Bahar ayları demek "Ah bir 5 kilo fazlam var. Onu versem süper olacağım" ayları demektir. Kışın vücut kendini soğuk havaya karşı korumaya almak ister ve bu yüzden iştahımız yağlı yiyeceklere doğru yönelim gösterir. Ancak son 10 yıldır hepimizi birer ‘Mehmet Öz’ yapan sağlıklı beslenme çılgınlığı kafa karıştırmaya başladı. Çünkü herkes bir şey söylüyor, her uzman karşımıza farklı bir diyetle çıkıyor. Dukan, Taş Devri, Karatay diyetleri etrafımda da gördüğüm en popüler diyetlerden.
Ancak artık insanlar da neye inanacağını şaşırmış durumda. Ekmek yemesek mi, sadece protein tüketerek mi zayıflasak, sıvı detoksu mu yapsak, açlıktan ölür gibi yapıp ölmesek mi derken akıl tutulmasından gideceğiz.
'Bir beş kilo versem süper olacağım' mevsimi geldi
Bugüne kadar takip ettiğim, konuştuğum hemen her uzmanın ise kilo verme konusunda mutlaka uzlaştığı ve şiddetle önerdiği birkaç nokta var. Size şu diyeti bu diyeti öneremem ama yine uzman bilgilerine dayanarak hemen hepsinin hemfikir olduğu önerilerle birkaç kiloyu ya da o meşhur 5 kiloyu verebileceğinizi düşünüyorum... Tabii ciddi kilo problemi olanlar veya bir türlü veremediğini düşünenler yine bir diyetisyene ve bir endokrinoloğa başvurmalı.
- ŞEKER Mİ? EVLERDEN IRAK
Yıllardır "yağlı yememek" üzerine kendimizi paraladık. Ancak asıl tehlikeyi göz ardı ettik. Yani beyaz un ve şeker… Geçtiğimiz yıl obezite problemi olan çocuklar üzerinde bir araştırma yapıldı. İki gruba ayrılan çocuklara aynı kaloriye sahip yemekler verildi. Ancak bu kalori kotası bir grupta şeker, bir grupta yağ ile dolduruldu. Araştırma sonucunda kamptaki çocuklardan şeker ile beslenenlerin kilosu, hiç şeker tüketmeyen ve yağ ile beslenenlerden daha fazlaydı. Birçok uzman işlenmiş şekerden köşe bucak kaçmayı öneriyor. Tatlı ihtiyacınızı mümkün olduğunca meyveden, kuru meyvelerden yani doğadan, dalından giderin.
- AKTİF BİR HAYAT
Bu yüzyıl hepimizin masa başına hapsolduğu bir zaman dilimi olarak tarihe geçecek. Babaannelerimiz, dedelerimiz zamanında spor mu vardı? Tabii ki hayır... Ancak dağ, tepe yürürken, tarlada çalışırken yeterince hareket ettikleri için hiç doktora gitmemelerine rağmen uzun yıllar yaşayabildiler. Ve o meşhur "bir parmak tereyağını" sürüp sürüp yerken bu kadar çok obezite problemi yaşamadılar.
Elimde bilimsel veri yok ama mantık yürütürsek, o zamanki yaşam ortalamasının bugünden kısa olmasının nedeniyse muhtemelen erken bebek ölümleri ve basit hastalıklardan ölümlerdi. Klişe olacak ama otobüsten bir durak erken inmek, hiç olmadı ev içinde biraz ısınıp, esneme hareketleri yapmak, azıcık dans etmek, köşedeki bakkala değil de biraz daha uzaktakine yürümek iyi bir fikir olabilir. Günde 10'ar dakikadan 3 kere tempolu olarak bir yerden bir yere yürümek bile metabolizmanızı ciddi anlamda hızlandıracak.
- HER ŞEYDEN YE
Hiçbir şeyi hayatınızdan tamamen çıkarmayın. Bir şeyleri tamamen keserek yapılan diyetler mutlaka daha fazla kilo alımı ve vücutta onarılamaz hasarlar olarak geri dönüyor. Sıvı diyetleri, tek tip beslenme vs. gibi şok diyetlere itibar etmeyin.
- SU SU SU
Yaşam kaynağımız su... Vücudun susuz kalması sadece şişkinlik olarak değil aslında birçok şekilde alarm veriyor ve kendini gösteriyor. Sadece kilo vermek için değil aynı zamanda metabolizmanın düzgün çalışması, vücudun susuz kalmaması için de susamayı beklemeden su için.
- DÜZENLİ BİR UYKU
Gece salgılanan melatonin hormonu kilo verdiriyor, cildi güzelleştiriyor, depresyona ve hatta kansere karşı koruyor. Ancak düzenli çalışması için bazı kurallara dikkat etmek lazım. Karanlık bir ortamda ve akşam 22:00 gibi uyumuş olmak gerekiyor. Çünkü melatonin hormonu gece saat 21:30 gibi salgılanmaya başlıyor ve gece 02:00-03:00 gibi tavan yapıyor. Sabaha doğru da bu hormonun seviyesi azalıyor. Kaliteli bir uyku da kilo kontrolünde bu yüzden çok önemli... Yapılan birçok araştırma farkında olmadan uykusu defalarca bölünen uyku apnesi hastalarında kilo fazlalığı olduğunu kanıtlıyor.
- KAN ŞEKERİ
Kan şekerini birden yükseltmemek de yine birçok uzmanın hemfikir olduğu bir öneri. Kan şekerinizi aniden yükseltecek şeyler yememeye özen gösterin. Çok açsanız şekerli, karbonhidratlı besinlere yönelme ihtimaliniz çok yüksek. Bu yüzden hem kendinizi çok acıktırmayın hem de tatlı, özellikle de şerbetli, hamur işi, kızartma gibi yiyeceklerden uzak durun ki kan şekeriniz aniden yükselmesin. Kan şekerinizin birden yükselmesi demek kısa bir süre sonra yeniden acıkacağınız ve doymayacağınız anlamına geliyor. Bu yüzden son yıllarda sık sık "glisemik endeksi düşük beslenin" önerisiyle karşılaşıyoruz.
- ABUR CUBUR
Arkadaşımızın poğaçasının kenarından, bisküviden iki tane derken ne kadar abur cubur yediğimizi fark etmiyoruz... Gün içinde açlığınızı böyle şeylerle bastırmamaya çalışın. Çok acıkırsanız daha masum şeyler tüketmeye çalışın.