SON DAKİKA
SON DEPREMLER

52.5 Trilyona Yeni Ortaklar!

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi’nin 2008 yılında ACT 4 adlı Hollanda şirketine 52.5 milyon TL (52.5 trilyon lira) bedelle sattığı eski Hal Binası’ndan elde ettiği paraya, 1974 yılında Hal Binası için arsaları kamulaştırılan vatandaşlar da ortak olacak.Malatya Belediyesi’nin 2008 yılında ACT 4 adlı Hollanda şirketine 52.5 milyon TL (52.5 trilyon lira) bedelle sattığı eski Hal Binası’ndan elde ettiği paraya, 1974 yılında Hal Binası için arsaları kamulaştırılan vatandaşlar da ortak olacak. Hal binası yerinin Hollandalı şirkete satışı ile birlikte “kamulaştırma amacına ve kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsis lüzumu kalmadığı”na dayanarak yerel mahkemeye dava açan 20 mirasçının yerel mahkemece reddedilen taleplerini Yargıtay bozdu ve bu kişilere ödeme yapılması gerektiği yolunda karar verdi. Belediyenin “tashihi karar” talebi de Yargıtay’ca reddedildi.

DAVA AÇTILAR..

Sivas Caddesi ile Çevreyolu arasında bulunan, Uçbağlar Mahallesi sınırlarındaki alan 1974 yılında Malatya Belediyesi’nce Hal Binası yaptırılmak üzere kamulaştırıldı. 34 bin 089 metrekare yerin 15 bin 730 metrelik bölümünün sahibi olan 20 mirasçı, bu yerin Hollandalı ACT 4 adlı şirkete 52.5 milyon TL karşılığında satılması üzerine 2009 yılında Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtılar ve “18.04.2008 tarihinde Belediye Başkanınca onaylanan, Malatya ili Uçbağlar Mahallesi 170 ada 104 nolu parselin davalı belediye tarafından ihale yolu ile satışı işlemi sebebiyle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kaymak kaydıyla, toplam 100 bin lira tazminatın faiziyle birlikte davalı Malatya Belediyesi’nden tahsilini” istediler.

Dava dilekçesinde, arsanın 15 bin 730 metrekarelik bölümünün 20 davacının murisi Hacı Hatice Cennetzade adına kayıtlı iken belediye tarafından 17 Temmuz 1974 tarihinde sebze hali yapılması amacı ile kamulaştırıldığı, belediyenin bu yeri bir süre kamulaştırma amacına uygun olarak şehir sebze- meyve hali olarak kullandığı, 17.04.2008 tarihinde ise 1795 sayılı Encümen kararı uyarınca ihale suretiyle ACT 4 adlı şirkete sattığı belirtilerek, Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi hükümlerinin bu satışta uygulanmadığı öne sürüldü.

İlgili maddenin “Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsis lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet Tebligat Kanunu uyarınca önceki mal sahibi yahut mirasçılarına duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları aldığı kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri alabilir” hükmünü içermesine rağmen, belediyenin kamulaştırılan 15 bin 730 metrekarelik bölüm için mirasçılara duyuruda bulunması yolundaki yasal zorunluluğunu yerine getirmediği kaydedildi.

Dava dilekçesinde, 1974 yılında yapılan kamulaştırmada 15 bin 730 m2 için yer sahiplerine 1.947.600 TL kamulaştırma bedelinin ödendiği belirtilerek,  “Davalı Belediye Başkanlığınca yapılan ihale sonucu 34.089,51 m2 için toplam satış bedeli 52.500.000.-TL’dir. Bu durumda davacılar murisine ait olup kamulaştırılan 15.730 m2’ye düşen satış bedeli 23.224.825 TL’dir. Taşınmazı kamulaştırma bedeli ile ihale sonucu oluşan satış bedeli arasında, aradaki enflasyon farkı düşünüldüğünde 20 kat fark olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Anayasa’nın 46. maddesinde öngörülen kamulaştırma Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına getirilmiş bir istisnadır. Kamulaştırma, kamu tüzel kişilerinin kamu yararı amacıyla kamu gücünü kullanarak gerçek ya da özel tüzel kişilere ait taşınmazları kendi mülkiyetine geçirmesidir. Kamu yararının ortadan kalkması ile birlikte davalı belediyenin kamulaştırılan taşınmazın malikinin mirasçılarına keyfiyeti duyurmaması düşünülemez, idarenin böyle bir takdir hakkı da bulunmamaktadır.

Mevcut durum karşısında; davacıların 22. maddeye dayalı geri alma taleplerinin mahkemenizde kabul görmemesi halinde; davalı belediyenin müvekkiller murisine ödenen kamulaştırma bedelinin dava tarihine uyarlanarak bulunacak miktarın 24.224.845 TL olan satış bedelinin dava uyarlanarak bulunacak miktardan çıkarılıp, kalan kısmından müvekkiller hissesine düşen bölümünün hükmen tahsiline karar verilmesini talep etmekteyiz.”denildi.

MAHKEME REDDETTİ, YARGITAY BOZDU..

Davayı Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 6 Nisan 2010 tarihinde sonuçlandırdı. Mahkeme, yeri belediyeden alan ACT 4 şirketi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, Belediye yönünden ise esastan reddine karar verdi.

Bunun üzerine, davacılar Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundular. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, talep doğrultusunda yerel mahkemenin kararını bozdu.

Bozma kararında, söz konusu yerin 1974 yılında sebze hali yapılmak üzere kamulaştırıldığı, 2008 yılında ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle Belediye Meclisi’nce satılmasına karar verilmesine rağmen, Kamulaştırma Yasası’nın 22. maddesi uyarınca davacılara herhangi bir duyuruda bulunulmadığı belirtildi.

22. maddenin getirdiği yasal zorunluluğa uyulmadığı belirtilen kararda, “..Buna göre taşınmazın idare tarafından kamulaştırılması ve bu kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra ister bir süre amaca uygun kullanılsın isterse hiç kullanılmasın ihtiyaç kalmadığının anlaşılması halinde Kamulaştırma Yasası’nın 22. maddesi gereğince taşınmaz mal maliki veya mirasçılarına keyfiyetin duyurulması gerekmektedir. O halde davacı taraf, ancak bu bedelden kendi murislerinden kamulaştırılan 15.730 m2 kısma isabet eden bedelle sınırlı olarak idareden bir talep hakkına sahiptir. Taşınmaz, ihale yasası hükümlerine göre satıldığına ve ihale de iptal edilmediğine göre muvazaadan bahsedilemez. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti bedele dönüşmüştür.

Kamulaştırma yasaya uygun şekilde gerçekleştirilen bir işlem olduğuna göre taşınmazın son satışından sonra alınan bedelin kamulaştırma sebebiyle mal sahibine ödenen bedelden daha fazla olup olmadığının incelenmesi gerekir. Diğer bir anlatılma kamulaştırma nedeniyle taşınmazın bedeli kendisine ödendiğine göre aradan geçen zaman içinde taşınmazda bu bedele nazaran yeni bir değer artışı (geçen süre içinde taşınmazın niteliğinin değişip değişmediği, “arazi-arsa” araştırılarak her iki niteliğine göre belirlenmelidir) meydana gelip gelmediği incelenmeli, fark varsa bu para ilgiliye ödenmelidir. Bunun tespiti taşınmazın üçüncü şahsa satış bedeliyle mal sahibinin kendisine daha önce ödenen kamulaştırma bedelinin dava tarihine endekslenmesiyle bulunacak miktarın saptanıp karşılaştırılması ile mümkündür. Yasal faiz uygulamak suretiyle bedel tespiti yanıltıcı sonuçlara götürebilir. Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi kamulaştırma nedeniyle mal sahibine verilen bedele (bedel artırım davası açılması halinde arttırılmasına hükmedilen miktar da dikkate alınarak) ödeme gününden itibaren, aynı şekilde taşınmazın üçüncü şahsa devri sonucu alınan bedele de bu tarihten itibaren dava gününe kadar Türkiye İstatistik Kurumu fiyat artış endeksleri uygulanmak suretiyle ulaştıkları miktarlar saptanıp, bu iki bedel arasında davacı aleyhine bir durum meydana gelmiş ise bu bedele hükmetmek, mal sahibi aleyhine bir fark oluşmadığı takdirde de davanın reddine karar vermek gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına..oybirliğiyle karar verildi” denildi.

DÜZELTME İSTEMİNİN DE REDDİNE..

Malatya Belediyesi tarafından Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından verilen bu kararın düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu bildirildi.

18. Hukuk Dairesi, belediyenin bu düzeltme isteğini de Nisan 2011’de “Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme isteğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 185,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine.. oy birliğiyle karar verildi” denildi.

BİLİRKİŞİ BELİRLEYECEK..

Yargıtay’ın bozma kararına, yerel mahkemenin de uyacağı, belirlenecek bilirkişinin, kararda belirtilen değerlemeyi yapacağı, belediye tarafından davacılara ödenecek miktarı belirleyeceği, davanın halen bu aşamada bulunduğu bildirildi.

Belediyenin, halen AKP’den milletvekili adayı olan Avukat Cemal Akın’ın Belediye Başkanlığı döneminde yapılan ve yasanın ihlal edildiği belirlenen işlemlerle ilgili olarak, eski hal yerinin satışından elde ettiği 52,5 milyon TL (52,5 trilyon lira) paranın, davacıların hisselerine isabet eden 24.224.845 TL’nin ne kadarlık bölümünü alabileceklerine ilişkin karar merakla bekleniyor.

Bu arada, söz konusu yerde dava açanların dışında yerleri kamulaştırılan başka kişilerin de olduğu, onların da dava açmaya hazırlandıkları öğrenildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Osman (7 yıl önce)
    Aynı olay izmir forum Bornova AVM içinde geçerli. Ege Üniversitesi haksızlık yaptı
    0
    0
    Yanıtla