SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kabe'ye Umre Ziyareti Akını Başladı

Kabe'ye Umre Ziyareti Akını Başladı
A- A+ PAYLAŞ

Salgın hastalık sebebiyle 2 yıl hac ve umre ibadetleri için kapalı olan Kabe’ye bu sene sınırlı hacı alınmasının ardından, umre ziyareti patlaması yaşanıyor.

Geçtiğimiz Temmuz ayında 65 yaş üstüne yasak ve bazı sınırlamalar getirilmesi sebebiyle sadece 850 bin kişinin hacı olabildiği Kabe’de, şu anda umre ziyaretine gelenlerin sayısı günlük 1 milyonu aştı. En kalabalık ziyaretçiler ise Özbekistan, Türkiye, Endonezya ve Malezya’dan geliyor. Salgın sebebiyle Temmuz ayındaki hac programında Kabe’nin etrafına konulan plastik bariyerlerde kaldırıldı. Böylece ziyaretçiler Allah’ın evi sayılan Beytullah’a yüz sürüp, gözyaşları ile dua ediyor. Ancak Kabe’de 15 yıl önce başlatılan yenileme çalışmaları sebebiyle birkaç kapıdan giriş çıkış yapılabiliyor. İhramlı olmayanlar, metaf alanına (zemin) alınmıyorlar. Üst katlarda ise inşaat sebebiyle yapılan kapatmalar yüzünden tavaf düzgün bir şekilde mümkün olmuyor. Her gün Temim, Cürane, Hudeybiye, Arafat, Taif yolu gibi farklı mikat mahallerine giden umreciler, tavafı zemin katta yapmayı tercih ediyorlar. Bu arada hanımların zemin kata, metaf alanına girmeleri serbest.

Medine’i Münevvere de ise halen Peygamber Efendimizin Cennet Bahçesine (Ravda) girişler randevulu sistemle yapılabiliyor. Otel azlığı sebebiyle umre programlarında 3 gün gibi kısa bir süre kalınabilen Medine’de, otel bulmakta bazen sıkıntılı oluyor. Türkiye’den birçok seyahat acentesi Umre Programları yapıyor. 10, 14, 21 ve 28 günlük programların fiyatları otellerin konfor ve Harem’e olan uzaklıklarına göre bin 300 ile 2 bin dolar arasında değişiyor. Mekke’de tur sorumlusu Mehmet Başdaş, 2 yıldır pandemi sebebiyle ziyaretlerin kapalı olmasının hasreti arttırdığına dikkat çekerek, “Özlem, hasret, uzak kalmak, hepsi bir arada olunca talep patlaması yaşanıyor. Akın akın geliyorlar. Türkiye’den çok ziyaretçimiz var. Özbekistan başta olmak üzere Türkistan coğrafyasından gelenler mübarek topraklarda çoğunluğu oluşturuyor. Her bütçeye uygun turizm şirketlerinin programları var. Biz de Türk hacılarımıza Mekke’de hizmet veriyoruz” dedi.

Ekonomik olarak tabir edilen 14 günlük programlarda fiyatlar bin 300 ile bin 500 dolar arasında değişiyor. Dolar kurunun yüksekliğine rağmen seyahat acenteleri aylık 50 kişinin altında kalmıyor. Bu arada Taif, Cidde gibi civardaki şehirlere de ziyaretler yapılıyor. Bütün mikat mahallerinden ihram giyilerek her gün bir umre imkanı sunuluyor. Müzdelife’de piknik de yapılarak Efendimizin geçtiği güzergahlar görülüyor. Medine’de Uhud Şehitliği, 7 mescitler, Kuba Mescidi de gezdiriliyor. Bu arada Türk Hava Yolları’nın Türk hacılarına verdiği fiyatlar ile Turki Cumhuriyetler ve Afrika ülkelerine verdiği fiyatlar arasında çok fark bulunuyor. Türk hacıları bütçelerini zorlayıp, kefen paralarını da yatırarak bin 500 dolarlık umreleri yakalamaya çalışıyor. Ayrıca Irak gibi ülkelerden karayolu ile giriş mümkün oluyor. Türk Hava Yolları bazı turizm şirketlerine 560-650 dolar arası fiyata gidiş dönüş uçak bileti satarken Özbekistan umrecileri daha uzun (iki katı süre) yolculuk yapmasına rağmen THY bu ülkedeki acentalara kişi başı gidiş dönüş 325 dolardan bilet satabiliyor. Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın ayak bastı, sağlık hizmeti gibi bazı isimler altındaki hizmetleri de ilave ederek 50 günlük (daha önce 90 gün idi) umre vizesi için 300 dolar alması da bu ziyaretlerdeki rant kapılarından birisini teşkil ediyor.

Umre ziyareti için 65 yaş sınırı ve aşı olma şartı gibi kısıtlamalar bulunmuyor.

Mekke, iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız