SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yunanistan'a Lozan İhlali Tepkisi

0
Güncellendi - 2019-06-22 02:55:53
Yunanistan'a Lozan İhlali Tepkisi
A- A+ PAYLAŞ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Cumhurbaşkanlığının müftülüklere dair düzenlemeler içeren kararnamesine yönelik bir soruya verdiği yazılı yanıtta, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nun (BTTADK) söz konusu kararnameye bugün yaptığı açıklamayla güçlü bir tepki verdiğini anımsatarak açıklamada belirtilen görüşlerin Dışişleri Bakanlığınca da paylaşıldığını aktardı.

Kararnamenin 2018 yılının Ağustos ayında gündeme geldiğini ve Türk azınlığınca "haklı ve güçlü" tepkilerini çektiğini dile getiren Aksoy, Yunanistan’daki Türk azınlığın Lozan Barış Antlaşması’yla teminat altına alınan karşılıklılık temelindeki haklarının görmezden gelindiğini ifade etti.

Kararname ile müftülük kurumunun özerkliğinin ortadan kaldırıldığına ve bu kurumun alelade devlet dairesine dönüştürüldüğüne dikkati çeken Aksoy, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yunanistan, Türk azınlığın seçtiği müftüleri tanımayarak Lozan Barış Antlaşması’nı ihlal etmektedir. Bu kere de yanlış uygulamalarını düzeltmek yerine müftülük makamını ve azınlık müftülerini yeni kurduğu bir devlet dairesine bağlamak suretiyle ihlallerini daha da vahim bir hale getirmektedir. Yunanistan’da müftülüklerin idari statü ve yapıları ile yargı yetkilerine ilişkin kapsamlı düzenlemeler içeren söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, azınlığın dini ve hayır kuruluşlarını tesis etme ve yönetme hakkını teminat altına alan 1923 Lozan Barış Antlaşması’na aykırıdır."

Kararnamenin Yunanistan’daki Türk azınlık tarafından kabul edilebilir bir yönü bulunmadığına işaret eden Aksoy, şu görüşleri aktardı:

“Söz konusu düzenlemenin Yunanistan’ın Türk azınlığın sorunlarının çözümü için azınlık temsilcileriyle geniş kapsamlı ve samimi iletişim kurmak, görüşlerini almak yerine sorunun kaynağını teşkil eden, dini konulardan sorumlu devlet kurumlarının içinde özellikle Türklere baskı uygulayan çevrelerce gerçekleştirmesi, Yunan zihniyetinin iyi niyetten uzak olduğunu kamuoyuna bir kez daha sergilemiştir.

Yunanistan’ın yapması gereken, azınlığın seçtiği meşru müftüleri tanıması ve yasadışı atanmış müftüleri dayatma konusundaki yanlıştan dönmesidir. Yunanistan’dan ayrıca beklentimiz, adlarında sadece 'Türk' kelimesi geçtiği için yasakladığı sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulaması, azınlığın vakıf idareleri ve vakıf malları üzerinde tam söz hakkına sahip olmalarını temin etmesi, Yunan Vatandaşlık Yasası’nın ilga edilmiş olan 19. maddesi bağlamında vatandaşlıktan çıkartılan azınlık mensuplarını yeniden vatandaşlığa alması, öte yandan azınlık anaokulları ve diğer seviyelerde azınlık okulları açma taleplerini karşılamasıdır.”

Yunanistan’ın kendi Türk azınlığının dini özgürlüğüne ve haklarına müdahaleci, olumsuz sicilini tekrar ortaya koyan bu gelişmenin bir AB ülkesinde yaşanıyor olmasının ayrıca endişe verici olduğunu vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti:

“Yunanistan’daki insan haklarının durumunu takip eden uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ile AB kurumlarını, Yunanistan’ın, Avrupa değerleri ve evrensel insan haklarıyla çelişen tasarrufları konusunda tarafsız incelemelerde bulunmaya davet ediyoruz. Türkiye, Yunanistan’daki Türk azınlığın haklı çıkar ve taleplerinin takipçisi olmaya devam edecek olup, azınlığın haklarında meydana gelecek gelişmeler ikili ilişkilerimiz üzerinde de olumlu etki yapacaktır.”

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız