Malatyaspor yönetim kurulu üyesi Ali Cengiz, Malatyaspor aleyhinde özellikle hakem orijinli olarak gelişen olayların yanı sıra, kulübe Konya'dan ulaşan iki mektuptaki iddiaları, bir mektupla Futbol Federasyonu ile Merkez Hakem Kurulu yöneticilerine iletti.
Cengiz'in mektubu şöyle:
Kulübümüz Malatyaspor, her zaman sporda sonucu değil centilmenliği, dostluk, barış ve kardeşliği ön plana çıkaran bir tavır içerisinde olmuştur. Özellikle başkanımız Sayın Hikmet Tanrıverdinin, alınan sonuçlar ne olursa olsun, kişiliğinde sembolleşen bu anlayış spor kamuoyunun takdirini kazanmış, taraflı tarafsız herkesin alkışını almıştır.
Bizler, hakem hatalarının kasti olmadığını düşünen ve hakemlerimize karşı her zaman yardımcı olmaya çalışan bir anlayış içerisinde hareket ettik. Hakemlerimizin Malatyada rahat maç yönetmeleri için elimizden geleni yaptık.
Maalesef ligin sonlarına doğru yaklaşıldıkça yaşanan bazı gelişmeler, bizleri hakem hataları konusunda üzüntüye ve düşünceye sevk etti.
15 Mart 2006 tarihinde Konyadan kulübümüze bir mektup ulaştı. Bu mektupta, Konya Bölgesinin Diyarbakır doğumlu hakemi Oktay Demiray ile ilgili hoş olmayan iddialar yer alıyordu. Sayın hakemimizin Malatyasporu ligde görmek istemediğine dair nahoş iddialar vardı. Kuşkusuz biz bu mektubu ciddiye almadık; basına sızdırmadık.
Kulübümüze Konyadan 03 Nisan 2006 tarihinde postalandığı belirtilen ikinci bir mektup daha ulaştı. Bu mektupta da benzer iddialar yer alıyor; Malatyasporun küme düşürüleceği söyleniyor. Her iki mektup, sanki olacakları önceden haber vermektedir.
Ancak birinci mektup Malatyaya ulaştıktan sonra yaşadıklarımız, ister istemez bizleri söz konusu iddiaların doğru olabileceği şüphesine düşürüyor.
Bildiğiniz gibi, 29 Mart 2006 Çarşamba günü Manisa 19 Mayıs Stadında Vestel Manisaspor ile oynadık. Bu maçı Sayın Oktay Demiray yönetti. Karşılaşmanın başlarında Vestel Manisa oyuncusu Filip Holosko, kalecimiz Fevzi Tuncayın ayağını kırdı. Bu pozisyonun başlangıcında Holosko, ofsayt idi, topu elle düzeltmişti, Fevzi topu kontrol ettikten sonra da bilinen sakatlamayı gerçekleştirdi. Sayın Demiray, bu pozisyonu sarı kartla geçiştirip, Holoskoya sarı kart göstermekle yetindi.
Yapmış olduğumuz araştırmada, Sayın Demirayın bu sezon içerisinde 4 defa Vestel Manisa maçına verildiğini gördük. Süper Ligde görev yapan, hepsi birbirinden değerli 30un üzerinde hakemimiz olduğunu sanıyoruz. Acaba başka bir hakem, başka bir takımın maçına bu kadar yüksek sayıda veriliyor mu? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.
Malatyasporun yaşadığı hakem hataların bunlarla sınırlı kalmadığı tüm spor kamuoyunun ve sizlerin de takdiridir. Bunları sizlere burada anımsatmak istiyoruz:
12 Mart 2006 tarihinde Diyarbakırsporla Diyarbakırda oynadığımız hayati maçta, rakibimiz 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanmışken, kalecileri oyuncumuz Sertan Eseri sakatladı. Bu pozisyonda yaşanan sakatlık sonucu oyuncumuzun başına 40 dikiş atıldı. Maçı yöneten Sayın Cem Papila Diyarbakır kalecisini oyundan atmadı.
19 Şubat 2006 tarihinde Kayseri Erciyesspor ile Malatyada oynadığımız maçta, karşılaşma 1-1 devam ederken maçı yöneten Sayın Yunus Yıldırım konuk takım oyuncusu Şenolun kendi kalesine attığı golü, faul gerekçesiyle saymadı. Maç sonrası izlenen televizyon görüntüleri, hakemin bu pozisyonda hatalı karar verdiğini ortaya koydu.
2 Nisan 2006 tarihinde, yani geçen hafta, Ankaraspor AŞ ile hayati bir maç oynadık. Malatyadaki maçın ilk yarısı, hakem Sayın Bülent Demirlek hücuma kalkarken topu elle 2 kez düzelten Ankaraspor oyuncusu Jabaya ikinci pozisyonda sarı kart gösterdi. Ardından bu oyuncu, 4. hakem Sayın Cem Deda ve kıdemli yardımcı hakem Sayın Adil Sinemin gözlerinin önünde oyuncumuz Emrah Erene tekme attı. Maalesef hakemlerimiz bu pozisyonu göremediler ve takımımız rakip oyuncunun atılmaması sebebiyle çok önemli bir avantajı elde edemedi.
Söz konusu kritik pozisyona müdahale etmeyip, orta hakeme yardımcı olmayan Sayın Dedanın bu hafta Beşiktaş ile oynayacağımız maça verildiğini görüyoruz. Bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz.
Son olarak ligin 31. haftası Konyaspor ile oynayacağımız lig maçının 21 Nisan Cuma gününe alındığını öğrenmiş bulunuyoruz. Kuşkusuz özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu, maçları istediği saatte oynatabilir. Ancak ligde kümede kalmayı ilgilendiren bu tür maçların diğer maçlarla aynı saatte oynatıldığı hepimizin malumudur. Bu programın hiçbir izah tarzı olamaz.
Şu noktayı tekrarlamakta yarar görüyoruz: Malatyaspor Kulübü, Türk hakemlerine hep güvenmiş, inanmıştır. Ancak kulübümüze ulaşan ve doğruluğuna inanmadığımız çirkin iddialar, maçlarda sürekli aleyhimize tecelli eden kararlar, son olarak Malatyaspor sanki küme düşmüş gibi yapılan maç programları camiamızı kuşku ve bir o kadar üzüntüye sevk etmektedir.
Bilgilerinize saygıyla arz olunur.