SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya'da Kayısının Dönüm Noktasına Geldik"

0
Güncellendi - 2020-12-15 20:12:45
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından üniversitenin Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinden gerçekleştirilen “Malatya’da Tarımsal Faaliyetler & Kayısı Ticaretinde Son Gelişmeler” konulu e-çalıştay kurumsal Youtube ve İnstagram hesaplarından canlı olarak yayınlandı.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcı Fatih Metin’in katılımları, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un moderatörlüğünde gerçekleşen e-çalıştaya konuşmacı olarak, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, Kayısı Araştırma Enstitü Müdürü Abdullah Erdoğan, Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma ve Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Önder Otlu katıldı.

“Ülkemiz 730.000 tonluk yaş kayısı üretimiyle dünya yaş kayısı üretiminde lider ülke konumunda yer almış ve toplam dünya kayısı üretiminin %18.8’ini karşılamıştır. Ülkemizin de en önemli kayısı üretim merkezi Malatya’mızdır. Türkiye yaş kayısı üretiminin yaklaşık %50’sini Malatya karşılamaktadır.” ifadelerine yer veren Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut,“Kayısını kükürt sorunu, kayısı çekirdeğini sağlığa etkileri gibi birçok çalışma yaptık. Bu anlamda üniversitemiz bünyesinde Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi’mizin kuruluşunu gerçekleştirdik. Malatya’mızın en önemli değerlerden biri olan kayısımızı akademik ve bilimsel olarak inceliyoruz. Çünkü Biz Kayısıya Bilimsel Bakıyoruz…”ifadelerini kullandı.

Rektör Karabulut “Biz de yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde Kayısı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezi’mizin kuruluşunu gerçekleştirdik. Merkez “Sıfır atıklı üretim tesisi” olarak dizayn edildi. Merkezimizde, 10 yılı aşkın süredir çalışmasını yürüttüğüm, sağlık alanında kolon kanserinde, meme kanserinde denemelerini gerçekleştirdiğimiz ve Tarım ve Orman Bakanımızın da destekleri ile pozitif ürünler listesine giren Prebiyotik Kayısı Çekirdeği Ekstresi ürünümüz Kayısır’ın üretimini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda tesisimizde cilt bakımında önemli etkisi olan kayısı çekirdeği yağı ve kayısı çekirdeği kahvesi ürünlerimizin de üretimini gerçekleştiriyoruz.” dedi.

"2021 yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” olarak ilan ettik…"

Çalıştay’da konuşma yapan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, “Tarım, tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir ve bu değişime ayak uydurabilmek için kaynakların doğru kullanılması, planlı üretim ve sürdürülebilirlik şarttır. Bu kapsamda, üreticilerimize, tarıma hizmet eden herkese bir görev düştüğü aşikârdır.” İfadelerine yer verdi ve “2023 hedefleri doğrultusunda dünyada tarımsal hasıla ile ilgili konumumuzu daha üst sıralara taşımayı hedefliyoruz. Bakanlığımız 2019-2023 Stratejik Planı’nda yer aldığı üzere tarım politikalarımızı; Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlayarak, üreticilerimizin refah seviyesinin artması ve tüketicilerimizin kaliteli gıdaya ulaşabilmesinin sağlanması şekilde kurgulamış bulunuyoruz. Tarım ve ormancılıkta verimliliğin artırılması, gıda güvenliğinin teminat altına alınması, yenilikçi ürün ve bilişim uygulamalarının hayata geçirilmesi, markalaşmanın ve pazar payının genişletilmesi sorumluluk bilinciyle uzun vadeli politikalar üretmekteyiz.” dedi.

Bakan Yardımcısı Metin, “Geleceğin tarımına yön verecek bir dijital sistemi, Dijital Tarım Pazarı-DİTAP'ı uygulamaya aldık. DİTAP, sözleşmeli üretim başta olmak üzere, üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, üreticinin pazar gücünün artması, finansman olanaklarının arttırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktörü içinde barındırmaktadır. Verimli topraklarımızın bereketine bereket katmak için 2021 yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” olarak ilan ettik. Ülkemize sulama alanında kazandırdığımız tesisler bağlamında Malatya ilimizde önemli ölçüde pay almıştır ve almaya da devam edecektir.” ifadelerine yer verdi.

Malatya’da, tarım sanayi entegrasyonuna katkı sağlanması noktasında konuşan Bakan Yardımcısı Metin, “Bakanlığımız Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) çerçevesinde, tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik, yeni tesis, teknoloji yenilenmesi, kısmen yapılmış tesislerin tamamlanması konularındaki yatırımlara %50 oranında hibe desteği verilmektedir. Kayısı işlenmesi konusunda; 2006-2020 yılları arasında ülkemiz genelinde, yeni tesis, kapasite artırımı ve teknoloji yenileme adı altında 29 adet projeye destek verilirken bunların 24 adedi, 6,3 Milyon TL lik hibe desteği tutarı ile Malatya ilimizde uygulanmıştır.” ifadelerine yer verdi.

Bakan Yardımcısı Metin, “Kayısı üretiminin gelişmesi ve üründe katma değerin artması için önemli destekler sağlamanın yanı sıra ilk defa bu yıl kayısıyı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin alım kapsamına alarak, Malatya kuru kayısı alım fiyatı Sayın Bakanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. Üreticimizin, çiftçimizin emeğini, alın terini her zaman korumaya gayret ediyoruz. Yine kayısıda verim ve kalite artışına yönelik olarak Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğümüzce, kayısı ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapılmakta ve çeşitli projeler geliştirilmeye devam edilmektedir.” dedi.

“Biz istiyoruz ki, özellikle küçük üretici bağlamında daha çok projeye destek verelim daha çok üretim olsun daha fazla kişi üretimde yer alıp kazanç sağlasın ve yerelde kalkınmayı küçük üreticilerimizi güçlendirerek yapalım ki onları kendi yerlerinde tutalım ve refah artışı sağlayarak daha müreffeh bir ülke haline gelelim.” ifadelerini kullanan Metin, “Bu vesileyle sözlerime burada son verirken, Kayısı ile ilgili bu olumlu gelişmelerin daha da artarak, ülkemiz için, Türk tarımı için ve tüm dünyamız için hayırlar getirmesini diliyorum. Çalıştay çıktılarının eylem planına dönüşmesini temenni ediyor, sözlerime son verirken bu güzel panelin düzenlenmesinde emeği geçen Malatya Turgut Özal Üniversitesi akademik camiasına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.” diyerek sözlerine son verdi.

"Malatya’da kayısının dönüm noktasına geldik"

Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, “Malatya’mızın en büyük sorunlarından birisi rekolte istikrarsızlığına bağlı fiyat istikrarsızlığıydı, bu sorunları Sayın cumhurbaşkanımız ve bakanlığımız öncülüğünde yerel yöneticilerimizin de gayreti ile çözüldü. Malatya’da kayısının dönüm noktasına geldik.” Çiftçilerimize daha önce de söyledim, çiftçilerimizin kayısılarına mutlaka arı koymaları gerekiyor. Sadece bal için değil, kayısı ağaçlarındaki tozlanma için bu gerekli. Aslında arı bize bal üretmiyor; arı bize meyve üretiyor. Teknolojimizi ilerletmemiz gerekiyor; özellikle hijyen, kurutma şartları ve kükürtleme konusunda yeni geliştirilmiş olan kurutma sistemlerinin uyguna mal edilip yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu şekilde diğer ülkelerle rekabetimizi geliştirebiliriz.” İfadelerine yer verdi.

"İhracatta kuru meyve grubunda gelir artışı gösteren tek ürünün ise kayısı"

Bir önceki yıla göre ihracatta rakamsal olarak gerileme olduğunu ancak gelir bazında ise bir artışın söz konusu. Yüzde 4 düşüş yaşanmasına rağmen gelirde yüzde 7 artış gerçekleştiğini belirten Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, “Kayısıda bu yıl yaşanan olumsuzluklara rağmen döviz girdisinin düşmedi. İhracatta kuru meyve gurubunda gelir artışı gösteren tek ürünün ise kayısı.

Kayısı pandemi sınavını başarılı bir şekilde vermiş oldu. Dünya genelinde kuru meyve grubuna bakıldığında ihracatta en az etkilenen ürün olduğunu görüyoruz. Kuru üzüm, incir ve erik ile kıyaslandığında kayısının pandemi döneminde en az etkilenen ürün olduğunu anlıyoruz. Yüzde 4’lük bir hasar ile yerini koruma önemli. İhracat gelirine baktığımızda ise yüzde 7’lik bir artışın olduğu görülüyor.” İfadelerini kullandı.

Kayısı Araştırma Enstitü Müdürü Abdullah Erdoğan, “Öncelikle ekonomik ömrünü tamamlamış kayısı bahçelerinin bodur ve yarı bodur fidanlarla yeniden tesis edilmesi gerekmektedir. Fidan üreticilerinin bu konuda artık klasik çöğür anaçları yanında bodur ve yarı bodur anaç kullanmaya başlamaları gerekmektedir.”dedi ve “Enstitümüz tarafından, Tübitak, Üniversite ve Özel Sektör işbirliği ile 2018 yılında “Yüksek Kaliteli Kuru Kayısı Elde Etmek İçin, Kükürtleme ve Kurutma Sistemlerinin Geliştirilmesi” projesi tamamlanmış, Kükürtleme ve Kurutma prototipi geliştirilmiştir. Geliştirilen bu sistemler ile 1000 kg. yaş kayısı 4 saatte homojen bir şekilde kükürtlenerek 2000 ppm. kükürt içeren kayısı elde edilebilmektedir. Böylece kükürt doz aşımı sorunu çözülmüştür. Ayrıca geliştirdiğimiz kurutma sistemi sayesinde hijyen sağlanarak 44 saatte hızlı bir şekilde kurutma işlemi yapılabilmektedir.“ sözlerine yer verdi.

“Vahşi sulamadan kapalı sulama sistemine acilen geçilmesi gerekmektedir.” İfadesini kullanan Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, “Su ihtiyacını karşılamak içinde sondaj vurarak sulamasını yapabiliyor. Hem maliyetini yükseltiyor hem de taban su seviyesinin düşmesine vesile oluyor. Ayrıca Her yıl don yaşanan bölgelerin işaretlenerek bu bölgeler de yapılacak tarımsal faaliyetlerin ar-ge çalışması yapılıp hangi ürüne uygunsa o tarımın yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

MTÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz gerçekleştirmiş olduğu sunumda, “ Vizyonumuz, tarım bilimine ilişkin çalışmalarda, bilgi ve teknoloji üretiminde, kültürel ve sosyal etkinliklerde uluslararası standartlara uygun, Türkiye ve dünyadaki tarım alanlarında faaliyet gösteren kurum/kuruluşlarla olumlu ilişkiler kuran; uluslararası nitelikte akademisyen ve öğrenci yapısına sahip; paydaşlarının gereksinimlerini hızlı, kaliteli ve etkili çözümlerle karşılayan bir Fakülte olmaktır.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Üniversitemizin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda, üstlenmiş olduğu misyona uygun olarak pratik öğretim metotlarının ağırlıklı olarak kullanıldığı nitelikli eğitim–öğretim hizmetlerinin yanında bilimsel araştırma çalışmaları yapan, üretilen bilginin topluma aktarılmasına yönelik faaliyetler düzenleyen bir kurumdur.” İfadelerine yer verdi.

Kayısı Malatya Şehrinin en önemli gelir kaynağı…

Malatya Kayısısı son 50 yılda ülke ekonomisine 6,5 milyar dolar katkı sunduğunu ve bu rakamlar dikkate alındığında Kayısı Malatya Şehrinin en önemli gelir kaynağı olduğunu belirten MTÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma, “Son 20 yılda dünya meyve üretimi % 29, dünya kayısı üretimi %43 artmış. Kayısı, üretimi en fazla artan meyveler arasındadır. Dünya nüfusu 2018 yılında 7,6 milyar ve son 20 yılda % 27 oranında artmış. Bu bize meyve üretiminin dünya nüfus artışıyla paralel seyrettiğini göstermektedir.

Dünya kayısı üretimi 4 milyon ton ile diğer meyvelerle mukayese edilmeyecek kadar düşüktür. Kişi başına yaklaşık 0,5 kg yaş kayısı düşmektedir. Kişi başına 15 kg muz, 11 kg elma ve 10 kg portakal düştüğü göz önünde tutulursa kayısı üretimi ve tüketiminde alınacak daha çok mesafe var.” diye konuştu.

KAÜGEM Faaliyetleri Sürüyor.

Programda Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAUGEM) faaliyetlerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Önder Otlu, Farklı amaçlara yönelik kayısı çeşit ve anaçlarının geliştirilmesi konularında ıslah programları düzenlemeyi hedeflediklerini belirtti ve “Üretim maliyetini düşürecek tarım tekniklerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması üzerine araştırmalarda bulunuyoruz. Kayısının meyve, çekirdek ve tohumundan katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi, tanıtılması ve tüketiminin yaygınlaştırılması için araştırmalar yapıyor, kayısı sektöründe karşılaşılan sorunların çözümü için resmi kurum ve özel sektör kuruluşlarıyla işbirliği alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda kayısı ile ilgili tüm akademik ve bilimsel çalışmaların yer aldığı kayisiakademisi.com web sayfamızın kurulumunu da tamamladık.” ifadelerine yer verdi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

10 yorum yapılmış

  • Bilal Tay (3 yıl önce)
    Büyük bir takdirle takip ettiğimiz e-çalıştayda verilen çok değerli bilgiler içerisinde bir türlü gözardı edemediklerimiz arasında; sözleşmeli üretim ve finansman olanaklarının arttırılması, rekoltenin az açıklanması durumunda ithalatçının başka pazarlara yönelecek olması ve Şarka konusu, yüksek kükürt oranlarına verilen cezalar, 4000 ppm'lik kükürt oranının insan sağlığı açısından yararı, günkurusu kayısının yeterince tanıtımının yapılamaması, dünya kuru kayısı üreticisi ülkelerin bu konudaki alt yapılarının yeterince bilinmemesi gibi başlıklar göze çarpıyordu. Rekolte mevzuu maalesef her iki ucu sihirli bir değnekten farksız. Tutulan ucun sihri maalesef bozuluyor. Şarka konusu ise ne yazıkki Covid gibi. Yine bu konuda toplumsal bir direnç yanında olayın ayrıca bir kısım fidancı açısından duygusal yanı olan ve sürekli gündemde tutulması gereken son derece önemli bir konu. Yüksek kükürt oranlarına uygulanan yaptırımlarla ilgili taleplerin aksine caydırıcı olması açısından daha da artırılması kayısının geleceği için elzem bir mevzu gibi görülüyor. Dünyayı kasıp kavuran malum pandemi ortamında o kadar bilim adamlarının açıklamalarına rağmen Covid aşılarına 40 tane kulp takan dünya insanının aklı gözünde, gözü de ağzında iken 4000 ppm'lik kayısının yeme kalitesi açısından reklam için de olsa test edilemeyeceği aşikarken 4000 ppm'lik kükürt oranının insan sağlığı açısından çok yararlı olduğu tezi, tüketici cephesinde acaba nasıl bir karşılık bulacak? Bu bağlamda günkurusu kayısının dünya tüketicisi nazarında daha fazla tanıtımının yapılmasının önemi yanında istikbalde bize rakib olabilecek ülkelerin kayısı ile alakalı altyapılarının yeterince tanınması açısından gerekli girişimlerin yapılmasının sağlayacağı yararlar; gibi önemli başlıklar, göz ardı edilemeyecek kadar satır aralarında dikkatleri çekiyordu.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mac (3 yıl önce)
    TÖÜ nün her haberini ülke kurtulmuş havasında duymak istemiyoruz artık yeter
    0
    0
    Yanıtla
  • Batıyor mu acaba neden bu kadar içerlediniz, çalışan bir üniversite tabi rahatsız etti sizi anlayabiliyorum sizi alışmışsınız yatanlara çalışana vuracaksın, yapılmayanları çalışmayanlar bir kere yazmazsınız, niye çünkü derdiniz çalışanlarla.... Malatya ya ülkeye hizmet eden bir üniversite Allah razı olsun devam inşallah
    0
    0
    Yanıtla
  • Çalışan mı onu bir sor istersen personeline, sonra kime battığını anlarsın, devam inşallahlar,maşallahlarla hiçbir yere gidilemeyeceği kaç dönemdir anlaşılmadı sizin gibi insanlara
    0
    0
    Yanıtla
  • fatih (3 yıl önce)
    Piyasada fazla kaysı olmamasına rağmen , sanki kaysının (sarı kaysı)üzerine ölü toprağı serilmiş. Satılmıyor, fiyatı 20-23 TL aralığında hiç değişmiyor ; acayip bir durum. Çalıştay demişken yazın çalışmaya gelen mevsimlik işçilerin yaşları bazen 8-10 yaşına kadar düşüyor. Bu dönemde çiftçi zor duruma düşüyor .Çaresizce kabul ediyor. Meyvenin ilk olgunlaştığı bölgede iş bitince bir başka bölgeye işçiyi naklediyor. Memleketten getirdim diyerek çiftçiyi kandırıp fazladan nakliye ücreti alıyorlar. Bu konuda yetkilileri acizane bigilendirmek isterim.
    0
    0
    Yanıtla
  • Osman (3 yıl önce)
    Al birini vur öbürüne... Çitçi 3 aydır ne tmo ya ne piyasaya kayısı satmıyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ömer (3 yıl önce)
    Geçmişte seçilenlerden aday iken kayısının tüm sorunlarını çözeceğiz vaatleri seçilip malatya ya daha uğramayanlar. Monilya hastalığı oldu. Para geldi dediler. Geldi mi gelmedi mi? Kim aldı belli değil? Bültenleri okuyunca Malatyada her şey güllük gülistanlık. cennette yaşıyoruz da farkında değiliz herhalde.
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı (3 yıl önce)
    Aysun Bay hanımefendi de sanırsın atomu parçalıyor?
    0
    0
    Yanıtla
  • Recep Akyürek (3 yıl önce)Malatyalı isimli kullanıcı yorumuna
    Bunu yazanda arkadaş sende o parçalanan atom oluyorsun sanırım. O kadar gocunduğuna göre Malatyalı filan da değilsin heralde çünkü yapılan hizmetler Malatya ya yapılıyor, hizmet edenden rahatsız oluyorsa hizmet edilen yerin düşmanı olmak gerek.
    0
    0
    Yanıtla
  • ahmet (3 yıl önce)
    3 aydır kayısımızı satamıyoruz..bu neyin toplantısı..büyük firmaların söylediği depolar dolu ..dışarıdan sipariş gelmiyor..çiftçinin malı elde kaldı..
    0
    0
    Yanıtla