Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Endokrinoloji Kliniğinde görevli Öğretim Üyesi Dr. Bahri Evren ve dahiliye bölümü doktorlarından Erkan Özdemir, hastalıkla mücadele süreçlerini anlattı.
Salgının ortaya çıkmasının ardından Kovid-19 servisinde görev alan Bahri Evren, AA muhabirine, Kovid-19'lu hastaların takiplerini yaptıklarını söyledi. Geçen yıl kasım ayında eşinde kuru öksürük gibi Kovid-19 belirtileri görülmesinin ardından test yaptırdıklarını ve eşi ile kendisinin sonuçlarının pozitif çıktığını aktaran Evren, evde izole olduklarını dile getirdi.
Kendisinin hastalığının eşininkinden daha ağır geçtiğini ifade eden 44 yaşındaki Evren, şöyle devam etti:
"Halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik ön plandaydı, hafif eforla bile halsizliğimizin arttığını görüyorduk. Yaklaşık 10 gün sonra bu semptomlar hafifledi ancak öyle bir şey ki Kovid-19 PCR testimiz negatif çıktı ancak halsizlik ve yorgunluğun çok geçmediğini gördük. Kasım ayında Kovid-19'a yakalanmıştım. Şu an bile bir iki kat çıkınca eforda zorlanmalarımız olduğunu görüyoruz. Nefesle ilgili problemim oluyor. Eski kas gücümün olmadığını hissediyorum. Eşimde tat kaybı oldu, ben tat kaybı yaşamadım."
Evren, Kovid-19 olduğunu ilk öğrendiğinde birtakım korkuların oluştuğunu, "solunumla ilgili sıkıntı yaşayabilir miyim" endişesi yaşadığını, değerleri normal çıkınca rahatladığını belirterek, "Ben Kovid-19 servisinde çalıştım ama virüsü hastaneden almadım. Maske, temizlik ve sosyal mesafe kurallarına dikkat ediyordum. Sağlık çalışanlarının çoğu ailesinden temasla bu hastalığı alıyor. Maske, temizlik ve sosyal mesafe kurallarına hem normal Kovid-19 hem de mutasyona uğrayan virüsten korunmak için uyulmasını öneririm." diye konuştu.
- "Bağışıklığı güçlü tutmak önemli"
Dahiliye bölümü doktorlarından Erkan Özdemir de Kovid-19 tedbirlerine her zaman büyük özen gösterdiklerini söyledi.
Kovid-19 belirtilerinin ilk eşinde görüldüğünü anlatan 30 yaşındaki Özdemir, kendisinin de test yaptırdığını ve sonucun pozitif çıktığını belirtti.
Eşinin hastalığının kendisinden ağır seyrettiğini dile getiren Özdemir, "Bende halsizlik, kırgınlık, tat ve koku kaybı oldu. Testim negatif olmasına rağmen bu belli bir süre devam etti. Tat ve koku kaybım yaklaşık bir ay sürdü." ifadelerini kullandı.
Hastalık sürecini yakinen bildikleri için ilk etapta tedirginlik yaşadıklarını anlatan Özdemir, şöyle konuştu:
"Acaba benim hastalığım ilerleyecek mi, akciğerde sıkıntı olacak mı diye insan sürekli kendini dinlemeye başlıyor. Hastalığın üstesinden gelmek için motivasyon ile bağışıklığı güçlü tutmak önemli. Maske, sosyal mesafe ile hijyen kurallarına ek olarak vatandaşlara dengeli beslenmelerini öneriyorum. Birçok kişi Kovid-19 oluyor ama hastalığı geçirme şekli farklılık arz edebiliyor, burada güçlü bir bağışıklık sisteminin olması ile dengeli ve sağlıklı beslenme önemli yer tutuyor."