SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'AKP'li Olmayanın Hakkına Saldırı Başlatıldı!'

0
Güncellendi - 2016-12-11 21:37:36
'AKP'li Olmayanın Hakkına Saldırı Başlatıldı!'
A- A+ PAYLAŞ

10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,  Türkiye’nin her geçen yıl insan hakları karnesinin daha da kötüye gittiğini belirterek; “Ülkemiz, insanların en temel hak ve özgürlüklerinin yok edildiği bir diktatörlüğe dönüştürülmek isteniyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin içine sokulduğu Olağanüstü Hal sürecinde insan hayatının hiçe sayıldığını ifade eden Ağbaba, “Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin dahi askıya alındığı, işkence ve kötü muamelenin iktidar milletvekilleri tarafından savunulduğu, adalet kavramının hiç olmadığı kadar zedelendiği bir ülke haline getirildi. Darbeciler ile mücadele diye başlanan süreç, muhaliflerle hesaplaşma mücadelesine dönerek, AKP’li olmayanların her türlü haklarına yönelik bir saldırı başladı. İktidarın, kendisinden olmayanlara zulmetmeyi reva gördüğü bir ülke haline getirildik.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de insan hayatının hiçe sayıldığını belirten Ağbaba, “Maalesef Türkiye, Erzurum’da baraj kapağı açılınca suda boğulanların, Elbistan’da göçük altında unutulanların, Karaman’da aylarca tecavüze uğrayan çocukların, Adana’da bir cemaate teslim edilip göz göre göre yanan kızların, İstanbul’da lüks rezidans inşaatlarında ölen işçilerin, AVM inşaatlarında naylon çadırlarda yanarak ölen emekçilerin, Pozantı’da tecavüze uğrayan çocukların ülkesi oldu. Yalnızca insan hayatı değil, hak ve adalet kavramları da hiçe sayılıyor. Yasal sendikal eyleme gittiği için açığa alınanların, bildiriye imza attığı için tutuklanan akademisyenlerin, cezaevlerinde tutuklu bulunan 146 gazetecinin olduğu bir Türkiye, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne karanlık bir halde giriyor.” dedi.

“Demokrasiyi ve hukuku ayaklar altına alan AKP iktidarı, en temel insan haklarını ve her türlü özgürlük düşüncesini yok etme amacıyla hareket ediyor.” diyen Ağbaba; “Türkiye, tek bir kişinin şahsi heves ve hırsları için uçuruma sürükleniyor. Ancak şunun bilinmesini isteriz ki, Türkiye “Bir”den büyüktür. Cumhuriyet Halk Partisi, ülkeyi diktatörlüğe teslim etmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

"İNSAN HAKLARI YİNE RAFTA.."

Bu arada Eğitim-Bir-Sen Malatya Kadın Kolları Komisyonu Başkan Vekili Sultan Alan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde Suriye’deki katliamlara dikkat çekerek, ''Bu Aralık'ta insan hakları yine rafta" dedi.

Eğitim-Bir-Sen Malatya Kadın Kolları, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle dernek binasında düzenlenen basın açıklamasında Memur-Sen Malatya İl Temsilciliği adına konuşmayı Eğitim-Bir-Sen Malatya Kadın Kolları Komisyonu Başkan Vekili Sultan Alan yaptı.

egitimbirsenkadinAlan yaptığı açıklamada, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününün kabulünün 68. yıl dönümünde, insan ve hak kavramının alabildiğine ayrı düştüğüne tanıklık ediyoruz. İnsanla doğrudan ilgili olması sebebiyle önemsenmesi gereken bugünler, anlamını yitirmiş, mazlumdan yana olması, masumu koruması gereken uluslararası yapıların, emperyalist güçlerin tehdidi ve tahakkümü altında, hakkın haykırıldığı değil, haksızlıkların perdelendiği ekran koruyuculara dönüşmüştür. Hemen hemen bütün insani değerlerin tahrip edildiği bu çağda, sözel güzellemeler önemini kaybetmiş, daha düne kadar medeniyetlerin beşiği olmuş, başkentlik yapmış, insanların tüm farklılıklarına rağmen bir arada yaşadığı bölgeler açık can pazarı haline getirilmiştir. Acı ve zulümler, dün Felluce’de, bugün Halep’te olduğu gibi, hep Müslümanların meskeni olan coğrafyalarda yaşanmaktadır. Dünyanın öteki yüzü bugünler için hazırladığı nümayişçi müsamereler eşliğinde maskesini takarak riyakâr cümleler kurmakta, her riyakar cümle kurulduğunda masum bir insan daha maalesef can vermektedir” dedi.

Açıklamanın devamında Alan, “En büyük insan hakkı ihlali olan terör en çok ülkemizi vurmakta, 30 yılı aşkın süredir boğuştuğumuz bu bela yüzünden binlerce ocağa ateş düşmüş, canlar yanmış ve yanmaktadır. PKK terörü nedeniyle binlerce insanımız hayatını kaybederken, kurulan tuzaklar, kazılan hendekler nedeniyle, ülkemiz ve milletimiz vaktini ve enerjisini söz konusu belayı bertaraf etmek için harcamaktadır. Terör yüzünden, sağlık ve eğitim başta olmak üzere, birçok hak ihlalinin vuku bulduğu ülkemiz, son olarak, yıllarca milletimizin gönül dünyasını istismar ederek paralel bir devlet oluşturan, arkasında emperyalist güçlerin olduğu ihanet şebekesi Fetullahçı Terör Örgütünün darbe girişimine maruz kalmış ve 250 insanımızın şehadetiyle son bulan ciddi bir tehlike atlatmıştır. Hümanist kaygı ve amaçlarla bile olsa, daha iyi bir aşamada, insan haklarının evrensel değer ve ilke olarak egemen olması beklenirken, insana yönelik haksızlıklar evrensel bir boyut kazanmıştır. Birleşmiş Milletler (BM), hakları gasbeden, ötekileştirdiği insanları her türlü zulme maruz bırakan, toplu sürgün ve iltica hareketlerine yol açan, insanları bu trajediye mahkûm olmaya zorlayan, onları çıkışsız, çözümsüz bırakan devletlerin evrensel cürümlerini engellemekte aciz ve yetersiz kalmıştır. Daha da kötüsü, BM, doğrudan hak gasbetmenin yasal mekanizmasına dönüşmüş durumdadır. Özellikle İslam coğrafyasındaki işgal ve soykırımlara zemin hazırlamış, çoğu katliam ve soykırım bizzat bu örgütün gözetiminde yapılmıştır. 1995 Temmuzunda Srebrenitsada gördüğümüz vahşete benzer soykırımların bugün Suriye’de, Irak’ta ve Myanmar’da yapılıyor olması, BM ve bu konuda sorumluluğunun gereğini yapmayan diğer devletler, sivil toplum kuruluşları adına utanç vericidir” şeklinde konuştu.

Bülten- iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Tuncay (7 yıl önce)
    Eğer bu dediklerini akp yapıyorsa siz nerdesiniz yok eğer bunları yapan şerefsizler ise neden hukuki olarak takibini yapmıyorsunuz yok eğer bunlar kaza ise sen olsan ne yaparsın terör ve terörist ziyaretlerinde mitinlerde teröristleri destekleyenleri alkışlatan siz degilmisiniz bu milletin yumruğu sandıkta bir kez daha kafanıza balyoz gibi düşecek
    0
    0
    Yanıtla