Malatyaspor Kulübü, Turkcell Süper Liginin 33. haftası Rizede oynanan Çaykur Rizespor-Denizlispor ve 34. haftası (son hafta) oynanan Denizlispor-Fenerbahçe maçlarıyla ilgili olarak Futbol Federasyonuna başvurdu. Malatyaspor, bahse konu 33. hafta maçının şike yönünden incelenmesini isterken, 34. hafta maçının tehir edilmesi gerektiği iddiasında bulundu.
Malatyaspor yönetim kurulu üyesi Ali Cengiz, konuyla ilgili bir açıklamada bulundu.
Açıklama şöyle:
Turkcell Süper Ligi 2005-2006 sezonunun ikinci yarısı devam ederken kamuoyuna yaptığımız açıklamada Futbolun adaleti varsa, Malatyasporun ligde kalması gerektiğinin altını çizmiştik. Maalesef ligin son haftalarında yaşananlar, futbolda adaletin olmadığını bizlere gösterdi.
Henüz lig devam ederken, Denizlispor Başkanı Sayın Ali İpek bir anda ortaya çıkıp şaibelerden bahsetti, havada uçuşan para çantalarından bahsetti. Sayın İpekin takımı Denizlispor, Çaykur Rizespor deplasmanında 2-1 kazanırken, Rize takımının bir oyuncusu kendi takımının attığı gole sevinmek şöyle dursun, ellerini başının arasına alıp adeta üzüldü. Bu durum yayıncı kuruluşun yaptığı çekimle kamuoyunun gündemine taşındı; herkes neyin ne olduğunu tüm çıplaklığıyla gördü.
Haktan-hukuktan, adaletten, doğruluktan bahseden Sayın İpekin takımı Denizlispor, ligin son haftası Fenerbahçe ile dünya futbol tarihine geçecek bir maç oynadı. Hatırlanacağı üzere, Malatyaspor Kulübü, olacakları önceden duymuş, sahaya yabancı madde atılarak oyunun geciktirileceğini öğrenmiş ve Futbol Federasyonuna başvurup gerekli önlemlerin alınmasını istemişti. Yani biz Denizlisporun sayın başkanı gibi lig bitsin, konuşalım demedik; bildiğimiz, duyduğumuz şeyi o anda kamuoyuna duyurduk. Malatyasporun tespitinin doğruluğu malum maç sırasında kanıtlandı. Denizli taraftarları sahayı konfeti yağmuruna tutup karşılaşmanın gecikmesine sebep oldular. Denizlispor-Fenerbahçe maçı normal bitmesi gereken süreden 20 dakika geç bitti.
Futbolda adaletten bahsediyoruz? Hangi adalet? Adalet olsa, maçlar aynı saatte biterdi. Adalet olsa Türkiye Futbol Federasyonu gerekli önlemleri alır veya aldırır, karşılaşmaların aynı saatte başlamasını ve bitmesini sağlardı. Statlara yabancı madde alınması yasak olmasına karşın, neredeyse bir kamyon konfeti içeri sokulmuş, meşalelerle yangın tehlikesine bile sebebiyet verilmiştir. Bu kadar konfeti ve meşalenin onca güvenliğin arasından stada sokulmuş olması, tam bir ibret vesikasıdır.
Kamuoyunun ve Türkiye Futbol Federasyonunun şu noktayı çok dikkatle düşünmesini tavsiye ediyoruz: Bir Türk takımı bir başka ülkenin takımıyla resmi bir müsabaka yapsa, sahaya böylesine yoğun biçimde konfeti yağsa, o maç diğer maçlardan değil 20, bir 5 dakika geç bitse, FIFA veya UEFA ne karar verirdi? O Türk takımına nasıl bir yaptırım uygulanırdı? Hepimizin tahmin edebileceği gibi, maç o an ertelenir ve sorumluları en ağır cezalara çarptırılırdı.
Malatyaspor Kulübü olarak, Çaykur Rizespor-Denizlispor ve Denizlispor-Fenerbahçe maçlarıyla ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonuna başvuruda bulunduk. Denizlisporun Rizede kazandığı maçın federasyonun şikeyle ilgilenen birimince yeniden incelenmesini talep ettik; bu maçın mercek altına alınmasını istedik.
Denizlispor-Fenerbahçe maçıyla ilgili talepte de bulunduk. Uyarmamıza karşın, oyun alanına o kadar konfeti yağarken karşılaşmanın tatil edilmesi gerektiğini düşündüğümüzü bildirdik. Denizlisporun bu davranışından dolayı ağır cezaya çarptırılması gerektiğinin altını çizdik.
Denizlispor Başkanı Sayın İpeki şiddetle kınıyoruz. Mücadele devam ederken ortaya çıkıp şaibelerden bahseden, sonuç ne olursa olsun konuşacağım ve her şeyi açıklayacağım diyerek ortamı bulandıran Başkan, her şey kendi istedikleri gibi sonuçlanınca susmayı yeğleyip, şaibe iddiasının içerisine kendisini ve kulübünü gömmüştür.
Sayın İpeke soruyoruz: Çaykur Rizespor maçında kendi takım arkadaşının attığı gole üzülen ve rakibe ceza alanı içinde faul yapıp penaltıya sebebiyet veren malum oyuncu kimden etkilenmiştir?
Biz Sayın İpekin suskunluğunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Dikkatleri başka yöne çekip kendi senaryolarını uygulamaya sokanların yaptıkları bir gün mutlaka karşılarına çıkacaktır. Ne var ki, Anadoludaki takımları ile oynadıkları maçlarda en ince ayrıntıları cımbızla çekip çıkarma ve kendilerine göre senaryo yazma marifetini başarıyla gösteren bazı yorumcu ve medya mensuplarının İpekin bu suskunluğu karşısında suskun kalmalarına anlam vermek mümkün değildir.
Biz Malatyaspor olarak onurlu bir mücadele sonrası küme düşmüş olmanın üzüntüsünü yaşarken, aldığımız her puanın alın terimizle hanemize yazıldığının bilinci içerisinde Süper Ligi başımız dik terk ediyoruz. İnanıyoruz ki, Malatyaspor bu onurlu mücadelesinde kişilikli çizgisini sürdürecek ve hak ettiği yer olan Süper Lige dönecektir. Süper Lig A kategorisinde önümüzdeki sezon misafiriz. Alnımızın teri ve onurumuzla mücadelemizi sürdürüp Süper Lige döneceğiz.