TBMM ESKİ BAŞKANI KAHRAMAN'A MTÜ'DEN FAHRİ DOKTORA.. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı İsmail Kahraman’a Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Kahraman, konuşmasında “15 Temmuz bir işgal teşebbüsü idi, darbe değil. Gördüğümüz darbelerden muvaffak olanlar kadroyu değiştiriyorlar. Kadro değiştiren hadisler darbedir, bütün sistemi değiştiren hareketlerde ihtilaldir. 1960, 71, 82 darbedir ama 2016 15 Temmuz ise işgal hareketi, teşebbüsüdür. Eğer o gece harekat önlenmemiş olsaydı Türkiye bugün Suriye’ydi” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Turgut Özal Üniversitesi’nde ‘Gençlik ve Geleceğimiz’ konulu konferansa katıldı.
Konferansta açılış konuşmasını yapan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “5 fakülte ve 8 ilçede bulunan meslek yüksekokulu ile kuruluşu gerçekleşen Malatya Turgut Özal Üniversitesi, yükseköğretimde yüklenmiş olduğu misyonunu yerine getirirken, topluma karşı da sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır. Bugünkü konferansımız; son bir aylık sürede gerçekleştirmiş olduğumuz 5’i akademik ve bilimsel olmak üzere sekizinci konferans ve etkinliğimizdir. Bilimsel ve akademik çalışmalarla sınırlı kalmıyoruz, sosyal ve kültürel etkinliklerimizi de ihmal etmiyoruz. Aktif olan Ziraat Fakültemizde eğitim ve araştırma çalışmalarımız yürütülüyor, önemli projeler yapılıyor. Yeni kurulan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesindeki akademik kadro ve alt yapı çalışmalarımız devam ediyor. Bu yıl üniversitemize kayıt yaptıran toplam öğrenci sayısı bin 16’dır.
Bunun yüzde 60’ı Malatya dışından gelen öğrencilerimizdir. Bu yıl kayıt yaptıran öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bölge illerimizden gelen öğrencilerdir. Bir yıllık süreçte bölgemizde tercih edilen bir üniversite olmayı başardık. Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci sayımız ve şu anda 140 olan akademik kadro sayımız yeni fakülte ve başlattığımız teknik alt yapı çalışmaların tamamlanması ile büyük oranda artacaktır” dedi.
Rektör Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üniversitemizin adını gururla taşıdığı Turgut Özal, bir toplumun serbest düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, serbest teşebbüs hürriyeti esas alındığı takdirde gelişeceğine inanıyordu. Merhum Özal bu 3 prensibe çok önem veriyordu; Serbest düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, serbest teşebbüs hürriyeti. Bu bakımdan; sivil toplum kuruluşları toplum ve ülke yararına çalıştıkları sürece, toplumun önünde birer gönüllü lokomotiflerdir.
Sivil toplumun güçlüyse, demokrasi güçlüdür. Sivil toplum güçlüyse, ülke güçlüdür. Toplumdaki değişim ve yenilemeye sivil toplum öncülük edebilir. Düşüncesi ve dünya görüşü ne olursa olsun; milli ve yerli duruşu olanlar, vatan ve bayrak sevdası olan sivil toplum kuruluşları her zaman toplumda karşılık bulacaklardır. Bu nedenle ülkemizi uçuruma sürükleyen, bu milletin silahını bu millete çeviren, FETÖ terör örgütü gibi yapılanmalara da her zaman uyanık ve dikkatli olmak zorundayız. Sayın İsmail Kahraman, ülkemizi işgal etme teşebbüsünde bulunan hainlerin bombaladığı TBMM’nin o dönemde başkanı olarak görev yapıyordu. Yani gazi meclisimizin soyadı gibi kahraman başkanıydı. O gece işgal girişimine rağmen bu milletin Meclisinde, meclis üyeleriyle dimdik ayakta kalmıştır. Kendileri o geceyi şöyle anlatıyorlardı, “Aldım abdestimi geldim Meclis'ime. Hiç bir kimseden teklif olmadan kendi irademle ve düşüncemle Meclis'i açtım." Kurtuluş Savaşını yöneten Meclisimin hainlere ve dünyaya karşı vereceği cevap buydu. Teşekkürler sayın başkanım. Biz sayın başkanımın bu kahramanlığını unutmuyoruz, bu millette unutmayacaktır.”
Dhaa sonra ‘Gençlik ve Geleceğimiz’ konulu konferansı veren 27.Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, gençliğin her ülkenin geleceği olduğunu ifade etti.
Yarının idarecileri ve ülkesinin yükünü taşıyacak olanların bugünün gençleri olduğunu dile getiren Kahraman, “Nüfus kalkınmanın itici gücüdür. Nüfus artışı teşvik edilmelidir. Dünün nüfus planlaması yapan ülkeleri bugün hatalarını anladılar ve genç nüfusu artırmanın gayreti içindedirler. Genç nüfus oranımızın yüksekliği en büyük zenginliğimizdir” dedi.
‘İnsanımıza vereceğimiz eğitim çok mühimdir’ diyen Kahraman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. Büyük adamlar kazanmanın yolu önce adam yetiştirmektir. Çocuğumuzu, gencimizi idealist, inançlı, dürüst ve faziletli bir şahsiyet olarak yetiştirmeliyiz. Bir derdi, hedefi, gayesi olmalı. Unutmayalım ki tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.”
Kahraman, Osmanlı döneminden beri kurulan bütün hükümetlerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yer aldığını kaydederek, “Bazen eğitimin yanında spor ve gençlik veya kültür kelimeleri kullanılmıştır. Milli kelimesi ise 1946 yılından sonra eklenmiştir ki doğrusudur. Evrensel diyerek eğitim nitelendirilemez. Eğitim millidir. Ortak kabul gören evrensel değerler vardır fakat her milletin kendine has anlayışı, yaşayışı, inancı, örfü ve adeti vardır. Dolayısıyla eğitimde irfan yani kültürde millidir, yerlidir” diye konuştu.
Malatya’nın kıymetli şahsiyetler ve liderler yetiştiren bir şehir olduğuna dikkat çeken Kahraman, “Bunlardan birisi de merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal’dır. Kendisini yakından tanımakla müftehirim. Ne güzel bir aile, ne muhteşem bir öğretmen hanım Hafize Özal ve diğer evladı Korkut Özal ve Yusuf Özal. Milletimiz onları çok sevdi. Nurlar içinde yatsınlar. Dilerim ki ismini taşıyan bu ilim yuvasından nice Turgut Özal’lar mezun olur” dedi.
‘Sembolik milatlarımız, ulaşacağımız hedeflerimiz var’ diyen Kahraman, konuşmasında şunları kaydetti: “2023, cumhuriyetin 100.yılıdır. 2053, atamız Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethederek dünyaya çağ değiştirişinin 600.yılıdır. 2071, Anadolu’yu yurt edinmemizin, Malazgirt zaferimizin 1000.yılıdır. Cumhurbaşkanımız vizyon programında hedefleri ve yapılacakları etraflıca anlattı. İnşallah 2071 yılında dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olacağız. Önümüze inancımıza bağlı kalarak, Selçuklu ve Osmanlı’nın muhteşem devirlerine ulaşacağız. Unutmayalım hayaller, hakikatlerin tarlasıdır. Kalkınma hamlelerinde hep önümüzü keserler. Darbeler ile karşılaşıyoruz. 1960’da gerçekleşen ilk darbe ile 2016 yılı arasında gizli, açık teşebbüs halinde kalmış veya harekete geçilmiş 16 tane darbe teşebbüsü var. 15 Temmuz 2016’daki 17’ncisine darbe teşebbüsü demiyorum. 15 Temmuz bir işgal teşebbüsü idi, darbe değil. Gördüğümüz darbelerden muvaffak olanlar kadroyu değiştiriyorlar. Kadro değiştiren hadisler darbedir, bütün sistemi değiştiren hareketlerde ihtilaldir. 1960, 71, 82 darbedir ama 2016 15 Temmuz ise işgal hareketi, teşebbüsüdür. Eğer o gece harekat önlenmemiş olsaydı Türkiye bugün Suriye’ydi. Bütün devletler, ‘NATO ortağıyım, komşuyum, yardıma geldim’ diyerek, doluşacaktı ve hudutlarımızda Daeşistan, Kürdistan, Ermenistan gibi devletler kurulacaktı. Cenabı Hak bizi büyük bir badireden kurtardı ve bunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sizi beş dakika içinde uluslararası sahaya çıkartırım, on dakika sonra Rodos’a indiririm’ diye teklif eden otelin sahibinin teklifini kabul etmeyerek, uçağa atlayıp, İstanbul’a gidip milletin başına geçmesi. Bütün milletinde hep bir arada bu işe el koymasıyla bir badireyi atlattık.”
15 Temmuz 2016’da kendi iradesi ve kararıyla meclisi açtığını ifade eden Kahraman, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşemedik. Temas kuramıyorduk. Ne yapmam lazım? Geminin kaptanıyım. Milli iradeyi tensil eden meclisin başkanıyım. Gemiyi kimler terk eder, fareler. Kaptanlar asla terk etmez. Aldım abdestimi, gittim ve açtım. O gece hanımlarımızın ne kadar cüretli olduğunu gördüm. O gece mecliste 107 kişi vardı, 18’i kadındır. Partiler oranları istikametinde 3 parti mecliste oldular, dördüncüsü yok. Divan katibi arkadaşlarımın yerine parti grup başkanvekillerini çağırdım. AK Parti, CHP ve MHP’nin parti grup başkanvekillerini çağırdım, oturdular. ‘Parti rozeti’ yok dedim. O şuurla topyekun sahip çıkıldı. Cumhurbaşkanımızın daveti meydana çıkanların hepsi ayyıldızlı rozeti taşıyordu. Bu birlik, bütünlük bize lazım. Kendimiz olacağız inşallah, öyle olursak boyunlarını bükerler. Şuanda başkomutanımız bir harekatın içindeyiz. Suriye’deyiz. Ne yaptı sahada da muvaffak olduk, masada da muvaffak olduk. Muzaffer komutandı, muzaffer siyasetçi oldu ve büyük bir dünya lideri olduğunu ortaya koydu. Bütünlük halinde bu yolda yürüyeceğiz ve beraber olacağız” dedi.
Kahraman’a konferansının ardından Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut tarafından fahri doktora unvanı takdim edilerek, üniversite cübbesi giydirildi.
Etkinlikte daha sonra Birlik Vakfı Malatya Şubesi’nin katkılarıyla Hekimhan ilçesinde yapılan yüksek öğretim yurdunun açılışı gerçekleştirildi.
Etkinliğe Vali Aydın Baruş, AKP MKYK Üyeleri ve Malatya Milletvekilleri Bülent Tüfenkci ile Öznur Çalık da katıldı.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com