SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Nezir Kızılkaya

Malatya Elâziz Maçları

Malatya Elâziz Maçları
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Elazığ arasında ilk sportif karşılaşma 28 Nisan 1931’de Kurban Bayramı..

Nezir KIZILKAYA Yazdı nezirs@mynet.com

Sporun sevgi, barış ve kardeşlik olduğu, dostluklar başlattığı, kurumlar, şehirler ve kişiler arasındaki ilişkileri güçlendirdiği gibi işlevlerinin olduğu konusunda sayfalarca yazı yazılabilir. Gerçekten de geriye dönüp baktığımda kendi yaşamımda da bunu görebilmekteyim. Malatya amatör futbol liglerinde 10 yıldan fazla spor yapmış biri olarak, gerek kendi takım arkadaşlarım, gerekse o zamanki rakip takım oyuncularından oluşan ve 30-35 yıldır birçok şeyi paylaştığım dostlarımın varlığı bu tespite verilebilecek en iyi örnektir diye düşünüyorum.

Sadece sporcu mu? Hakemler, antrenörler, idareciler hatta rakip takım taraftarları bile bu arkadaş grubumun içinde yer almakta. Sonuç olarak sporun bana çok iyi dostlar kazandırdığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Sporun böyle bir amacı ve sonucu varken komşu kentimiz Elazığ ile süregelen ve her Malatya-Elazığ maçını bir öncekinden daha önemli hale getiren, bazen tatsız olayların da yaşanmasına sebep olan atmosferin anlaşılması mümkün değil. Ne Malatya’da ne de Elazığ’da hiç kimsenin kabul etmediği ama bir türlü de sonlandıramadığı bu rekabetin sadece sahada mücadele eden sporcular arasında yaşanması sanıyorum her iki kent insanlarının da ortak arzusu. Farklı bir şehirde karşılaşınca hemşerim diyerek sarılıp kucaklaşan, birbirlerine karşılıksız destek olan Malatya ve Elazığlıların konu futbol olunca içine düştükleri ruh halini anlamakta oldukça zorlandığımı söyleyebilirim. Yine kendimden bir örnekle vurgulamak isterim ki özellikle eğitim hayatımda tanıdığım ve kardeşim olarak kabul ettiğim sayısız Elazığlı arkadaşım hayatıma renk ve değer katmıştır, katmaya da devam etmektedir. Bu durumun her Malatyalı ve Elazığlı için karşılıklı olarak geçerli olduğundan da eminim.

Hal böyle iken, yani Elazığlı kardeşlerimizle et ve tırnak gibi iken ne oluyor da bu “gakkoş ve kofik” muhabbeti sürüp gidiyor. Bugün biraz eskilere gidecek Malatya ve Elazığ arasında devam eden bu tatlı rekabetin nasıl başladığına dair bilgi ve belgelere göz atacağız.

Benim ulaşabildiğim kaynaklara göre Malatya ve Elazığ illeri arasındaki ilk sportif karşılaşma yine bir futbol maçı. 28 Nisan 1931’de Kurban Bayramı’nın 1. Günü Malatya Orta Mektep öğrencileri Elazığ Orta Mektep takımı ile maç yapmak üzere Elazığ’a giderler. Malatya’dan gelen sporcuları Elazığ eğitim camiası “Çok şayanı takdir ve tebrik bir hüsnü kabul göstererek Han Köyü’nde istikbal eylemişlerdir.” Yani Malatya’dan giden heyeti Elazığlılar daha kente girmeden oldukça sıcak bir törenle karşılamışlar, bu samimi karşılama da Malatya heyeti tarafından takdir edilmiştir. Ancak maç sonucu Malatya açısından maalesef istenildiği gibi olmamış ve Elazığ Orta Mektep takımı Malatya Orta Mektep takımını 2-0 mağlup etmiştir.

Futbol maçı sonuçları ile ilgili ilk yorumda, bu maç ile ilgili yapılmış ve spor basını tarafından bu mağlubiyetin “Pek yakın bir zamanda Anadolu’muzda inkişaf eden (gelişen) bu kıymetli mesleğe (futbola) değeri kadar kıymet ve ehemmiyet verilmediğinden ileri geldiği, ancak iyi bir teşkilatla fazla çalışarak bu mahcubiyetin pek yakın bir atide (gelecekte) telafi edilebileceği” belirtilmiştir.

İki şehrin futbol takımlarının karşı karşıya geldiği bu maçtan sonra dört yıl kadar herhangi bir karşılaşma bilgisi mevcut değil. Ancak bu sessizlik 1935 yılı Ağustos ayında bozulur. Elâziz Halkevi Başkanlığı’nın Malatya Halkevi Başkanlığına her iki kentin halkevi futbol takımlarının maç yapması için yaptığı teklif kabul edilir. Aslında Malatya tarafındaki takım Fıratspor’dur. Dostça ve arkadaşça oynanacağına inanılan maçta sporculardan centilmenlik içinde “güzel” ve “ince” oyunlar beklenmektedir. Yapılan programa göre voleybol, futbol ve atletizm takımlarından oluşan Elâziz Halkevi sporcuları trenle şehre gelecekler ve Malatya Halkevi heyeti tarafından istasyonda karşılanacaklardır. Voleybol maçı Cuma günü Halkevi voleybol sahasında Futbol maçı ise Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacaktır. Bir başka deyişle maç, o yıllarda şehirde stat mevcut olmadığından şimdiki İnönü Kapalı Çarşısı’nın yerinde oynanacaktır.

11 Ağustos 1935 Cumartesi günü oynanan maçı, o yıllarda Çarşamba ve Cumartesi olmak üzere haftada 2 gün çıkan Fırat gazetesi 14 Ağustos 1935 Çarşamba günü yayımlanan sayısında sayfalarına şu haberle taşımaktaydı:

Malatya ve Elâziz Fudbol Maçları Malatya Halkevi takımı penaltıdan yaptığı bir golle birinci maçı 1-0 kazandı, ikinci maç da 0-0 berabere kaldı.

Halkevi sporla futbol ve voleybol maçları yapmak üzere Elâziz’den hareket eden Elâziz Halkevi sporcuları Cumartesi günü şehrimize gelmiş ve istasyonda karşılanarak önceden hazırlanan otele kondurulmuşlardır. Cumartesi günü öğleden sonra her iki takım arasında bir voleybol maçı yapılmış, oyun berabere iken vaktin geç olmasından ve karanlık basmasından dolayı maça son verilmiştir.

Pazar günü Cumhuriyet sahasında ve mühendis bay Sadık’ın hakemliğinde yapılan futbol maçı da çok heyecanlı geçmiştir. Birinci haftayım 0-0 beraberlikle bitmiş, ikinci haftayımda Elâzizspor aleyhine verilen bir penaltı cezasını Ahmet Fırat’ın ayağı gole çevirmiş ve Malatya Halkevi takımı maçı 1-0 kazanmıştır. Her iki haftayımda da Malatya’nın hâkimiyeti göze çarpıyordu. Bununla beraber Elâzizliler de canla başla oynamışlardır. Fakat her iki taraf oyuncularında esaslı bir anlaşma yoktu. Toplu oyun sistemi yerine ferdi oyun sistemi yer almıştı. Birçok oyuncular gerekli durumlarda arkadaşına pas verecek yerde topla kaleye ilerlemek gayretini gütmeğe çalışıyorlar ve pek tabii olarak topu kaptırıyorlardı. Hakem, maçı oyun kaidelerine riayetten ziyade samimiyet havası içinde idare etti ve bilnetice her iki tarafın birçok faullerini görmedi veya görmek istemedi.

Elâzizli oyuncular maçta kazanamayışlarını sahaya yabancı ve yorgun olmalarına vermişlerdir. Maç akşamı Halkevinde konuklarımızın onuruna bir çay şöleni verilmiş, samimi sözler söylenmiştir. Pazartesi günü yapılan özel maç da sıfır sıfıra beraberlikle bitmiştir. Konuklarımız dün trenle Elâziz’e gitmişler ve sporcular tarafından istasyonda uğurlanmışlardır.

Malatya’da oynanan bu maçlardan yaklaşık iki ay sonra Elazığ Halkevi futbol takımı, bu kez Elazığ stadının Cumhuriyet Bayramında yapılacak açılış töreninde yapılacak maç için Fıratspor’u Elazığ’a davet etmiştir. 29 Ekim 1935 Salı günü oynanan maçı 2 Kasım 1935 Cumartesi günü yayımlanan Fırat gazetesi şu haberle duyurmuştur:

Sporcularımız Döndü Bayramda Elâziz takımıyla maç yapmak üzere lise tabiiye öğretmeni Bay Seracettin’in başkanlığında Elâziz’e giden oyuncularımız dün döndüler. Takımımız Elâziz’de yaptığı maçı 1-1 beraberlikle bitirmiştir. Maçı yapımı daha bitirilemeyen Elâziz sahasında yapmışlar ve oyuncular şu şekilde sahaya çıkmışlardır. Selahaddin, Sabri, Ahmed, Rıza, Ahmet, Nazif, Zekai, Hamdi, Ahmet Fırat, Şevket

Oyun başlar başlamaz takımımız canlı bir hücumla Elâziz kalesine akmış ve Ahmet Fırat ilk golü yapmış ve birinci haftayım 1-0 Malatya lehine bitmiştir. İkinci haftayımda da bu üstünlük devam etmiş ve haftayım sonuna doğru halkın da maçın başlangıcından beri durmadan devam eden hatta birazda hücumu andıran gürültü ve tesirine kapılan hakem, Elâziz’in bir hatasını görmeyerek düdük çalmış ve bu kargaşalık arasında da top dışarıdan seyircilerin attığı taşlarla Fırat kalesine girmiştir. Bu sonuca göre oyun 1-1 beraberlikle bitmiştir.

Maç esnasında seyirciler hiçbir sportmen halka yakışmayacak bir surette oyuncularımızı tahkir etmek, (aşağılamak) taşlamak gibi taşkınlıklar gösterdiği söyleniyor. Kendi oyuncularının Malatya’ya gelişlerinde candan bir karşılayış gören Elâzizlilere yakıştıramadığımız bu hareketlerin doğru olmamasını dileriz.

Bu haberde yer alan Elazığlı taraftarların taşkınlık yaptığı iddialarına Elazığ cephesinden cevap gecikmemiş ve Elâziz Halkevi Spor Komitesi Başkanı Hakkı Pekman, Fırat gazetesine aşağıdaki satırları içeren bir mektup yazmıştır:

Sonteşrin (Kasım) ve 292 sayılı gazetenizin ikinci sahifesinin üçüncü sütununda “Sporcularımız Döndü” başlığı altında neşredilen yazıyı okudum. Ben şahsen hasta olduğum için maçta bulunamadım. Yazınızı okuduktan sonra yaptığım tahkikatla vardığım sonucu aşağıya yazıyorum.

Yağmurlu günleri takip eden kapalı bir havada sahaya çıkılmış olduğundan seyirci halk pek azdı. Birinci haftayımın dördüncü dakikasında Elâziz takımı aleyhine bir gol oldu. Bundan sonra bütün enerjisini toplayan Elâziz takımı maçın sonuna kadar tamamen hâkim bir oyun oynamış ve adeta tek kale vaziyetinde Malatya takımının muhacim (forvet) hattı da dâhil olduğu halde 11 kişisi Malatya kalesi önünde muhafızlık yapmışlardır. 2. Haftayımda Malatya takımı aleyhine verilen bir penaltı cezasında Elâzizliler gol yapmak fırsatını kaçırmışlar, 2. Haftayımın sonuna beş dakika kala Elazığ takımı lehine bir gol olmuş ve bu suretle maç beraberlikle bitmiştir.

Yukarıda yazdığım gibi havanın kapalı olması ve maçın yapılıp yapılmayacağının belli olmaması yüzünden seyirci halk azdı ve bütün maç esnasında hariçten en ufak bir müdahale dahi olmamıştır. Muhterem gazetenizle neşrettiğiniz bu yazıyı pek iyi tanıdığım kafile başkanı Bay Seracettin ile takım kaptanı Bay Ahmet Fırat’ın gazetenize verdiklerini zannetmiyorum. Sporcu her şeyden evvel dürüst ve centilmendir. Elâziz’de şimdiye kadar birçok maç yapılmış ve hiç birisinde Elâzizliler misafirlerine hürmetten başka bir harekette bulunmamışlardır. Bu defa da Elâzizliler Malatyalı misafirlerini aynı hissiyatla karşılamışlardır ki; kafilenin Elâziz’den ayrılırken memnuniyet beyan etmeleri bu iddiamı teyit eder.

Malatya’yı ziyaretimizde ve Malatya’yı davetimizdeki gayenin komşu sporcuların arkadaşça ve dostça temaslarını teminden başka bir şey olmadığını gerek Malatya’da, gerek Elâziz’de her fırsatta tekrar ettim.

Kafile başkanı lise tabiiye öğretmeni Bay Seracettin ile takım kaptanı Bay Ahmet Fırat’ın gazetenizle neşredilen bu yazıyı bizzat tekzip etmelerini ve hakikati ortaya koymalarını her ikisinin dürüst karakterlerinden bekler ve saygılarımı sunarım.

Elazığ Halkevi Spor Komitesi Başkanı Hakkı Pekman

Fırat Gazetesi 13 Kasım 1935 Çarşamba günü yayınlanan sayısında maç ve mektup ile ilgili yaptığı haberde yaşananların doğru olduğunu bir kez daha belirtmiş, ancak iki kentin gençliği arasında gereksiz bir tartışma başlatmamak için konuyu kapatmıştır. Bahsi geçen haber şu şekildedir:

Malatya-Elâziz Maçına Ait Bir Tavzih (Açıklama) Biz Malatya ve Elâziz maçına ait duyduklarımızı bu hususta en selahiyatdar kimselerden öğrenmiş ve yazmıştık. Yazımızın sonunda da böyle bir halin Elâzizlilerden beklenmediğini ve bu sözlerin doğru olmamasını dilemiştik. Elâziz Halkevi Spor Komitesi başkanı Hakkı Pekman’ın maçın tafsilatına ait mektubu, her ne kadar sözlerin doğru olmadığını bildiriyorsa da maalesef yaptığımız tahkikat yine eski sonuca varmıştır. Bay Hakkı Pekman’ın kendilerinden hakikati öğrenmek istedikleri zatlar da bu iddiamızı tekrar teyit eden mektuplar göndermişlerdir. Maçta Elâzizli oyuncuların bile esefle karşıladıkları hatta birkaç defa seyircilere ihtar ettikleri, bu meseleyi uzatmamak ve iki il gençliği arasında lüzumsuz bir münakaşa açmamak için okuyucularımızın müsaadeleri ile mektupları neşretmiyor ve işi kapatıyoruz.

Konu 1935 yılında kapatılmaya kapatılmıştır ama her Malatya-Elazığ maçında tekrar ısıtılıp servis edilmektedir ve ateşi yakan da belli değildir. Bizlere düşen 82 yıl önce, yani daha bu işin başında meseleyi uzatmadan ve iki komşu kentin gençliği arasında gereksiz bir tartışmayı başlatmadan bitirmek isteyen dedelerimizin bu arzusunu yerine getirmektir. Zaten sahadaki sporcular arasında bugüne kadar kayda değer herhangi bir sorun yaşanmamış, tribünlerdeki az sayıdaki seyircinin biraz da bu işi eğlence gibi algılamaları ile ortaya çıkan küçük sürtüşmeler büyütülmeye çalışılmıştır.

Son yıllarda oldukça azalsa da bu çekişmenin artık tamamen sona erdirilme zamanı gelmiştir. Zaman dostların çekişme zamanı değil, el birliği ve dayanışma ile karşılıklı olarak her iki kentin de kazanacağı bir biçimde güçleri birleştirme vaktidir.

Artık hem Malatya’da, hem de Elazığ’da yaşayan büyük bir çoğunluk, Anadolu’nun en önemli derbilerden biri olarak kabul edilen Malatya-Elazığ maçlarını sadece sportif açıdan bir rekabet alanı olarak görmek istiyor.

______

Fırat Spor Futbol Takımı

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

15 yorum yapılmış

  • irfan (6 yıl önce)
    Ellerinize kollarınıza sağlık...
    0
    0
    Yanıtla
  • Ankara44 (6 yıl önce)
    Güzel ve önemli bir çalışma ama bu tarz dostluğu vurgulayan bir calismayi 6lazig sitelerinde gormek imkansiz. 7 den 70 çoğu 6lazigli surekli Malatyaya küfür ediyor. Ama bir çoğu Malatya sayesinde ekmek yiyor... İnşallah 6laziglarin bir gun bu kiskanliklarindan ve hasetliklerinden vazgecer ve kendi illerinin dertleriyle ugrasirlar. Bu arada SAMPIYON MALATYA....
    0
    0
    Yanıtla
  • AZİZ YİĞİT (6 yıl önce)
    NEZİERBBEY FIRAT SPOR KULÜBÜNÜN UZANTISI OLAN 1932 MALATYAGÜCÜ SPOR KULÜBÜ BAŞKANIYIM KALEMİNE VE GÖNLÜNE SAĞLIK DUYGULU VE TARİHİ BİR YAZI OLMUŞ
    0
    0
    Yanıtla
  • Elazığlı (6 yıl önce)
    İki şehir bir elmanın yarısı gibidir Malatya Elazığ kardeştir ve kardeş kalacaktır bence bu hafta oynanacak maçı İstanbul Başakşehir Fatih terim stadında kolkola Yanyana kardeşçe dostça seyretmeli ve iyi oynayan takımı alkışlamalı bu vesile ile iki şehir arasında ki kardeşlik dostluk sahada perçinleşmiş olacağına inancım sonsuzdur
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 yıl önce)
    Gerçekten çok güzel bir çalışma bir Elazığlı olarak teşekkür ederken geçmişten gelen ve sosyal,kültürel ,milli ve manevi değerleri bir olan adeta 2 şehir tek düşünce olan bu şehirlerin iş maç olunca bu kadar fanatikliğe varan davranışlarını anlamak mümkün değil.inşaallah bu maç bir milat olur ve dostluk daim olur.
    0
    0
    Yanıtla
  • murat (6 yıl önce)
    Malayanın özüne sirayet eden bence 2 şehir var; Elazığ ve Adıyaman. Bu iki şehride seviyorum...
    0
    0
    Yanıtla
  • EROL (6 yıl önce)
    Nezir kardeşime sonsuz teşekkürler.Elazığ Malatya her zaman dost kalacaktır.
    0
    0
    Yanıtla
  • gürhan yılmaz (6 yıl önce)
    YAVUZCA RUMUZLU KARDEŞİM DÜŞÜNCELERİNİZE ENSONUNA KADAR KATILIYOR SİZLERİ TEBRİK EDİYORUM
    0
    0
    Yanıtla
  • gürhan yılmaz (6 yıl önce)
    SAYIN NEZİR KIZILKAYA SİZİ TEBRİK EDİYORUM KALEMİNİZE VE ELİNİZE SAĞLIK
    0
    0
    Yanıtla
  • Ali Canpolat (6 yıl önce)
    Cok emek verilmiş bir yazı. Tarihin derinliklerine bir yolculuk yaptım. Emeğinize saygı duyuyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • yavuzca (6 yıl önce)
    Elazığ ve Malatya.. İki vilayet tek şehir..Kültürel olarak bu kadar özdeşleşmiş bu kardeş şehirler , sportif rekabet sebebi ile birbirinden ayrı düşmemelidir..Ben bu yazının iki şehri bir araya getirecek sağduyuyu harekete geçireceğini düşünüyorum.. unutmayalım ki Elazığ ve Malatya ezeli ve ebedi dostturlar..
    0
    0
    Yanıtla
  • mehmet (6 yıl önce)
    malatya elazığ biri olmasa diğeri olmayacak kadar birspor birirne yakın ve mecbur 2 şehir ama gel görkü spor mevzu olunca çirkinlikler ortaya çıkıyor,gurbete iki şehrin insanı tanışmazsalar bile nerelisn diye sorduklarında memleketi duyduklarında vay hemşerim deyip kucaklaşırlar,bence bu dostluğu 90 dakika yüzünden bozmamak lazım.Bu haftaki maçta İstanbuldaki Malatyalılar ve Elazığlılar bütün Türkiyeye ve özellikle Malatya ve Elazığdaki Gakkoş ve Gardaşlara ispat etmeliler.Saygı ve sselamlar
    0
    0
    Yanıtla
  • KADİR KILIÇ (6 yıl önce)
    Sayın Nezir Kızılkaya eline emeğine sağlık okuyucuları bilgilendirdiğin için,umarım iki şehir arasındaki maçlar geçici ama dostluklar baki kalsın hiç kimse bozamasın inşallah.......
    0
    0
    Yanıtla
  • MEHMET (6 yıl önce)
    çok güzel bir yazı olmuş elinize yüreğinize sağlık
    0
    0
    Yanıtla
  • Yavuzca (6 yıl önce)
    iki vilayet tek şehir olduğumuz elazığ ile malatyanın, sportif alanlarda da yine aynı anlayış da buluşmak adına atılan kocaman bir adımdır bu yazı.. Bir dost elidir.. Bu dost elini hem malatya ve hem de elazığ da tutup kaldıracak sağduyunun olduğuna inanıyorum.. Unutmayalım ki elazığ ve malatya ezeli rekabetin değil, ebedi birlikteliğin adıdır..
    0
    0
    Yanıtla

Nezir Kızılkaya yazıları