- Alman Parlamentosu'nun Ermeni Soykırımı iddialarıyla ilgili kararına Malatya'dan tepkiler..
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Ermeni Soykırımı iddialarını kabul eden Alman Parlamentosu’nun aldığı kararı kınadı. Bu konunun tarihçilere bırakılması gerektiğini belirten Ağbaba “Bu kararı kabul etmiyoruz. Ermenistan’ın derhal arşivleri açarak bu konuda araştırma yapılmasına müsaade etmesi gerekliğini söylemek istiyorum. Bu kararı kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
Parti il binasında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, Alman parlamentosunda kabul edilen Ermeni soykırımı tasarısına ilişkin görüşlerini aktardı. 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırdığını belirten Ağbaba, “Tabi burada AKP hükümetinin içine düştüğü acziyeti de belirtmek istiyorum. Eskiden parlamentolarda bu tür kararlar alınacağı zaman hükümetler tepki gösterir, kulis yapar, lobi yapar bir çaba gösterirlerdi. Ancak ne hikmetse hem Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bu konuda çok fazla konuşamadı. En ufak olaylarda boykot çağrıları yaparlar, en ufak olayda bir tepki söyleminde bulunurlardı ama bu konuda Almanya’ya karşı suskunluk içerisindeler. Türkiye’nin geldiği nokta belli, Türkiye’nin itibari belli. Artık Türkiye, dünyada itibarı olmayan, tokat atıldığında karşılık görülmeyeceği bilinen bir ülke durumuna geldi. Maalesef AKP, bu ülkenin bu duruma gelmesinin sorumlusudur.
Ortadoğu bataklığına saplanmış durumunda. Cumhuriyet tarihinde ilk kez dostumuz olmayan bir ülke konumuna geldik. Suriye, Lübnan, Irak, Mısır, İran’ın dışında Cumhuriyet tarihinde ilk kez hem ABD hem Rusya ile aynı anda kötü olan bir ülke olduk” dedi.
MALATYA TSO: İLİŞKİLERİ CİDDİ MANADA ETKİLEYECEK
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ve Meclis Başkanı Sami Payza, Alman Parlamentosu’nun Ermeni iddialarına ilişkin kararıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Almanya ve Türkiye'nin ticari ve siyasi ilişkilerine zarar verecek bu kararı kınıyoruz" denildi. .
Erkoç ve Payza yaptıkları ortak açıklamada, “Tarih bilimiyle ilgili kararı parlamentoların değil, bilim adamlarının ve tarihçilerin neticeye kavuşturması gereken bir meseledir. Almanya Parlamentosu katliam örnekleri görmek istiyorsa ahlaken ve hukuken önce kendi geçmişine dikkatle bakmalıdır. Bizim tarihimizde utanılacak hiçbir iş yoktur. Bizim tarihimizde övünecek sayfalar var. Almanya Parlamentosu'nun çarpıtılmış ve mesnetsiz bir takım iddiaları soykırım olarak kabullenmesi tarihi bir hatadır. Almanya-Türkiye ticari ve siyasi ilişkilerini ciddi manada etkileyebilecektir. Almanya Parlamentosu’nun, Türkiye’nin tarihi ile ilgili bilgi sahibi olmadan böyle bir karar almalarını şiddetle kınıyoruz. Alman yargı makamlarının bu yanlış kararı düzelteceğini umuyor ve bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
MALATYA ESOB: KENDİ TARİHLERİNE BAKSINLAR
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, Alman Federal Meclisi’nin sözde “Ermeni Soykırımı” tasarısını onaylamasına tepki göstererek, “Almanya’nın kendi çirkin ve vahşet dolu tarihini bir kenara bırakıp, yüce Türk milletine iftira atmasını şiddetle kınıyoruz” dedi.
Bir mesaj yayınlayan keskin, “Almanya’nın kendisi bir soykırım ülkesidir. Alman tarihi imha kampları ve gaz odaları ile meşhurdur. Çocukların gözlerine kimyasallar enjekte ederek göz renklerini değiştirmeye varan insanlık dışı karanlık sayfalara sahip olan Almanya’nın kendi Meclisi’nde sözde Ermeni iddiaları ile ilgili olarak almış olduğu karar ‘Gözündeki merteği görmeden başkasının gözünde toz aramaktır.’ Almanlar kendi kanlı elini ve kanlı yüzünü Türkiye’ye ve Türklerin şanlı tarihine iftira atarak temizleyemez. Kendisi bir soykırım ülkesi olan, tarihi ve geçmişi kanlı vahşetlerle dolu olan Almanya’nın Ortadoğu’da ve Ortaasya’da kendi politik ve stratejik hedefleri için tarihsel olayları kendi çıkar ve amaçlarına yönelik olarak kullanması kendi kanlı tarihi ile eş değer bir tutumdur. Bu vesile ile Alman Federal Meclisi’nin sözde Ermeni iddialarına yönelik almış olduğu kararı şiddetle kınıyoruz” dedi.
MÜSİAD'IN TEPKİSİ
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin de, şu açıklamayı yaptı:
"Alman Federal Parlamentosu’nun 1915 olaylarıyla ilgili tasarıyı onaylamasını anlaşılmaz buluyoruz. Anadolu’da 1. Dünya Savaşı koşullarında yaşanan ve belirli bir halkı ortadan kaldırmak amacıyla hiç bir ilgisi bulunmayan hadiselerin, Almanya tarafından soykırım olarak tevil edilmesi anlaşılamaz. Almanya gibi, ülkemizle tarihi, siyasi, kültürel ve ekonomik bakımdan yoğun ilişkileri bulunan bir ülkenin parlamentosunda, bu iddiaların tartışma kabul etmez birer gerçekmiş gibi kamuoyu kanaatine dayatılmasına neden olacak ve toplumlar arasında husumet oluşturabilecek kararların alınması, ülkemizin attığı adımların aksine çözüme ve uzlaşıya değil, soruna ve çatışmaya hizmet eder. Gerek Almanya Parlamentosu’nun aldığı bu kararı, gerekse lobilerin ve travmaların biçimlendirdiği anlayışını kınıyoruz.
İş alemi olarak, yoğun ticari ilişkilerimizde ve Almanya’yla bugüne kadar süregelen birlikteliğimizde ciddi sıkıntılar yaşanacağı endişesindeyiz. Bu siyasi kararın, özellikle varlıklarıyla ekonomisine ve kültürüne katkı sağlayan 3 milyondan fazla Türk ve Türk asıllı Alman vatandaşımızın yaşamını ve Türk ile Alman toplumları arasındaki ilişkiyi zedelememesini umuyoruz.”
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ..
Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Yunus Millioğulları da, Alman Parlamentosu'nun kararına tepki gösterdi ve şunları söyledi:
"Alman Federal Parlamentosu’na 2 Haziran, 2016 tarihinde “101 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan Azınlıklara Uygulanan Soykırımın Hatırlanması ve Anılması” başlığı altında sunulması planlanan önergeyi Atatürk Düşünce Derneği (ADD) olarak üzüntü ile karşıladığımızı ve bu girişimi esefle kınadığımızı belirtmek isteriz.
ADD, üye sayısı 100.000’i aşmış, yurtiçindeki ve Federal Almanya’da dahil yurtdışındaki toplam şube sayısı 400’ü aşmış bir sivil toplum kuruluşudur. İsmimizi tarihin yetiştirdiği en büyük liderlerden biri olan, modern ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten almaktayız.
Taktir edileceği üzere, ADD tarihi konulardaki değerlendirmelere ve yaklaşımlara hassasiyet gösteren Türkiye’nin en büyük demokratik kitle örgütlerinden biridir. Bu itibarla gerçek tarihi bilgilerden uzak ve yanlı araştırmalar sonucunda hazırlandığını düşündüğümüz ve 2 Haziran 2016 tarihinde görüşülmesi düşünülen önergenin Federal Almanya Parlamentosu’nda gündeme gelmesi Türk halkını olduğu kadar, Federal Almanya’yı kendilerine ikinci vatan olarak gören 3 milyona yaklaşan vatandaşımızı ve Türk kökenli Alman vatandaşlarını da derinden üzmüştür.
Biz bu önergenin Federal Almanya parlamentosu tarafından anılan tarihte gündeme alınmayacağına ve hiçbir zaman kabul edilmeyeceğine inanmak istiyoruz.
101 yıl önce yaşanan olaylara tek yanlı ve gerçekleri çarpıtarak bakmak Federal Almanya Parlamentosu’na yakışmayacaktır. Bu çerçevede Ermenistan’ın ilk Başbakanı ve Taşnak Partisi lideri Ovannes Katzhaznouni’nin, 1923 yılında yaptığı bir konuşmada 1915 yılında yaşananlar için kendi partisini sorumlu tuttuğunu hatırlatmak isteriz.
Öte yandan, 1915 yılındaki trajik olaylarla ilgili ‘soykırım’ kelimesinin kullanılması yanlıştır. 1948 yılında kabul edilen “Birleşmiş Milletler Soykırım Suçu’nun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi” neyin soykırım olarak kabul edilebileceğini neyin edilemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Bu doğrultuda bir siyaset kurumu olan milli parlamentoların tartışmalı bir konuda ve çerçevesi uluslararası anlaşmalarla çizilmiş bir alanda ahkam kesmesi ve kendisini ceza mahkemesi yerine koyup, suçlayıcı yaklaşımlarda bulunması kabul edilemez.
Biz Federal Almanya Parlamentosu’nu bu yanlıştan dönmeye ve 1915’de yaşanan trajik olayların gerçeklerinin, gün yüzüne çıkarılmasına yardımcı olacak bilimsel ve tarihi çalışmalara katkı vermeye davet ediyoruz."
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com- Bülten
