CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba , AKP iktidara geldiğinde cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 59.429 olduğunu, bu rakamın 229.790 a ulaştığını belirterek, “AKP’nin 15 yıllık bilançosu yüzde 300 lük artan cezaevi nüfusudur” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayılarındaki önlenemez artış ile ilgili meclis araştırması açılması için önerge verdi.
Cezaevlerinde doluluk oranının en üst noktaya ulaştığını kaydeden Ağbaba, son 5 yılda cezaevlerinin nüfusunun 97.000 kişi arttığını , kapasite fazlası 22 bin tutuklu ve hükümlünün, bazen mutfakta,bazen top oynanan sahalarda, bazen yerde yattığının bilinmesine rağmen, hükümetin suçları önleyecek tedbirler almak yerine, çözümü yeni cezaevleri açmakta bulmasının kaygı verici olduğunu kaydetti.
Veli Ağbaba ve CHP Milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinde Türkiye’nin kanayan yarası cezaevleriyle ilgili tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları sorunların tespiti, kapasite üstü cezaevlerinde yaşanılan problemlerin ele alınıp, çözüme ulaştırılması, tutuklu ve hükümlü sayısındaki ürkütücü artışın nedenlerinin araştırılması istendi.
Tutuklu ve hükümlü sayısı, mevcut cezaevleri sayıları, açılması planlanan cezaevleri ile ilgili sayısal verilere de ver verilen meclis araştırma önergesi metni şu şekilde:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL’in ardından cezaevlerinin doluluk oranı en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Tutuklu ve hükümlülerin temel ihtiyaçlarını gidermelerini bile kısıtlayan, hapishanelerde gayri insani koşulların oluşmasına sebep olan kapasite üstü doluluk oranı her geçen gün daha büyük sorunları beraberinde getirmektedir.
Stres, sürekli kapalı alanda durma, özellikle F tipi cezaevlerindeki ağır tecrit şartları, günlük 4-5 TL’lik ücretle üç öğün yemeğin çıkartılmaya çalışılması nedeniyle yemeklerdeki kalitesizlik, her türlü rahatsızlık için verilen tek tip diyet yemeği, haftada 10 saat olması gerekirken hemen hiçbir cezaevinde ya hiç uygulanmayan ya da çok az uygulanan sohbet hakkının yeterli bir şekilde uygulanmamasından doğan mağduriyet, doktora acil durumlarda saatler sonra ve normal taleplerde haftalar sonra ulaşım, eksik ya da tamamen yanlış ilaç kullanımı, havalandırma ve iklimlendirme eksiklikleri, nem kontrol eksiklikleri, su sorunu, düzenli sıcak ve soğuk suyun sağlanamaması, sadece günün belli saatlerinde temiz suya erişim vb. gibi tüm hijyenik, çevresel ve bedensel etkiler düşünüldüğünde hapishanelerde mahpusların sağlıklarının ciddi tehditler ile karşı karşıya olduğu değerlendirilmektedir.
Bu sorunlara ilave olarak koğuşlarda yatak sayısından fazla tutuklu ve hükümlü barındırılması sağlık hizmetlerinin yürütülmesi, eğitim faaliyetleri, nakil ve spor faaliyetlerinin yapılması gibi birçok faaliyetin istenilen düzeyde yerine getirilmesini engellemektedir.
Resmi verilere göre Türkiye’de 291 kapalı ceza infaz kurumu, 70 müstakil açık ceza infaz kurumu, 3 çocuk eğitimevi, 8 kadın kapalı, 5 kadın açık, 7 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 384 cezaevinin bulunmaktadır.
Adalet Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre ise , 76 tane ceza infaz kurumunun ihale aşamasında olduğu, proje aşamasında 113 ceza infaz kurumu bulunduğu, 18 tane infaz kurumunun da planlanmasının yapıldığı belirtilmektedir. Rakamlardan da ortaya çıkan sonuca göre hükümetin en önemli yatırımlarının başında ceza infaz kurumu yapmak gelmektedir.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar ve tutuklamalar sonucunda cezaevlerindeki doluluk oranı en üst seviyelere ulaşmış durumdadır. Adalet Bakanlığı verilerine göre, kapasitesi 207.339 olan cezaevlerinde toplam 229.790 kişi bulunuyor. Bu verilerine göre kapasite fazlası 22 bin mahkum olduğu belirtilmektedir. Son 5 yılda cezaevlerinin nüfusu 97.000 artmıştır.
Cezaevlerinde bulunan 229.790 kişinin 141.802’si hükümlü, 87.988’i ise tutuklu olduğu, tutukluların 49.900’ünün “FETÖ” soruşturmaları kapsamında cezaevinde bulunduğu belirtilmektedir. Cezaevlerinde bulunanların 163.618’i adli (cinayet, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık vs.), 63.242’si terör, 2.930’u ise organize suçlardan tutuklu ya da hükümlüdür.
AKP iktidara geldiğinde cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 59.429 olduğundan hareketle, 15 yıllık AKP iktidarının cezaevlerine yansıması, yüzde 300 lük bir artış olmuştur.
Cezaevlerinin nüfusunun mevcut kapasitenin üzerine çıkması, çok sayıda mahkûmu yer yataklarında yatmak zorunda bıraktığı, 7 odalı koğuş sisteminde normalde 21 kişi kalması gerekirken, bu sayının bazen/bazı cezaevlerinde 42 kişiye kadar çıktığı, tutuklu ve hükümlülerin futbol oynadığı alan ile yemekhanelere de yer yatağı konulmaya başlandığı ve bu koğuşta kalan mahkûm sayısının 80’e yükseldiği ifade edilmektedir.
Rakamlar durumun ciddiyetini gözler önüne sererken, sorunun siyaset kurumu tarafından da ciddiyetle ve bir an önce ele alınması gerektiğini göstermektedir.
Türkiye’nin kanayan yarası cezaevleriyle ilgili tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları sorunların tespiti, kapasite üstü cezaevlerinde yaşanılan problemlerin ele alınıp, çözüme ulaştırılması, tutuklu ve hükümlü sayısındaki ürkütücü artışın nedenlerinin araştırılması amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz."
Bülten