SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Üniversitede Başkanlık Paneli

0
Güncellendi - 2017-03-29 21:23:28
Üniversitede Başkanlık Paneli
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Büyük Doğu Fikir Topluluğu tarafından ‘İdeal Nizamın Eşiğinde Başkanlık Paneli’ düzenlendi.

Hoca Ahmet Yesevi salonunda düzenlenen panele, Avukat Hasan Ölçer, Milat Gazetesi Yazarı Tayyar Tercan ve Büyük Doğu Fikir Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Yazar Abdullah Kuloğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Avukat Hasan Ölçer, mevcut anayasadan herkesin rahatsızlık duyduğunu belirterek, "İngiltere'de yazılı anayasa yok. Belki bunu birçok insan bilmiyor. Demek ki illa anayasa yapılması gerekmiyor. Mutlaka anayasayı kurmanız gerekiyorsa veya böyle bir geleneğe sahipseniz anayasalar genelde çok fazla teferruatı içermeyen, devlete veya devletin niteliğini ortaya koyan bir takım ana ufuklar, ana prensipler gösteren çok kısa metinler olmalıdır. Fakat bu maalesef Türkiye'nin anayasa geleneğinde hep teferruatlı anayasalar yapılmıştır. Anayasalar maliyeti itibariyle genel olarak kişilerin devlete karşı olan haklarını ve hukuklarını teminat altına alan ve devlete bir takım hedefler gösteren metinler olmak durumundadır" şeklinde konuştu.

Milat Gazetesi Yazarı Tayyar Tercan da geçmişte çok sıkıntı çektiğini ifade ederek, "Benim ideal bir fikrim var, inancım var. İnancınıza, yaşama tarzınıza, tarihinize, geçmişinize, geleneğinize uygun olanı inşa etmek istediğimiz dünya görüşü var. Bunu sistem çapında ortaya koymuş bir ülkede ben bu fikre inanmışım, elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Yazıyorum, çiziyorum. Bir hedefim var. Bu manada baktığınız zaman ben sistemin topyekün değişikliği noktasında hedefimi belirlemiş bir insanım. Bu aşamada baktığımız zaman başkanlık sisteminde referandumda değiştirilmek istenen yapı veya değişiklik en başından çok sığ kalıyor. Şu anki tartışmaların taraflar olarak özellikle karşı çıkış noktasında altı doldurulamayan veya gerçekten çok uzak olan ifadelerin veya söylemlerin olduğunu belirtirim. Yargının bağımsızlığından bahsediliyor, kuvvetler ayrılığından bahsediliyor. Bu ülkenin darbeler tarihi diye bir şey var. Bu ülkede her on yılda bir darbe yaşanıyor. Bu darbeyi yapan adamlar şu an da parlamenter sistemden bahsediyorlar. 15 Temmuz gibi bir şey yaşadık. 15 Temmuz'u darbe girişimini, işgal girişimini görüyoruz. İşgal girişimini yapan adamlar şu an da buna karşı çıkan kişilerdir" dedi.

Büyük Doğu Fikir Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Yazar Abdullah Kuloğlu ise başkanlık sisteminin iki türlü faydası olduğuna inandığını dile getirerek, "Birincisi sistem tartışması denilen bir tartışmayı tetiklemesidir. Bu başkanlık sisteminin vesilesiyle oluşan tartışma ortamına baktığımızda aslında tartışılan şeyin başkanlık olmadığını görüyoruz. Aslında tartışılan şey işte bu kimlik krizi dediğimiz şeydir. İkincisi ise gerçekten de bağımsızlık meselesini soylu cinsten anlama ve forumlandırmak gibi bir şeye dönüşecekmiş süreci içerisindedir. Bağımsızlıktan gerçekten ne anlıyorsanız o anladığınız şeyi temin etme yönünden bakabiliyorsanız bu sizin için anlamlı bir tartışmadır. Yoksa iş ucuz politika meselesine döner. Birine ‘niye evet diyorsun’ diye sorduğumuzda bize ‘ben neye evet dediğimi bilmiyorum, kimden geldiğine bakıyorum’ diyor. ‘Niye hayır’ diyene soruyorum, metne falan vakıf değilim ne getirip götüreceğini bilmiyorum ama ben de kim olduğuna bakıyorum diyor. İdealin ne olduğu meselesi tartışma meselesi olmuştur. Sizin kendinize ait doğrunuzu belirlemeniz lazım" diye konuştu.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız