Malatya'da "salgın"a dönüşen, 6 bin'e yakın insanın tedavi kuruluşlarına başvurduğu hastalıkla ilgili olarak Ankara'dan "inandırıcı" olmaktan uzak, çelişkilerle dolu bir açıklama geldi. Malatya'da onlarca kez "kirliliği" saptanan su, Ankara'ya göre "2 çeşme suyu" ve bunların bağlı olduğu lokal şebeke dışında temizmiş! Şebekeye kanalizasyon karıştığı iddiaları konuşulurken, Ankara "kaynağın ve 20 deponun temiz" olduğunu söylüyor. Bir türlü yeterli klorlama yapılamayan kaynaktaki klor ünitesi de modernmiş!
ANKARA CEPHESİ
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetler Genel Müdürü Turan Buzgan (fotoğrafta sağdaki), Malatya'da hastalardan alınan numunelerinden rotavirüs, 2 ayrı mahalledeki içme sularından alınan numunelerden ise koliform bakteri tespit edildiğini açıkladı. Buzgan, suya insan dışkısı karıştığını gösteren koliform bakterinin görüldüğü mahallelerdeki su şebekelerinin yeterince klorlanmadığını bildirdi. Buzgan, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanı Turan Aslan (fotoğrafta soldaki) ise Malatya'ya numuneleri yerinde alıp incelemeleri için özel bir ekibin gönderildiğini kaydetti.
Buzgan ve Aslan Sağlık Bakanlığı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısında, Malatya'dan gönderilen numunelerde yapılan analizlerin sonuçlarını açıkladı. Buzgan, Malatya'da meydana gelen ishal salgınından sonra vakaları araştırmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü'nün koordinasyonunda 1 Halk Sağlığı Uzmanı, 1 Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı, 1 Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanından oluşan bir komisyon oluşturulduğunu belirtti.
Buzgan ayrıca, konunun uzmanlarından oluşan 5 kişilik bir heyetin ise yerinde inceleme ve değerlendirme yapmak üzere Malatya'ya gönderildiğini söyledi. Konuyla ilgili olarak tüm kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının ishal vakaları açısından incelemeye alındığını anlatan Buzgan, Malatya'da toplam vaka sayısının 5 bin 685'e ulaştığını ifade etti.
Hastaların semptomlarına bakıldığında, çoğunlukla ishal, bulantı-kusma, karın ağrısı tarzında kliniklerinin olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Buzgan, "Vakaların çoğu ayaktan takip ve tedavileri sürdürülen hafif seyirli vakalardır. Hayatı tehdit edici tarzda ağır vakaya rastlanmaması ise sevindirici olmuştur. Hastaların çoğunun rutin gaita (dışkı) incelemelerinde etiyolojiyi açıklayacak önemli bir patoloji saptanamaması üzerine, ileri tetkikler yapılmış ve birçok gaita örneğinde rotavirüs antijenleri saptanmıştır. Vaka sayısındaki yüksekliğin su kaynaklı bir bulaşa işaret ettiği düşünüldüğünden olay başlangıcından itibaren çok noktadan su örnekleri alınmıştır. Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı laboratuarlarındaki inceleme sonuçlarına göre 2 içme suyu örneğinde (İskender Mahallesi İncirlik Camii çeşmesi suyu ve Zafer Mahallesi Gündoğdu Caddesi Münevver Çeşmesi örneklerinde) koliform bakteri tespit edilmiştir. Diğer su örneklerinde henüz kirlilik bulgusu kriterleri saptanmamıştır" diye konuştu.
Bu sonuçların ilk değerlendirmesine göre şehrin ana şebeke suyunun temiz olduğunu belirten Buzgan, kirlilik bulgusu saptanan bölgeleri besleyen şebekenin lokal olarak kirlilik gösterdiğin anlaşıldığını kaydetti.
"20 ANA DEPO VAR VE BUNLARDA KİRLİLİK TESPİT EDİLEMEDİ"
Malatya Sağlık Müdürlüğü ve Malatya Belediye Başkanlığı işbirliğinde su tetkiki ve sulardaki klor seviyesinin daha çok noktadan ve daha sık aralarla ölçülmeye başlandığını ifade eden Buzgan, şunları söyledi:
"Şebeke suyunun uç noktalardaki klor seviyesinin 0,5 ppm'den daha düşük olmaması için hiperklorizasyon uygulamasına geçilmiştir. Şebeke suyuna kirlenme ihtimali gösteren bölgelerin belediye teknik ekiplerince kontrolü sürdürülmektedir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında gerekli personel desteği sağlandığından, yatak, ilaç ve hekim sıkıntısı yoktur. Rotavirüs ishalleri genellikle 2-5 gün içerisinde sonlanan hafif seyirli bir kliniğe sahiptir ve kronikleşme nadirdir. Korunma için el ve çevre temizliği oldukça önemli olup, sorunun ortadan kalktığı ilgili mercilerce açıklanıncaya kadar, şebeke sularının hiperklorlama ile dezenfeksiyonu ve gerekli durumlarda içme ve gıda işlerinde kullanılacak suyun kaynatıldıktan sonra tüketilmesi gerekir. Ayrıca çiğ sebze ve meyve tüketiminin hijyen kurallarına uygun bir şekilde olması gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır."
Basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Buzgan, rotavirüsün birçok bakterinin tersine çok az sayıda alınsa bile hastalığa yol açabildiğini ifade etti. Su şebekesi arızaları ve alt yapı çalışmaları nedeniyle kirlenmenin de mümkün olabileceğini anlatan Buzgan, "Malatya'daki içme suyu tek noktadan çıkan kaynak suyudur. 20 ana depo var ve bunlarda kirlilik tespit edilemedi. Ama uç noktaların bir kısmında kirlenme var" şeklinde konuştu. İshal salgının sorumlularının belirlenmesinden ziyade salgına yol açan mikroorganizmaların konuşulmasının daha yararlı olacağını belirten Buzgan, zamanında yapılmayan alt yapı çalışmalarının şebeke kirlenmelerine neden olduğunu kaydetti. Buzgan, su kesintilerinden sonra şebekelerin klorlanması gerektiğini ifade ederek, Malatya'da kloform bakteri tespit edilen iki mahallede yeterince klorlama yapılmadığını tespit edildiğini söyledi. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Turan Aslan ise yapılan analizlerde Malatya'da iki ayrı yerde kirlilik tespit edildiğini kaydetti. Aslan, numuneleri yerinde alıp incelemeleri için Salgın Kontrol ve Değerlendirme ekibinin Malatya'ya gönderildiğini kaydetti. Malatya'dan onlarca numunenin kendilerine ulaştığını anlatan Aslan, numune gelmeye devam ettiğini bildirdi.
İnönü Üniversitesi'nin salgına kolibasil bakterisinin neden olduğunu açıkladığının hatırlatılması üzerine Buzgan, Hıfzıssıhha ve üniversitenin sonuçlarının birbiriyle örtüştüğünü söyledi. Daha öncede Doğubayazıt, Cizre ve Yatağan'da da ishal salgınlarının görüldüğünü hatırlatan Buzgan, Sağlık Bakanlığı olarak tüm illerin su envanterlerini çıkardıklarını, eksikliklerini tespit ettikleri belediyeleri uyardıklarını ifade etti. Buzgan, Malatya'da yaşayan vatandaşlara seslenerek, "Sorunun ortadan kalktığı ilan edilene kadar şehir şebeke suyunu içmeyin" uyarısında bulundu.
Buzgan ayrıca, sebze ve meyvelerin yıkanarak yenilmesi, suyun kaynatılarak içilmesi ve el temizliğine çok dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Buzgan, Malatya'da şehir şebekesine uygulanan süperklorizasyonun zararlı olup olmadığı yönündeki bir soruya ise, "1 ppm'nin olması halinde insan sağlığına zararlı olduğu bilimsel veriler var. Fazla klorlama da ishale yol açabilir. Bu nedenle biz Malatya'da 0,5 ppm oranında süperklorizasyon yapılması uyarısında bulunduk" cevabını verdi.
ÇELİŞKİLERLE DOLU
Malatya'da binlerce kişinin sağlık kuruluşlarına başvurmasına neden olan "salgın" hastalıkla ilgili, Malatya Sağlık Müdürlüğü ve İnönü Üniversitesi önemli saptamalar yaparken, geçtiğimiz hafta 10 dolayında su numunesinin tahlil için gönderildiği Ankara Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'nin, merakla beklenen inceleme sonuçlarının açıklanması da ilginç ve maceralı oldu.
CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, sonuçların çıkmasından sonra almak istediğini, ancak kendisine verilmediğini, çelişkili cevaplar aldığını, bunun üzerine partisinin grup toplantısından çıkan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'la konuştuğunu belirtirken, iddialara göre "rapor" bir süre değerlendirildikten sonra akşama doğru açıklanabildi.
Salgın olarak nitelendirilen bir hastalığın olduğu Malatya'ya, aradan geçen 1 haftayı aşkın sürede bir özel ekip göndermeyen, anında müdahalede bulunmayan Sağlık Bakanlığı'nın, söz konusu ekibi, bugün yola çıkardığı belirtilirken, açıklama yapan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü'nün, bakanlık olarak depolarda, şebekede herhangi bir inceleme yapılmadan, kaynak, depolar ve şebekeyle ilgili detaylı açıklamalar yapması inandırıcı bulunmadı. Malatya'dan bilgilendirildiği anlaşılan genel müdürün, Malatya Sağlık Müdürlüğü'nün "ciddi ölçüde kirlilik saptandığına ilişkin verilerine" hiç değinmeyip, olayın boyutunun önemli olmadığını anlatmaya çalışması inandırıcı bulunmadı.
Bakanlık yetkilisinin açıklamasında, klorlama ile ilgili olarak da Malatya'da uzmanların belirttiklerinin dışında ifadelerde bulunulması, klorlama ile ilgili bilgilerinin bile Malatya'da önlem olarak alınan ve açıklananlardan farklılıklar içermesi, kafaları karıştırdı.
Bu arada, CHP Malatya Milletvekili Aslanoğlu ile Anavatan Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş da, TBMM'deki konuşmalarında, Malatya'da yaşanan salgına değinerek, duyarsızlığa tepki gösterdiler.