SON DAKİKA
SON DEPREMLER

26 Kişinin Öldüğü Balanlı Apartmanı Davası da Açıldı

26 Kişinin Öldüğü Balanlı Apartmanı Davası da Açıldı
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 26 kişinin enkaz altında kalarak öldüğü, 14 kişinin de n yaralı olarak kurtarıldığı Balanlı Apartmanı soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, biri mühendis diğeri mimar olan 2 şüpheli hakkında dava açılırken, binanın yapımıyla ilgili fenni mesul, müteahhit ile imalat denetimini yapan kamu kurumu yetkilerinin ilgilerine göre sorumlu oldukları belirtildi. İddianamede, sorumluluğu olan kamu kurumu yetkilileri ile herhangi bir isim tespiti ise yer almadı.

26 KİŞİYE MEZAR OLDU..
Malatya'nın Niyazi Mısri Caddesi, Niyazi Mısri Camisi arkasında bulunan Balanlı Apartmanı, 6 Şubat 2023'te saat 04.17'de meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde yıkılmıştı.

Binanın enkazında 14 kişi sağ kurtarılırken; Abdullah Sepici (41) , Ayşe Sonay Balanlı (67), Berat Sepici (11) , Betül Metiner (25), Beytullah Taneli (25), Birgül Soylu (39), Elif Yaren Meydan (15)  Elifnur Bulut (4), Fatma Kılıç (60), Furkan Kılıç (21),  Maide Sepici(39), Mehmet Akif Metiner(22), Muzaffer Ercan (60), Münevver Metiner (55), Nevzat Soylu (44), Nuri Soylu (43) , Ömer Faruk Sepici(16), Pelin Ercan (19), Rukiye Bulut (28), Rümeysa Soylu (17), Sahra Sepici (2),  Salih Ammar Soylu (14), Semih Hamza Soylu (10), Süleyman Bulut (43), Süleyman Metiner (56) ve  Yusuf Selim Bulut (6)'un enkazdan cesetleri çıkarılmıştı.

MÜTEAHHİDİ ÖLMÜŞ..
Binanın depremde yıkımı ile ilgili yapılan inceleme ve soruşturmada, müteahhit Ahmet Turan Devecel'in depremden önceki bir tarihte ölmüş olması nedeniyle hakkında herhangi bir işlem yapılamazken, Mimar Ahmet Turan Üzmez'in yanı sıra İnşaat Mühendisi Bülent Yeroğlu hakkında "Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma" suçlamasıyla dava açıldı.

Bu isimlerden tutuklu olan Bülent Yeroğlu, ilk depremde yıkılan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Hakimbey Apartmanı ile 31 kişinin öldüğü Trend Garden Rezidans binası davalarının da sanıkları arasında yer alıyor.

MÜHENDİS VE MİMARIN SAVUNMALARI..
İddianamede, savunmasına yer verilen tutuklu Mühendis Yeroğlu, “Ben 1988 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun oldum. Malatya ilinde inşaat mühendisi olarak görev yaptım. 300'e yakın binanın statik projesini çizdim. O dönem ailemin durumu iyi olmadığı için geçim kaynağım statik projeleri çizmekti. Bana sormuş olduğunuz Balanlı Apartmanını isim ve adres olarak hatırlayamadım, ancak mimar Ahmet Turan Üzmez'in mimari projelerinin statik projelerini yaptım. Dolayısıyla bana sormuş olduğunuz Balanlı Apartmanı da bu projelerden biri olabilir. O dönem ben statik projeleri yaparken dönemin yönetmeliklerine özelikle 1975 yönetmeliğine uygun olarak yaptım. Zaten eksik veya hatalı bir yer veya proje olsaydı İnşaat Mühendisleri Odası ve belediye tarafından bu proje onaylanmazdı. O dönem Malatya ilinde İnşaat Mühendisleri Odası sıkı bir şekilde projeleri inceliyordu.

Eksik ve hatalı hususlar olduğunda kesinlikle iade ediyordu. Bizlerde varsa hata düzeltip tekrardan onaya gönderiyorduk. Ahmet Turan Devecel isimli müteahhidi duydum, ancak genellikle müteahhit ile mimari projeyi yapan kişiler diyalog halinde olurlardı. Biz statik projeyi çizenler ise doğrudan mimardan projeyi alır statik projeyi yapardık. Ben dönemin 1975 yönetmeliğine göre bu binanın projesini yapmışımdır. Ben kesinlikle sıkıntılı isleri imzalamadım, o dönem durumum iyi olmamasına rağmen sıkıntılı projeler fazla para teklif edilmesine rağmen tarafımca imzalanmamıştır. Okuduğum üniversite ve aldığım eğitim doğrultusunda sadece yönetmeliğe uygun projeleri yaparak imzaladım, kusursuzum üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." diyerek, suçlamaları reddetti.

Daha önce tutukluyken, ev hapsi kararıyla serbest bırakılan diğer sanık  Mimar Ahmet Turan Üzmez de, savunmasında şunları söyledi:

“Mimarlık mesleğine mensubum, bana sormuş olduğunuz İsmetiye Mahallesi İrfan Sofrası Sokakta bulunan Balanlı Apartmanını hatırladım. Buranın müteahhit Ahmet Turan Devecel'dir. Kendisi vefat etmiştir. Bu binanın statik mühendisi olarak Bülent Yeroğlu olduğunu biliyorum. Ben bu binada fenni mesul olarak görev yaptım. Fenni mesul olarak benim görevim statik değildi, daha çok mimarisini incelemekti. Fenni mesulün bunun haricinde beton, demir gibi kontrolleri de vardır ancak biz o dönem fenni mesul olarak imza attıysak da mimar olduğum için bu gibi hususları denetleyemem çünkü bilmiyorum. O dönem binanın yapılış aşamasını hatırlamıyorum, hiçbir süreçte binada denetim veya kontrol yapmadım. Maalesef sadece evrak üzerinde fenni mesul olarak imza atmış bulundum. Binada tadilat yapılmıştır bilgim yoktur. Dönemin yönetmeliğine uygun demir, donatı veya beton kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. O dönem belediye ruhsat vermek için müteahhitlerden fenni mesul imzası da istiyordu. Ondan dolayı ücret karşılığında müteahhit Ahmet Turan Devecel bana bu isi teklif etmişti, bende imza atmış bulundum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."

"EKSİK VE KUSURLAR NEDENİYLE FENNİ MESUL, MÜTEAHHİT VE DENETİMİ YAPAN KAMU KURUMU YETKİLİLERİ SORUMLU.."
İddianamede yer alan bilirkişi raporunun sonuç kısmında, “Yapılan teknik incelemelere dayalı olarak Balanlı apartmanının mimari ve statik projelerindeki eksiklikler, beton malzemesinin yetersizliğinden, yapılan uygulama kusurlarından ve ayrıca yapıya uygulanan mimari tadilat binaen ilgili tadilat statik projenin hazırlanmaması gibi nedenlerden dolayı yıkılmış olduğu düşünülmüştür.  3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38), binanın statik ve mimari projesinde ve uygulamada bulunan eksiklik ve kusurlar sebebiyle proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin ve imalat aşamasındaki eksiklikler ve kusurlar sebebiyle de projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetimini yapan kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir.” fadelerine yer verildi.

İddianamenin sonuç kısmında Cumhuriyet Savcısı da kanaatini şu şekilde aktardı:

“Şüphelilerin üzerine atılı eylem yönünden ülkemizin aktif deprem kuşağında yer alması, bunun sonucu olarak kısa aralıklarla ölümlere sebebiyet veren yıkıcı ve büyük depremlerin yaşanması, Malatya ilinin Doğu Anadolu Fay Zonu ve Malatya Fayına yakın konumda olan depremselliği yüksek bir bölge olması, ilin büyük bir kısmının birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alması ve şüphelilerin sorumlu olarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ihmal ettiği eylemlerini kendi mesleği kapsamında gerçekleştirdikleri hususları göz önüne alındığında şüphelilerin ayrıntıları bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere kanuna, yönetmeliğe ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin sonuçlarını öngördüğü, şüphelilerin istemediği fakat ön gördüğü bu sonucun gerçekleşmesi sebebiyle kusurlarının bilinçli taksir seviyesinde olduğunun kabulünün gerektiği,…”

İddianamede, denetim sorumluluğu nedeniyle bu bina nedeniyle denetlemekle görevli kamu kurum yetkililerinin sorumlu olduğunun belirtilmesine karşın, tespitleri yapılan bu kişilerle ilgili herhangi bir kimlik bilgisi verilmedi. İddianamede, buna ilişkin “Soruşturma kapsamında kusuru tespit edilen kamu görevlileri yönünden soruşturma izni beklenildiğinden, kusurlu olduğu tespit edilen fakat daha önce vefat eden müteahit Ahmet Turan Devecel hakkında ek karar verileceğinden, şikayeti olmayan ve/veya kendilerine ulaşılamayan yaralılar yönünden ise ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya uzlaşma hükümleri uygulanma ihtimaline binaen detaylı araştırma devam edileceğinden tefrik kararı verilmek suretiyle soruşturma işlemlerine ayrıca devam edilmektedir.” denildi.

Mimar Üzmez ve Mühendis Yeroğlu'nun yargılandıkları dava, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

malatyahaber.com- malatyayenises.com

FOTOĞRAF: Balanlı Apartmanı enkazı 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

8 yorum yapılmış

  • Muhammed (1 yıl önce)
    Malatya kuyumcular dan büyüktür!!! Şehrin çarşı merkezinin büyük geniş caddeleri olan genişletilmiş meydanları olması için büyük fırsat oluşmuş fakat Ankara'da ki dayıları nı araya koyarak biz eski yerimizi isterük bizim dükkanımız aynı yerinde olacak diyerek kuyumcu ve diğer bazı esnaflar yüzünden aynı tas aynı hamam devam ederek gelecek nesillere Dap dar sokakları caddeleri olan ileride çok sıkıntılar yaşanacak bir Malatya çarşı merkezi olmasıyla karşı karşıya kalacağız ne yazik ki ! Çevre şehircilik bakanlığınin bu kişileri dinlemeden çarşı merkezinde bulunan bazı esnafları eski adliye binasının olduğu yere bazı esnafları yıkılan sağlık müdürlüğü binasının olduğu yere taşıyıp meydanın ve çarşının geniş ferah bir merkez yapması gerekir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ne yani sen geniş kaldırımlarda yürü diye adamların ekmek teknesini mi iç etsinler bu nasıl zihniyet yada senin orda dükkanın olsa kaldırım geniş olsun diye bağışlarmıydın bu soruya evet diyeceksin çünkü senin orda dükkanın yok
    %22
    %78
    Yanıtla
  • Mustafa (1 yıl önce)
    Adama bak. İTÜ mezunuyum işi iyi bilirim ama param yoktu bende imzaladım. Ben iyi eğitim aldım, kirli iş yaparmiyim hiç demiş. Kirli işleri dandik üniversitelerden mezunlar yapar manasına getirmiş. Ama bakıyoruz her yıkılan binanın altında Bülent Yeroglu ismine rastlıyoruz..bu tesadüf mü!!!
    %85
    %15
    Yanıtla
  • murtaza (1 yıl önce)
    2 kuyumcunun dükkanı için koca şehrin meydanı ve caddesi daraltılır mı? zaten yıllardır o alan yıkılmak isteniyor.. kaldırım bile dar...onlara meydana bakan başka yerden dükkan verin.. kent meydanının yeniden düzenlenmesi için sağlam binaları bile boşuna mı yıktınız.. bakın avrupa şehirlerinin meydanına; en küçüğü bile 10 tane taksim meydanı eder...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • murtaza (1 yıl önce)
    ooohhhh ne güzel, ağzıyla itiraff... ben kontrol etmeden para için imza attım diyor.. sizin okulunuzda kontrol etmeden mesleğinizi ve imzanızı parayla satmak mı öğretildi..?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Volkan (1 yıl önce)
    Bülent Yeroglu ismi her yıkılan binada ismi var. Bu nasıl bir insanmış yaa.
    %87
    %13
    Yanıtla
  • Vatandaş (1 yıl önce)Volkan isimli kullanıcı yorumuna
    İnşaat mühendisiymiş çünkü
    %100
    %0
    Yanıtla
  • İnşaat mühendisi ama hesap kitap ogretmemisler ki her altına imza attığı bina yıkılip o kadar can gitmis oluyor degilmi. Yıkılmayan binaları da inşaat muhendisi kontrol ediyor degilmi. Demekki neymiş insan işinin ehli olacak. Hangi üniversiteyi bitiren bitir. Önce yalan ifade vermeyip adam olunması gerekir. Ama adamlık mi nerdeee
    %75
    %25
    Yanıtla