Malatya'nın Battalgazi ilçesinde 1224 yılında 1. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan Ulu Cami, yıllara meydan okuyor.
Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad tarafından 1224 yılında yaptırılan, mimari olarak Anadolu'da ilk ve tek olma özelliğini taşıyan Ulu Camii, 1247 ve 1274 yıllarında esaslı tamir görmüştür. Yakub Bin Ebubekir, Ahmed Bin Yakup ve Üstad Hüsrev El-Benna tarafından yapılan tarihi Ulu Cami, İran'daki Büyük Selçuklu İmparatorluğu cami mimari geleneğini Anadolu'da temsil eden tek örnek olarak önem kazanmaktadır.
Şehir surları içinde kalan ve 34x55 metre boyutlarında olan cami, iki ayrı bölümden ibaret olup, orijinal eyvanlı ve iç avlulu asıl kısım ile kuzeydeki daha sonradan eklenen ikinci bir cami gibi fonksiyon gören ek kuruluştan oluşur. Yapıda, mihrap önü kubbesi, buna bitişik eyvan ve bunun önündeki revaklı iç avlu, planın esasını teşkil eder. Yan kanatlar, mihrap eksenine paralel uzanan beşik tonozlu sahnlarla değerlendirilmiştir.
"TEK ÖRNEĞİ İRAN'DA MEVCUT"
Mimari olarak Anadolu'da ilk ve tek olan Ulu Cami hakkında bilgiler veren cami imamı Said Uçar, "Camimiz, 1224 yılında 1. Alaeddin Keykubad tarafından inşa ettirilmiş. Camimiz mimari yapı olarak Anadolu'da tek ve ilk. Tek örneği İran'da mevcut. Mimari yapı dediğimiz mihrap üstü kubbe, kubbeye bitişik eyvan kısım ve eyvana bitişik avlu kısım. Camimiz, mimari olarak İran mimari yapısı özelliğine sahip" dedi.
Uçar, caminin en tepesine Osmanlı tuğrasının nakşedildiğini belirterek, "Camimizin avlusu aydınlatma ve havalandırma için yapılmış. Tabi coğrafi şartlar uygun olmadığı için etrafı kapatılmış. Ama orijinalinde açık olması gerekiyor. Camimizin mihrabı 1893 yılında yaşanan deprem sonrası yıkılıyor. 2. Abdülhamit ödenek göndererek mihrabı inşa ettiriyor ve en tepesine de Osmanlı tuğrasını nakşediyor" şeklinde konuştu.
Caminin asıl minberinin Ankara Etnografya Müzesi'nde olduğunu kaydeden Uçar, "Camimizin minberi, asıl minberi değil. Asıl minberi şu anda Ankara Etnografya Müzesi'nde sergilenmektedir. Şu an ki minber, Malatya Söğütlü Camii'nin ahşap hali yıkılınca, 'Ulu Cami'ye yakışır' diye buraya getirmişler. Buda tamamen el oymacılığı ile Malatyalı bir usta tarafından 3 yılda yapılmış" diye konuştu.
Uçar, Ulu Cami'ye yoğun bir ilginin olduğunu da dile getirerek, "Camimiz, yazlık ve kışlık olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Camimizin diğer bir özelliği cuma günleri etraftaki camiler kapanır, sadece Ulu Camimizde namaz kılınır" ifadelerini kullandı.