SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türkiye'nin İlk Stand-Up Sanatçısıydı

0
Güncellendi - 2021-05-26 01:45:37
Türkiye'nin İlk Stand-Up Sanatçısıydı
A- A+ PAYLAŞ

İstanbul Radyosunda ve çeşitli televizyon kanallarında yaptığı eğitim, eğlence ve spor programlarıyla hatırlanan Türkiye'nin ilk stand-up sanatçısı Orhan Boran'ın vefatının üzerinden 9 yıl geçti.

Radyo ve televizyon sunucusu, gazeteci ve yazar Orhan Boran, güzel Türkçesi, nezaketli esprileri ve pürüzsüz sesiyle hatırlanıyor.

İstanbul'da 30 Haziran 1928'de, askeri doktor olan Hikmet Boran'ın oğlu olarak dünyaya gelen Boran, Edremit Cumhuriyet İlkokulu'nu bitirdikten sonra 1938'de yatılı olarak Galatasaray Lisesi'nde okumaya başladı.

Burada Necdet Mahfi Ayral tarafından Moliere'in bir oyununda oynamak üzere seçilerek ilk sahne tecrübesini yaşayan Boran 1946'da liseden mezun olarak, Türkoloji Fakültesi'ne yazıldı.

- Yaptığı radyo programlarıyla henüz 21 yaşındayken tanınmaya başladı

Muhsin Ertuğrul ile tanışarak profesyonel anlamda tiyatroya başlayan usta isim, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda işe başladıktan bir sene sonra davet üzerine Paris'e giderek ve Des Mathurins Tiyatrosu'nda stajyer olarak çalıştı.

Söz ustası Orhan Boran, 1949'da Türkiye'ye döndü ve İstanbul Radyoevi'nin hizmete girmesiyle fakülteyi 3. sınıfta bırakarak, Ekrem Reşit Rey'in asistanı olarak memuriyet hayatına başladı ve temsil yayınları rejisörlüğü yaptı.

Radyo programlarıyla henüz 21 yaşındayken tanınmaya başlanan Boran, BBC'nin 1956 yılında İstanbul'daki İngiliz Konsolosluğu aracılığıyla açtığı sınavı birincilikle kazanarak Londra'ya gitti, aynı zamanda Dünya Gazetesi'nin Londra muhabirliğini yaptı.

Merhum Başbakan Adnan Menderes'in de içinde bulunduğu uçağın, 17 Şubat 1959'da İngiltere'deki Gatwick Havaalanı civarında inişi sırasında düştüğünü dünyaya ilk duyuran da Boran oldu.

Hürriyet ve Milliyet'in de arasında bulunduğu çok sayıda yayın organında görev yapan Boran, Türkiye'ye dönerek İstanbul Radyosu'nda stand-up gösterilerinin atası sayılan "Ayaküstü Gırgır" da hayali ailesinin maceralarını anlattı.

- Radyo dinleyicileri 14 yıl boyunca "Yuki" ile eğlendi

Hızlı oynatılan banttaki konuşma sesinden ibaret olan hayali kahraman ile sunduğu "Yuki" programıyla 14 yıl boyunca radyo dinleyicisine keyifli zamanlar yaşatan Boran'ın bu karakteri, karikatürist Altan Erbulak tarafından çizgi romana da uyarlandı.

Yuki, ayrıca Safa Kılıçlıoğlu'nun "Pazar" adlı dergisinde 1960'lı yıllarda Orhan Boran ve Yuki başlıklı bir köşede ve 1977'den itibaren "Milliyet Çocuk" dergisinde Yuki'nin Şen Serüvenleri başlığıyla okuyucuyla buluştu.

Televizyon yayınlarının başlamasıyla "Panel", "Selam Dostlar", "Orhan Boran ile Pazar Geceleri" ve "Orhan Boran'lı Dakikalar" adlı programlara imza atan usta sunucu, TRT'nin ardından çeşitli televizyon kanallarında "Kim Haklı", "ATV'de Pazar" programlarında da yer aldı.

Usta sunucu, yaptığı eğitim, eğlence ve spor programlarıyla hafızalarda yer etti ve Şan Tiyatrosu'nda sahnelenen "Müzikal Kahkaha" adlı oyunla şovlarına veda etti.

- Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde dersler verdi

Sahne gösterileri, televizyon ve radyo programının yanı sıra reklam filmlerinde de oynayan Boran'ın gazetelerdeki haftalık yazılar halinde kaleme aldığı anıları 1978'te "Leyleğin Ömrü" kitabında yayımlandı.

Boran, güzel Türkçesiyle Kültür Bakanlığından ve Türk Dil Kurumu'ndan ödüller aldı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde diksiyon ve radyo-televizyon jenerikleri dersleri de verdi.

Kolon kanseri nedeniyle 2002'de iki kez ameliyat geçiren Boran, kemoterapi tedavisi görmeyi istemedi.

Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda 10 Haziran 2005'de Beşiktaş Kültür Merkezi tarafından organize edilen jübilede sahneye veda etmek üzere son kez izleyici karşısına çıkan Boran, üç kez evlendi. İlk evliliğinden bir kızı olan Boran'ın, Elizabet adlı bir İngiliz'le yaptığı ikinci evliliğinin ardından TRT'de tanıştığı Güler Alış ile evliliğinden ise bir oğlu ve bir kızı dünyaya geldi.

Türkçesi, nezaketli esprileri ve pürüzsüz sesiyle radyonun unutulmaz sesleri arasında yerini alan Orhan Boran, 2 yıllık tedavi sürecinin ardından 26 Mayıs 2012'de hayatını kaybetti.

Erenköy Galip Paşa Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Boran'ın naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız