HABER- YORUM.. Malatya, ülkenin birçok şehri gibi, ‘metrekare başına düşen zemin kar yükü’ bakımından son yılların en yoğun kar yağışına sahne olurken, yerel yönetim birimleri, kar yağışının doğal sonucu olarak ortaya çıkar bir dizi sorunu ortadan kaldırmak konusunda çok kötü bir sınav verdi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün, kar yağışına ilişkin öngörüleri yüzde yüze yakın bir tahminle gerçekleşirken, bu öngörülerden yararlanmayı düşünmeyen Malatya Büyükşehir Belediyesi ile Battalgazi ve Yeşilyurt Belediyeleri, kar yağışının başlamasından kısa süre sonra kentin arterlerini oluşturan yolların kapanmasını seyretmekle yetindi.
Emekçi belediye personelinin emeklerini de yok saymadan söylenebilir ki, adı geçen belediyelerdeki koordinasyon ve organizasyon bozukluğu, Malatya kent merkezinin kara esir düşmesine yol açarken, kar yağışının başladığı gecenin sabahından itibaren insanlar, iş yerlerine ulaşmakta büyük zorluk çekti, tedarik zincirini sağlayan kişi ve kurumların çalışmaları aksadı, otomobiller ve diğer motorlu araçların büyük bölümü trafiğe çıkmamasına karşın, trafiğe çıkmak zorunda kalanlar ya yollarda mahsur kaldı, ya kara saplandı ya da milim milim ilerleyen trafikte yakıt tüketmekten başka bir şey yapamadı.
Tedarik zincirinde çalışan ve bu nedenle trafiğe çıkmak zorunda kalan ve bu süre içerisinde 5 dakika 10 dakika bir yerlere park etmek zorunda olan araçlar, yol kenarlarına toplanan kar nedeniyle park edemedi. Resmi kurumların araçları görev yerlerine ulaşmakta büyük sıkıntı yaşadı.
Arterlerdeki (ana yollardaki) zemin kar yükünün yağıştan 3 gün sonra bile temizlenmemesi ya da bir toplama alanına transfer edilememesi nedeniyle, kentin merkezi niteliğindeki Malatya Valiliği’nin çevresinde bile kardan geçit vermez bir görüntüler oluşturdu. Hele merkeze uzak mahalle ve sokak yolları neredeyse karın yoğun yağdığı günde olduğu gibi. Birçok sokak hala ulaşılamaz haldeydi.
Bu tür durumlarda, genel kaide toplu ulaşım araçlarının işlediği güzergahların bulunduğu, kamu kurumlarının yerleştiği, hayatın olağan akışını sağlayan kuruluşların konumlandığı merkezden, çevreye doğru bir temizleme ve yol açma harekatı yürütülmesiydi. Oysa, bizim belediyelerimiz, herhangi bir planlama yapmadan, kara düzenle ve çoğunlukla da çevreden merkeze doğru yönelen tersine bir hareketle iş yapmanın çabasına girdi. Böyle olunca da ortaya çıkan, kar altında kalan bir yerel yönetim anlayışı ve bir şehir oldu.
Trafikteki çile, araçların kendi açtıkları izlerle giderilmeye çalışılırken, yayalar da belediyelerin değil araç tekerlerinin açtığı izleri takip ederek yürümek zorunda kaldı. Yürümek ama nasıl? Her türlü tehlikeye açık bir yürüme: Kayarak düşme tehlikesi, betona kafayı vurma tehlikesi, ayağını, bacağını kırma tehlikesini içeren bir riskle yürümek…
Daha da kötüsü, kaldırımlara kar-kış- buz koşulları düşünülmeden sadece desen yapmak için döşenmiş olan ve yıllardır gündeme getirilmesine rağmen uygun mevsimlerde değiştirilmeyen parlak yüzeyli açık renk taşların oluşturduğu 'buz tuzağı'nda ölümle dans ederek yürümek zorunda kaldı Malatyalı vatandaş…
Hatta bir vatandaşımız, Malatya’daki belediyelerin kar temizleme, yolları açma, kaldırımları yürümeye uygun hale getirme görevlerini hakkıyla yerine getiremediği için maalesef yaşamını yitirdi.
Bu vatandaşımızın yakınları, Malatya belediyeleri hakkında, ‘İlgili yasanın emrettiği görevlerini ihmal etmek ve savsaklamak sonucu kişinin ölümüne neden olmak’ gerekçesiyle bir dava açsalar, Malatya yerel yönetim birimlerinin mahkûm olması kesindir. Çünkü, kentin en merkezi noktasındaki bir ana yolda güvenle yürüme hakkı elinden alınan Rahmiye Eren (54), kaldırımlar temizlenmediği için yürümek zorunda kaldığı karlı ve buzlu yolda ayağının kayması ve belediye aracının altında kalması sonucu hayatını kaybetti.
Tabii ki yerel yöneticiler, ‘Takdir-i ilahi’ diyerek olayı geçiştirecekler; ama bu geçiştirme çabası, onların görevlerini yapmak konusunda kötü bir sınav verdiğini ve kar yağışına hazırlıklı olmak yerine başka işlerle uğraştığı gerçeğini değiştirmeyecektir.
Tuzlama yetersiz, yol açma yetersiz, kaldırımları yürüyüşler için mümkün olduğu kadarı elverişli hale getirmek yetersiz…
Malatya’nın protokol listesinde ne kadar isim varsa topladıkları törenlerle yüzlerce iş makinesi aldıklarının propagandasını yapanlar, bu araçların sevk ve idaresinde yetersiz…
Ama belediyelerimizin, belediye başkanlarımızın sosyal medya hesaplarına bakarsak olağanüstü bir yönetim becerisi var…
Sadece şehir merkezi de değil, köy yolları, köyleri ilçe merkezlerine bağlayan grup yolları da kapalı.
Köylerde ağıllar yıkılmış, çadırlar yıkılmış; yüzlerce hayvan telef olmuş ama bu durum Malatya Tarım İl Müdürü Tahir Macit ve Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın’ın dışında kimsenin umurunda değil. Her iki isim, kar, tipi, fırtına demeden köyden köye, dağdan dağa koşarak yetiştiriciye bir nebze de olsa yardım etmenin çabasını veriyor.
…
Lafa gelince Malatya Büyükşehir Belediyesi, Malatya’nın 12 bin 313 kilometrekarelik yüzölçümünün her santimetrekaresine hizmet götürüyor.
Gerçeğe baktığında ise kapısının önündeki karı temizlemekten aciz.
Profesyonel taksi şoförünü bile müşterisine ulaşamamaktan şikâyetçi, dükkânına girmek için bir metre yükseklikteki karı temizleyerek patika yol açan esnaf şikâyetçi, yolda yürürken düşüp bir yerini kırma korkusu yaşayan vatandaş şikâyetçi…
Ama bizim belediye başkanlarımıza bakarsanız, her şey günlük güneşlik…
Güneş demişken; bereket ki, kar yağışından hemen sonraki iki günde güneş eksik olmadı da Malatya halkına biraz olsun hareket özgürlüğü sağladı.
malatyahaber.com