SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Akciğer Kanserlerinin Yüzde 85'i Sigaradan"

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Reha Çelik, 4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesinde, akciğer kanserine ilişkin önemli mesajlar paylaştı.

A- A+ PAYLAŞ

Uzun yıllar inönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görev yapan Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Reha Çelik, 4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesinde, akciğer kanserine ilişkin önemli mesajlar paylaştı.

Akciğer kanserinin ekonomik çıkarlar uğruna her yıl yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan ancak engellenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Çelik, “Bugün artık akciğer kanseri olgularının %85’inin sigara tüketiminden, kalan yüzde 15’inin ise diğer çevresel faktörler ve genetik yapıdan kaynaklandığı düşünülmektedir.” dedi.  

Akciğer kanseri bütün kanserler içerisinde görülme oranları ve ölüme sebebiyet verme açısından en üst sırada yer aldığına dikkati çeken Reha Çelik, “Çoğunlukla kendisine hastalığı kondurmayan hastalarda, hastalık tanısı geç konulabildiği için akciğer kanserinde sağ kalım oranları düşüktür. İlerlemiş hastalıkta 5 yıl sağ kalma oranı yüzde 1 iken, erken evrede yakalanarak tedavi edilen hastalarda bu oran yüzde 70 ve üzerine çıkmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

- 40 YAŞ VE ÜSTÜ SİGARA TİRYAKİLERİNDE TARAMA ÖNEMLİ

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Reha Çelik, akciğer kanserinin özellikle sigara içen kişilerde erken evrelerde saptanabilmesi ve tedavi edilebilmesi için taramalar yapılması gerektiğini vurguladı. Özellikle 40 yaş üstünde sigara içme öyküsü bulunan ve öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, nefes darlığı, istemsiz kilo kaybı ve bunun gibi şikayetleri bulunan kişilerde Akciğer tomografileri ile tarama yapılmasının uygun olacağını aktaran Çelik, şunları kaydetti:

“Akciğer kanserinin günümüzde bilinen en başarılı tedavisi cerrahidir. Erken evrelerde yakalanan akciğer kanserlerinde tümörlü akciğer kısımlarının çıkarılması ve gerekli hallerde buna ek olarak kemoterapi uygulanması ile hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Akciğer kanserinin tedavisinde yaşanan en büyük sıkıntılardan biri hastalığın erken evrede saptanmasında gecikilmesidir. Bunun yanı sıra bir başka tehlike ise toplum genelinde akciğer kanserine ‘bıçak değerse’ yayılacağı hatta akciğerin ameliyat dahi edilemeyeceği yönündeki yanlış bilgi ve kaygılardır. Akciğer kanseri ameliyatları, teknolojinin özellikle son 20 yılda en hızlı adapte olduğu ameliyatlardan biridir. Tanı yöntemlerindeki hızlı gelişmeler ile erken evrelerde tanısı konulabilen hastalar, cerrahi teknik ve aletlerin de bu hızlı gelişime ayak uydurması ile artık büyük yaralar açmadan dahi ameliyat ile tedavi edilebilmektedir.”

Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Reha Çelik, tıbbi literatürde video-yardımlı torakoskopik ameliyatlar olarak bilinen, daha sade ifade ile “kapalı” akciğer ameliyatları ile çok küçük bir kesi açılarak, kamera yardımı ile tüm hastalıklı dokuların temizlenebildiğini bildirdi. Çelik, bu sayede hastaların ameliyat sonrası çok daha hızlı iyileşerek, daha az ameliyat ağrısı yaşadığını ifade etti. Akciğer kanseri tedavisinin birçok tıp branşının bir arada çalışmasını gerektirdiğine dikkati çeken Çelik, başarının yakalanabilmesi için erken tanı ve onkolojik prensiplere uygun bir cerrahinin en doğru seçenek olduğunu söyledi.

- SİGARANIN TARİHÇESİ

Doç. Dr. Reha Çelik, sigaranın tarihçesine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Kimilerine göre ilk sigarayı, Osmanlı-Mısır Savaşı sırasında, tütünü barut kağıdına saran bir topçu askeri icat etti. Bazıları da purolara erişemeyen fakir İspanyolların, yerlere atılan içilmiş puroları toplayıp, bunları kâğıt içine ufalayarak yaptıkları ‘cigarillo’ (küçük sigara) ile ilk sigaranın ortaya çıktığını iddia eder. Gerçek olan hadise ise Kırım Savaşı sırasında, her iki taraf ordularında da sigara içme alışkanlığının hızla yayıldığı, Osmanlı askerlerinden gördükleri sigarayı memleketlerine taşıyan İngilizlerin eliyle tütünün bambaşka bir formda yeniden Amerika’ya döndüğüdür.

İngiliz denizciler arasında sigara tüketimi öyle çok artmıştı ki sanayi ve sigara dumanının yoğunluğu nedeniyle, o güne kadar bilinmeyen başka bir hastalık ortaya çıkmıştı. Özellikle ‘Dünyanın Bacası,’ olarak adlandırılan Manchester limanında çalışanlarda sık görüldüğü için ‘İngiliz hastalığı’ da denilen KOAH’ın ilk tanımlamaları yapılmıştı.

1761 yılında Dr. John Hill’in tütünün kansere yol açtığına dair iddialarına pek inanan çıkmadı. 1929 yılında Alman bir doktor olan Fritz Lickint o zamana kadar çok da iyi bilinmeyen akciğer kanserine yakalananların çoğunun sigara içicisi olduğunu tespit edene kadar da bu böyle devam etti. 1878 yılında tüm kanserlerin sadece %1’ini oluşturan akciğer kanserinin görülmesindeki dramatik artış, tütünün ekonomik katkıları nedeniyle göz ardı ediliyordu. Zamanla görülmüştü ki bu az sayıdaki akciğer kanseri vakalarının da çoğu yine insanoğlunun açgözlülüğünden kaynaklanıyor ve çoğunlukla madenlerde çalışan işçilerin maruz kaldığı gazlar nedeniyle oluşuyordu. Halbuki 1918 yılına gelindiğinde akciğer kanseri artık tüm kanserlerin yüzde 10’unu oluşturuyordu. 1912 yılına kadar dünyada bildirilmiş sadece 374 akciğer kanseri vakası varken, 2020 yılında tüm dünyada 1.8 milyon kişi akciğer kanserinden ölmüştür.”

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • yavuz görgün (2 yıl önce)
    malatyalılar özledi sizi kıymetli hocam
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Etoo (2 yıl önce)
    Reha hocamız Malatya’da görev yaparken tanıdığım insani yönü kuvvetli sevecen mesleki bilgisi üst düzeyde bir hekim. Malatya’dan ayrılışı Malatya ve Doğu Anadolu için bir kayıptır. Turgut Özal tıp merkezi göğüs cerrahi dalında adeta 10 numarasını kaybetmiştir. Reha hocamız gibi değerli hocaların Malatya’dan ayrılış sebeplerini araştırıp önlemek Malatya halkının geleceğine ve sağlığına yapılacak büyük bir yatırım olacaktır.
    %100
    %0
    Yanıtla