SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Metin Serezli'nin Ölüm Yıldönümü

0
Güncellendi - 2021-03-10 01:22:24
Metin Serezli'nin Ölüm Yıldönümü
A- A+ PAYLAŞ

Sinema ve tiyatro oyuncusu, seslendirme sanatçısı Metin Serezli'nin vefatının üzerinden 8 yıl geçti.

Serezli, 12 Ocak 1934'te İstanbul'da dünyaya geldi. Lise eğitimini Taksim Atatürk Lisesi'nde tamamlayan oyuncu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 2 yıl okuduktan sonra Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik Bölümü'ne geçti.

Burada okurken "Vatan", "Tan" gibi gazete ve dergilerde tiyatro kritikleri yazan Serezli, 1954'te İstanbul Üniversitesinin Gençlik Tiyatrosu'nda oyunculuğa başladı.

"Papaz Kaçtı" komedisiyle profesyonel oyunculuğa başladı

Sanatçı, oyunculuğunun ve gazete yazılarının yanı sıra 3 yıl Fenerbahçe Kulübü genç takımında top oynadı.

Haldun Dormen'in kurucusu olduğu Dormen Tiyatrosu'nda 1955'te "Papaz Kaçtı" komedisiyle profesyonel oyunculuğa başlayan Serezli, 15 yıl Dormen Tiyatrosu'nda çalıştı.

Serezli, 1955'te başrolünü oynadığı ve yönetmenliğini Avni Dilligil'in yaptığı, Necati Cumalı'nın "Boş Beşik" tiyatro oyunuyla Almanya Erlangen Tiyatro Festivali'nde birincilik kazandı.

200'den fazla radyo oyununda yönetmen ve oyuncu olarak görev aldı

Avni Dilligil, Afife Jale, Üniversiteler Birliği, İsmail Dümbüllü ve Lions en iyi oyuncu ödüllerinin sahibi olan Metin Serezli, televizyonda yayınlanan "Olacak O Kadar" programı ve Tiyatro İstanbul'un "Çılgın Haftasonu" adlı komedisinde de rol aldı.

Serezli, 1957'de Nisa Ersan ile evlendi ve 1964'te boşandı. 1968'de Nevra Şirvan ile dünya evine giren usta oyuncunun bu evlilikten Murat ve Selim adında 2 çocuğu dünyaya geldi. Serezli'nin oğlu Murat sinema ve tiyatro oyunculuğu, Selim ise müzik direktörlüğü yapıyor.

Usta oyuncu, 1958'de beyazperdeye adım atarak, "Bozuk Düzen", "Şoför Nebahat", "Seven Ne Yapmaz", "Senede Bir Gün", "Son Hıçkırık" gibi çok sayıda Yeşilçam klasiğinde yer aldı. Serezli, "Sihirli Annem" dizisinde de "Taci" karakterini seslendirdi.

Sanat hayatı boyunca 200'den fazla radyo oyununda yönetmen ve oyuncu olarak görev yapan Serezli, 50 film çevirdi, televizyon dizileri ve reklamlarında rol aldı.

Tiyatrodan hiç kopmayan usta oyuncu, Dormen Tiyatrosu'nun yanı sıra Şan Tiyatrosu, Altan Erbulak'la birlikte 1971'de kurduğu Çevre Tiyatrosu ve Tiyatro İstanbul'da 69 oyunda rol aldı, 28 oyun ve 5 müzikali yönetti.

Serezli, yaklaşık 2,5 yıl tedavisini gördüğü akciğer kanseri nedeniyle 10 Mart 2013'te 79 yaşında hayatını kaybetti. Serezli'nin cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

"Türkiye gelmiş geçmiş en büyük kıymetli oyuncularından birini kaybetti"

Usta oyuncunun vefatının ardından dostları, hayranları ve sevenleri üzüntülerini dile getirmişti.

Oyuncu Nilgün Belgün, Metin Serezli'nin kendisini yetiştiren bir usta olduğunu belirterek, "Hayatım boyunca vodvil ve Fars oyununu ondan öğrendim ben. Onunla 10 seneye yakın tiyatro sahnesinde oynadık. Ustamı kaybettim. Hastalığını biliyordum. Son gördüğümde 'Metinciğim seni çok iyi gördüm.' dedim. O 'Sen öyle görüyorsun ama iyi değilim.' dedi. En son aramızdaki konuşma bu oldu. Metin Serezli bir ekoldür tiyatroda. Ustamı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Oyuncu Can Gürzap ise Serezli'nin ardından üzüntüsünü şu sözlerle dile getirmişti:

"Çok büyük bir dosttu. Türkiye gelmiş geçmiş en büyük kıymetli oyuncularından birini kaybetti. Haberi duyunca şoke oldum. Aynı sahneyi paylaştık kendisiyle. 7-8 yıl önce Gencay Gürün'ün yönetiminde Tiyatro İstanbul'da 'Çılgın Haftasonu' adlı oyunda, Nilgün Belgün ve Şahnaz Çakıralp de vardı. Hep birlikte oynadık. Çok önemli bir ismi kaybettik."

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız