İHALE YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜKLERİNE MALATYA'DAKİLERİN SESİ ÇIKMAZKEN, ELAZIĞ İL BAŞKANI TEPKİ GÖSTERDİ.... Elazığ- Sivrice depremi sonrası Malatya'da hasar gördüğü iddiasıyla yıkımına karar verilen başta okul binaları olmak üzere kamu binalarının yıkımı konusunda yaşanan usulsüzlük ve yolsuzlukların benzeri ile çalkalanan Elazığ'da, AKP İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, yapılan yıkım ihalelerinin usulüne göre yapılmadığının farkında olduğunu belirterek, "Vicdanen rahat değilim. İnsanların aklıyla dalga geçemem ki... " dedi.
Deprem sonrası yıkım ihalelerinin şeffaf ve usulüne uygun biçimde yapılmadığını kabul eden AKP Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, "Ancak ben bu anlamda hesap sorucu makamda değilim. Ben bazı şeyleri hatırlatıcı noktadayım" diye konuştu.
Kanal Fırat'ta gerilimli program
AKP Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, Kanal Fırat TV'de Zeki Akbıyık'ın sunduğu "Zeki Akbıyık İle Gündem" adlı programda, Elazığ gündemine dair soruları cevapladı.
Şerafettin Yıldırım'a, deprem sonrası yıkım ihalelerinin şeffaf yapılmaması, belirli kişilere verilmesi, ihalelerin doğrudan temin edilmesi ve bu ihalelerde usulsüzlükler yapılmasına ilişkin iddiaları yönelten Zeki Akbıyık'ın usulsüzlüklere yönelik sorularında ısrarlı olması ve eleştirel bir dil kullanması programda gerilimli anlar yaşanmasına neden oldu.
Malatya'da siyasiler ve yerel yöneticiler üç maymunu oynarken...
Malatya'daki kamu binalarının, özellikle de okul binalarının yıkımı konusunda çok yoğun usulsüzlük iddiaları, yolsuzluk ithamları olmasına karşın, Malatya'daki siyasiler ve yerel yöneticiler üç maymunu oynamayı tercih ederken, AKP Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, Elazığ'daki yıkım ihalelerinde yaşanan usulsüzlüklerin varlığını kabul etti. Yıldırım, "Bu usulsüzlükleri yapan kim olursa hesabını verecek" dedi.
Kanal Fırat'ta önceki gün yayınlana programda, Gazeteci Zeki Akbıyık'ın soruları ve AKP Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım'ın verdiği cevaplar şöyle:
-Sayın Başkan deprem sonrası yıkım ihalelerindeki usulsüzlükler konusuna gelelim isterseniz...
- Bu başlı başına bir sorun. Toplumda en ufak bir olumsuzluk, en ufak bir negatiflik, en ufak bir yanlışlık, birey ya da kurumlar tarafından yapılmış olsa da bedeli AK Parti'ye ödetilmek isteniyor.
- Ama AK Parti de hesap sormuyor.
- Hayır, hesap soruyoruz, sormaya da devam ediyoruz.
- Deprem sonrası yıkımda ne yapıldı, usulsüzlüklerden dolayı kimden hesap sordunuz?
- Dur şimdi, sen yıkıma takmışsın, geleceğim oraya. Ben en ufak negatiflikten faturanın AK Parti'ye kesilmesinden söz ediyorum. Gelelim yıkım meselesine: Ben defalarca sayın milletvekillerimizle birlikte, hatta Sayın Valimizin ve Belediye Başkanımızın da olduğu farklı zaman ve farklı toplantılarda ısrarla söylediğimiz şudur: "Şu ihalelerin şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlayarak, makamınınzı ve siyasi aktörlerimizi de zan altında bırakmamak üzere yapın".
-Peki neden bu ihaleler şeffaf yapılmıyor?
-Bu sorunun cevabı bende değil.
- Peki vicdanen rahat mısınız bu yıkım ihaleleri konusunda?
- Değilim. Vicdanen de olmayacağım. İnsanların aklıyla dalga geçemem ki... Benim kafamda oturmuyor ki...
- Peki sayın başkan neden hesap sorulmuyor? Bir Elazığlı olarak bu hesabın sorulmamasından dolayı benim ağırıma gidiyor.
- Ben hesap soracak makamda değilim.
- Metin bey (AKP Elazığ Milletvekili Metin Bulut) diyor ki 'toplum vicdanı rahat değil'; gazetecisi diyor ki 'yıkımda usulsüzlük var'; kamuoyu öyle diyor, muhalefet öyle diyor. Acaba bu ihaleleri kim veriyor, niye bu ihaleleri verenlerden hesap sorulmuyor.
- Bakın Zeki Bey, siyasi erkler anlamında kavram kargaşasına girmeyelim. Ben bu anlamda hesap sorucu makamda değilim. Ben bazı şeyleri hatırlatıcı noktadayım.
- Peki sayın başkan, nasıl yapılmalı, nasıl yapılacak bu yıkım ihaleleri? Her kurum kendi binası ile ilgili ihalesini şeffaf biçimde yapsa daha iyi olmaz mı? Mesela DSİ böyle yaptı.
- Ben de aynı şeyi söylüyorum. ihaleye çıksın şeffaf biçimde.
- Sayın başkan, ben de şunu soruyorum: Neden bu ihaleler şeffaf bir şekilde çıkılmıyor?
- Onu bana sormayacaksınız, çıkarmayan yetkililere soracaksınız. Bana sormayacaksınız, ben böyle bir sorun varsa yetkili makamlara taşımakla mükellefim. Bunun yanlışlığını dile getirmekle mükellefim. İhaleyi yapan ya da yapılan ihaleleri iptal ettiren makam ben değilim.
- Ama sayın başkan bazı ihaleleri iptal ettirdiniz. Okul ihalelerini...
-Ben siyasetçi olarak, o ihalelerin iptal edilmesi gerektiğini söyledim; İhaleleri iptal ettirmedim.
-Fakat sizin beyanlarınızdan sonra o ihaleler iptal edildi.
- Tamam, demekki dikkate alınmış ve iptal edilmiş.
-Sayın başkan siz kabul edin ya da etmeyin, Elazığ'da yıkım ihaleleri konusunda ciddi sorunlar var.
-Kabul ediyorum işte. Ama, bu konuda ben de yanlış yapmışsam hesabını öderim, başkası da yapmışsa hesabını öder. Bu konu sümenaltı edilecek bir konu değil. Kamu malı beytul maldır.
-Başkanım. kamu malı tabii ki beytul maldır ama bunu düşünen, bu hassasiyette kimse kaldı mı ki artık?
...
Güler HAZAR, malatyahaber.com