SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"'Ziya Doğan'ı Göndermemiz Lazım' Dediler"

0
Güncellendi - 2020-05-22 08:32:40
A- A+ PAYLAŞ

2001-2002 ve 2005-2006 sezonlarında Malatyaspor’u çalıştıran ve sarı kırmızılı takımı UEFA’ya taşıyan Ziya Doğan, bu dönemlerini anlattı.

Spor yorumcusu ve köşe yazarı Volkan Arıkan’a konuşan Doğan, Malatya halkının kendisi için çok şey ifade ettiğini söyledi.

Doğan, çok iltifat etmeyi seven bir insan olmadığını kaydederek, “Yüreğimden ve içimden geçenleri de hep dışa vururum” dedi.

O sezon Malatyaspor’un başına geçtiğinde 7.hafta olduğunu ve sarı kırmızılı takımın oynadığı 6 maçta puanının olmadığını hatırlatan Doğan, “Başkanımızın bir görüşme talepleri oldu. Kimin söylediğini bilmiyorum ama o ara yöneticilerden bir tanesi ‘Hocam yalnız biz çok transfer yapamayız, zaten bu takım düştü’ dedi. Bende, ‘Ben sizinle çalışmak istemiyorum’ dedim. ‘Düştü diye kabul ediyorsanız neden bana geldiniz ki bende tecrübesiz bir hocayım.’ 2.Lig’de çalıştım ama İstanbulspor’dan sonra ilk defa bir Süper Lig’de bir şehir takımına gideceğim. ‘Bu takım düşmeyecek, siz sadece sözünüzde durun yeter’ dedim. Ne kadar bütçe vereceksiniz, 500 bin. Dedim ki ‘Siz futbolcuların ödemelerini, maç primlerini kuruşu kuruşuna hallederseniz bu takım düşmeyecek. Sözünüzde durursanız, ben size daha ucuz bir takım kuracağım ve bu takımla biz ligde kalacağız” dedim.

İnanan bir kişi vardı o da ben, futbolcu bile inanmıyor. 18 gol yemiş, 1 gol atmış ve sıfır puanlı bir takım. Sekizinci hafta yanılmıyorsam Rize maçıydı. Anlaştık, ‘Yarın gideriz’ dediler, ‘Hayır, hemen gideceğim’ dedim. Çünkü maça kadar bir gün bile futbolcuları daha iyi tanır, elimdeki malzemeyi görürsem daha iyi olacaktı. ‘Malatya’ya uçak yok’ dediler bende Elazığ üzerinden hemen gittim. Tesislere vardık, futbolcularla tanıştık ve işimize başladık. O hafta Rize galibiyetiyle başladık. Hesap ettim, eğer ilk yarıyı 12 puanla bitirirsek, bu takım ligde kalır. Futbolculara devamlı söyledim, ‘inanın’ dedim ama bana bakışları çok olumlu değildi. Çok böyle inanarak bakmıyorlardı. ‘Bakın siz bile inanmıyorsunuz. Ben inanıyorum, sizi de inandıracağım’ dedim. İnanılmaz bir tempoyla başladık. Her maçı final havasında oynadık” dedi.

Doğan, o sezon ligin ilk yarısını 12 puanda tamamladıklarını anımsatarak, şunları anlattı:

“Ligin bitimine 3 hafta kala çok enteresan olaylar oldu. Futbolcuların kafasını bazı kesimler karıştırdı. 12 puanı gördüler ve bir hesap yaptılar. ‘Ziya Doğan’ı göndermemiz lazım’ dediler. Son 3 maçı futbolcunun bir tanesine kızıyorum, o dönemin görevli menajeri o futbolcu olumsuz Mapeza… Çok önemli bir oyuncu. Son 3 maçta Mapeza kademelerde yok, gollerde hep hata var. İlk yarıda alınan puanlar sonrası ikinci yarıda bir şey yapabiliriz diye başkalarının iştahını kabarttı. ‘Ziya Doğan’ı biz istediğimiz gibi yönlendiremiyoruz’ diyen bazı kesimler vardı. İki tane yönetici isimlerini vermeyeceğim, yenilmişiz ligin son maçı, Diyarbakır’a içeride 3-1 yenildik ama baktım ki takımda sıkıntı var. Bizim takım gerektiği gibi oynamıyor. Otelde lobideyim ve üzgünüm, iki tane yönetici geldi ve ‘Hoca şu şahıstan memnun musun?’ diye sordular, bende memnun olmadığım inanın yüzüne kendim söylerim ama arkasından ‘memnun değilim’ demem. ‘Memnunum’ dedim. ‘Bunları bunları yapıyor, sen hala memnunsun’ dediler, ‘Siz bunları nereden biliyorsunuz?’ diye sordum. ‘Sen bizi ne sanıyorsun? Şuanda İstanbul’da yönetim toplantı halinde, yüzde 60 senle, yüzde 40 başkasıyla..’ O sorgulanıyor. Ben tabi öyle olunca Hikmet (Tanrıverdi) başkanı aradım. ‘Başkan acele şu ekiple beraber İstanbul’da bir toplantı yapmamız lazım’ dedim ve durumu izah ettim, herkesi topladık. İstanbul’da konuştuk. Dedim ki ‘Ben kimsenin ekmeğiyle oynamadım, bu arkadaş bunları yapıyor.’ Mapeza’ya diyor ki ‘2-3 haftayı daha kaybedersek biz yeni hoca getireceğiz.’ Mapeza’dan bunu bir şekilde yardımcı hocalarımdan birisini kullanarak aldım. Mapeza oynamıyor, darmadağın, morali bozuk. Kafasına eklemişler, ‘Ziya Doğan’ı göndereceğiz sabırlı ol.’ O da maşallah kademelerin hiçbirinde yok. Bunların hepsini yakaladık, orada her şeyi anlattık. Yöneticiler, ‘hocam yola devam’ dediler, öbür arkadaşı gönderdiler. Oynatmadığımız futbolcuların bir bölümünü kışkırtanlar vardı. Biz bunların hepsinin üstesinden geldik. Sonra Mapeza ligin ilk maçında sakatlandı, sezonu kapattı. Lig bittikçe ‘hocam ben geliyorum’ dedi. ‘Mapeza kalabilirsin, gelmeyebilirsin artık’ dedim, ligde kaldıktan sonra. Öyle enteresan şeyler ki şuan onu yaşıyorum.”

Kamyonun ışıklarıyla antrenman yaptıklarını anlatan tecrübeli teknik adam, “İnanılmaz çalıştık. Bazen sahamızın her tarafı buz tuttu, spor salonlarında çalıştık. Çocuklara inandırdık ve tüm maçları final havasında oynadık. Ligin ikinci yarısına başladığımızda İlkan’ı maç başı bin liraya, Mithat’ı 20 bin liraya, Sertan’ı 20 bin liraya aldık. Dörtte dörtle başladık. Sonra Galatasaray İstanbul’da son dakikalarda bize bir gol attı ve zorla yendi. Sonra bir dörtte dört daha yaptık. Ankaragücü’nü 4-1 yendiğimizde zirvedeydiler. O dönem kulüp başkanı Cemal Aydın, ‘Bu takım Malatya’dan nasıl 4 gol yediğini anlayamadım’ dedi. Bende ‘diğer takımlarda bunu söyleyecek sayın başkan merak etme’ diye cevap verdim. O seneyi inceledim. Türk futbol tarihinde 8.haftaya sıfır puanda girip de ligde kalan bir takım yok. Bütçe olarak da 2-3 tane yüksek paraya alınmış ama verimi düşük oyuncuları bıraktık. İlkan’a ‘gel maç başı bin liraya oynayacaksın’ dedim ve geldi oynadı. O takım inanılmaz bir birliktelik yakaladı. Tabi yönetim kurulunun hakkını yemeyelim, bana vermiş oldukları sözlerin hepsini tuttular. Bir maç galipse öbür maçtan önce o prim ödendi. Bin liraya gelen oyuncu primle onun 10-20 misli para kazandı. Orada güç olarak da Hikmet Tanrıverdi ve o dönemki yöneticilerimizin hepsi sözünde durdu. Çok iyi ilişkilerle, sıkıntılarımızı çözdüler ve kimsenin inanmadığı takım ligde kaldı” dedi.

Doğan, Hikmet Tanrıverdi’nin istifasının ardından kendisinin de istifa ettiğini kaydederek, şunları söyledi:

“Başkan iki hafta sonra bana telefon açtı ‘Hocam çok baskı var. Sende dönersen ben döneceğim’ dedi. ‘Başkan dön ama biz futbolcuların her birini bıraktık, yeniden bir çalışma yapmamız lazım’ dedim. Başkan döndü, bizde döndük ve yeniden bir çalışma yaptık. Türkiye liglerinin en düşük parasıyla oyuncu aldık. O sene Sertan’ı, Hasan Özer’i aldık. Türkiye liginin en çok gol atan üçüncü takımı, en az gol yiyen ikinci takımı konumundayız. Fenerbahçe altıncı, biz beşinci olduk ve UEFA kupasına katıldık. O dönem biz takımı kurarken yönetim kurulu bizden ‘hocam düşme korkusu yaşamayalım’ isteğinde bulundu. Çünkü bir önceki senenin düşme korkusu herkesi çok yıprattı. ‘Sadece düşmeyelim ortalarda kalalım’ dediler. Ben, ‘ekonomik olarak çok düşük bir kadro kuruyorum ama göreceksiniz, bunu kamuoyuna fazla bildirmeyin, futbolcu üzerinde baskı kurmayalım’ dedim. Oyuncularımıza bir şekilde Avrupa kupalarına katılacağımızın hazırlığını yaptık. Herkes ‘düşmemeye oynuyor’ derken, ben ‘bu takım UEFA kupasına gidecek’ dedik ve Trabzon’da Trabzonspor’u yendik ve UEFA kupasına gittik. Hikmet Tanrıverdi ile üç sene iyi anlaştık ve her şeyi beraber paylaştık. Sonuçta kendisi de büyük sükse yaptı. ‘Ziya Doğan-Hikmet Tanrıverdi çok iyi ikili oldu’ denildi.” 

Ziya Doğan, 2001-2002 sezonunda ligin son sırasındaki Malatyaspor'un kümede kalmasını, sonraki sezon da ise UEFA Kupası'na katılmasını sağlamıştı. Bugün Malatya 1. Amatör Büyükler Futbol Ligi'nde mücadele eden Malatyaspor, UEFA kupasında İsviçre'nin Basel takımıyla eşleşmiş, Malatya'da 2-0 yenildiği rakibini İsviçre'de 2-1 yenmesine rağmen gol averajıyla elenmişti.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

7 yorum yapılmış

  • TURGUT ÖZMÜŞ. (3 yıl önce)
    Sözüm onlara , Kendini spor otoritesi sanan ,Malatyamızda sporu yok etmeye çalışanlar ! , Kara gün gelince hemen ortaya çıkarlar,menfaatleri ve çıkarları için, Kaos ortamı yaratmaya çailşıyorlar, Yazık oluyor Malatyamıza.
    0
    0
    Yanıtla
  • Çırzılı (3 yıl önce)
    Bu sezon da adam TV de çıkıp söylemdimi şımarık Malatyaspor bu lige yakışmıyor diye yani düşmesi gerekmiş bir kaç tepki verdik sosyal medyadan geçti gitti ancak Malatyaspor küme düşme potasının içersinde şu an futbolcunun parası ödenirse 8 maçımızın 5'i kendi sahamızda ligde kalmamamız için bir sebep yok inanmak başarmanın yarısıdır Malatyayı çekemeyenlere inat kalacağız bu ligde inşallah.
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatya sevdalısı (3 yıl önce)
    Ziya doğan hocam dobra dobra mert düşündüğünü konuşan bir insandin onun içinde uzun zamandan beri kulüp calistirmiyorsun bu dünyadan elif gibi dik gitmeye değer be hocam Malatya bildiğin gibi geçmişten hiç ders çıkarmaz kimseye hesap sorulmaz hocam kulüplerin devamlı geliri yok yayın geliri gelecek beyefendiler harvurup harman savuracak çekip gidecek borç olmasa kulüpler ligden düşebilir ama borcu yoksa kısa sürede tekrar çıkarlar hocam bir futbolcuya ödenen parayi alt yapıya ayirsalar altyapiyada adamı olanları değil serpil Hamdi Tüzün nün yaptığı gibi yeteneği olan gençleri alıp yetistirseler hem para kazanırlar hemde kulüp borç batağına batmaz.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kemal (3 yıl önce)
    Çok iyi hatırlıyorum kış ayında gece vakti her yer karla kaplı tesislere kamyon ,traktör getirilerek antreman sahası ışıklandırılıyor ve o buz gibi havada ziya hoca antreman yaptırıyordu.
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı (3 yıl önce)
    Verebileceğin paraya anlasacaksin oyuncu parasının gününde ödenmesine bakar 25,30 oyuncuyu aynı amaç uğruna bir arada tutmak zordur takımın birlik ve beraberligini bozacak oyuncuları büyük ölçüde bu camia bilir onları kulübün kapısından içeri sokmayacaksin kisacaci büyük paralarin döndüğü bu camiada kriz yönetimini iyi bileceksin bu camia ile iyi ilişkiler içerisinde olacaksın inanın aziz yıldırımın bu camiada sevilmemesi Fenerbahçe'nin en az 3 şampiyonluğuna mal olmuştur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu (3 yıl önce)
    Hoca şöylenebildigi kadarıyla herşeyi söylemişsin yönetim olarak oyuncunun ödemesini gününde yapacaksın takımı sabote eden futbolcuyu gondereceksin yönetimini eş dost akraba sorun çıkarmayan kişilerden değil bu işi bilen gerektiğinde yüzüne doğruları söyleyebilen bu işin ehli insanlardan seçeceksin olabildiğince şeffaf olacaksın kamuoyuna güven vereceksin .
    0
    0
    Yanıtla
  • Çavuşoğlu (3 yıl önce)
    Hey gidi günler Tanrıverdi TFF Başkanlık seçiminde ulusoyu desteklemedi ve ulusoy denen şahıs seçimi allem etti gullem etti kazandı ve ondan sonrada Malatya spora Düşman kesildi ve iç dış maçlarda hakemlerden gülmek haram oldu Bizi Kasten doğrğadılar şimdi halen o şahsın hakemlerinden var bu ligde
    0
    0
    Yanıtla