem seyirciler tarafından ilgi gördü.

Aynı zamanda canlandırdığı her karakterle seyircilerin yüzünü güldürmeyi başaran ve halk tarafından fazlasıyla benimsenen Kemal Sunal'ın oynadığı filmlerin genelinde Türk halkının geleneklerinden, adetlerinden, inanışlarından örnekler öne çıktı.Yer aldığı yapımlar bir "başarı öyküsü" özelliği taşır

Motivasyon filmleri olarak da adlandırılan Sunal'ın yer aldığı yapımlar ayrıca bir "başarı öyküsü" özelliği taşır. Usta oyuncu, "İnek Şaban" filminde bir karpuzcunun başarılı bir kaleci olup yükselmesini, "Doktor Civanım" filminde bir hademenin doktor kılığında köylülerin gözünde büyümesini, "Korkusuz Korkak" filminde Mülayim'in sıradan bir memurken mahallenin gözünde kahraman olmasını, "Salako" filminde saf bir köylünün iyi niyetli bir eşkıyaya dönüşmesini, "Bekçiler Kralı" filminde sıradan bir bekçinin, mahallelinin dertlerine çare bularak halkın umudu haline gelmesi, "Yüz Numaralı Adam" filminde ise yine fakir bir karakterin reklam yıldızı olmasını canlandırdı.

Usta oyuncu, güldürü filmlerin yanı sıra çeşitli dram filmlerinde de rol alarak, izleyicilere adil olma, affedici olma, aile kurma, aile birliğine önem verme, arkadaşlık, bilimsellik, cesaret, cömertlik, çalışkanlık, demokrasi, dini değerler, duyarlılık, dürüstlük, emeğe saygılı olma, fedakarlık, misafirperverlik, öğüt verme, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, takım ruhu ve dayanışma, temizlik, tutumlu olma, vatanseverlik, vefa ve yardımseverlik konularını anlatmaya çalışmıştı.

Bugüne kadar birçok ödüle değer görülen Kemal Sunal, 1976 yapımı ''Kapıcılar Kralı'' filmi ile 1977 Antalya Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"nü aldı. Sanatçı ayrıca, 1989'da "Düttürü Dünya" filmindeki rolüyle Ankara Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü alırken, 1998'de de Antalya Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.

Uçak fobisi olduğu bilinen ve hayatında daha önce hiç uçağa binmeyen Sunal, oynayacağı son film "Balalayka"nın 3 Temmuz 2000'de filmin çekimlerine başlamak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta kalp krizi geçirerek, hayatını kaybetti.

Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilen usta oyuncunun rol aldığı yapımların bazıları ise şöyle:

"Canım Kardeşim", "Oh Olsun", "Mavi Boncuk", "Salak Milyoner", "Hanzo", "Hababam Sınıfı Serisi", "Şaban Serisi", "Meraklı Köfteci", "İbo ile Güllüşah", "Sakar Şakir", "Tosun Paşa", "Kibar Feyzo", "Yüz Numaralı Adam", "Bekçiler Kralı", "Zübük", "Sahte Kabadayı", "Avanak Abdi", "Korkusuz Korkak", "Şark Bülbülü", "Devlet Kuşu", "Gol Kralı", "Üç Kağıtçı", "Doktor Civanım", "Yedi Bela Hüsnü", "Postacı", "Varyemez", "Propaganda"

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

5 yorum yapılmış

  • 44malatya (4 yıl önce)
    Allahtan.rahmet.diliyorum.mekani.cennet. Olsun.turk.milleti.hic.bir.zaman.seni.unutmayacak
    0
    0
    Yanıtla
  • MALATYALI ROJDA (4 yıl önce)
    Rahmetlinin ağzından yada ailesinden tek kelime Malatya ile ilgili bir söz duymadık şimdiye kadar Doganyol da akrabaları var fakat en ufak bir bağı yok ailenin.
    0
    0
    Yanıtla
  • uğur türkan (4 yıl önce)
    Türkiye'yi Güldüren, Gülen Yüzümüz Olan Büyük Oyuncu KEMAL SUNAL'ı Rahmet ve Özlem ile Anıyorum.Mekanı Cennet olsun..
    0
    0
    Yanıtla
  • Ramazan doğan (4 yıl önce)
    Rahmetli ve çocuklarının Malatya ile fazla bir baglantilari yoktu bu konuda acil şifa dilediğim Kenan ışığı ayrı bir yere koyuyorum rahmetli özalda gerçek bir Malatyalı idi onu saygı ve sevgi ile aniyorom rahmetli olan özali savunmasız insan erbakan hocayi ve yiğit insan millete namlusu yönelen tanka sellam vermeyen muhsin başkanı rahmetle anıyorum mekanları cennet olsun.
    0
    0
    Yanıtla
  • uğur türkan (4 yıl önce)Ramazan doğan isimli kullanıcı yorumuna
    Malatya ile bağlantıları yok diye sanırım anmamışsın kemal sunal'ı ?? Yahu güzel kardeşim illa bir insana rahmet okumak için memleketi ile bağlantısı mı olması gerekiyor ??
    0
    0
    Yanıtla