''3 Sene Daha Oynarım..''

Malatyaspor'un 44 numaralı formasının sahibi ve kaptanı Mert Korkmaz, futbola, kariyerine ve Malatyaspor'a ilişkin görüşlerini "malatyaspor.org.tr"ye açıkladı.

Deneyimli oyuncu, ekmek parası uğruna Malatya’dan İstanbul’a göç eden on binlerce aileden birinin çocuğu. 1971 yılında İstanbul’da doğmuş, orada büyümüş, Galatasaray’ın altyapısında futbola başlayıp A takımına kadar yükselmeyi başarmış. Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra Kocaelispor ve Gaziantepspor takımlarının formasını giymiş. 5 kez A, 7 kez B Milli Takım formalarını da sırtına geçirmiş.

Kısmet bu ya; Mert, 3,5 sezon önce memleketinin takımı Malatyaspor’a geldi, takım kaptanlığına kadar yükseldi. 11 sezon aradan sonra 1. Lige dönen Malatyaspor, o günlerde çok zor günler yaşıyor, bir futbol mucizesi yaratıp ligde kalmaya çalışıyordu. Haftalarca “sıfır” çeken Malatyaspor, Ziya Doğan’ın teknik direktörlüğünde, önce savunmayı sağlama almayı hedefledi. O sezon geçirdiği talihsiz bir sakatlık sonucu futbolu bırakmak zorunda kalan Norman Mapeza, şu anda Trabzonspor ve Milli Takımın formasını giyen Tolga Seyhan, halen Malatyaspor’da görev yapan Serkan Bensol, kalede Miloşevski ve Mert Korkmaz görevlerini başarıyla yerine getirdiler; Malatyaspor’u Türkiye liglerinin en zor gol atılır takımları arasına soktular.

Mert Korkmaz, o günden bu yana “gösterişsiz, ama etkili” futboluyla takımının savunmasında görev yaptı; bazen ileriye çıkıp gol aradı.

Mert’e, Malatyaspor’da kendi oyunculuğu döneminde nelerin değiştiğini soruyoruz. Mert, “Geldiğimde küme düşmemeye oynuyorduk. Kümede kaldık. Ardından bir başarı geldi, UEFA Kupası’na gittik. UEFA’dan sonra 8. olduk. Avrupa’da mücadeleyle birlikte, çıtayı çabuk yükselttik aslında” karşılığını veriyor. Mert’e göre, takımın “kalıcı başarısı” Süper Lig’de asansör takım olmaması. Ayrıca, altyapı ile ilgili çalışmalar başka bir gelişme.

Mert’e, Malatyaspor’un durumunu, kendisinin de içinde bulunduğu süreçte neleri doğru yapıp yapmadığını sorduğumuzda şunları söylüyor:

“Türkiye şartlarında kulüplerin nasıl döndüğü belli. Digitürk yayın geliriyle ayakta duruyorlar. Malatyaspor’un, Gençlerbirliği ve Gaziantep gibi tam oturmuş bir yapısı yok. Onlarda büyük şehir belediyesi imkânları var, başka yapıları var, Malatspor’un yok. Malatyaspor, 3,5 sene içerisinde biraz aşama kaydetti. Merdivenleri biraz hızlı çıktı. Ama taraftar takımın halinden pek memnun değil gibi gözüküyor. Bence iyi oldu. Önümüzdeki sene daha iyi olacağını tahmin ediyorum”

34 yaşına gelmiş Mert ile futbolun değişen yaş standartlarından bahsediyoruz. Fatih Terim’in, Cemil Turan’ın 30’lı yaşlarda futbolu bıraktığı dönemden, Türk futbolunun en büyük profesyonellerinden 36 yaşındaki ağabeyi Bülent Korkmaz’a lafı getiriyoruz. Acaba kendisi bundan sonrası için neler düşünüyor?

“Allah sakatlık vermezse 3 sene daha oynarım. İlerleyen yaşlarda bile formunu korumak, normalde insanın kendine olan saygısı mesleğine olan saygısıdır. Yapılan anormal bir şey yok ama böyle oldun mu da ne kadar profesyonel olduğuna dair övücü sözler ediliyor. Ama olması gereken bu. Sonuçta ekmek paramızı biz buradan kazanıyoruz. Bütün futbolcular bunu yapmalılar. Mesela Bülent yaşının ilerlemiş olmasına rağmen hep belli bir seviyede kaldı. Onun ileri yaşlara kadar futbol oynayabilmesi, yaş barajının kırılmasında etkili oldu. 30 oldun mu yaşlı diyenler olabiliyor. Ama 30 hakikaten iyi bir yaş. Avrupa’da futbolcular 38 yaşına kadar transfer yapabiliyorlar.”

Mert, geçmişe dönüp baktığında kariyerini etkileyecek bir hata yaptı mı? Buna cevabı ilginç:

“Önemli olan kariyerini etkileyecek hata yapmamak. Senin belli bir yere gelmeni engelleyecek hata yapmamak önemli. Geriye dönüp baktığımda bu tür hatalar yapmadığımı görüyorum. Aksine çok doğru kararlar verdim. Galatasaray’dan ayrıldığım dönem istesem kalırdım. Kimse ne git ne kal dedi, ama 1 sene bocalama dönemi oldu oynadık, oynamadık. İstikrar yakalayamadık. İkinci sene devam etsem benim için büyük hata olacaktı. Galatasaray’dan ayrılmasam, bu futbolumu etkileyecek, beni maddi manevi çökertecekti. Hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri o sene Galatasaray’dan ayrılıp Kocaeli’ne gitmem olmuştur. Orada çıkış yaptım milli takıma seçildim. Sonra bonservis karşılığı Gaziantepspor’a gittim. İlla büyük takımlarda kariyer yapacaksın diye bir şey yok. Herkesin kendine göre bir kariyeri var. Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra gittiğim takımlarda hep oynadım. O günden beri oynamadığım maç sayısı, yedek kalmam beşi geçmemiştir. Oynamadan ne işinden zevk alırsın, ne para kazanabilirsin. Oynayamadığın zaman bir süreci var. 1 sezon oynayamadın gideceksin. Her yerde böyle. Malatya’da olsa oynayamadın mı gideceksin, başka takımda da… Gidecek, başka takım şansını deneyeceksin.”