Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiyenin huzuru, barışı, milli birlik ve beraberliği, bağımsızlığı ve onuru için iktidar değişimin şart olduğunu söyledi. Baykal, hükümetin gidici olduğunu belirterek, Abbas Yolcudur, Yolcu dedi. CHP Lideri Ermeni Soykırım iddialarına yönelik olarak hükümetin dış politikasını da eleştirirken, Mersinde CHP Kadın Kollarınca gerçekleştirilen etkinlikte Çarşaf yırtılması olayıyla ilgili olarak ta bunun kabul edilir bir yönünün olmadığını ve hepimizi derinden üzmüştür dedi.
CHP lideri Deniz Baykal partisinin İl kongresi için Malatyaya geldi. Baykal Atatürk Spor Salonunda yapılan ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin divan başkanlığını yaptığı, il başkanı Celal Berktaş ile eski başkanlardan Veli Ağbaba'nın aday oldukları kongreye katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcılarından Yılmaz Ateşin de izlediği kongrede uzun bir konuşma yaptı.
Baykal konuşmasının başında partilerinde seçim sürecinin yaşandığını belirterek bu seçimlerin büyük önemi olduğunu, oluşacak yeni yönetimlerle genel seçimlere gidileceğini bu bakımdan yönetime seçileceklerin tarihi sorumlulukları olacağını kaydetti.
Baykal, Türkiyede huzurun, barışın, milli birlik ve beraberliğin, ülke onurunun tesisi için iktidar değişimi şarttır. AKP 8 yıldır iktidardadır. Dünyada bu süre içerisinde ekonomik büyümeler yaşanırken ülkelerde refah oluşurken, az gelişmiş ülkeler atılım yaparken Türkiye ekonomisi kuşatma altına girmiştir. İcralar çiftçinin ve esnafın kapılarına dayanmıştır. İşsizlik bu sürede azalmış mıdır?. Ülke sanayisi küçülmüş ve geçen yıl yüzde 6 daralma yaşanmıştır. Ekonomi 2006 yılı düzeyine gerilemiştir. AKP 8 yıllık iktidarı döneminde 80 yılda alınan borç miktarının 2 katını almıştır. Bununla da kalmamış 8 yıllık süre içerisinde ayrıca he kadar tesis ve fabrika varsa satmıştır. Satmışta ne olmuş, Bu kimi rahatlatmış tır. Ne harcadı kime harcadılar? dedi.
Baykal ülkede değişimin adının sosyal demokrasi olduğunu ülke kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğini belirterek AKP iktidarı döneminde ekonomik kayba uğrayan illerin başında da Malatyanın geldiğini belirterek, Malatyanın işe, aşa iehtiyacı var. Ama bu hükümet Malatyanın tesislerini, fabrikalarını satıyor. Bu anlayışı yakında değiştireceğiz. Malatyanın barajları çok önemli bunların bitirilmesi gerekmektedir. Yetersiz ödeneklerle, göstermelik ödeneklerle barajlar bitmez. İşsizlik eski dönemlerde de vardı. AKP iktidara geldiğinde yüzde 8 olan işsizlik bugün yüzde 14lere çıkmıştır. Dünyada işsizliğin en fazla yaşandığı 2., 3. ülkeden biriyiz. Tabii işsizliğin bu boyutlarda olmasının en büyük nedenlerinden biride tarıma gerekli desteğin verilmemesidir. Tarıma destek verilmiş olsa, çiftçi Burada umut kalmadı oğlum şehire git demeyecektir. Barajları yaparsanız işsizliği de bir oranda önlersiniz. GAPı bitirirseniz Güneydoğudaki işsizliği de, terörü de sosyal adaletsizliği de önlersiniz dedi.
Baykal konuşmasında ayrıca İktidarın ekonomik anlayışının rant ve kar odaklı olduğunu, 72 milyon insanın yaşadığı ülkemizde bankaların kar etmesine bakılarak ekonomini düzgün gittiğinin söylenemeyeceğini belirtti.
Baykal iktidarın Kürt Açılımı altında nelerin olduğunun çok iyi anlaşıldığını belirterek, sanat çevresindeki kişilerle Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın bir araya gelmesiyle ilgili olarak da Şimdide Yeşilçam Açılımı yapıyorlar dedi. Baykal, "İl başkanımız da konuşmasında belirtti. Malatya'da bir süre önce Kürt kökenli vatandaşlarımızın oluşturduğu dernekler, bu açılıma karşı çıkmışlar. Malatya'daki bu derneklerimizi kutluyorum."diye konuştu.
AKPnin şimdi de Anayasa Değişikliğini gündeme getirdiğini belirten Baykal bunun altında da yüksek yargıyı ele geçirme kendilerine bağlı hale getirme düşüncesi olduğunu belirterek, Bu iktidarın yaptığı yargı reformu değildir. Bir yargı reformu yapılacaksa önce dokunulmazlığın kaldırılması gerekiyor. Meclis'te 550 milletvekili var, 608 tane savcılık dosyası var. Böyle bir siyasi kadroya diyeceğiz ki, 'Memleketin yüksek yargı organlarını sen tanzim ediver, Anayasa Mahkemesi'ni seçiver. İktidarı kaybedersen yarın seni yargılaması
muhtemel yüce divanı sen seçiver.' Kimlere? Hesabını vermemiş olan insanlara. Hesabını vermemiş olan insanlara Türkiye'de mahkeme kurdurulmak isteniyor. Sonra da buna reform deniyor. Çünkü iktidardayken kendine yönelik saldırıları dokunulmazlık zırhıyla ve başka şekilde engelliyordu. Ama şimdi gelinen noktada kaybedeceği ortaya çıkınca yarın muhalefete düşmüş olan AKP eğer yargının başına yandaş kadroları geçirmemişse hesap vermesi kaçınılmazdır. Şimdi bu tehlikeyi bertaraf etmeye çalışıyorlar. Oyun içinde oyun var. Parlamentoda biz bunu engelleyeceğiz. Referandum olur da vatandaşın önüne bu konu gelirse sizler bu konuyu tüm vatandaşlarımıza anlatmalısınız. Referandum olursa bu iktidara git demenin de , erken seçimi de gündeme getirecektir dedi.
Baykal, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımı tasarısına ilişkin olarak ta komitenin verdiği kararın tarihi ve hukuki gerçeklerle hiçbir ilgisi olmadığını belirterek, "Alınan karar siyasal bir karardır ve böyle bir kararın alınmış olması hasmane bir davranışı, düşmanca davranışı ifade etmektedir. Bunu üzüntüyle karşılıyoruz" dedi.
Baykal 2009 yılında hükümetin Ermenistan ile varılan protokol kapsamında Azerbaycan topraklarındaki işgali sona erdirmesi şartı ile sınırların açılmasının öngörüldüğünü, ancak Ermenistanın buna yanaşmadığını, ABD Temsilciler Meclisindeki bu kararın ardından hükümetin yapması gerekenin mecliste olan tasarıyı derhal geri çekmesi olduğunu kaydetti.
Baykal konuşmasının sonunda Mersinde bir süre önce yaşanan CHP Kadın Kolları yönetici ve üyelerinden bir grubun Çarşaf yırtma olayına değinerek, Bu olay hepimizi üzdü. Bu gösteri hepimize derinden yaralamıştır. CHP'nin böyle yırtma, yıkma, yakma, tahrip etme gibi siyasi üslubu olmaz. Bizim siyasi üslubumuz diyalog ve muhataptır. Bir birimizle diyalog kuracağız. Kimsenin kimseye karşı tepeden bakma anlayışı CHP'nin üslubu olamaz. Birbirimize saygı göstereceğiz. Hiç kimsenin giyimine yaşam şekline müdahale etme hakkı yoktur. Sen nereden biliyorsun, o insanların hangi şartlardan geldiğini. Hangi gelenekten geldiğini? Kimse kimseyi tarif etme hakkına sahip değildir. Millet bilsin ki, insanlarımızın giyinmelerini, inançlarına kuralarına, tam bir saygı içindeyiz" dedi.
Konuşmasının son bölümlünde yine seçime değinen, hükümetin gidici olduğunu savunan Baykal, "Sabrın sonun selamettir. Abbas yolcu" ifadelerini kullandı.
Baykal, Malatya'nın sorunları ilgili olarak da şunları belirtti:
"AKP iktidarın döneminde en fazla zarar gören illerin başında Malatya gelmektedir. Devlet bırak vermeyi, özelleştirme adı altında Sümerbank, TEKEL'in başına gelenler hepimizce çok iyi bilinmektedir. Vagon fabrikasının başına gelenler biliniyor. Şeker Fabrikası da neyse ki, Danıştay kararıyla satılması engellendi. Bu tesisler elden çıkıyor da yerine bir başkası kuruluyor mu? Malatya'ya sahip çıkmaya ve yatırım yapmaya ihtiyaç var. Barajlara göstermelik ödenekler konuluyor."
Baykal konuşmasının ardından Ankaraya döndü.
HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY