Göç, hayvanlar âleminde birçok canlının gerçekleştirdiği bir eylem. Birçok hayvan, hayatta kalabilmek ve bulacağı yiyecekle neslini gelecek kuşaklara taşımak amacıyla karada, denizde ve havada göç ediyor. Göç denilince akla daha çok cüssesi iri, gücü kuvveti yerinde kara ve deniz hayvanlarının yanı sıra kuşlar geliyor.
Ancak böcekler arasında da göç edenler var. Bunların en popüler olanı, görkemli göçleriyle hayranlık uyandıran kral kelebekler (Danaus plexippus) olsa gerek. Bu kelebekler Amerika’dan Meksika’nın orta bölgelerine yaklaşık 4 bin kilometre uçuyorlar ve belli başlı belgesel kanallarının gözde hayvanları arasında yer alıyorlar.
Göç eden bir kelebek türü daha var ve bu kelebeğin yolu Malatya’ya da düşüyor. Bu kelebek bugünlerde misafirimiz çünkü göçlerine sebep temel besin kaynağı olan bir bitkiyi kadim topraklarımızda bulabiliyorlar.
Bu kelebeğin adı, Mezopotamya Kolotisi, Latince adıyla Colotis fausta fausta.
Kelebek gözlemcisi ve doğa fotoğrafçısı Münir Engür, bu kelebeğin, Arap ülkelerinden kalkıp Suriye üzerinden Türkiye’ye göç ettiğini belirterek “Suriye sınırındaki illerimizden başlayıp Karadeniz’e kadar gidiyorlar. Türkiye’de uğradıkları 6-7 il var; bunlardan biri Malatya. Göç nedenlerinin başında, aşırı sıcaktan kaçmak geliyor. Buraya gelip ılıman aylarda yaşıyorlar ve kış gelmeden tekrar sıcak ülkelere dönüyorlar. Mezopotamya Kolotisi her sene aynı yeri seçmeyebiliyor. Geçen sene 1 ay boyunca arkadaşlarımla her hafta sonu aramamıza rağmen rastlamadık. Ancak kayıtlara göre, 2016 yılında Malatya’ya gelmişler” diyor.
Bu kelebeği görüp kayıt altına almak için geçen hafta sonu yine “araziye çıktıklarını” belirten Engür şu bilgileri veriyor:
“Kelebek gözleyen arkadaşlarım Olcay Özşahin ve Ömür Çapan ile yaptığımız çalışmalarda kelebeklere rastladık, fotoğraflarını, beslendikleri bitkiyi ve fotoğrafını çekip kayıt altına aldık. Kelebek gözlemek, yerini tespit etmek ve çekimini yapmak tek başına kolaylıkla yapılacak bir iş değil. O nedenle ekip halinde çalıştık.
Mezopotamya Kolotisinin yumurtalarını bıraktığı ve beslendiği bitkinin adı, kapari. Malatya’da bu bitki var; bu o kelebeğin aynı zamanda konakçı bitkisi. Kelebekler buraya gelip yumurtalarını kapari bitkisinin yapraklarına bırakıyor ve sonra ölüyorlar. Bu yumurtalardan yaklaşık bir ay sonra tırtıl çıkıyor; kapariyle beslenerek kelebek haline geliyor. Birkaç hafta beslenip geliştikten sonra tekrar göçe başlıyor ve Suriye üzerinden topluca Arabistan’a doğru göç ediyorlar. Geldiği yere istinaden bu kelebeğe hacı kelebek de deniyor.”
Bu kelebeklerin her yıl tekrar Malatya’ya gelmesi, yumurtalarını bırakacağı kapari bitkisini bulabilmesine bağlı. Bizim yanından geçip gittiğimiz, sıradan gözüken bir bitki başka bir canlının yaşam kaynağı olabiliyor; onun türünün yok olmamasında ve doğadaki muhteşem çeşitliliğin korunup devam ettirebilmesinde başrolü oynayabiliyor. Bu hassas denge Mezopotamya Kolotisi-kapari ilişkisinde tüm görkemiyle doğaseverleri büyülüyor.
Malatya Doğa Dostları
Engür, Malatya’daki kelebekleri gözlemek, fotoğraflamak ve kayıt altına almak amacıyla Facebook üzerinde 2 yıl önce sayfa oluşturduklarını belirtirken “Sayfamızın adı Malatya Doğa Dostları Topluluğu (MADOST). 10 kişilik bir arkadaş grubuyuz; kuş, kelebek ve doğa fotoğrafları çekiyoruz. Sayfayı kurduğumuz tarihten bu yana Malatya kelebekleri literatürüne yeni kelebekler kazandırdık. Tür sayısı 2017’de 170 iken, şimdi 182 oldu. Malatya, kelebek çeşitliliği ve zenginliği açısından Türkiye’de 6. sırada yer alıyor. Yeni türleri literatüre eklemek azmindeyiz” dedi.
Fotoğraflarda Mezopotamya Kolotisi, kapari bitkisi ve kelebeğin besin kaynağı meyvesi ile çalışmayı yapan ekip görülüyor.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
FOTOĞRAFLAR: Münir ENGÜR - Olcay ÖZŞAHİN - Ömür ÇAPAN