SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Soykırımı Anlatmaya Devam Edeceğiz"

0
Güncellendi - 2017-02-26 21:14:59
A- A+ PAYLAŞ

Hocalı Katliamı’nın 25’inci yılı anma etkinlikleri çerçevesinde, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Prof. Dr. Aydın Mirzezade’nin konuşmacı olarak katıldığı “Hocalı Soykırımı” konulu konferans ile fotoğraf sergisi düzenledi.

DÜNYA TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇEN İNSANLIK AYIBI: HOCALI SOYKIRIMI

1992 yılında Azerbeycan ile Ermenistan arasında yaşanan Karabağ Savaşı sırasında Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan, Azerbaycan’lı 613 vatandaşın katledilmesiyle dünya tarihine kara bir leke olarak geçen Hocalı Katliamını unutturmamak adına düzenlenen, o günlerde yaşanan acı dolu günlerin ele alındığı, Yeşilyurt Belediyesi ile (İHH) İnsani Yardım Vakfı Malatya Şubesi'nce gerçekleştirilen organizasyonda hüzünlü anlar yaşandı.

25 yıl önce yaşanan katliamın "soykırım" olarak tanınması için dünya genelinde başlatılan girişimlere katkı sunması adına düzenlenen konferans ile acı dolu günler sırasında çekilen fotoğrafların yer aldığı sergiye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Katliamı anlatan fotoğrafları inceleyen bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Battalgazi Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Prof. Dr. Aydın Mirzezade’nin konuşmacı olarak katıldığı konferans öncesinde Kuran-ı Kerim Tilaveti’nin ardından Türkiye ve Azerbaycan Milli Marşları’nın okunurken, şehitlerimiz anısına saygı duruşunda bulunuldu.

“HOCALI SOYKIRIMI” BELGESELİ YÜREKLERİ SIZLATTI

Dağlık Karabağ savaşı sırasında Hocalı Kasabasında yaşayan Azerbaycan Türklerine yönelik gerçekleşen soykırımı anlatan belgesel yayınlandı. Katliamın boyutlarının ne denli büyük ve acımasız olduğunu yansıtan sinevizyon gösterimi sırasında salonda bulunanlar hüzün dolu anlar yaşadı.

“TARİHİMİZDE VE MEDENİYETİMİZDE SOYKIRIM ASLA YOKTUR”

Konferansın açılış konuşmasını yapan ( İHH ) İnsani Yardım Vakfı Malatya Şube Başkanı Ömer Derin, Hocalı’da yaşanan soykırımın yürekleri dağladığını, bu katliamı unutturmamak adına Yeşilyurt Belediyesi ile Hocalı Soykırımı’nın 25.yılı anma etkinlikleri kapsamında konferansı ile fotoğraf sergisi düzenlediklerini söyledi.

Ömer Derin, “ Bizlere İslamafobi adı altında ve ile barbarlık yaftasıyla dayatılmak istenenler Batı’nın yapmak istedikleriyle birbiriyle çelişmektedir. Bizim tarihimiz ve medeniyetimiz hiçbir zaman Hocalı katliamında görüldüğü gibi soykırımla yüzleşmemiştir, böyle bir örneğimiz yoktur. İstanbul ve Endülüs feth edilirken, Medine’ye girilirken oradaki halk alkışlarla ve sevgiyle karşıladı.Feth ettiğimiz yerlerde yaşayan hangi din, dil mezhep olursa olsun tüm insanlığı kucaklayan bir dinin mensupları ve neslin torunlarıyız.Batı dünyası ve onun yandaşları tarih boyunca Haçlı Ordularıyla en ağır vahşeti yaşattılar. Kurtuluş Savaşında Anadolu topraklarına giren batı dünyası bu acımasızlığını, kardeşlerimize yaptığı soykırımlarla bunu açıkça ortaya koymuştur. Bu yaşananlar bize gösteriyor ki; bize asla tahammülleri yoktur. Demokrasi savunucu olarak gösterilen Batı Ülkeleri ve Amerika, tarih boyunca dünyanın farklı bölgelerinde milyonlarca insanın kanını döktü, soykırımlarda bulundu, insanları çoluk çocuk yaşlı genç demeden öldürdü, sürgüne gönderdi.Bizim tarihimizde feth ettiğimiz yerlerde arkamızda kan ve göz yaşı bırakmadık, medeniyet ve kardeşlik bıraktık.Hocalı soykırımını anarken batı dünyasının iki yüzlülüğünü bir kez daha hatırlamış olacağız.Bu acı dolu günlerin unutturulmaya çalışılmasına kesinle müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.

“HOCALI KATLİAMI İNSANLIK TARİHİNE GEÇEN UTANÇ VERİCİ BİR OLAYDIR “

Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Şahin ise, üniversite eğitimi gördüğü 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı Kasabasında yaşanan, 613 vatandaşın katledilmesiyle yaşanan soykırımın insanlık tarihine geçen utanç verici bir hadise olduğunu söyledi.

Aradan 25 yıl geçmesine rağmen o günlerde yaşanan acı ve hüznün yürekleri sızlatmaya devam ettiğini ifade eden Başkan Yardımcısı Şahin, “1992 yılında Hocalı ‘da hiçbir insan vicdanına sığmayacak kadar hunharca işlenen katliamın acısı yürekleri dağlamaya devam ediyor. Hocalı'da yapılanlar yakın tarihteki en vahşi katliamlardan biridir. Müslümanlar birbirlerine sahip çıkmak zorundadır. Türkiye ile Azerbeycan arasındaki dostluğu ve kardeşliği çok iyi bilmemiz gerekiyor. Türkiye ile Azerbeycan’ın kaderi aynıdır. İnşallah dünyada bu zulümler Müslümanlar’ın ortak sesiyle birlik ve dirliğiyle, adalet duygusuyla son bulur. Hocalı katliamı benim üniversite yıllarım sırasında yaşandı, o acı dolu günleri çok yakından biliyoruz. Bugün Suriye’de ve Irak’ta yaşananlar o gün Hocalı’da yaşandı. Üniversite yıllarında bizler bu vahşeti en derinden yaşarken bir şeyler yapamamanın üzüntüsünü yaşadık. 25 nci yılında bu vahşeti hiç unutmadan anlatmaya devam edeceğiz. Yaşanan vahşet sırasında hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Azerbaycan her açıdan bizim için çok büyük bir önem taşıyor, bizler iki devlet bir milletiz. Azerbaycan’a yapılanların bize yapılmış olarak kabul ediyoruz, onların sevinci ve üzüntüsünü paylaşıyoruz. Anma programında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarken, konferansa konuşmacı olarak katılan Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Prof. Dr. Aydın Mirzezade ile Azerbaycan’dan gelen tüm misafirlerimizi Malatya’da ağırlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.

“AZERBAYCAN HALKINA YAPILAN SOYKIRIMI ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ “

Azerbaycanlı Öğrenciler Birliği Başkanı Ali Muhammedov ise, 25 yaşında olmasına rağmen bu zulmü çok iyi idrak ettiğini ve unutturmaya çalışılmasına asla müsaade etmeyeceklerini ifade etti.

Hocalı’da günahsız şekilde insanların soykırıma uğradığını ifade eden Muhammedov, “ Eğitim hayatımın bir kısmını Amerika’da yaptım. Türk kardeşlerimizle birlikte Ermenilere karşı protesto gösterileri yaptık. Onların ne kadar ikiyüzlü, yalancı bir millet olduğunu anlattık. Ermeniler ise kendilerini savunmak yerine mağdur edebiyatı yaptılar. Ancak bizler Hocalı ve diğer İslam coğrafyasının farklı yerlerindeki soykırımları sürekli dile getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Hocalı’da günahsız bir şekilde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluk çok eskilere dayanmaktadır, bu kardeşliği hiç kimse bozamaz” diye konuştu.

“ERMENİLERİN YAŞATTIĞI VAHŞET VE SOYKIRIMI TÜM DÜNYA’NIN BİLMESİ LAZIM”

Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Prof. Dr. Aydın Mirzezade’nin Azerbaycan Türkleri'nin yaşadığı o zor günleri anlattığı sırada duygu dolu anlar yaşandı.

Azerbaycan halkına her zaman olduğu gibi yine kardeş ülke Türkiye’nin tüm kulvarlarda destek verdiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın Mirzezade, “Türkiye ile her zaman kardeşiz ve biriz, bu sımsıkı dostluğumuzu kimse bölemez, parçalayamaz. Son yıllarda bu kardeşlik anlayışının daha fazla kenetlenmesinde büyük emekleri olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı iletiyorum. Hocalı katliamı Ermenilerin Türk halklarına karşı türettikleri onlarca yüzlerce katliamdan ancak biridir. Ermenistan kurulduğu tarihten bugüne kadar her 10 yılda bir bu tür vakalar ve hadiseleri tekrarlamıştır. Ermeniler kısa tarihleri içerisinde Azeri kardeşlerimizi öldürmeye ve kılıçtan geçirmeye devam etmişlerdir. Bu soykırımların ve katliamların dünya milletleri tarafından bilinmesini istiyoruz. Azerbaycan’a ait olan toprakları kendilerine dahil etmek için türlü türlü oyunlar oynayan, saldırılar gerçekleştiren Ermeniler arkasına aldığı batı ülkeleri ve Rusya ile birlikte çok sayıda tank, tüfek ve uçaklar elde ettiler. Azerbaycan’ı sürekli köşeye sıkıştırmaya çalıştılar ve halen devam ediyorlar. Ermeniler kurdukları milliyetçi teşkilatların destekleriyle Azerbaycan köylerin ve ilçelerine saldırılar düzenlediler. Ermeni çetelerinin Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı şehrini istila ederek çok büyük katliamlar yapıldı, halk direndi ancak bu saldırılarda çok sayıda Azerbaycan’lı Türk kardeşimiz şehit düştü.”dedi.

“AZERBAYCAN HALKINI HİÇ KİMSE DİZ ÇÖKTÜREMEZ, BUNA MÜSAADE ETMEYİZ”

Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki süren savaşların tarihsel boyutuyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Aydın Mirzezade, “Ermeniler, Hocalı ’da 20. yüzyılın en ağır soykırımlarından birini gerçekleştirdi. O dönem Azerbaycan yeni bağımsızlığını ilan etmişti. Azerbaycan’ın silahlı kuvvetleri yoktu, askerlerimiz yoktu. Ama Ermeniler, Rusların tanklarıyla her yaştan vatandaşımızı acımadan katlettiler. Bir gece içerisinde 600’den fazla Azerbaycanlıyı öldürdüler. Ermeniler tarafından gerçekleştirilen bu soykırımı katıldığımız tüm programlarda detaylı olarak anlatıyoruz. Bundan sonra da anlatmaya devam edeceğiz. Böylesine katliamların ve vahşetlerin yaşanmaması için tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım, bizler sürekli çalışıyoruz, milletimize sahip çıkıyoruz. Azerbaycan halkını susturmaya ve diz çöktürmeye kimsenin gücü yetmez. Yüzyıllardır çeşitli oyunlar ve saldırılarla Türkleri Kafkasya’dan çıkartmaya çalışıyorlar, bu hain planların, oyunların farkında olalım. 20 yıldır Azerbaycan'ı diz üstü çöktürmeye çalışıyorlar, alınmıyor ve alınmayacak. Biz 22 yıldır bağımsız bir devletiz. Hiçbir Ermeni bize karşı galip gelemeyecek, buna izin vermeyiz. Türkün kardeşliği, bütünlüğü ve ruhunu öldürmeye izin vermeyiz. Hocalı Soykırımının 25 nci anma yılında bize bu imkanı veren, bizi Malatya’da en güzel şekilde misafir eden Malatya’nın tüm yerel yönetimlerine ve aziz halkına şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

Konferansın sonunda Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Prof. Dr. Aydın Mirzezade ile Azerbaycanlı Öğrenciler Birliği Başkanı Ali Muhammedov’a teşekkür plaketinin yanı sıra kayısı paketi takdim edildi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız