SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Şahabiyye-i Kübra Kazısı Buluntuları

0
Güncellendi - 2020-11-07 08:22:04
Şahabiyye-i Kübra Kazısı Buluntuları
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, yaklaşık 700 yıl önce yapılan ve günümüze kalıntıları kalan Şahabiyye-i Kübra Medresesi'nde yürütülen kazı çalışmalarında, turkuaz renkli çini parçalarına rastlandı, medresenin avlusu gün yüzüne çıkarıldı.

Memlüklü Sultanı Melik El Eşref Şaban devrinde, 1363-1376 tarihlerinde Battalgazi- Eskimalatya'da yaptırılan Şahabiyye-i Kübra Medresesi'nin doğu kısmında, Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğünce başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor.

Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ecdat yadigarı yapıların ayağa kaldırılmasında, ihyasında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün yurt içi ve dışında gerekli hassasiyeti gösterdiğini söyledi.

Bölge Müdürlüğü olarak da Şahabiyye-i Kübra Medresesi'ni yeniden ayağa kaldırmak amacıyla 21 Temmuz'da kazı çalışmalarına başladıklarını belirten Doğan, kazı çalışmalarında medreseyle ilgili yeni verilere rastladıklarını aktardı.

Doğan, medresenin planını ortaya çıkaracak verilere rastladıklarına işaret ederek, "Şu anda kazı çalışmalarının son evresine geldik diyebiliriz. Medresenin simetrik olduğunu düşünüyorduk, o simetride hücrelere, duvar izlerine rastlandı. Şu an çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.

- "Ağırlıklı Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait seramik parçalarına rastladık"

Çalışmalar esnasında çeşitli eserler bulunduğunu dile getiren Doğan, şöyle devam etti:

"Kazı çalışması sırasında, taşınır kültür varlığı dediğimiz eserlere rastlandı. Ağırlıklı Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait seramik parçalarına rastladık. Bu seramik parçaları genelde bitkisel ve geometrik desenlerin ağırlıkta olduğu parçalar. Ünik bir örnek olarak, 3 tane birbirini takip eden balık figürlü bir tabak parçasına rastlandı. Bizim için önemli olan turkuaz renkli çinilere rastlandı, bunun yapıya ait olduğunu tahmin ediyoruz. Medresenin çinilerle süslü olduğunun bir delili olarak düşünüyoruz. Bunun dışında birçok pipo malzemesi ile Osmanlı dönemine ait pişmiş topraktan yapılmış seramiklerin fırınlamasında kullanılan, üç ayak dediğimiz çok sayıda malzeme çıktı. Üç ayak malzeme, bize burada seramik üretimi olduğunu göstermesi açısından önemli."

Doğan, medresenin bitişiğinde de farklı dönemlere ait yapıların kalıntılarına rastladıklarını kaydederek, söz konusu yapılarla ilgili Koruma Kurulu'nun vereceği kararlar doğrultusunda ileriki dönemde bir çalışmanın yapılabileceğini söyledi.

Doğan, 2006 yılında medresede yapılan kazılarda avlunun açık olduğunun tahmin edildiğini belirterek, "Şu an avlunun taş döşemelerine kadar geldik. Avlunun ortasında bir havuzun olduğu, etrafı revaklı ve üstü açık bir avlu olduğu hemen hemen kesin. Revak, havlu ve hücre kısımlarında son rötuş kazıları yapılacak. Kazı bittikten sonra yapının rölevesini alacağız, daha sonra kurula gideceğiz. Önümüzdeki yıllarda da yapıyı ayağa kaldırarak turizme kazandıracağız." ifadelerini kullandı.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Abdulkadir (3 yıl önce)
    Elinize emeğinize sağlık. Eskimalaya'nın zemini Ulu Caminin taban zemini hizasındadır. yakın çevresindeki kuyu çalışmalarında dört beş metre aşağıda taş zeminler çıkmaktadır. Yani tarihi şehir dört beş metre aşağıdadır. Bu seviyede çok büyük bir tarih yatmaktadır. İlgililerin dikkatine.
    0
    0
    Yanıtla
  • deniz ışık (3 yıl önce)
    Emeğinize sağlık murat bey çok iyi bir tarihçi değilim ama tarihi ve kültürel olayları çok merak eder çokta severim doğma büyüme malatyalıyım ama babamın doğduğu yer tarihi ve kurcalanmadı fazla levent vadisine yakın çok eski küp parçaları ve nasıl desem aklıma gelmiyor ? yani tarihin yaşanmışlığı yer daha çok incelense tarih yüze çıkar saygılar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Beyefendi bu tarz yerlerin incelenmesini istiyorsanız bildiğim kadarıyla bölge koruma kuruluna dilekçe vermeniz lazım ki tesbit ve tescil yapılsın. Saygılar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Murat Zengin (3 yıl önce)
    Şahabîyye-yi Kübra Medresesi'nin 1200'lü yılların başında yapıldığı oldukça kuvvetli bir ihtimal.Eser, Memlûk Türk Devleti döneminde birden fazla onarıma tabi tutuldu.Bunlardan biri de Eşref Şaban dönemindeki onarımdır.Bu onarıma dair tamir kitabesinde Eşref Şaban'a doğal olarak vurgu yapıldığı için Metin Sözen gibi kıymetli sanat tarihçimiz eserin yapım tarihini bu Memlûklü Sultanı dönemiyle tarihlendirmiştir.Medreseye dair basında çıkan haberlerde ısrarla Memlûk döneminde yapılmıştır şeklindeki hata tekrar edilmektedir.Medrese, yapı tekniği ve malzemesi itibarıyla Türkiye Selçuklu dönemi kapalı medrese özelliğine sahiptir.Bu konuda yazılan ve Malatya Kitaplığının 39.kitabı olarak yayınlanan Ilhanlılar-Eretnalılar-Memlükler Dönemi Malatya (1295-1401) başlıklı esere bakılabilir.Böylece sehveb tekrar edilen bir hata da sizin aracılınızla çözülebilir.
    0
    0
    Yanıtla