SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Anten Borusundan Silah, Meyveden Mermi.. Davin Savaşları

Anten Borusundan Silah, Meyveden Mermi.. Davin Savaşları
A- A+ PAYLAŞ

Araştırmacı-yazar-emekli öğretmen Fikri Demirtaş, Malatya çocuklarının unutulan oyunu “davin savaşlarını” kaleme aldı. 

Tarım yapılmayan dağ eteklerinde, su kenarlarında yetişen davin ağacının küçük meyvesiyle çocukların oynadığı, şimdilerde unutulan oyunu kaleme alan Demirtaş, ilçelerde yaptığı geziler sırasında çektiği davin ağacı (aşağıdaki fotoğrafta Hekimhan- Güzelyurt'ta kaya arasından çıkmış bir davin ağacı)  ve meyvesi fotoğraflarını yazısına ekledi. 

Sonbahar mevsimi olgunlaşıp yenilir hale gelen davin az da olsa tezgahlarda alıcı buluyor. 

Demirtaş’ın https://fikridemirtas44.blogspot.com/2023/12/davin-dansi.htmllinkinde yer alan yazısı şöyle: 

“Davin ağacı yalnız insana benzer.  Ne derdini söyler, ne de duyanı olur feryadını. Ne vazgeçer yalnızlıktan ne de terk eder yalnızlığını...

Türkçe dağın, dağdağın, davin; Kürtçe taev olarak adlandırılan bu ilginç meyve, doğal yaşamın bir parçası olarak Malatya yöresinde yetişen yabani ağaçlardan biridir. Bu ağaçlar genellikle daha çok kıyıda, köşede, gözden ırak yerlerde dağ başlarında, kayaların arasında, sert zeminlerde bile yeşerip, kendine taşın içinde yer açabiliyor. Köklerini kayaları delerek, toprağa ulaştıran zamana inat gökyüzüne doğru büyüyen ve küçücük bir meyveye sahip bir ağaçtır.

Meyvesi ilk çıktığında yeşil renkli buruk bir tada sahiptir. Olgunlaştıkça tatlanır ve rengi kahverengi-sarıya döner. Çok lezzetli, oldukça tatlıdır. Ancak bu meyvenin ilginç hikayesi, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda çocukların masum eğlencesiyle de öne çıkar.

Eskiden, çocuklar meyvenin tadını çıkarmanın ötesine geçer, çekirdekleriyle oyunlar oynarlardı.  Çocuklar, davin ağaçlarından meyveleri toplar, ya da satın alır ardından eğlenceli bir oyuna başlardı. Meyveyi yedikten sonra kalan çekirdek, onların yaratıcılığını ortaya koyan bir oyun malzemesine dönüşürdü. Bundan 20-25 yıl öncesine kadar şehirde veya köylerde yaşayan her Malatyalı çocukluk döneminde kalan davin hikâyesi veya anısını aradan geçen yıllara rağmen unutmaz, mutlaka çocuklarına veya torunlarına anlatır. 

O yıllarda çocukların vazgeçilmez meyvesinin yanı sıra bakkallarda satılan 30-35 cm boyunda ince teneke borudan, kamıştan ya da 90'lı yıllarda çatıda bulunan "alüminyum" TV anten boruları, adeta bu iş için biçilmiş kaftandı. Bu aparatların etraflarını renkli bantlarla sararak yaratıcı dünyalarını oluşturdukları üfleme silahı ile davin meyvesinin çekirdeklerini mermi gibi kullanarak   birbirlerine ateş ediyorlardı.

Bakkallarda satılan dağın, çocukların gün boyu süren bu eğlenceli oyunlarına da bir dokunuş eklerdi. Gazete kağıdından yapılan külahlar içinde ya da çay bardağı ile ölçülerek çocukların ceplerine doldurularak satılan dağın, ekim, kasım aylarıyla birlikte vazgeçilmez bir yemişti. Çocuklar, hem lezzetli bir atıştırmalık hem de oyuncakları olan çekirdekleriyle neşeli anlar yaşarlardı.

Malatya Kanalboyu'nda kanalın iki tarafına farklı cephelere hizalanan çocuklar borularla birbirlerine dağın fırlatırdı. Kimi zaman hücuma geçen taraf Orduevi'ne doğru rakiplerini kovalardı. Orduevi duvarlarındaki girintili kısımlarda saklanarak siper alan çocuklar cephaneleri olan dağın bittikçe de duvarları saran it üzümlerini kullanırdı. Kernek'ten gelen kanala düşen dağınlar suyun üzerinde belli belirsiz akıntıyla giderdi. Bu olay, çocuklar arasında bir efsane haline geldi ve "Davin Dansı" olarak adlandırıldı.

Kanalboyu'ndan geçenler, çocukların eğlencesini izlemeye gelir ve dağın meyvesinin çekirdekleriyle yapılan bu eşsiz oyun, geleneksel etkinliklerden birine dönüşürdü. Okullarından çıkan çocukların yaptığı bu “dağın savaşıyla” şehir renklenirdi. Kimi zaman geçen arabalara ya da evlerin camlarına fırlatarak büyükleri de kızdırırlardı. 

Sivas ve Hekimhan yöresinde bilinen adı ile dağın veya dağdağın, Malatya'da bilinen adıyla davin; sadece bir yemiş değil, aynı zamanda masumiyetle yoğrulmuş, eski kent yaşamının neşeli bir simgesiydi. Şimdi bu meyve ne bakkallarda satılıyor, ne tanıyan var ne de bu oyunu oynayan çocuklar var...”

  Fikri Demirtaş- Blog

FOTO:  (Üstte) Davin meyvesi. (Altta) Akçadağ Karapınar Köyü Mezarlığı'ndaki bir davin ağacı ve dalında davinler..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • asil (4 ay önce)
    vaybe malatyanın o kadar gerçeği sorunu varken bize davin anlatılmış.birazcık insanların dertlerini sorunlarını yaşanan olumsuzlukları yazın bu bir haber ajansı herşeyi güllük gülüstanlık yazmayın kişilere özel haber servisi yapmayın koruyucu kollayıcı olmayın halktan yazı yazmak ıcın para almadıgınınızı siyasileri övmek için destek aldığınızı açık açık göstermeyin.vallahi inanın halkı ayakta unutan bir basın var malatyada buda benim gözümde basın değil sadece haber servisçiliği yapan bir basın kusura bakmayın ama bu halkın vebaliye gitmek ne demek bunu ahirette yasarsınız.silkenin tekrar kendinize gelin halkın şu yaşadıklarını dile getirin tek yapıcanız haber halk olmalı madurıyet olmalı yaşam zorluğu olmalı ben hükümet karşıtı biri değilim ama yalakada biri değilim selam malatya.
    %25
    %75
    Yanıtla
  • eski stad seyircisi (4 ay önce)
    8 - 10 kişi Mahalle arkadaşlarımızla kanal boyundaki İnönü parkına gider Sanaat okuluna tam bitişik yerde yani park ile okulun bitiş noktasında Teyyare kanatları vardı. Teyyare kanatlarından davin atacağı alırdık aynı zamanda yemişen de vardı yemişen ve davin savaşı yapardık yemişen ağacından vs ağaçlardan da davin ve yemişen atacağı yapardık. Yemişenin çekirdeği daha büyük olurdu. parkta aynı yerde sumak ağaçları da vardı sumak da yerdik Gazi Okulu'nun İstanbul sineması yanında Şehir sineması Tekke camii karşında Kerim, Nedim ve benim rahmetli asker arkadaşım Zihni Alataş kardeşlerin kitapçı v.s dükkanlarının önünde davin yemişen satılırdı bu arada dondurmacı rahmetli Abdo dayı da unutmamak gerek. hay hay ne günlerdi.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet Ali (4 ay önce)
    Küçükken çok toplayıp yedim oynadım. Konakta hemen her bölgede yetişirdi, dalını budağını kırmadan arkadaş grubumuzla gider toplardık. Şuan yaşım otuzu geçti hala memlekete gittikçe hem arazide yürüyüş yapar hem de davin toplarım. Evet bir zamanlar davin kültürü vardı.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • reis (4 ay önce)
    evet yine geçmişe gittik. bana kanas reis derlerdi.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Fuat Kutsal (4 ay önce)
    Geçen kasım ayında Kışla Caddesinden aşağı yürürken Hyat Hastanesi karşısında bir kuruyemişçide davin görmüştüm.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu 1966 (4 ay önce)
    Ben bir Çırmıhtılı olarak, bizim oralarda da dağın deniliyor, her zaman sonbaharda gider bizim köyde yapraklarından tek tek toplar cebime koyar yerim, tadı nefis, ayrıca çocukken yukarıda anlatılanların aynısını yapar birde ataşın içine topluca çekirdeğini atardık ve yüksek bir sesle patlama yapardı, bir daha gelmeyecek güzel günlerdi, kaleme aldığınız için teşekkürler.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Ömer (4 ay önce)
    Hey gidi günler..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Eskiye Özlem (4 ay önce)
    Fikri Hocam'ın Malatya Fen Lisesinden eski bir öğrencisi olarak, geçmişe özlemin arttığı bu günlerde beni bu yazısı ile eskilere götürdüğü için kendisine buradan teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Davin ve davin atacağını özellikle şu an 40'lı yaşlarda olanlar iyi bilir. Mücelli, Emeksiz ve Paşaköşkü civarında çocukluğu gecmis olanlar hatirlayacaktır; mezunu da olduğum eski ismiyle Atatürk İlkokulunun ön kapısının biraz ilerisinde tezgahı bulunan ve çocukların çok sevdiği şeyleri her daim bir arada bulunduran amcamızdan alırdık davini ve davin atacağını. Ondan sonrası malum. Davin savaşları... Gerçi bazı muzip arkadaşlarımızın kendi aramızdaki savaşı bir kenara bırakıp yoldan geçenleri hedef aldıkları da olurdu. Gözlere denk gelmediği sürece masumca birşey oldugu bilinir ve anlayışla karşılanır, tepki bile verilmezdi çoğu yoldan geçen tarafından. Velhasılı kelam, kendisi de oyunu da unutulmuş davin sayesinde bu pazar sabahı biraz eskileri hatırlamak iyi geldi. Bu vesileyle Malatyamızın eski güzel günlerine bir an önce dönmesi temennisiyle...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cesur (4 ay önce)
    Benim ve cocukluk arkadaslarimin vaz gecilmez oyunu catilardan anten koparip oyun oynardik bi okadarda lezzetli bir meyve
    %100
    %0
    Yanıtla