Malatya Belediye Meclisi'nin 11 AKP'li üyesinin, 19 Mart'ta yapılan AKP Merkez ilçe kongresinde, il delegesi olarak gösterilmemelerine tepki göstererek, parti genel merkezine, AKP'nin il ve ilçe yönetimlerini şikayet ettikleri, çeşitli suçlamalarda bulundukları bildirildi.
Celal Ekici'nin tek aday olarak katıldığı AKP Merkez İlçe Kongresinde il kongresinde oy kullanacak 328 delege de belirlenmişti.
Malatya Belediye Meclisi'nin 27 AKP'li üyesinden 11'inin imzasıyla, söz konusu kongreye de katılan Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya'ya gönderilen şikayet mektubunda, 328 delegenin yoğunluğunu 10 kişilik bir aile grubunun fertlerini kapsayacak şekilde hazırlanmış olduğu, 15 belediye meclis üyesinin yanı sıra bunlardan bazılarının aile fertlerine de delege olarak yer verildiği, kongrede bu konudaki bir soruya il başkanı İhsan Koca'nın "Kendimizi garantiye alıyoruz" şeklinde yanıt verdiği de öne sürüldü.
Mektubun girişinde "Teşkilat hepimizin teşkilatı, partimiz hepimizin partisidir. . Ancak teşkilat yapılanmasında partimizin "şeffaflık, temizlik, dürüstlük" imajına zarar verecek kişilerin varlığına tahammul edememekte ve bundan duyduğumuz sıkıntıları da defalardır ifade etmekteyiz." denildi.
Mektupta imzası olan belediye meclis üyelerinin Süleyman Erkuş, Alaattin Acun, Muharrem Çamurlu, Atilla Kantarcı, Osman Bayram, Fahrettin Eserdi, Enes Yarloğlueş, Mehin Aydın, Niyazi Artan, Basri Akatay ve Sedat Alpkıray olduğu öğrenildi. Bu isimlerden Alaattin Acun, Muharrem Çamurlu ve Atilla Kantarcı, Belediye Başkanı Cemal Akın'ın zaman zaman başkanlık vekaletini bıraktığı isimler. Özellikle Acun ve Çamurlu, Akın'ın "çok yakın" çalışma arkadaşları.
İŞTE O MEKTUP..
AKP Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya'ya gönderilen söz konusu mektupta şöyle deniliyor:
"Bizler aşağıda isimleri ve imzaları bulunan Ak Partili Malatya Belediyesi Meclis üyeleri zat-ı alinizin affına sığınarak ancak parti menfaatlerini de gözönünde bulundurmayı bir görev addettiğimizden, partimiz il ve merkez ilçe yönetimi ile ilgili aşağıda acizane sıraladığımız tespitleri takdirlerinize arzeder; bu mevzuları zat-ı alinize iletmek zorunda kaldığımız için duyduğumuz üzüntüyü de ayrıca bilmenizi isteriz.
Türk siyasi tarihinde ve devletin önemli kademelerine insan yetiştirmede çok önemli bir yere sahip olan ilimiz, 3 Kasım genel seçimlerinde olduğu gibi 28 Mart yerel seçimlerinde de yüzde 50nin üzerinde (62 bin 185 oyla yüzde 51.52) oy alarak Türkiye sıralamasında ilk 10 il içerisine girme şerefine nail olmuş ve partimiz, toplam 37 belediye meclis üyeliğinden 27 belediye meclis üyeliğini kazanmıştır.
Yukarıda ifade edilen seçim sonucuna rağmen, il ve merkez ilçe yönetimimizin seçimlerden bu yana bizleme- anlam veremediğimiz bir şekilde- Ak partili değilmişiz gibi bir tutum takınması ve bu tutumun seçimler üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen devam ediyor olması bizleri oldukça üzmekte ve bu durum parti içindeki kaynaşma ve birliktelik duygusunu zedelemektedir.
İl ve merkez ilçe yönetimimizin bizlere karşı yürüttüğü bu izolasyon politikası hemen her konuda kendisini göstermektedir. Özellikle 19/03/2006 tarihinde tek liste ile gidilen merkez ilçe kongresinde bu görüntü bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Zira il ve merkez ilçe yönetimimiz, belediye meclis üyeleri arasında bir ayrım yaparak toplam 27 belediye meclis üyesinden sadece 15ini delege listesinde göstermiş, diğer 12 kişiye listede yer vermemiştir. Delege gösterilen belediye meclis üyelerinin hepsi de değerli arkadaşlarımız olup, sorunun kişiler değil zihniyet yanlışlığı olduğunu vurgulamak isteriz. Zira bizleri inciten, isimlerimizin delege listesinde yer almaması değil, belediye meclis üyeleri arasında böyle bir ayrımın yapılmış olmasıdır. Düşüncemize göre bu grup 27 kişiden müteşekkildir ve listede belediye meclis üyelerinin isimleri yer alacak ise ya bu 27 kişinin tamamının ismi yer almalıdır veya hiçbirinin ismine yer verilmemelidir.
Kongre ve delege listesi üzerinde bu kadar durmamızın nedeni ilimizde ve teşkilatımızda bugüne kadar yaşanmış olan sıkıntıların, yapılmış olan yanlışların çok belirgin bir biçimde ortaya çıkmış olmasıdır. Zira il ve merkez ilçe yönetimimizin bu sıkıntı ve yanlışları bizzat kendilerinin tescil ettiğini, seçim vesilesiyle ortaya çıkan bu tablonun çok önemli olduğunu düşünmekteyiz.
Bahsettiğimiz bu ayrımın geçmişine inmemiz gerekirse, bizler partimizin ve belediyemizin tüm çalışmalarda ortak hareket etmesini, uyum içerisinde olmasını ve bir bütünlük arz etmesini arzulayıp bu doğrultuda hareket etmemize rağmen il yönetimimiz bizleri maalesef iki tercihten birini seçme zorunluluğu ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu iki tercihten biri il teşkilatımızın yanında yer almak, diğer tercih ise belediyemizin yanında yeralmak idi. Ancak bizler üçüncü bir seçeneği tercih ederek kendimizi bir taraf ile sınırlı tutmayıp her iki kurum da bizim, birini diğerine tercih etme yahlışını yapmamalıyız prensibini sahiplendik. Bizlere karşı takınılan bu olumsuz tutumun temel nedeninin yaptığımız bu tercihten kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Bizler de diğer belediye meclis üyesi arkadaşlarımız gibi seçimle gelmemize rağmen bu tercihin ardından, maalesepf siyasi tanımazlık tepkisi ile karşı karşıya kaldık. Parti grubunda ileri sürdüğümüz görüşlerin birçoğu destek görmediği gibi, konuların müzakeresi esnasında farklı görüş bildirdiğimizde parti için muhalefet hatta demagoji yapmakla itham edildik. (02/02/2006 tarihinde yapılan grup toplantısında il başkanı ile bir belediye meclis üyesi arasında geçen konuşma bunun en açık göstergesidir)
İl yönetimimiz, sadece delege listesinde gösterilen isimlerle hareket ederek; yapılan grup toplantılarında alınan kararlarda ve hatta ihtisas komisyonu ve encümen seçimlerinde emrivaki yoluna gitmekte, farklı hiçbir görüşe sıcak bakmamakta, hatta bizleri gerçekte var olmayan ama her zaman arkasına sığınılan grup kararına uymamakla suçlamaktadır. 2 dönemdir yapılan ihtisas komisyonu ve encümen üyesi seçimlerine bakıldığında bu serzenişimizde haklı olduğumuzun anlaşılacağını düşünmekteyiz. (2 dönemdir yapılan ihtisas kmisyonu ve encümen üyesi seçimlerine ilişkin veri ekte sunulmuştur). Yukarıda da ifade edildiği gibi, belediye meclis üyelerimizin hepsi değerli arkadaşlarımız olup, sorunun kişiler değil zihniyet yanlışlığı olduğunu tekrar vurgulamak isteriz.
İl yönetimimizin ve yukarıda belirttiğimiz belediye meclis üyesi arkadaşlarımızın, grup içinde grup gibi hareket etmesi maalesef kamuoyuna da yansımakta, bundan dolayıdır ki, ilimizde partimizin ve belediyemizin imajı ciddi şekilde sarsılmaktadır.
Sayın il başkanının kürsüde yaptığı konuşmada, il ve merkez ilçe yönetiminin şaibesiz olduğu, dürüstlük ve siyasi temizlik ilkesine bağlı kalarak siyaset yaptığı şeklindeki ifadesi doğrusu bizlerin acı bir şekilde tebessüm etmesine yol açmıştır. Zira 28 Mart yerel seçimleri öncesinde il teşkilatının kömür alımı ile ayyuka çıkmış olan kirli işleri, seçim atmosferinde olmamız nedeniyle ciddi bir yaptırım ile neticelenememiş, bu kirli dosya tek bir kişinin istifa ettirilmesi ile kapanmıştır. Ancak istifa ettirilen ilgili kişi, il ve ilçe keşkilatımızda hala çok ciddi bir nüfuza sahip olduğundan, seçim döneminde yaşanan bu olumsuz gelişmenin neticelenme şeklini ve mevcut durumu idrak edememekteyiz. Kendimize soruyoruz: Bu kişi eğer şaibeli işlere bulaşmadı ise o dönemde neden istifa ettirilmiştir, eğer kirli işlerle uğraştığı tespit edildiyse ve ilgili kişi kamuoyu önünde aklanmamış ise hala neden aynı nüfuza sahiptir ve protokollerde neden hala en önlerde oturmaktadır? Acaba il teşkilatımız, ilgili kişi olmaksızın politika üretememekte midir?
Hülasa;
İl ve merkez ilçe yönetimimizin gerek bizlere gerek kurucu üyelerin birçoğuna ve gerekse kendilerine yakın bulmadıkları kişilere, mesafeli ve hatta karşı duruşu bizzat şahsımızı incitmekle beraber; teşkilatımızın bu duruşunun partimize zarar verdiğini görmek bizleri daha da üzmektedir. Bir çözüm bulunamaması halinde bu sorunların özellikle de önümüzdeki 2007 seçimlerinde partimizin her alanda yapmış olduğu reformları ve elde ettiği başarıları ilimizde gölgelemesinden endişe duymaktayız. En iyimser yaklaşımla bile teşkilatımızın kendi başarıları ile değil, yine sayın başbakanımızın ve partimizin başarılarından hareketle siyaset üreteceklerini düşünmekteyiz.
Yukarıda belirttiğimiz tüm işlem ve eylemlerin doğruluğunu beyan eder, durumu takdirlerinize arz eder, her durumda ispata hazır olduğumuzu bilgilerinize arz ederiz."