SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Akciğer Kanseri Sıklığı Artıyor

0
Güncellendi - 2019-11-03 01:25:36
Akciğer Kanseri Sıklığı Artıyor
A- A+ PAYLAŞ

Geçen yıl dünya genelinde 2 milyon 900 bin kişinin tanı aldığı akciğer kanserinin Türkiye'de erkeklerde en sık görülen kanser türü olduğuna dikkati çeken uzmanlara göre sigara bıraktırma konusundaki desteklerin sürdürülmesi, mesleki ve çevresel maruziyetlerin ortadan kaldırılması bundan korunmada büyük önem taşıyor.

Türk Toraks Derneği tarafından bir otelde, Güz Sempozyumu düzenlendi.

İki gün sürecek sempozyumda, "Akciğer Kanseri Epidemiyolojisi ve Risk Faktörleri", "Dünyada ve Türkiye'de Akciğer Kanseri Riskinde Değişim", "Tütün ve Yeni Tütün Ürünlerinin Etkisi", "İklim Krizi Gıda ve Su Odağında Akciğerlerde Kanser Riski Oluşturur mu?", "Akciğer Kanseri Tanısında Yenilikler" gibi konu başlıkları ele alındı.

Dernek üyesi ve sempozyum eş başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin, tüm dünyada en sık görülen kanser olduğunu, kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını söyledi.

Dünya genelinde 2018 yılında 2 milyon 900 bin kişinin akciğer kanseri tanısı aldığı, 1 milyon 76 bin kişinin de bu nedenle yaşamını yitirdiği bilgisini veren Göksel, "Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2017 yılı Sağlık İstatistikleri Yıllığı'na göre, akciğer kanseri ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türü. Tüm yaş grupları için erkeklerde görülen kanserlerin yüzde 21'i akciğer kanseridir. Akciğer kanseri kadınlarda en sık görülen 5. kanser türüdür. Türkiye'de de dünyada olduğu gibi akciğer kanseri artış göstermekte, kadınlarda da görülme sıklığı artmaktadır." diye konuştu.

"Başarılı tedavi yönteminde birçok ilaç kullanım izni aldı"

Dernek üyesi ve sempozyum eş başkanı Prof. Dr. Pınar Çelik de akciğer kanseri için en önemli risk faktörünün sigara ve tütün ürünleri kullanımı olduğunu vurguladı.

Akciğer kanserinin ortaya çıkmasında pasif sigara içiciliğinin de aktif içicilik kadar rol oynadığının altını çizen Çelik, sigara dışında çevresel ve mesleki maruziyetler ile hava kirliliğinin, diğer önemli risk faktörleri olduğunu ifade etti.

Çelik, akciğer kanserli hastaların büyük bölümüne, hastalık başlarda herhangi yakınmaya neden olmadığı için ileri evrede tanı konabildiğini belirtti.

Akciğer kanserinde sık görülen yakınmaların nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam çıkarma, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı olduğuna dikkati çeken Çelik, sigara kullananların, bu yakınmalar ortaya çıktığında göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Çelik, akciğer kanseri tedavisinde tanı ve tedavide önemli gelişmeler olduğunu aktararak şunları kaydetti:

"Yakın bir zamana kadar, akciğer kanseri tedavisi, hastalığın evresine göre cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinin tek veya farklı kombinasyonlarda uygulanmasını içeriyordu. Son yıllarda tedavideki gelişmeler sonucunda hastanın sahip olduğu bazı genetik özellikler özellikle ileri evre hastalarda kişiye özel tedavilerin (hedefe yönelik akıllı ilaçlar) uygulanmasına olanak sağlandı.

Akciğer kanseri tedavisindeki son gelişme immünoterapidir. Bağışıklık sistemimizi kanserle aktif mücadele etmesi için uyaran bu tedavi yöntemi halen üzerinde en çok çalışılan konulardandır. Bu başarılı tedavi yönteminde birçok ilaç kullanım izin almıştır. Ülkemizde de kullanım izni almış bazı ilaçlar henüz geri ödeme kapsamına girmemiştir."

Akciğer kanserinden korunmanın büyük oranda mümkün olduğuna değinen Çelik, "Akciğer kanserinin önlenmesinde sigara ve tütün ürünleriyle mücadele önemli rol oynamaktadır. Sigara bıraktırma konusundaki desteklerin ve alınacak önlemlerin artırılarak sürdürülmesi, mesleki ve çevresel maruziyetlerin ortadan kaldırılması akciğer kanserinden korunmada esastır." vurgusu yaptı.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız