SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Orhan Tuğrulca

Malatya Eğitiminde Çelişkiler ve Çıkmazlar

Malatya Eğitiminde Çelişkiler ve Çıkmazlar
A- A+ PAYLAŞ

Sorun çözme yolu ortak aklı işletmekten geçer. Malatya'da başarılamayan bu..

Orhan TUĞRULCA Tarihçi-Yazar otogrulca@hotmail.com

Bu son makalemizi “Malatya Eğitiminde Çelişkiler ve Çıkmazlara ayırıyoruz. Bu çelişki ve çıkmazların nerede ve hangi boyutlarda olduğunu her zaman olduğu gibi yine ÖSYM’nin verileri üzerinden anlamaya çalışacağız. Sözünü ettiğimiz husus Malatya’nın son 7-8 yılı incelendiğinde karşımıza çıkan YGS’ deki başarıya karşılık LYS’ deki başarısızlıktır. Esasında bu çelişkili durumu 2013 yılından buyana değişik platformlarda ve araştırma makalelerimizde belirtmeye çalıştık. 2013 yılı Ocak ayında BİLSAM tarafından hazırlanan “Malatya Eğitim Raporu”na da aynı tespitler yansıdı.(1) Maalesef Malatya eğitim bürokrasisi, aşağıda maddeleştireceğimiz çıkmazlar nedeniyle bunu araştırma, nedenlerini tespit etme ve çözüm üretebilmeyi hiçbir zaman gündemine almadı.

Malatya’nın son 7-8 yılına ait rakamlarını burada ortaya koyarak meselenin anlaşılmasını zorlaştırmayı düşünmüyoruz. Zira bir ilin eğitim başarısını OSYM verileri üzerinden ölçmek için birçok parametre kullanılmaktadır. Anlamamız gereken husus “YGS’ deki başarıya karşılık LYS’ deki başarısızlık” olduğundan öncelikle Malatya’nın son yıllarına ait ÖSS/YGS başarısına bakılması gerekir.

Buna göre;

2008 yılında ÖSS sınavında 145 ve üstünde puan alan öğrenci yüzdesi açısından sıralandığında Malatya 81 İl arasında 31 sırada yer alırken,
2009 yılında yine 81 İl arasında 9 sırada yer alarak büyük bir başarı göstermiştir.
2010 Yılında ÖSS’nin yerini alan YGS Sınavında ise Malatya 235.073 puan ortalaması ile 81 İl arasında 30’uncu sırada yer almıştır.

2011, 2012,2013 ve 2014 yılında da 20-30 bandı üzerinde seyretti. ÖSYM’nin en son 2015 yılı için yayınladığı istatistiklerde ise Malatya; Temel Matematik(17 sırada), Fen Bilimler(14 sırada), Türkçe(26 sırada) ve Sosyal Bilimler(32 sırada) Parametresinde net ortalaması dikkate alındığında 81 İl arasında 22’inci sırada yer almıştır.(2)

Aynı yılın(2015) aynı sınavında YGS-1-2-3-4-5 ve 6 parametresinde Malatya, net ortalaması dikkate alındığında 81 İl arasında 20’inci sırada yer almaktadır.(3)

Malatya’nın ÖSS/YGS ‘deki bu sıralaması, Türkiye ortalaması dikkate alındığında iyi bir başarı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak asıl sorun LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçlarında yatmaktadır.

Malatya, 2010 yılından buyana son sınıf düzeyinde mezun olan öğrenci ile üniversiteye yerleşen öğrenci oranlamasında 81 İl arasında 65-73 bandında yer almaktadır. 2015 OSYM verilerine baktığımızda YGS’ de başarıp LYS’ de çakılan Türkiye’de sadece beş İl var: Malatya, Karabük, Tunceli, Bayburt ve Kırıkkale.

2015 yılında yapılan YGS ve ardında yapılan LYS sınavlarından sonra ÖSYM’nin verileri üzerinden yaptığımız araştırmada; Türkiye ortalamasının 42 sıra olduğunu dikkate aldığımızda Malatya, Karabük, Tunceli, Bayburt ve Kırıkkale’nin dışında kalan illerin YGS başarısı ile LYS başarısının doğru orantılı ve uyum içerisinde olduğunu görüyoruz. Başka bir ifade ile bu beş İlin dışındaki İllerin Türkiye geneli YGS başarısı ile LYS başarısı birbirine yakın seyretmiştir. Örneğin Yalova, Burdur, Isparta, Antalya, Denizli, İzmir, İstanbul, Aydın, Niğde, Edirne, Bursa, Balıkesir, Kütahya, Kocaeli ve Nevşehir gibi… İllerin YGS başarısı ile LYS başarısının aynı band üzerinde olduğunu görüyoruz. (4)

Oysa Malatya ile birlikte beş İlin durumu dikkat çekicidir:

Malatya 2015 YGS’ de 20-22 bandında iken LYS’ de 65 sırada yer almıştır. Karabük 2015 YGS’ de 7 sırada iken LYS’ de 57 sırada, Tunceli 2015 YGS’ de 18 sırada iken LYS’ de 67 sırada, Bayburt 2015 YGS’ de 23 sırada iken LYS’ de 50 sırada, Kırıkkale 2015 YGS’ de 27 sırada iken LYS’ de 66 sırada yer almıştır.(5)

Bu sıralamalara bakarak denilebilir ki, “bu bir yarışma sınavıdır, bazı iller başarılı olurken bazı iller de başarısız olacaktır” Hem YGS’ de hem de LYS’ de başarı ve başarısızlık doğru orantılı olan İller için bu yaklaşım doğru olabilir. Ancak bir İl YGS’ de (Yükseköğretime Giriş Sınavı) Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir başarı çıkarıp LYS’ de (Lisans Yerleştirme Sınavı) çakılıyorsa ve bu durum yıllardır kronikleşmişse bu çelişkinin araştırılması gerekmez miydi?

Bu çelişkiler yıllardır sürdüğüne göre İl eğitimcilerinin aşağıdaki hususları ve varsa başka hususları çoktan tartışması gerekmez miydi. Akla ilk gelen sorular şunlar:

1-YGS soruları, öğrencilerin genel yeteneklerini ölçen sorulardır. Malatyalı öğrenciler genel yetenek kapasiteleri yüksek olduğundan bu sınavda başarılı oluyorlar. Ancak LYS soruları bilgi gerektirdiği için mi çakılıyorlar?

2-Malatya’daki dershaneler ve eğitim kurumları mevcut durumun farkında olmadıkları için YGS konularına yüklenip LYS konularına gerekli zamanı ayırma konusunda ciddi bir hata mı yapıyorlar?

3-Malatyalı öğrenciler son sınıf düzeyinde tercih yapma konusunda seçici mi davranmaktadır?

4-Malatyalı öğrenciler tercih sürecinde gereği gibi ve profesyonel yardım alma konusunda sorunlar mı yaşamaktadır?

Aslında bunların hangisinin başarısızlığa neden olduğunu bilmiyoruz. Zira bir sorunu çözmenin yolu ortak aklı işletmekten geçer. Malatya’da başaramadığımız şey bu. Hepimiz çok akıllıyız ve bir başkasının aklına ihtiyacımız yok! 2013 yılından beri dillendirdiğimiz bu çelişki maalesef karşılık bulamamıştır. “Malatya’da eğitim kaostan kronikleşmeye evrilmiş ve başarısızlık içselleştirilmiştir” derken kast ettiğimiz hususlardan biride budur.

9 Eylül 2016 da “Malatya Eğitiminde Sosyal Bilimlerin Akıbeti” adlı makale ile başlayan ardından “Arka bahçe’de Unutulan Okullar: İmam Hatipler” adlı makale ve “Anadolu Liseleri Çıkmaz Sokak!”ile devam eden araştırmalarımız ile Malatya eğitiminde dikkatimizi çeken hususları kamuoyu ile paylaşmaya çalıştık. Amacımız, İlimizin bu “öğrenilmiş çaresizlik”in pençesinden nasıl kurtulabileceğine dikkat çekmektir. Eğitimde bir şeylerin iyi gitmediğini anlatmaya çalışıyoruz. ÖSYM verileri üzerinden akademik başarıya sıkça vurgu yapmamızın nedeni ele aldığımız okulların akademik lise olmalarıdır. Yoksa eğitimin sadece üniversiteye öğrenci kazandırmaktan ibaret olmadığını elbette ki biliyoruz. “Parmak izi kadar kişiye özgü olan” eğitimin birçok ana ve alt başlıklar üzerinden tartışılması gerektiğini de elbette ki farkındayız. Peki, neden bu öğrenilmiş çaresizlik girdabından çıkamıyoruz. Bunu sadece örneğin, 15 Temmuz darbe girişimi ve benzeri siyasi çalkantılara maruz kaldığımız için mi konuşamıyoruz? Yoksa daha derin bir düşünsel sorunumuz mu var.? Mesela, “eleştirel düşünme” gibi.. Kurumlarımız, Sendikalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz “Simurg’un bir gün gelip bu kötü gidişata son vereceğini” mi sanıyoruz. Peki, sorun nedir?

1-Sorun, adalet, liyakat, ehliyet istişare ve özgürlük gibi insani ve İslami değerleri hayata yansıtamamak mı?

2- Sorun, sivil toplum kuruluşu veya cemaat görünümlü yerel baskı grupları olarak liyakat ve ehliyet gözetmeden bürokraside konuşlanmamız mı?

3- Sorun, siyasi iradenin, feleğin çemberinden geçerek bin bir emekle oluşturduğu iklimi yerel yönetişim ile ivme kazandırmak yerine bu iklimi kendi ikbal ve menfaatimiz için kullanarak siyasi pozisyon elde etmek mi?

4- Sorun, hükümetin milyarlarca kaynak ayırdığı ve ayırmaya devam ettiği FATİH Projesini, ücretsiz kitap dağıtımını, halledilen ödenek sorunlarını, Kuran-ı Kerim, Arapça, Kürtçe ve Siyer seçmeli ders sistemi gibi devrim niteliğindeki kazanımları başarıya tahvil etmede ve bu kazanımları yerelde kamuoyu ile paylaşamamak mı?

5- Sorun, Ankara’dan Bakanlık birimlerinden sanal ortamda gelen talimat ve genelgeleri yine sanal ortamda kurumlara servis etmekle yönetişimin gerçekleştiğini zannetmek mi?

6-Sorun, Ankara’dan yansıyan enerjiyi yerelde güçlü enstrümanlarla birleştirerek sinerjiye dönüştürememek mi?

Hangisi?

_________________

KAYNAKLAR 1-BİLSAM, Malatya Eğitim Raporu, 2013, s.51,52 2-http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2015/genel. 3-http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2015/genel. 4-http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2015 5-http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2015

GÖRSEL: ibrahimozdabak.com'dan alıntıdır

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

10 yorum yapılmış

  • Rifat (7 yıl önce)
    Eğitim bir süreçtir eğer konu eğitimse içinde bizzat yaşamış biri olarak son 20 yılda gözlemlerim şunlar : -Bilgi kaynağı ve otorite öğretmen iken bilginin kolay erişilebilirliği ve öğretmenin kendisini yenilememesi ve otoritesini kaybeden öğretmenin profilinin değişmesi -Öğrencinin yerleşik eğitim kurumları dışından etkilenmesi doğal olarak öğrenci profilinin değişmesi -Şu anda 25-35 yaşlarında olan ve yokluk görmeden her şeyin emeksiz elde edileceği inancıyla yetişen genç velilerin aynı duyguyu çocuklarına yansıtmaları dolayısıyla okul kurumlarını basit bir aşama olarak görmeleri yani veli profilinin değişmesi. -Bakanlığın kaliteli ve ferdin ilgi ve yeteneğine göre eğitim politikası dışına çıkarak bir öğercinin maliyeti hesabıyla çok sayıda mezun vererek Milli Eğitim politikası profilinin değişmesi -Okul Müdür ve yardımcılarının atamasında liyakat yerine MÜLAKAT:KAYIRMACILIK esası ile işin ehline verilmesi profilinin değişmesi -Öğretmen yetiştiren kurumların yerine çok sayıda kalitesiz mezun veren okulların idame edilmesiyle öğretmen profilinin kanağından değiştirilmesi
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (7 yıl önce)
    Malatya İl Milli Eğitim müdürü öğrenci velilerinin sözünde çıkmıyor. Adeta velileri ilahlaştırmış durumda. Yönetim anlayışını sorgulayıp gerekli tedbirleri almazsa bir gün o veliler kendi müdürlüğünü götürür. Yazık hem de çok yazık. Dirayetli müdürlerin ilimize gelmesi temennisiyle....
    0
    0
    Yanıtla
  • Halit A. (7 yıl önce)
    Yazı için teşekkürler. Tam anlamıyla anlayamadığım birkaç nokta var. Yazınızın ilk bölümünde "başarı kriteri" olarak puan ortalaması yer alıyor ve karşılaştırma açısından anlamlı bir kriter. İkinci basamak sınavı ile ilgili başarı kriteri ise çok açık değil. - Eğer ilk basamak sınavı gibi net ortalamaları karşılaştırma için kullanıldıysa, tercihlerle ilgili bahsettiğiniz --- 3-Malatyalı öğrenciler son sınıf düzeyinde tercih yapma konusunda seçici mi davranmaktadır? 4-Malatyalı öğrenciler tercih sürecinde gereği gibi ve profesyonel yardım alma konusunda sorunlar mı yaşamaktadır? soruları geçersiz kalıyor. Çünkü net sayısı ile yapılan karşılaştırmada tercih becerisinin yeri yoktur. Yok eğer karşılaştırma üniversiteye yerleştirilen öğrenci sayısı / toplam öğrenci sayısı ise bu durumda mezun olduğu yıl üniversiteye yerleşmeyip ikinci yılında yerleşen öğrencilerin sayısının diğer illerle karşılaştırılması "tercih" konusunun geçerliliğini ölçebilecektir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (7 yıl önce)
    Yaz boz tahtasi oldu türk egtimi agaci kökpnden kurut Devleti de egtimde cürüt ikisi de kücük bir darbede yikilir darbede yikilmasa bile iflaf olmaz sürünür
    0
    0
    Yanıtla
  • seyit (7 yıl önce)
    milli eğitime gidin eğitimin kimlere emanet olduğunu görün gittikçe kalite düşüyor eğitim ve eğitim sorunlarını anlatın deseniz dilleri dönmüyor buda malatyalı siyasilerin eğitim bürokratlarının atamasından bir haber olduğudur. Rabbim memlekete ve bu milletin evlatlarına yardım etsin
    0
    0
    Yanıtla
  • ali (7 yıl önce)
    Disiplinin olmadığı yerde simariklik salatalık vardır okullarda disiplinsiz okullarin şımarık velilerin çocukları var sonuç ortada..
    0
    0
    Yanıtla
  • Kişisel kalite (7 yıl önce)ali isimli kullanıcı yorumuna
    Çok haklısınız,öğretmen velilerin saygısızlığı altında eziliyor, öğretmene saygı ve değer yok, şımarık ve edep yoksunu öğrenciler veliler tarafından şımartılııp, ta hocanın ders anlatışına karışacak kadar müdahale eden saygısız velilerin yüzlemesiyle ahlaken disiplinsiz bir nesil haline dönüşüyor hızla, bunun ilerisindeki nesilden çok korkuyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Eğitim Ailede Başlar (7 yıl önce)
    Eğitimsiz bilinçsiz bir toplum yönünde ilerliyoruz bunlar çok kötü. umarım bu durum düzelir gelişen teknoloji ile ülkemizin eğitim seviyesinin artmasını beklerken her geçen gün geriye gitmesi bizi derinden üzüyor. umarım düzelir. bu yeni nesil yeni çocuklar yetiştirecek ve daha da kötüye gidecek. eskiden öğretmenden anneden babadan korkardı çocuklar şimdi okullarda hocaları döven bir nesil oldu.
    0
    0
    Yanıtla
  • Abdullah BİLİM (7 yıl önce)
    Tespit edilen sorunlara aynen katılıyorum.Ancak bana göre en önemli sorun; kararların aşağıdan yukarıya doğru tartışılmadan uygulanması ve alt kademedeki sorumluların etliye sütlüye karışmadan her şeye evetçi yaklaşımları başat sorun olarak görülüyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yerelli (7 yıl önce)
    Yüce Allah'ın İLK emri OKU’ dur. Okuyup anlamayan, Araştırıp analiz etmeyen bir topluluk yetiştiriyoruz. Tıpkı yıllarca şu İngilizceyi okuyup konuşamadığımız gibi. O emeklere yazık! Bir yerde adamlarınız varsa ve bu da angaradan destekliyse okumaya gerek yoktur. Sonrada o ehliyet ve liyakatin elindeki adaleti arıyoruz. O adalet ki toplumun temelidir. Gel gör ki bu adalet kimine börek kimine ise bana ne gerek deyip duyarsız ve ilgisiz toplumun istikbalini bombalıyor. Tehlike yaratıyor. Oysaki Yine yüce Allah buyuruyor ki Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız. Ülkemizdeki okul eğitiminden sonra bir ömür devam eden cami eğitimi de var ki oradaki eğiticiler ise başlı başına toplumsal yaradır. Yüce yaratan, bir toplum kendisini değiştirmedikçe onları değiştirmeyeceğini bize bildirmiştir. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki, İşi ehline vermeseniz kıyameti bekleyin. Bence bugün bu coğrafyanın da temel sorunu budur.
    0
    0
    Yanıtla

Orhan Tuğrulca yazıları