Malatya’da 13 kişinin yaralanması ile sonuçlanan 2 katlı binanın çökmesine neden olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan 4 kişiden 3’ü çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Şifa Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde Salı akşam saatlerinde yaşanan göçük olayı ile ilgili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, binanın zemin katında izinsiz olarak genişletme çalışması yaptıkları belirlenen 4 kişi gözaltına alınmıştı.
-“Sahibine iki dükkan ile birleştireceğimi söyledim”
Tadilatı yapan işyerinin sahibi Hikmet D. polise verdiği ifadesinde; “Benim Şifa Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde Tavukçu Hikmet isimli iş yerim bulunmaktadır. Ben bu iş yerini 5 ay önce kiraladım. İşyeri sahibine benim iş yerimi iki dükkan ile birleştireceğimi beyan ettim. Kendisinin bilgisi vardır. Iş yerimin arka tarafında bulunan pide fırınını kendim kaldırdım. Binanın kendisi zaten yığma binaydı kolun felan yoktu. Bina yaklaşık olarak 60 yaşında fazla olan binadır. Binada betonlarda molozluk veya topraklama gördüğümden çelik güçlendirme A.A. isimli şahsa yaptırdım yaklaşık olarak üç ay önce. 8 Kasım 2021 günü iş yerimi kitledim, açmadım. Eşyaları diğer dükkana taşıdım. 9 Kasım 2021 günü ters tavanı Z.C. isimli şahsa yaptırıyordum. Zeki isimli şahıs bana “Abi ben çivi çakıyorum, beton çok çürük çivi tutmuyor. Bu bina çürük bilgin olsun” dedi. Daha sonra ben iş yerinde olmadığım sırada benim iş yerimin üstünde bulunan balkon çökmüş ve bu olay gerçekleşmiştir. Bu olayda benim bir kabahatim yoktur, hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.” ifadelerini kaydetti.
Hikmet D., avukatları Aykut Öcal ve Kenan Halil Doğan’ın ile birlikte savcılıkta verdiği ifadede, çiğ tavuk ve pişmiş tavuk sattığını kaydederek, “İşyerimin yanında da bir pideci vardı. İşletmecisi 5-6 ay önce çıktı. Bende fırıncının çıktığı dükkânı kiralamak istedim. Bu sebeple mülk sahibi ile görüştüm. Mülk sahibine, ‘fırıncının dükkânıyla benim dükkânımı birleştireceğimi, aradaki duvarları yıkacağımı’ söyledim. Mülk sahibi ise bana biraz beklememi, pidecinin kendisine kira borcunun olduğunu, bu borcu ödedikten sonra bu mevzuyu konuşabileceğimizi söyledi. Bunun üzerine yaklaşık bir ay sonra mülk sahibi beni telefonla aradı, pideciden çıkan kişinin birikmiş kira borçlarını ödemem halinde fırıncı dükkanını da bana kiralayabileceğini ve tavukçu dükkanıma dahil edebileceğimi söyledi. Yani mülk sahibi açıkça fırınla benim dükkanım arasındaki duvarı yıkıp, fırıncı dükkanını benim dükkanıma dahil edebileceğimi söyledi. Bende bu teklifi kabul ettim. Eski kiracın 70 bin TL olan borcunu mülk sahibinin hesabına havale ettim. Geri kalan kira borcunu da aydan aya ödeyecektim. Ben bu parayı gönderdikten sonra mülk sahibi bana dükkânı kiraladı. Bende bunun üzerine yaklaşık 3 ay önce fırın dükkânının içindeki fırını çalışanlarım ve kardeşimle yıktık. Yıktığımız fırının tavana herhangi bir bağlantısı yoktu. Fırının olduğu bölüme çelik direk ve makaslar attırdım. Bu şekilde tavanı güçlendirdim. Yaklaşık iki ay önce de fırın ile benim dükkânım arasındaki duvarı ben, çalışanlarım ve kardeşim ile birlikte yıktık. Olayın olduğu günde tavan alçıpan işi için iki kişi çağırdım. Bu iki kişi hem benim tavukçu dükkanımı ve birleştirmiş olduğum fırıncı dükkanının tavanını alçıpan yapıyorlardı. Çalışmalar sırasında ustalar tavana bir aparatla dübel ve çivi takmaya çalışıyordu ancak çivi ve dübel tutmuyordu. Bunun üzerine usta beni çağırdı ve “Tavanı bu şekilde yapamam, dübel ve çivi tutmuyor” dedi. Bende bir şekilde yapmasını söyledim. Sonrasında malzeme almak için işyerinden ayrıldım. Bir kısım malzemeyi alıp işyerine bıraktım. Sonra işyerinden 10-15 metre uzağında malzeme almaya giderken bitişik komşum beni arayarak, işyerimin bulunduğu binanın çöktüğünü söyledi. Olay yeri fotoğraflarından veya görüntüleri temin edilmişse, buradan da anlaşılacağı üzere çöken yer üst kattaki kıraathanedir. Benim fırınla birleştirdiğim yerde herhangi bir çökme söz konusu değildir. Benim düşünceme göre, bina ömrünü tamamladığı, eski olduğu için yıkılmıştır. Benim yaptığım tadilat bu yıkıma sebep olmamıştır. Ben bu tadilatları yaparken, belediye veya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müracaat etmedim.” dedi.
Hikmet D.’nin avukatları Aykut Öcal ve Kenan Halil Doğan ise; yapıda kolonun olmadığını ifade ederek, “Söz konusu yapıyı zayıflatacak veya böyle bir sonuç doğuracak bir eylemde bulunmamıştır. Bahsi geçen yapı 61 yıllık yığma bir bina olması sebebiyle vadesini doldurduğundan dolayı böyle bir sonuç doğmuştur. Müvekkilimin serbest bırakılmasını istiyoruz” sözlerini kaydettiler.
Savcılık sorgularının ardından S.A. isimli şahıs serbest kalırken, tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edilen işyeri işletmecisi Hikmet D. ile M.G. ve Z.C. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öte yandan enkazdaki yıkım çalışmalarında da sona gelindi. Malatya Büyükşehir Belediyesi iş makineleri yardımı ile molozlar kamyonlara yüklenerek olay yerinden götürüldü. Polis ekiplerinin güvenlik önlemlerini sürdürdüğü olay yerinde dünden beri kapalı olan yol da araç trafiğine yeniden açıldı.
malatyahaber.com- iha