RAVCI, SON DÖNEMİ ANLATTI.. Evkur Yeni Malatyaspor'un Sportif Direktörü Ali Ravcı, "Benim en büyük hedeflerimden bir tanesi iyi bir teknik direktör olmak. Bu hedefim halen devam ediyor. Burada olur mu, olmaz mı onu bilmiyorum ama futbol sadece Malatya'yla sınırlı değil. Elbette ki ben Malatyaspor'a hizmet emek için bugüne kadar varımı yoğumu nasıl ki ortaya koyduysam, bundan sonrada memleketimin takımı için her türlü fedakarlığı yaparım. Ama bu işler nasip, kısmet. Bize görev verildiğinde 'yok' demeyiz çünkü en zor dönemlerde biz bu takımın sorumluluğunu aldık. Değil elimizi, gövdemizi taşın altına koyduk" dedi.
Ali Ravcı, ER TV'de yayınlanan 'Hülya Kaya İle Yaz Sohbetleri' programında samimi açıklamalarda bulundu.
Süper Lig'de son 5 haftalık periyotta takımın teknik patronluğunu üstlenen ve Evkur Yeni Malatyaspor'u UEFA Avrupa Ligi'ne taşıyan Ravcı, yoğun bir sezon geçirdiklerini ancak sonunun iyi gittiğini, yeni sezonda da hedeflerinin gerçekleşmesi temennisinde bulundu.
Ravcı, iyi bir sezonu geride bıraktıklarını ifade ederek, yeni sezon için hazırlık yapmaya başladıklarını kaydetti.
"SEZON İÇİNDEKİ DÜŞÜŞTEN BİZDE NASİBİMİZİ ALDIK"
2018-2019 sezonuna iyi başladıklarını dile getiren Ravcı, "Ligin ilk haftaları bizim açımızdan çok önemliydi. Ligin ilk haftalarını galibiyetlerle tamamladık ve devamında da devre arasına kadar iyi geçirdik. Devre arasını istediğimizin üzerinde ligi tamamladık. Devre arasında o başarıyı sürdürülebilir hale getirmek için transfer yapmamız gerekiyordu. Fakat dünyada her takım içerisinde sezon içerisinde belli bir düşüş oluyor. Bizde bu düşüşten nasibimizi aldık. İkinci yarıya çok da iyi başlayamadık. Takımdan göndermek zorunda olduğumuz oyuncular vardı. Teklif gelen oyuncularımız vardı, o oyuncularımızda gitmek istedi. Aslında biz onların kalmasından yanaydık çünkü o takım istikrarını korumak istiyorduk. Bu oyuncuların yerinin dolması gerekiyordu. Aslında baktığımızda iyi transferler yaptık. Giden oyuncuların yerine transfer ettiğimiz oyuncularda hem kişilik hem de oyun olarak iyi oyunculardı fakat bir türlü ikinci yarıda o ahengi yakalayamadık. İkinci yarıda üst üste kötü sonuçlar aldık. Gerek oyuncuların bireysel anlamdaki formsuzlukları gerek takımın formsuzluğu bizi aşağı doğru çekmeye başladı. O arada bir çok şey yaşandı. Hocamızla yollarımızı ayırmak zorunda kaldık" dedi.
"FUTBOLCULARI MENTAL OLARAK HAZIRLADIM"
Ravcı, ligde kalan 5 haftalık süreçte kulüp başkanı Adil Gevrek ve yönetim kurulunun kendisinin takımın başına geçmesi yönünde karar aldığını kaydederek, "Geçen sezonda böyle bir döneme denk gelmiştik. Çok şükür o dönemi de iyi atlatmıştık. Ben 5 senedir bu kulübün sportif direktörlüğünü yapıyorum. Birçok oyuncu geldi, gitti. Şuandaki mevcut oyuncular dahil oyuncularla ilişkilerim çok iyiydi. Oyuncuya o samimiyet duygusunu, güvenilirliği vermek çok önemli. Ben aslında bu son 5 haftalık süreçte işin açıkçası o samimiyeti kullandım. O 5 haftalık süreçte futbolculardaki vefayı gördüm. Oyuncularla hem bireysel anlamda hem de grup halindeki toplantılarda, 'hoşnut olmadığımız bir durumun söz konusu olduğunu, bu hoşnut olmadığımız durumdan da birlikte çıkacağımızı' kendilerine aktarmaya çalıştım. Tamamen mental olarak çalıştım çünkü sezonun sonuna doğru oyunculara hem fiziksel hem de taktik olarak verebileceğiniz çok fazla bir şey yok. Ben sadece onların sahada rahat, öz güvenli oynayabilmeleri için, sahada bir yumruk olabilmeleri ve o ruhu sahaya yansıtabilmelerini kendilerine aşıladım" diye konuştu.
"FUTBOLCULARLA PSİKOLOG GİBİ İLETİŞİME GEÇTİM"
Teknik direktör Erol Bulut'un çalıştığı 8'inci teknik direktör olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben her gelen teknik direktörle adeta onların ekibindeymiş gibi çalıştım. O dönemde de futbolcularla aram çok iyiydi. Ama neticede oyuncularla iletişime geçen bir teknik direktör var. Ona bağlı bir oyuncu grubu var. Oyuncular öyle bir hale geldi ki artık karşıdan kendilerine verileni almamaya başladılar. Hem mental hem de fiziki olarak psikolojik çöküntü içerisindeydiler. Bu durumun düzelmesi gerekiyordu. Zaten Erol hoca (Erol Bulut) da bunun farkındaydı. İş kitlendi artık çark işleyemez duruma geldi. Oyuncularla bir sportif direktör değil de psikolog gibi iletişime geçmeye çalıştım. Başta bir teknik direktör olduğu için çok fazla saha içerisine müdahale etme şansınız olmuyor. Herkesin bir çizgisi var, bizde o çizgiyi geçmemeye çalıştık. Biz Malatyalıyız ve bu kulübü herkesten daha fazla düşünmek zorundayız."
"TEKNİK DİREKTÖR OLMA HEDEFİM VAR"
Ravcı, sportif direktörlüğün yanında uzun yıllar futbol oynadığını, antrenör ve teknik direktörlük yaptığını anımsatarak, şunları söyledi:
"Benim en büyük hedeflerimden bir tanesi iyi bir teknik direktör olmak. Bu hedefim halen devam ediyor. Burada olur mu, olmaz mı onu bilmiyorum ama futbol sadece Malatya'yla sınırlı değil. Elbette ki ben Malatyaspor'a hizmet emek için bugüne kadar varımı yoğumu nasıl ki ortaya koyduysam, bundan sonrada memleketimin takımı için her türlü fedakarlığı yaparım. Ama bu işler nasip, kısmet. Bize görev verildiğinde 'yok' demeyiz çünkü en zor dönemlerde biz bu takımın sorumluluğunu aldık. Değil elimizi, gövdemizi taşın altına koyduk. Her türlü sorumluluğu aldık ki en kötü gidişatlarda bu oldu. Teknik direktörlük hedefim devam ediyor ama yarın başka bir teknik direktör getirirler, benim için o da sorun değil. Bana 'gel' derler, gelirim ve kendi memleketimin takımına hizmet ederim, 'git' derler giderim, başka yerde çalışırım. Benim olaya bakış açım böyle. Bu süreç içerisinde elbette ki hemşerilerimiz, Malatyalılar, Malatyaspor sevdalıları inanılmaz derecede bizleri bağırlarına basıp, sahip çıktılar. Onların hepsine çok teşekkür ederim. Bizleri oruç oruç, hem içeride hem de deplasmanda inanılmaz desteklediler. Hepsine canı gönülden teşekkür ederim."
"FUTBOLCULARIMIZ İNANILMAZ BİR REAKSİYON GÖSTERDİ"
Ravcı, bardağa her zaman dolu tarafından baktıklarını ifade ederek, "Lig'de 3'te 3 yaptık ve Avrupa kapılarını açtık. Şuana kadar teknik direktörlük için herhangi bir teklifte bulunulmadı. Resmi olarak benimle bir şet konuşulmadı ama ben olayın o tarafına takılıp kalmıyorum. Başkanımız ve yönetim kurulunun takdiridir. Biz hiçbir zaman görevden kaçmadık. En zor günlerinde bu takımı sahiplendik ve iyi durumlara getirdik. Bakalım nasip, kısmet. 5 haftalık bu süreç bize teslim edildiğinde biz 3'te 3 yaptık. Takımın psikolojik, mental olarak dip yaptığı bir dönemde, en zor rakiplerle karşılaştığımız dönemde bu gerçekleşti. Tabi ki aslan payı futbolcularımızındır. Onlar inanılmaz bir reaksiyon gösterdiler. İnanılmaz bir vefa ve samimiyet örneği gösterdiler, bu başarı ondan dolayı geldi" şeklinde konuştu.
"PARAYLA ALAKASI YOK"
Takım içerisinde 5 haftalık süreçte futbolcuların parayla ilgili hiçbir şey konuşmadığını ifade eden Ravcı, "Antalya maçında Bifouma kırmızı kart gördü. 30'uncu dakikaya kadar takım inanılmaz oynuyordu. O maçı kazanacağımızdan kesinlikle şüphemiz yoktu. İlk yarım saat içerisinde kenardan da görüntü o şekildeydi. Bifouma'nın sorumsuzca davranması bütün takımın ve orada çalışanların emeğinin bir anda hiç olması anlamına geldi. Bu kabul edilebilir bir davranış değil. Oyuncunun yapmış olduğu bir sorumsuzluk bütün bir kulübü cezalandırdı. Bir saat bir kişi eksik oynamak futbolda çok zordur. Ama yine futbolcularımız maçın sonuna kadar mücadele ettiler. Evet, yenildik ve üzgünüz, bizden çok kimse üzülemez. Son hafta bazı yanlış bilgilendirmeler oldu. Bifouma kart cezalısıydı. Ömer kart cezalısıydı. Donald'ın sürekli dizinde problem vardı. Ara ara onu 15-20 günde bir Sırbistan'a tedaviye gönderiyorduk. Son hafta yine 'tedaviye gideceğini, dizinin iyi olmadığını, son hafta bize faydalı olamayacağını' söyledi. Bize faydası olmayacak yarım adamı elbette ki bende maça çıkarıp oynatmam, bana sağlam adam lazım. 90 dakika mücadele edecek, savaşacak adam lazım. 'Guilherme yok' dediler. Guilherme, pazartesiden itibaren boğaz enfeksiyonu geçirdiği için 3 gün antibiyotik tedavisi gördü. Cuma günü bizimle birlikte antrenmana katıldı, cumartesi günü tekrar ateşlendi. Guilherme ile maç öncesi konuştum, 'hocam ilk 11'de benimle başlama, fiziki olarak iyi durumda değilim. ben yanında oturayım, bana ihtiyacın olduğu zaman katkı sunmaya çalışırım' dedi. Aleksic bir hafta önce izin istedi. Biz sadece Aleksic'e izin verdik. Parayla alakası yok. Bu 5 haftalık süreçte futbolcular parayla ilgili bana en ufak bir şey söylemediler. Adem Büyük, Malatya'ya geldi, kasığında bir ağrı vardı ve oynamak istemedi. Bana bu taleple geldiklerinde zorla çıkarıp sahada oynatamam" şeklinde konuştu.
"BURADA YAPACAK DAHA ÇOK İŞ VAR"
Ravcı, Malatyaspor'un her sezon mutlaka bir hedefinin olması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bunlara elbette ki hazırız. Biz hiçbir zaman ne görevden kaçtı ne de kendimizi eksik hissediyoruz. Çok fazla mütevazi olmanın da bir anlamı yok fazlamız var, eksiğimiz yok. Çünkü siz mütevazi olmaya çalıştıkça haddini bilmeyenlerin sayısı fazlalaşıyor. Ben 15 yıl profesyonel olarak futbol oynadım. Ümit Milli Takım formasını 9 defa giydim. Şuanda Türkiye'de sayılı teknik direktörlerle çalışma şansım oldu. Antrenörlük yaptım, kariyerim pek de fena sayılmaz. Ama biz evin çocuğu olduğumuz için bu tür şeyler pek görülmüyor. Özellikle kendi memleketinizde futbolu yürütmek, yürütmeye çalışmak, bu işte başarılı olmaya çalışmak çok zordur. Bu 5 sene süre zarfındaki başarıları başka bir şehirde sportif direktör olarak yaşamış olsaydım belki çok daha farklı yerlerde olabilirdim. Başka takımlardan hem sportif direktör hem de teknik direktörlük teklifi aldım. Bizim önceliğimiz Malatya. Burada yapacak daha çok iş var."
"BU ŞEHİRDEN SPORTİF DİREKTÖR, TEKNİK DİREKTÖR, FUTBOLCU ÇIKAR"
"Artık Malatyalılar yetersiz denilemeyeceğini" ifade eden Ravcı, "Bizden sonra gelecek olan Malatyalılara çok güzel bir yol açtık. Artık, 'Malatyalılar yetersiz' diyemeyecekler. 'Malatyalılar başarılı olamıyor' diyemeyecekler. Belki de biz bu tabuyu yıktık. Bundan sonraki süreçte buraya hangi Malatyalı gelirse gelsin sportif direktör, teknik direktör olarak onlara o gözle bakılmasını hiç istemedim, yaptığımız işlerle de bunu tam netleştirmiş olduk. Biraz daha fazla tolerans tanısınlar. Çabuk koparıp atmasınlar. Çabuk harcamasınlar. Bu şehirden teknik direktör, sportif direktör, futbolcu çıkar yeter ki siz kendi değerlerinize sahip çıkın. Siz sahip çıkmazsanız, başka kulüpler sizin değerlerinize sahip çıkar" dedi.
"HEPSİNİN YOLU, BAHTI AÇIK OLSUN"
Ravcı, takımdan ayrıldıktan sonra teknik direktör Erol Bulut'un yaptığı açıklamalarla ilgili, "Gittikten sonra hiçbir görüşmemiz olmadı. Netice de bu takıma, kulübe hizmetleri olmuştur. Bundan önceki teknik direktörlerde bu takıma hizmet ettiler. Biz hepsine teşekkür ederiz. Gidenler için en ufak olumsuz hiçbir şey konuşmadık çünkü herkes kendisine yakışanı yapar. Herkes kendisine yakışanı konuşur. Erol Bulut bu kulüpte çalışan sekizinci teknik direktördür. Bu kulübe hizmeti olmuştur diğer bütün teknik adamlar gibi. Başarılı olur veya olmaz önemli değil neticede bu kulübe hizmet etmişlerdir. Biz hepsine teşekkür ederiz, yolları ve bahtları açık olsun. İnşallah bundan sonraki futbol hayatlarında da başarılı olurlar" değerlendirmesinde bulundu.
"TRANSFERLERİN ÇABUK YAPILMASI GEREKİYOR"
Ravcı, yeni sezon yapılanmasına ilişkin, "Bizim çalışmalarımız aslında haftalar öncesinden hazır. Takip ettiğimiz oyuncular vardı. Bu kulübün sportif direktörü olarak benim kafamda burada kalacak ve gidecek oyuncuların şeması da belli. Ama buna tek başımıza karar verme yetkisine sahip olmadığımız için ortada bir transfer komitesinin olması gerekiyor. Hep birlikte istişareyle alınacak bir karar. Bu takıma teknik direktör gelecekse, teknik direktöründe düşüncesi alınarak bu işlerin yapılması gerekiyor. Yoksa Ali Ravcı'ya kalsa iki günde 'bunlar gidecek, bunlar kalacak, şu futbolcular alınacak' diye bir şeyler olabilir. Lig bir ay öncesinden yani erken başlayacak. Önümüzde bir kongre süreci var. Transferlerin çabuk yapılması gerekiyor. Yolunuzu ayıracağınız futbolcuları bir an önce onlara deklare edilip, kendilerine kulüp bulmalarının söylenmesi bekleniyor. Yani baktığınızda sıkıntılı bir süreç. Ama atlatılır mı, istenilirse çok çabuk bir şekilde halledilebilecek şeyler. Şimdi Avrupa var. Bunun avantaj ve dezavantajları var. Bunları iyi düşünüp, hesap etmek lazım. Çünkü sezona erken gireceğiniz için, bu sezon içerisinde takım olarak performans düşüklüğüne yol açabilir. Bu daha öncede görülmüştü. Takımın erken form tutması sezon içerisinde bir anlık düşüşlere sebebiyet verebiliyor. Ama bunların hepsi üstesinden gelinebilecek şeyler yeter ki bir an önce işe koyulalım. Kiralık ve sözleşmesi biten oyuncular var. Bu oyunculara da bağlı şeyler. Bunlar benim kafamda şema olarak hazır ama istişare edilmesi gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi
