SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çevre Müdürü 'Yok' Dedi.. Bu Kez Mahkeme Belgenin Akıbetini Sordu

Çevre Müdürü 'Yok' Dedi.. Bu Kez Mahkeme Belgenin Akıbetini Sordu
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, 6 Şubat'taki ilk depremde yıkılan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Hakimbey Apartmanı'yla ilgili davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme, 2020 Elazığ Sivrice depremi sonrası Hakimbey Apartmanı’nda ikamet eden ve 6 Şubat depreminde binanın yıkılması sonucu hayatını kaybeden Gülen Öner’in Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne binanın hasar durumuna ilişkin yazdığı dilekçe ile ilgili işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasına karar verdi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın beşinci duruşmasına; tutuksuz sanıklar Bülent Yeroğlu ve Ahmet Özer, müştekiler ile avukatlar katıldı.

Duruşmada söz alan müşteki Mehmet Korkmaz, “Meydana gelen depremde benim yaralanmam olmadı. Depremde söz konusu binada kız kardeşim Aysel Orhanoğlu, eniştem ve yeğenim vefat etti. Şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum” beyanında bulundu.

İddia makamı, eksik hususların giderilerek, mahkemenin istediği bilirkişi raporunun beklenilmesini talep etti.

Bir kısım katılanlar vekili Avukat Kerem Kaptanoğlu, “Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne 5 defa yazı yazıldı ancak her defasında aynı cevabı vermektedirler. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne müvekkilin kardeşi Gülen Ömer’in bir dilekçesi vardır, kayıt numarası da 2954'dür. Bu dilekçenin Çevre Şehircilikten akıbetinin sorulmasını talep ediyoruz. Çevre ve Şehircilikte dosyada beyanları alınan Cengiz Başer hiçbir başvuru yapılmadığını, ellerinde dilekçe olmadığını beyan etmiştir ancak müvekkilin önceki depreme ilişkin dilekçesi dosyada vardır. Katip Çiçek de dilekçeyi gördüğünü beyan etmiştir, durum böyle iken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü neden bu dilekçe ve belgeleri göndermemekte ısrar etmektedir?” dedi.

Sanık Abdurrahman Yavuz’un avukatı Soner Demirci, savunmasında şunları ifade etti:

“Merhum Gülen Öner tarafından verilen dilekçe mevcuttur, bu dilekçeyi sunmuştuk. Yine Malatya Valiliğinin 7 Mart 2020 tarihli hasarlı bina tespit tutanağını ve muhtarlık askı kâğıtlarını da dilekçe ekinde sunmuştuk. 2020 tarihli hasarlı raporu da dahil olmak üzere savunmamızın çatısını oluşturmaktadır. Binanın 2020 tarihinde hasarlı olduğu ve bu sebeple müvekkilimizle illiyet bağının kesildiği açıktır. Mehmet Orhanoğlu’nun hasara ilişkin 2020 yılındaki beyanları ve hatta para toplanması da mevcuttur. Hasara ilişkin para toplamaya dair beyanlar tüm savunmalarımızı desteklemektedir. 2020 depremiyle ilgili olguları ortaya koymaktadır. Bu hususların araştırılmasını talep ediyoruz.”

Talepleri dinleyen mahkeme, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne, Gülen Öner’in 26 Ocak 2020’de yazılmış dilekçesinin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bünyesinde bulunup bulunmadığı, bu dilekçeye istinaden herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasına karar vererek, duruşmayı 25 Şubat’a erteledi.

Kahramanmaraş merkezli ilk depremde yerle bir olan Hakimbey Apartmanı’nın enkazında kalan 78 kişi hayatını kaybetti. 24 Ocak depreminden iki gün sonra Hakimbey Apartmanı’nda oturan ve Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybeden Gülen Öner’in Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne “İkamet ettiğimiz aşağıda açık adresini belirttiğimiz apartmanımızda ve dairemizde 24.01.2020 tarihinde meydana gelen depremde hasarlar ve çatlaklar oluşmuştur. Bu nedenle evimizde ikamet edemiyoruz. Hasar tespiti için yerinde testlerin yapılması için arz ederiz” yazılı bir dilekçe verdiği ortaya çıkmıştı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Ahmet (1 saat önce)
    Yeni Çevre Şehircilik müdürü Cengiz Başer, savcılık ifadesinde bize dilekçe verilmedi diyor. Eski Çevre Şehircilik müdürü Katip Çiçek, önce bizde böyle bir dilekçe yok diyor, bir gün sonra dilekçenin mahkemede olduğunu öğrenince "tamam tamam bulduk varmış" diyor. Mahkemede de dilekçenin var olduğunu,.kemdisinin de gördüğünü itiraf ediyor. Şimdi Çevre Şehircilik, dilekçe için ne var diyebiliyor, ne de yok diyebiliyor. Bir türlü cevap yazmıyor. Ne diyeceklerini şaşırdılar. Verseler malümün ilanini kendi elleriyle yapacaklar, vermeseler dilekcenin bir örneği mahkemede var. Elazığ depreminde hasarsız dedikleri binanın fotoğrafı mahkemeye ulaştı; kirişlerde çatlaklar duvarlarda patlaklar Para toplayıp sıva boya ile makyaj yapıldığı yönetici tarafından mahkemede itiraf edildi. Yeni Müdür Cengiz Başer rapora itiraz yoktu diyor. Ortaya sonradan hazırlanmış uydurma bir rapor çıkıyor, raporda itiraza binaen hazırlanmıştır yazıyor, Raporun altında ismi olan Malatya dışından gelen mühendis raporu hatırlamıyor ve "ama ben hiç bir itiraz değerlendirmesine gitmedim ki" diyor. Bu mühendis Malatya'da hasar tespiti için 18 günlüğüne geliyor ama rapor 124 gün sonra veriliyor. Kaldi ki dışarıdan gelen bu mühendis 2020 depreminde depremden hemen sonra gelip 18 gün kalıyor, bu 18 gün ne askı süresine ne itiraza ne de yeniden değerlendirme süresine yetmiyor. Neresinden tutarsan elinde kalıyor. Malatya'da hileyle hasarsız gösterilmeye çalışılan bina cephelerinde boy boy "Yeni Hakimbey Apartmanı olmak istemiyoruz" diye dev pankartlar asılıp haykırıldı. Vatandaşa ibret oldu. Sağır Sultan duydu, biliyor. Çevre Şehircilik (müdürü) neyin çabasında anlamak zor. Benden acizane bir tavsiye; kimseyi salak yerine koymayın. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız. Daha neler neler var da. Neyse gerekirse devamı gelecek.
    0
    0
    Yanıtla