SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Öğrenci Sayısı Düştü!..

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi'ne bağlı fakülte ve yüksek okullarda, 2006-2007 Akademik yılının başlaması dolayısıyla düzenlenen törende konuşan rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, "Ülkemizde eğitimle ilgili asıl sorunun bir nitelik sorunu olduğunu vurgulamak isterim. Gerek lise giriş sınavlarınday, gerekse üniversite giriş sınavlarında sıfır alan öğrencilerin elli binlere ulaşması ve bu yaş grubundaki öğrencilerin uluslararası yarışmalarda çok alt sıralarda yer alması, bu eğitim kademelerinde ciddi bir nitelik sorunu olduğunun açık göstergesidir. Yüksek öğretim kurumları nitelik açısından değerlendirildiğinde ise Türk üniversiteleri bilimsel yayın sıralamasında 200'ü aşkın ülke sıralamasında 19. sıraya yükselmiştir." iddiasında bulundu.

Üniversitede akademik yılın başlaması dolayısıyla, Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Vali Halil İbrahim Daşöz, CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal, Belediye Başkanı Cemal Akın, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Mehmet Çetin, Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, ilk dersi vermek üzere davetli olan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, bazı kuruluş temsilcileri, belediye başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldılar.

17 BİN 481 ÖĞRENCİ..
Rektör Hilmioğlu, açılış konuşmasında üniversitenin durumunu, kendi rektörlüğü dönemini kapsayan 2000-2006 dönemini, yapılan yatırımları anlattı.

Üniversitenin; 8 fakülte, 1 yüksekokul, 9 meslek yüksek okulu ile 3 enstitüsü bulunduğunu, 390'u öğretim üyesi olmak üzere 1004 öğretim elemanının görev yaptığını, 1551'i sözleşmesi olmak üzere 2 bin 584 idari personelin bulunduğunu kaydeden Rektör, 4 bin 487'si ön lisans (2 yıllık), 11 bin 538'i lisans ve 1056'sı da lisansüstü olmak üzere toplam 17 bin 481 bin öğrencilerinin olduğunu, bunların yüzde 35'ini de kız öğrencilerin oluşturduğunu bildirdi.

Geçen yıl yeni akademik yıla başlarken 18 bin 650 öğrencisi bulunan İnönü Üniversitesi'nde, bu yıl eğitim ve öğretime 17 bin 481 öğrenciyle başlanmasının nedeni olarak, Adıyaman Üniversitesi'nin kurulmasıyla, bu ildeki 1 fakülte, 1 yüksek okul ve 1 meslek yüksek okulun, Malatya'dan ayrılması gösterildi.

"BAĞIMSIZ ULUS.."
Prof.Dr. Hilmioğlu, üniversitenin 2000 yılından bugüne olan çalışmalarını dile getirerek geçtiğimiz yıl 77 üniversite arasında bilimsel yayın sıralamasında 12. sırada yer aldığını belirtti.

Rektör Hilmioğlu, konuşmasında 1919’daki Milli mücadelenin özünde bir bağımsızlık savaşı olduğunu belirterek, “Bağımsız olmayan bir ulus başka ulusların sömürgesidir . Bağımsızlık olmadan bu coğrafyada bir ulus olarak yaşayabilme olanağı yoktur, olsa olma sömürge valilerinin yönetiminde uşak olunabilir” dedi.

Ulusal birliğin Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden biri olduğunu belirten Rektör Hilmioğlu , “Ulusal kimliğimiz bir etnik veya dinsel temele değil, ortak bir tarih, ortak bir kültüre sahip ve ortak bir gelecek kaygısı taşıyan ve kendisini aklı ve vicdanıyla bu ulusun bir parçası hisseden bireylerin birlik ve beraberliği temeline dayanır.

Etnik farklılıkları, bir bütün olan ulusal kültürün unsurları olarak düşünmek gerekir. Demokrasi ve kültürel kimlik adı altında hiçbir ayrılıkçı hareket masum görülemez. Her ülkede doğal olarak var olan etnik farklılıkların öne çıkarılması nihai olarak ulus kimliğini yok eder ve bu coğrafyada başka ülkelerin sömürgesi olan onlarca etnik devletçikler ortaya çıkar” dedi.

Laiklik ilkesinin Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin omurgası ve ulusumuzun da varlık nedeni olduğunu belirten Rektör Hilmioğlu daha sonra şunları belirtti:

“ Laiklik ilkesi, bireyi aydın, toplumu çağdaş, devleti ise uygar yapan en temel kuraldır. İnsanların vicdanlarında ve Tanrıyla kul arasında kalması gereken dinin, siyasi ve ekonomik çıkar amacıyla kullanılması, bireyleri ümmetleştirir, toplumu cemaatlere böler, dini tarikatlaştırarak kutsallığına gölge düşürür.

Ülkemizin bugün içinde bulunduğu durum değerlendirildiğinde, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden belirgin bir sapma olduğu ortaya çıkmaktadır. Ekonomik açıdan bakılmında ülkemizin borç stoku yarıya yakını son 4 yılda olmak üzere 400 milyar dolarda yaklaşmıştır. Cari açık miktarı, Cumhuriyet tarihimizin rekor düzeyine erişmiştir.

Küreselleşme adı altında yapılan özelliştirmeler ile üretim yapan kuruluşlar ya üretimden düşürülmekte ya da yabancılara satılmakta, yani kamu veya özel milli sanayimiz yok edilmekte veya el değiştirilerek yabancılaştırılmaktadır.

Kamunun ekonomi içerisindeki payı yüzde 50 civarında olan gelişmiş ülkelerin, kamunun ekonomi içerisindeki payı yüzde 23 olan ülkemize yönelik özelleştirme ısrarları ve dayatmalarının nedenleri üzerinde hepimizin çok iyi düşünmesi gerekir. Ayrıca iştiraklerle bilikte yabancı payı yüzde 50’nin üzerine çıkmış bir bankacılık sektörünün Türk özel sektörünün gelişmesini finanse edeceğini düşünemeyiz”

ELEŞTİRİLER..
Rektör, 'gerek AB, gerek başka ülkelerle ilişkilerde, ulusal özelliğini kaybetmiş, kendi ayakları üzerinde duramayan, sıcak para çıkışı ile her an krize girme olasılığı bulunan mevcut ekonomik yapıyla, dış sıyasi dayatlamala karşı onurlu bir ulusal politika uygulamakta güçlük çekildiğini' belirttikten sonra, bunun sonuçlarının şöyle görüldüğünü öne sürdü:

"* Başından beri dış güçlerin her türlü desteğini verdiği etnik ve dinsel bölücülük alabildiğine palazlanmakta,

* Verilen ödünlerle Kıbrıs elimizden çıkmakta,

* Lozan'a aykırı olarak sözde yeni azınlıkların varlığı AB raporlarında açıkça ifade edilmekte,

* Ermeni soykırımı iddiaları başka ülkelerin parlamentolarında arkası arkasına kabul edilmekte,

* Fener Rum Patriği'nin eküneniklik iddiaları son çıkarılmakta olan vakıflar yasası ile zımnen kabul edilmekte,

* Ülkemizi bölünmüş gösteren haritalar bütün dünyaya deşifre edilmekte ve ne yazık ki, bütün bu olaylara karşı milli ve onurlu bir politik tavır gösterilememektedir."

Hilmioğlu konuşmasının sonunda öğrencilere hitap ederek şunları belirtti:

“ Önemle belirtmek isterim ki Ulusal varlığımıza yönelik bu iç ve dış odaklar ile bunlara karşı suskun kalan yetkilileri ve bu duruma karşı koyan ulusal sorumluluk sahibi kişi ve kuruluşları da tarih kaydetmektedir. Gelecekte hiçbir kişi ve kuruluş bugünün tarihi gerçekleriyle yüzleşmekten kaçamayacaktır. Tarihin şaşmayan objektif yargısından hiç kimsenin kurtulamadığı bilinen bir gerçektir. Okuyan, düşünen, sorgulayan, tartışan, fikir üreten, fikirleri korkmadan ifade edebilen, ulusal ve küresel sorunlara duyarlı, her tür doğmatik düşünceden uzak, bağımsızlığımızı, üniter devlet ve toplum yapımızı, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetimizin temel niteliklerini, bütün değerlerin üzerinde tutan ve bu yolda her tür mücadeleye hazır bir Türk gençliği bu coğrafyada onurlu ve çağdaş bir ulus olarak varlığımızı sürdürebilmemizin yegane güvencesidir.”

Rektör Hilmioğlu, Yükseköğretimde okullaşma oranının gelişmiş ülkelerde yüzde 66, ülkemizde ise açık öğretim hariç yüzde 26'larda olduğunu, bunu en kısa sürede yüzde 50'lerin üzerine çıkarmanın hedef alınması gerektiğini, bu bağlamda 15 yeni üniversitenin açılması kararını doğru bulduğunu, konunun akademik ve bilimsel bir konu olması nedeniyle, yeni üniversite açılma kararlarının YÖK tarafından verilmesi gerektiğini bildirdi ve "Çünkü bilim kaynağını siyasetten alamaz, ancak siyaset kaynağını bilimden almak zorundadır."dedi.

"ÇOK MUTLUYUM ÇÜNKü.."
Vali Halil İbrahim Daşöz’de konuşmasında, “ Gerçekten çok mutluyum, gururluyum ve çok heyecanlıyım. Mutluyum ve gururluyum çünkü böyle bir üniversiteye sahip olduğumuz için. Çok heyecanlıyım yeni akademik yıl başlıyor. Gerçekten yaz boyunca Malatya bu kadar güzel değildi.

Üniversitemizin eğitimini, öğretimini değerli hocamız, sevgili öğrencimiz çok güzel anlattılar. Bende kendi açımdan, bir başka acıdan kalkı sağlamak istiyorum. Gerçekten üniversitemiz şehrimizin standartını yükselten şehrimizin prestijini yükselter, imajını yükselten , ve onu daha güzel, daha yaşanabilir kılan en önemli unsure diye düşünüyorum.

Yaz döneminde üniversitemizin tatil olduğu dönemde gerçekten Malatya bu kadar güzel değildi, bizler bu kadar mutlu değildik. Bizlere vermiş olduğunuz güzellik, yaşatmış olduğunuz güzellikler ve mutluluklar için öncelikle tüm öğrencilerimize ve hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle burada söylenenlere hepsine katıldığımı özellikle ifade ediyorum. “ dedi.

Vali Daşöz konuşmasında daha sonra 4 ili kapsayan ve 45 kişiyle katılınan gezilerde tarımsal ve hayvancılık alanındaki gelişmeleri gördüklerini bu gelişmenin ana nedenlerinin başında da bilginin geldiğine tanık olduklarını söyledi.

Törende İnönü Üniversitesi Öğrencileri adına Eğitim Fakültesi Öğrencisi Yasemin Çönge konuşma yaptı.

HABER: Selahattin GÖKATALAY
FOTO: Görüş-İHA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız