SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Öğretmenler Ülkenin Gerçek Mimarlarıdır'

0
Güncellendi - 2021-11-24 14:59:41
'Öğretmenler Ülkenin Gerçek Mimarlarıdır'
A- A+ PAYLAŞ

Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama programına Vali Aydın Baruş, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Necmi İnce, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Atalan, İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay, Baro Başkanı Onur Demez, STK temsilcileri, okul yöneticileri ve öğretmenler katıldı.

İstiklal Marşının okunması ile başlayan programda, öğretmenler tarafından günün anlam ve önemini belirten şiirler okunup, konuşmalar yapıldı.

Vali Aydın Baruş programda yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanı verilen bugün münasebetiyle Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.

İnsanın hayatına yön veren, belleğinde silinmez izler bırakan, hayatı boyunca unutamadığı kişilerin sayısı sınırlıdır. Öğretmenler bu müstesna kişilerden biridir. Çünkü öğretmenler insan karakterinin oluşma çağlarında o kişilik hamurunu şekillendiren ustalardır, sanatkarlardır. Bugün elde ettiğimiz başarıları, sahip olduğumuz nitelikleri öğretmenlerimizin bizlere verdiği eğitime ve emeğe borçluyuz. Bizleri yetiştirerek bugünlere gelmemizde, ailelerimize ve milletimize hizmet etme şerefini kazanmamızda büyük emeği olan öğretmenlerimize bir kez daha şükranlarımı ifade etmek istiyorum.

Medeniyetleri kuran, yaşatan ve inkişaf ettiren en önemli unsur insandır.  İnsan kaynağınızı, çağın gerektirdiği bilgi donanımına, ülkeler arası teknoloji yarışının lüzumlu kıldığı niteliklere, geçmiş ve geleceğin bilincine sahip bireyler olarak yetiştiremiyorsanız, istediğiniz kadar doğal kaynaklara, elverişli iklime, nüfusa sahip olun, bu yarışta geride kalmaya mahkûm olursunuz. Bu manada, insan yetiştirmenin aynı zamanda ülkenizin geleceğini inşa etmek olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.  İnsanı diğer dünya üzerindeki varlıklardan ayıran iki temel unsur vardır: Akıl ve kalp. Akıl bilim ve öğretimle gelişir ve olgunlaşır. Ancak, sadece bilmek yetmez. Tahsil ettiğimiz, edindiğimiz bilginin anlam kazanması için onu hak ve hakikat süzgecinden geçirerek insanların faydasına kullanmak gerekir.  Hayat üzerine öğrendiğimiz bilgiler hak ve hakikat süzgecinde geçirildikten sonra irfana dönüşür ve insanlığın hayrına hizmet eder.  Eğitim akıl ve vicdanı şekillendirme, kısacası insanı inşa etme sürecidir.  İnsanını bu minvalde inşa eden milletler geleceğini de sağlıklı olarak inşa etmiş olur. Bu manada; geleceğin nesillerini inşa eden eğitimciler aynı zamanda toplumun ve içinde yaşadıkları ülkenin gerçek mimarlarıdır.   Öğretmenlerin üzerindeki yük ve sorumluluk ne kadar büyükse, bugünü ve geleceği inşa etmenin verdiği onur ve mutluluk da o derece büyük olacaktır. Ne mutlu bu şerefin sahibi olan öğretmenlerimize.

Medeniyetimizin geleceği olan çocuklarımızın akıl ve gönülleri sizlere emanettir. Fikri hür, vicdanı hür, karakteri güçlü, fikir dünyasının bütün kutuplarına yelken açmaktan çekinmeyen, özgüven sahibi nesiller yetiştirmek sizlerin omuzları üzerinde olan çok önemli bir sorumluluktur.  Siz, ilim ve irfan bakımından ne kadar donanımlı nesiller yetiştirirseniz, ülkemizin geleceği de o kadar aydınlık ve müreffeh olacaktır.  Unutmayalım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.” “Sözüyle, Cumhuriyeti emanet ettiği yeni nesilleri yetiştirecek olan sizlersiniz.

Atatürk’ün şu sözleri, sizlere olan güvenini ifade etmektedir:

Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem.”

Çocuklarımız ve gençlerimiz geçmişin bilgisini sizden öğrenecek, geleceğin mutlu yarınlarına sizlerin emekleri sayesinde adım atacaklardır. Ortaya koyduğunuz eserlerde imzanız olmayacak, ancak yetiştirdiğiniz her başarılı insan sizin için en büyük mutluluk ve onur kaynağı olacaktır.   Unutmayalım: Öğretmenlik mesleği, geleceği kurtarmak adına karşılık beklemeksizin fedakârlıkta bulunmayı gerektirir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki “Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır” Çocuklarımızın ve gençlerimizin hafızasında ve kalbinde kalıcı eserler bırakmakla bu fedakârlıklar anlam bulacaktır. Çocuklarımıza öğrettiğimiz bilgiler bir gün onlar tarafından unutulabilir. Ama öğrencilerinize kazandırdığınız yaşam değerleri hayatta oldukları müddetçe onların kalplerinde ve zihinlerinde yaşamaya devam edecektir. Ünlü Bilim İnsanı Einstein’ın sözü bunu güzel bir şekilde özetlemektedir: “Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalan şeydir” Bizleri binlerce yıldır bir arada tutan, bağımsızlığımız ne zaman tehlikeye düşse milletimizi yeniden dirilten ve ayağa kaldıran değerleri çocuklarımızın belleklerinde ve kalplerinde unutulmaz kılmalıyız.  Ecdadımızın bizlere emanet ettiği İstiklal Mücadelesi Ruhunu, Ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü tehlikeye düştüğünde en aziz varlığı olan canını ortaya koyma şuurunu, ülkesi ve milleti için gecesini gündüzüne katma şuurunu yeni nesillerimizin belleğinde yaşatmada en önemli rol eğitimcilerimize, öğretmenlerimize düşmektedir. Aklını ve vicdanını başkalarının hizmetine veren değil, varlığını ve emeğini ülkesinin ve milletinin yücelmesi için hasretme anlayışına sahip nesillerin yetişmesi öğretmenlerimizin en büyük sorumluluğu ve şerefi olacaktır. Bu vesileyle; Türkiye’nin nesillerine; insanı sevmenin değerini, vatan ve millet sevgisinin anlamını öğretmeye çalışırken, insanlıktan nasibini almamış teröristlerce şehit edilen öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum.

Malatya’nın evlatlarına yıllarca emek vermiş olan ve emekli olmaları nedeniyle kendilerine belge takdim edeceğimiz öğretmenlerimize, İlimize ülkemize vermiş oldukları hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum.  Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü tebrik ediyor, aileleri ve çocuklarıyla birlikte sağlık ve mutluluk dolu bir hayat geçirmelerini temenni ediyorum” dedi.

Program aday öğretmenler için yemin töreninin yapılması ve emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin verilmesiyle son buldu.

Öğretmeneler Günü etkinlikleri kapsamında akşam saat:19.00’da Kongre Kültür Merkezinde günün anlam ve önemine ilişkin yapılacak olan konsere tüm katılımcılar ve vatandaşlar davet edildi.

Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen programın akabinde Büyükşehir Belediye Başkanlığınca il genelinde Öğretmenler Gününe özel düzenlenen “Öğretmen Anıları Yarışması” kapsamında dereceye giren öğretmenler için yapılan ödül törenine geçildi.

Nikah Sarayında düzenlenen ödül töreninde dereceye girerek birinci olan Sümer Ortaokulu öğretmenlerinden Öznur Türk Özöncel’e ödülü Vali Aydın Baruş tarafından, yarışmada ikinci olan Yeşilyurt Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Nurgül Yakın’a ödülü Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan tarafından ve yarışmada üçüncüğ olan Battalgazi Cumhuriyet İlkokulu öğretmenlerinden Müjdat Çolak’a ödülü İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay tarafından takdim edildi.

Programın sonunda yarışmada 1. olan Öznur Türk Özöncel kendisine ödül kazandıran anıyı katılımcılara okudu.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Mustafa evc (3 yıl önce)
    Bu ülkenin yetiştirdiği 800 bin atanmayan öğretmen açlıkla yoklukla işsizlikle mücadele ediyor...
    0
    0
    Yanıtla