ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun raporu tepki çekti...
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun “2012 Yılı Dünyada Dini Özgürlükler Raporu”nda Türkiye’nin “özel kaygı uyandıran ülkeler” listesine alınması kararının, komisyon üyelerinin çoğunluğunun görüşünü yansıtmadığı ortaya çıktı. 9 üyeli komisyonun başta 4’e karşı 5 “Evet” oyuyla Türkiye’yi “kaygı uyandıran ülke” olarak saydığı, ancak “Evet” oyu veren üyelerden Don Argue’nun görüş değiştirmesine karşın, Türkiye’yi “izleme listesi”ne almadığı belirtildi. Raporun ilk halini destekleyen üyelerden Nina Shea, Barack Obama yönetiminin, Türkiye’yi eleştirmemesi için komisyona baskı yaptığını öne sürdü. Shea, Türkiye’deki “kıdemli” bir Hıristiyan liderin, “Biz burada, nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıya olan türüz” dediğini ifade etti.
ANKARA TEPKİLİ
Komisyona tepki gösteren Türk Dışişleri ise yazılı açıklamasında “Rapor bizimiçin yok hükmündedir” dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da “Türkiye üzerinden başka bir tartışma açmak için sipariş rapor” dedi. Türkiye, rapora ilk olarak 2008’de “gözden geçirilen ülkeler” listesinden girdi. 2009’da ise “izleme listesine” alındı ve bu yıl ilk kez “özel kaygı duyulan ülkeler”den biri olarak gösterildi.
Anayasayı yakan Obama
Dinsel ve siyasi temalı tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Jon McNaughton’ın, Başkan Barack Obama’yı anayasayı yakarken resmettiği tablosu tartışma yarattı. “Sosyalizm Altında Bir Ulus” adlı tabloda ayakta duran Obama, elinde yanmakta olan anayasayı tutuyor. McNaughton, daha önce de Obama’yı anayasanın üzerine basarken resmetmişti.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.