CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 15 Temmuz hain darbe girişiminin göz göre göre geldiğini ileri sürerek, “2012-2013 yılında general, paşa olanların yüzde yüze yakını darbeci çıktı” iddiasında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Teşkilatı, referandum çalışmalarını Battalgazi Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda yaptığı toplantıyla başlattı.
Referandum çalışmaları toplantısı öncesi 24 Ocak 1993'te evinin önünde uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren gazeteci Uğur Mumcu, ölümünün 24. Yılı dolayısıyla anıldı. Gençlik Kolları üyeleri ‘Vurulduk ey halkım unutma bizi’ şiirini seslendirdi. Toplantıda Uğur Mumcu’nun fotoğrafı toplantı kürsüsünün yanında yer alırken, fotoğrafın yanına mum ve karanfiller bırakıldı.
Programda açılış konuşmasını yapan CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, 24 Ocak 1993'te öldürülen Uğur Mumcu’yu anmak ve muhtemel referanduma start vermek için bir araya geldiklerini ifade etti.
Uğur Mumcu’nun ülkenin cesaretli, yürekli bir gazetecisi olduğunu ifade eden Kiraz, “Keskin olan kalemini bundan 24 yıl önce 24 Ocak 1993 yılında karlı bir Ankara sabahında kırdılar. Uğur Mumcu her zaman kaçakçıların, yobazların, hırsızların baş düşmanı, korkulu rüyası oldu. Aynı zamanda hep cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin, laiklik sosyal hukuk devletinin, tam bağımsız Türkiye’nin, demokrasinin yanında oldu” dedi.
“TEK ADAMA GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
Kiraz, anayasa değişiklik paketinin meclisten geçtiğini anımsatarak, “Mecliste bizimde çok fazla bir umudumuz yoktu. Çünkü buna ‘evet’ diyenler, bunu meclise getirenler, halkın milletvekili değildi. Ama Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri halkın temsilcisi olarak önemli bir mücadele verdi. Meclisten geçti ve muhtemelen bir referandum süreci gerçekleşecek. Şimdi bu referandum süreci için örgütümüz bir bütün olarak Malatya’dan bir start vereceğiz. Bu start ile birlikte bu anayasa değişiklik paketini bütün Malatya’ya kapı kapı, sokak sokak gezerek anlatacağız. Bunun sakıncalarını, tek adam geçit vermememiz gerektiğini, diktaya geçit vermememiz gerektiğini anlatacağız” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, ORTADOĞU’DA SORUNUN KAYNAĞI KONUMUNA DÜŞTÜ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise gazeteci Uğur Mumcu’yu ölümünün 24’ncü yıldönümünde andı.
Ağbaba, Uğur Mumcu’nun simge bir isim olduğunu belirterek, Mumcu’nun yazdıklarından, düşündüklerinden dolayı katledildiğini belirtti.
Türkiye’nin Ortadoğu’da sorunun kaynağı olan ülke konumuna düştüğünü iddia eden Ağbaba, “2010 yılında Türkiye IŞİD diye bir örgütün varlığından habersizdi, öyle bir örgüt yoktu. 2011 yılında seçim kampanyasında Türkiye’nin dış politikasında yön değişikliği oldu, bu yön değişikliğinin Türkiye’nin çıkarına olmayacağını, hem bölgeyi hem de Türkiye’yi ateşe atacağını yüksek sesle ifade ettik. Geçmişte Türkiye sorun çözen, Ortadoğu’da ülkeler kavga ettiği zaman onların arasını bulan ve güven veren bir ülke iken izlemiş olduğu mezhepçi politikalarla birlikte Ortadoğu’da sorunun kaynağı olan bir ülke konumuna düştü. ‘Biz DEAŞ’la mücadele ediyoruz’ diyorlar. Yurtdışında ediyorlar ama bu IŞİD’in bu hale gelmesi, büyümesi, bu kadar güçlenmesi, Türkiye topraklarına konuşlanması, her istediği yerde canlı bomba olarak bulunmasının yegane sebebi AKP’nin izlemiş olduğu dış politikadır. AKP doğru bir politika izlemiş olsaydı, bugün IŞİD denen eli kanlı terör örgütü Türkiye’de var olmazdı” görüşünü savundu.
“DARBECİLERİN ÖNÜ AÇILDI”
Ağbaba, 15 Temmuz hain darbe girişiminin göz göre göre geldiğini ileri sürerek, şunları söyledi: “2010’daki referandumla HSYK’nın yapısı değişti, o değişen HSYK’nın yapısı Türkiye’deki özel yetkili mahkemelerdeki hakimleri, savcıları kendi adamlarını atadılar. Onlarda devam eden süreçleri büyüttüler, ‘Balyoz’ denen bir dava çıktı. TSK’nın bütün komuta kademesinin yapısı değiştirildi. 2011 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Orgeneral Bilgin Balanlı ‘Balyozcu, darbeci’ diye cezaevine atıldı, yerine Orgeneral Akın Öztürk geldi. Darbecilerin önü böyle açıldı. 2012-2013 yılında general, paşa olanların yüzde yüze yakını darbeci çıktı.”
“TÜRKİYE TERÖRE TESLİM OLDU”
Türkiye’nin teröre teslim olduğunu iddia eden Ağbaba, “Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ‘referandum sonrasında bu örgütlerin sesi kısılacak’ diyor. Yani ‘referanduma kadar katliamlar devam edecek, insanlar öldürülecek’ diyor. Aynı 7 Haziran-1 Kasım sürecini yaşıyoruz. 7 Haziran-1 Kasım sürecinde birdenbire terör olayları artmaya başladı. Hükümete sesleniyoruz, hangi yetkiniz yok, yarın ne olacakta terör örgütlerinin sesi kısılacak? Bu bir itiraftır” dedi.
AĞBABA’DAN CİDDİ İDDİALAR
Ağbaba, konuşmasında şu iddialarda bulundu: “Geçtiğimiz günlerde mecliste bağıranlar, açık oy kullananlar, kadınlara tekme atanların tamamı FETÖ’cü. O kadın milletvekillerine saldıran, Şafak Pavey’i yere indiren Antalya milletvekili iddiayla söylüyorum FETÖ’cü, yiğitse bana dava açsın. Darbe mücadelesinde AKP’nin bir başarı elde etmesi mümkün değil, siyasilere hala giremedi. Memurda, işçide, mühendiste, sağlıkta, öğretmende, hakimde, savcıda var, olmayan neresi, siyaset. Malatya’da soruyorum; siyasette Fethullahçıların siyasetteki abisi kim, alası kim? Türkiye’deki milletvekillerinin abileri, ablaları kim merak ediyorum.”
“MECLİSİN YETKİLERİ YOK EDİLİYOR”
Anaysa görüşmeleriyle birlikte referandum sürecine girildiğini ifade eden Ağbaba, “Anayasa görüşmeleri basına kapalı olarak yapıldı. Araştırmalara göre halkın yüzde 70’i anayasa tartışmaları ne getiriyor, ne götürüyor bilmiyor. Anayasa değişikliğiyle beraber meclisin yetkileri tamamen elinden alınıyor. Meclisin bütçe yapma yetkisi elinden alınıyor. Meclisi meclis yapan özellikleri yok ediliyor. Meclisin yetkileri alınıyor, milletvekili sayısı artırılıyor. Bunun mantıklı bir açıklaması var mı? AKP milletvekillerinin tek işe yarayan organları parmakları, parmak kaldır parmak indir. 184 milyon lira meclise ekstra yük geliyor. İktidar ve ortağı Bahçeli meclise rüşvet vermiştir. Bu sistem değişikliği falan değil, bu açıkça bir rejim değişikliğidir” görüşünü ileri sürdü.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi
