SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Felsefeye Sonuna Kadar Bağlı Kaldı"

0
Güncellendi - 2019-04-18 19:41:58
A- A+ PAYLAŞ

8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefatının 26.yılında, Malatya'da adının verildiği Turgut Özal Üniversitesi'nde düzenlenen törenle anıldı. 'Merhum Turgut Özal ile ilgili anıları' konulu bir konferans veren 55.Hükümet dönemi Devlet Bakanı Cavit Kavak, "Partiyi kurarken bir felsefesi vardı. O felsefeye sonuna kadar bağlı kaldı. Düşünce ve ifade hürriyetiydi. Din, vidan ve teşebbüs özgürlüğü" dedi.

Anma etkinlikleri kapsamında ilk olarak Turgut Özal Üniversitesi'nde oluşturulan Turgut Özal Müzesi açılarak, fuaye alanındaki Turgut Özal fotoğraf sergisi gezildi.

Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kuran-ı Kerim tilavetiyle devam eden anma etkinliğinde, daha sonra üniversiteyi tanıtan ve Turgut Özal'ın hayatını anlatan bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

Düzenlenen etkinlikte açılış konuşmasını yapan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, "8. Cumhurbaşkanımız, hemşerimiz merhum Turgut Özal’ı vefatının 26. yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz" dedi.

"Özal, kendi memleketinde kendi adını gururla taşıdığımız üniversitemiz de ilk defa anılıyor" diyen Karabulut, şunları söyledi:

"Turgut Özal Müzesi, kendi adını taşıyan üniversitede açıldı. Malatya her yanıyla Özal'ı ölümsüzleştiriyor ve sahipleniyor. Turgut Özal; renkli kişiliği, yaşamı, davranışları, alışkanlıkları, sevecenliği, hoşgörüsü ve geniş ufku ile önemli siyaset ve devlet adamlarımızdandır. Turgut Özal, hayatında merdivenleri tek tek çıkmasıyla da örnek bir kişiliktir Şöyle ki; devlet bürokrasisine mühendis olarak adım atmış ve genel müdür, ekonomist, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Başbakanlık Müsteşarı olmuştur. Siyasete başbakan yardımcısı olarak başlamış,  parti genel başkanı, başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev almıştır. Özal’ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev aldığı, Aralık 1983 ile Nisan 1993 tarihleri arasında devlet tecrübesi, birikimi ve sahip olduğu vizyonla Türkiye’de yeni bir döneme geçilmiş,  ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda reform niteliğindeki icraat ve hizmetleri hayata geçirilmiştir. Özal; 2 Şubat 1992 tarihinde Karadeniz Ekonomik işbirliği toplantısında şöyle demiştir; "Nesiller gelir, nesiller gider.  Önemli olan bir neslin kendisinden sonra gelecek nesile neler bırakabildiğidir. Tarih ancak bu birikimleri yazar. Büyük millet olmakta bu birikimleri nesilden nesile taşıyabilmektir. Daha evvel söyledim, şimdi buradan bir kere daha tekrar ediyorum; ciddi hatalar yapmasak 21. Yüzyıl Türklerin ve Türkiye’nin yüzyılı olacaktır." Merhum Özal’ın 27 yıl önce göstermiş olduğu hedef doğrultusunda bugün milletimizin 2023, 2053 ve 2071 ideallerinin ne kadar önemli, ne kadar hayati ve değerli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Özal geleceğe yönelik konuşmalarında sürekli olarak gençlere güvendiğini ifade etmiştir. Ve bugün vefatının 26. yıl dönümünü,   her anlamda donanımlı ve Türkiye sevdalısı gençlerin yetiştirildiği kendi adını taşıyan  üniversitede anılıyor olması ise başka bir anlam taşıyor. Bu vesile ile Özal’ın ismini Malatya’da ölümsüzleştiren üniversitemizin kuruluşunu sağlayan ve her konuda desteklerini sürdüren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha teşekkür ediyoruz."

AKP MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise "Rahmetli Turgut Özal'ın sadece devlet adamlığı değil, aynı zamanda siyaset adamlığı tüm dünya tarafından bilinir. 30 yıl devlet, 10 yıl siyaset adamlığı ve 66 yılda milletin adamı olduğunu her daim gösteren bir cumhurbaşkanımız vardı. 8.Cumhurbaşkanımızın müzesini gezerken suikast girişiminde bulunulduğunda atılan kurşunu önleyen mikrofonun çubuğunu gördük. O gün 'Allah'ın verdiği canı sadece Yüce Rabbimin' alacağını söylemişti. 66 yıl boyunca milletin adamı olarak ömrünü millete vakfetmişti. Rahmetli Özal, Türkiye'de birçok iz bıraktı. Hem ekonomide hem siyasette hem de ülkenin kalkınmasında çok önemli adımlar attı. Rahmetli Özal'ın vefatından 26 yıl sonra ilk kez kendi adına bir devlet üniversitesinin kurulmasına vesile olan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeğe geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Rahmetli Özal sadece Malatya için değil, Türkiye için gurur kaynağıydı. Ömrünü bu millet için vakfetmiş bir liderdi" dedi.

AKP MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci de konuşmasında şunları kaydetti: "Malatya'nın yetiştirdiği çınarlardan birisi, özellikle Türkiye'nin gelişimine, değişimine ve dönüşümüne büyük bir katkı sağlayan hemşerimizin vefatı dolayısıyla bu anma programında bir araya geldik. Malatya, burada rahmetli İnönü'yü de anmak lazım, yetiştirdiği ve Türkiye'ye kazandırdığı bu insanlar, devlet adamlıklarının yanında özellikle rahmetli Turgut Özal, milletinde adamı olarak öne çıktı. Ekonomide liberalleşmeyle birlikte Türkiye'yi dışa açan ve Türkiye'nin gelişmesi ve sanayileşmesi noktasında da büyük emeği olan, Türkiye'nin vizyonunu çizen liderlerden birisiydi."

Malatya Valisi Aydın Baruş, vefatının 26.yılında Malatya ve Türkiye'nin yetiştirdiği büyük devlet ve siyaset adamı merhum Turgut Özal'ı rahmet ve şükranla yad ettiklerini ifade etti.

Baruş, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ömrünü ülkesine ve milletine hizmetle geçirdiğini kaydederek, "Bugün Türkiye'de ve dünyada hatırası minnetle yad edilen tarihe mal olmuş büyük bir şahsiyet. Bazı yıldızlar saçtıkları ışıklarla dünyadaki insanlığa yön göstermeye devam ediyorlar. İşte Turgut Özal, Türk milletinin yetiştirdiği ender liderlerden biri olarak açmış olduğu ufukla hala bize yön göstermeye devam ediyor" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini anımsarken Turgut Özal isminin anılmadan geçilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Baruş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Başbakanlık Müsteşarlığı, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı döneminde kazanmış olduğu devlet tecrübesi, Türk milletinin nezdinde sağladığı intiba ve güven onu, 1983 yılındaki genel seçimlerde başbakanlık görevine getirmiştir. Başbakanlığı döneminde onun önümüzde açtığı ufuk ve  gerçekleştirdiği reformlar sayesinde Türkiye ekonomisi yıllık yüzde 5,2'lik bir büyüme ivmesi yakalamıştır."

Baruş, Turgut Özal döneminde Türkiye'nin devletçi bir ekonomiden serbest piyasa düzenini esas alan yapısal değişim ile ihracat önderliğinde büyümeye dayalı modele geçtiğini anlatarak, "Turgut Özal döneminde Türk ekonomisi, uluslararası rekabete açılmış, kalkınmada özel sektör lokomotif haline gelmiş, bu model sayesinde Anadolu'nun dört bir tarafında dünya ile ticarete başlayan sanayi tesisleri faaliyete başlamıştır. 1983 yılında 5,9 milyar dolar olan ihracatımız, 1991 yılında 14 milyar dolara tırmanmıştır" diye konuştu.

55.Hükümet döneminde Devlet Bakanı olarak görev yapan Cavit Kavak, 'Merhum Turgut Özal ile ilgili anıları' konulu bir konferans verdi.

Kavak, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile bir dost meclisinde tanıştıklarını anımsatarak, çalışmalarını uzaktan izleyip, takip ettiğini kaydetti.

Partinin kurulacağı aşamada Özal ile görüştüklerini anlatan Kavak, "Tereddüt etmeden kurucu üye olarak katılmayı kabul ettim. 20 Mayıs günü partiyi kurduk. 17 Haziran'a kadar 37 kişiydik. İl teşkilatlarımızı daha kurmamıştık ve 17 Haziran'da kurucular kurulu toplantısındayken konseyden bir mektup geldi. Sırayla bizleri, en son beni çağırdılar. Turgut Bey'in odasından çıkan arkadaşlarının tek tek hüzünlü olduklarını gördüm. İçeri girince 'maalesef sende veto edildin' dedi. Beni sevinçli görmüş. 'Sen diğerleri gibi tepki vermedin' dedi. 'Tek başıma veto edilseydim buradan nasıl çıkacağımı bilmiyorum ama en yakınlarınızla birlikte veto edildim, buna da şükür' dedim. 'Siz seçime gireceksiniz, bende 10 yıldır görmediğim Türkiye'yi sizinle beraber gezeceğim' dedim. Seçim gezilerine başladı, 16 Ekim'de ilk konuşmasını Erzurum'da bir kamyonun kasası üzerinde yaptı. Kendisi gerçekten seçimleri kazanacağına inanıyordu. Ama bunu bize hiç belli etmedi. O sırada bir eski partiden kendisine davet geldi. Hedefi artık eski partilerden hiçbirinin devamı olmadığını söylemek, kavgadan usanmış, bıkmış, Türkiye'nin sorunlarına çözüm çıkmayacağına inandığı için bu öneriyi kabul etmedi. İstanbul'da son mitingimizi yaptık. Seçim gecesi evinde sabah 04.00'a kadar birkaç kişi kendisiyle bekledik. 5 hafta bekledikten sonra Özal'a görev verildi. 5,5 ayda iktidar olduk" dedi.

Kavak, Özal'ın ekonomi eksenli bir insan olduğunu ifade ederek, "Tek televizyonumuz vardı TRT. Özal döneminde Star, Show, Kanal D, ATV, TGRT başladı. Bütün bunlar Türkiye'nin gerçekten teknolojik olarak bilgisayar çağına katkıda bulundular. Özal'ın bütün gününü geçirdiği yer bilgisayar odasıydı. Çok dikkatliydi. 56 yaşında siyasete girmiş, 66 yaşında vefat etmiş bir insan, 'Efendim birinci parti olduk, neden protokolde yedinci sıradasınız?' diye eleştiriliyordu. Kendisi, 'Uhulet ve suhuletle bu işe girelim' derdi. Bazen grupta hükümette değişiklik ya da teşkilatlarda değişiklik olduğunda bazı arkadaşlar darılır, beyanatlar verirlerdi. Derdi ki, 'Hafta içi çalışıyorsunuz ama hafta sonu mezarlıkları gezin. Göreceksiniz ki oralar kendisini vazgeçilmez zanneden insanlarla doludur.' Teşkilatların ahenk içerisinde çalışmalarını çok arzu ederdi. Mutlaka gruplar oluşurdu, kendilerine sadece kötü taraflarını değil, o insanların iyi taraflarını da görmelerini özellikle rica ederdi. Partiyi kurarken bir felsefesi vardı. O felsefeye sonuna kadar bağlı kaldı. Düşünce ve ifade hürriyetiydi. Din, vicdan ve teşebbüs özgürlüğü" dedi.

Anma etkinliğine askeri ve mülki erkandan çok sayıda katılım olurken, etkinlik sonrası 55.Hükümet dönemi Devlet Bakanı Cavit Kavak'a üniversite öğrencilerinin hazırlamış olduğu hediyeler, Vali Aydın Baruş ile Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut tarafından takdim edildi. Ayrıca, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere de plaket verildi.

Ferdi Durdu - Yeni Malatya Gazetesi / malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız